Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Hakim ve Savcılara Yönelik Bakı ş Açısı Prof.D.Gülriz Uygur 6284 sayılı Kanun.

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "Hakim ve Savcılara Yönelik Bakı ş Açısı Prof.D.Gülriz Uygur 6284 sayılı Kanun."— Sunum transkripti:

1 Hakim ve Savcılara Yönelik Bakı ş Açısı Prof.D.Gülriz Uygur 6284 sayılı Kanun

2 GİRİŞ Kadına yönelik ş iddet insan hakkı ihlali ve cinsiyete dayalı ayrımcılık olup, kadınların ya ş am hakkı, beden bütünlü ğ ü, sa ğ lık hakkı gibi pek çok haklarını ihlal etmektedir. Bu ş iddet fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik ş iddet olarak ortaya çıkmaktadır.

3 GİRİŞ Ev içi ş iddet, kadına yönelik ş iddetin en çok ya ş anılan türlerinden biridir. Ev içi ş iddet yakın ili ş ki ş iddeti olup, aile bireyleri arasında, bo ş anmı ş e ş ler arasında, birlikte ya ş ayanlar arasında meydana gelebilmektedir. Ev-içi ş iddete sadece kadınlar de ğ il erkekler de u ğ ramaktadır. Ancak kadınların erkeklere oranla daha fazla ev içi ş iddete u ğ radıkları görülmektedir. Bu durumu Hacettepe Nüfus Etütleri Müdürlü ğ ü tarafından yapılan ve 2014 yılında yayınlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İ çi ş iddet Ara ş tırması da açıkça ortaya koymaktadır.

4 GİRİŞ Ara ş tırmada, “ülke genelinde fiziksel ş iddete maruz kaldı ğ ını belirten evlenmi ş kadınların oranı yüzde 36’dır. Ba ş ka bir ifadeyle, her 10 kadından neredeyse 4’ü e ş i veya birlikte oldu ğ u erkeklerin fiziksel ş iddetine maruz kalmı ş tır. Türkiye genelinde, son 12 ayda e ş i veya birlikte oldu ğ u erkeklerin fiziksel ş iddetine maruz kalmı ş kadınların oranı yüzde 8’dir.” denmektedir

5 GİRİŞ Uluslararası antla ş malar olarak CEDAW (Kadınlara Kar ş ı Her Türlü Ayrımcılı ğ ın Ortadan Kaldırılması Sözle ş mesi) ve İ stanbul Sözle ş mesi (Kadınlara Yönelik Ş iddet ve Ev- İ çi Ş iddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İ li ş kin Avrupa Konseyi Sözle ş mesi) iç hukukumuzun parçası olan iki önemli sözle ş me olup, Anayasa 90.madde gere ğ ince kanunlarla bu sözle ş melerin çatı ş ması durumunda bu sözle ş meler esas alınır. 6284 sayılı Kadına Yönelik Ş iddet ve Aile İ çi Ş iddetin Önlenmesiyle İ lgili Kanunun uygulanmasıyla da bu sözle ş meler esas alınacaktır. 6284 sayılı Kanunda da özellikle bu Kanun uygulanırken İ stanbul Sözle ş mesinin esas alınaca ğ ı açıkça belirtilmektedir. Dolayısıyla İ stanbul Sözle ş mesini bilmek ve bundan hareket ederek 6284 sayılı Kanunu yorumlamak zorunludur.

6 GİRİŞ Kadına yönelik ş iddet ve ev-içi ş iddeti önlemeye yönelik 6284 sayılı Kanun söz konusudur. Bu Kanun içeri ğ i ve uygulaması bakımından belirli problemleri olan bir Kanundur. Ancak bu problemler, 6284 sayılı Kanuna ihtiyacımız oldu ğ u ve ş iddeti önlemek için gerekli ve hatta zorunlu bir Kanun oldu ğ u gerçe ğ ini de ğ i ş tirmez. Ş iddeti derhal önlemeyle ilgili Kanun, olarak zaten uygulamada mevcut olan ihtiyaçtan dolayı çıkmı ş tır. Ş iddete derhal müdahale edilmesi gereklili ğ inden do ğ mu ş tur.

7 GİRİŞ Burada uygulayıcıdan kaynaklı problemlere yer vermek gerekmektedir. Önemli nokta ş udur: Öncelikle neredeyse 1980’lere kadar hatta 1990’lere kadar, devletlerin aile içi alanı özel alan sayıp müdahale etmeme dokunmama yakla ş ımı benimsenmi ş tir. Daha sonra,özel alana ş iddet oldu ğ undan dokunulur veya özel olan politiktir ş eklindeki sloganın yerle ş meye ba ş ladı ğ ı görülmektedir. Bu anlamda da aile içi ş iddet suç sayılarak devletler buna yönelik düzenlemeler yapmı ş tır.

8 GİRİŞ Ancak bu eski yakla ş ım, yani aile içi ş iddete dokunulmaması gerekti ğ i yakla ş ımı kendisini hala uygulamada göstermekte ve bunun özel alana veya mahremiyete dokunma ş eklinde anla ş ılması söz konusu olmaktadır. Bu anlamda da aile içi ş iddete ili ş kin düzenlemelerin aileleri yok etti ğ i, bo ş anmaların sayısını arttırdı ğ ı vb gibi eski anlayı ş ın izleriyle sık sık kar ş ıla ş ılmaktadır. Bu eski anlayı ş ın izleri, kendisini mevcut olan kli ş eler veya ön yargılarla da sürekli olarak türetmektedir. Bu noktada hakim ve savcıların öncelikle kli ş elere ve ön yargılara yer vermeyen bakı ş açısına sahip olmaları zorunludur.

9 HÂKİM VE SAVCILARIN BAKIŞ AÇISI Günümüzde kadına yönelik ş iddetle ilgili olarak uluslar arası antla ş malar yapılması ve kanunlar çıkarılması oldukça önemlidir. Ancak bunlar tek ba ş ına yeterli de ğ ildir. Zira bu tür kuralların uygulanması da olu ş turulmaları kadar önemlidir. Bu kuralların uygulanmasında en önemli engellerden birisi, toplumsal cinsiyete dayalı ön yargılar ve bunlarla ilgili mitler ve kli ş elerdir.

10 Zira bu tür ön yargılar ve kadınların ve kız çocukların ba ğ ımlı olduklarının kabul edilmesi, uygulama safhasında yer alanların (kolluk, savcı, hakimler) kadın ve kız çocuklarına yönelik ş iddeti anlamalarına engel olmaktadır. Yetkililer kadınların daha çok bu ş iddeti kendi davranı ş larıyla örne ğ in kavga etmeleri, giysileri veya gece soka ğ a yalnız çıkmalarıyla hak ettiklerine inanmaktadır. Kadınlar ve kız çocukları genellikle u ğ radıkları ş iddetten dolayı suçlanmaktadır. Oysa CEDAW’dan itibaren, kadına yönelik ş iddetin sürdürülmesinde en önemli etkenin mevcut olan gelenekler ve bunlarla ilgili ön yargıların belirtilmektedir. Bu husus Ba ş bakanlık 2006/17 sayılı Genelgesinde ve İ stanbul Sözle ş mesinde de vurgulanmı ş tır.

11 Toplumsal cinsiyete dayalı mitler ve kli ş eler, ş iddete u ğ rayana yönelik muamelede bulunma ve karar vermede yetkililerin adalete aykırı davranmalarına ve ş iddete u ğ rayanı yeterince korumamalarına yol açan en büyük engellerin ba ş ında gelmektedir. Oysa kadına yönelik ş iddeti önlemede, hakimler ve savcıların rolü çok önemlidir. Zira onlar, verdikleri kararlarla, sadece ş iddet ma ğ durunu korumayacak, topluma da bu tür ş iddete müsaade edilmedi ğ i mesajını göndererek, kadına yönelik ş iddettin ho ş görülmedi ğ i ve cezalandırıldı ğ ını göstereceklerdir.

12 ÖN YARGILARIN FARKINDALIĞI Bu nedenle hakimler ve savcıların, toplumsal cinsiyetle ilgili ön yargılar ve bunlardan kaynaklanan mitler ve kli ş elerin farkında olmaları gerekmektedir. Di ğ er bir ifadeyle bu önyargılara dayalı olarak kararlarını vermemeleri gerekmektedir. Ayrıca bu ön yargıların, ş iddete u ğ rayan kadınların ve kız çocuklarının seslerini çıkarmadıklarını, ş ikayet edemediklerini ve ş ikayet etseler de geri çekmelerine yol açtıklarını da bilmek gerekmektedir.

13 Ön Yargılar Bu ön yargıların ba ş lıcaları ş unlardır: - Ş iddet kültürün bir parçasıdır. - Ş iddete u ğ rayan kadınlar, kendi davranı ş larıyla erkekleri kı ş kırtarak ş iddet uygulamalarına neden olurlar. - Ş iddet davranı ş ı erkekli ğ in simgesidir. -Bütün erkekler do ğ al olarak ş iddet uygular. -Evlilik içi tecavüz mümkün de ğ ildir. -Kadınların hayır demesi evet demektir.

14 Ön Yargılar -Aile içi ş iddet, aile içinde kalmalıdır - Ş iddete u ğ rayanın tutarsız ifadeleri, güvenilir olmadı ğ ını gösterir. -Ev-içi ş iddetin ma ğ duru sadece kadınlardır -Karı ve koca arasına girilmez. -- Ailenin korunması adına ş iddete ses çıkarmamak gerekir.

15 Hakim ve Savcılar ilgili Mevzuata Dayalı Bakış Açısına Sahip Olmalıdır Bu bakı ş açısında nelerin yer aldı ğ ı CEDAW ve İ stanbul Sözle ş mesinden hareketle açıkça ortaya koymak mümkündür. Bu bakı ş açısı toplumsal cinsiyet e ş itli ğ ine dayalı bir bakı ş açısı olup ba ş lıca gerekleri ş unlardır: -Kadına yönelik ş iddet bir ayrımcılık formu olup, kadınlara cinsiyetlerinden dolayı u ğ radı ğ ı ş iddettir. -Kadına yönelik ş iddet ve ev-içi ş iddet toplumsal cinsiyet e ş itsizli ğ inden kaynaklanmaktadır. Toplumsal cinsiyet e ş itsizli ğ i, kadınların sosyal, siyasal ve ekonomik bakımdan e ş itsizli ğ inden kaynaklanmaktadır. Anayasa 5. madde gere ğ ince devlet bu e ş itsizli ğ i ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Dolayısıyla hakimler ve savcılar da verecekleri kararlarda bu e ş itsizli ğ i göz önünde tutup, onu giderici ş ekilde hareket etmek zorundadırlar. -Kadına yönelik ş iddet insan hakları ihlalidi -Kadına yönelik ş iddet ve ev-içi ş iddeti önlemek için özen gösterme ilkesine uygun davranmak zorunludur.

16 Özen Gösterme İlkesi Özen gösterme ilkesi, devletlere ş iddete kar ş ı koruma yükümlülü ğ ü getiren bir ilkedir. Devletler, kadınları ve kız çocuklarını ş iddet uygulayanın ş iddetinden koruyacakları gibi, gelecekte ortaya çıkabilecek ş iddetti önleme ödevine de sahiptirler. Kadına yönelik ş iddeti uygulayanlar, ister devlet görevlileri olsun, isterse özel ki ş iler olsun cezalandırılacaklardır. Bu ba ğ lamda devlet yetkilileri kadına yönelik ş iddete adil ve etkili kar ş ılık vereceklerdir.

17 Özen Gösterme İlkesinin Gerekleri a. Ş iddete U ğ rayan Merkezli Yakla ş ım Ş iddet ma ğ duru merkezli yakla ş ım, ş iddete u ğ rayanı anlamayı, desteklemeyi ve korumayı içermektedir. a1. Ş iddet Ma ğ durunu Anlamak Hakimler ve savcılar, kadına ve kız çocuklarına yönelik ş iddetin toplumsal cinsiyetle ili ş kili oldu ğ unu, kadınlara verilen toplumdaki cinsiyete dayalı rolleri ve kadınlara yönelik ayrımcılı ğ ı bilmeleri gerekmektedir. Bunlar, kadınların ş iddete verdikleri tepkilerle sıkı sıkıya ba ğ lantılıdır. Özellikle bu noktada ev-içi ş iddetin veya yakın ili ş ki ş iddetinin di ğ er ş iddet türlerinden farkını bilmek zorunludur. Bu nedenle de ş iddete u ğ rayanların davranı ş ları di ğ er suç türlerindeki ş iddete u ğ rayanlardan farklıdır. Bu alı ş ılmadık davranı ş biçimi de hakimler ve savcılarda, yakın ili ş ki ş iddetine u ğ rayanların dü ş manca, i ş birli ğ ine yana ş mayan ve hatta inandırıcılı ğ ı olmayan olarak görülmesine yol açabilir.

18 Özen Gösterme İlkesinin Gerekleri Bu ba ğ lamda, hakimler ve savcılar ş iddete u ğ rayanı anlamak için ş iddete u ğ rayanın kararlarını etkileyen faktörleri bilmeleri gerekmektedir. Bu faktörlerin ba ş lıcaları ş unlardır: - Ş iddetin Psikolojik Etkisi -Misillemeyle Kar ş ıla ş ma ve Ba ş ka Ş iddete U ğ rama Korkusu -Yargılama Sistemine Güvenmeme ve Korkma -Kadınların Ekonomik Durumu -Çevre Baskısı

19 Özen Gösterme İlkesinin Gerekleri a2. Ş iddete U ğ rayanı Korumak ve Desteklemek İ stanbul Sözle ş mesi’nin 18. Maddesi 3.bendinde koruma ve destekleme hizmetleriyle ilgili yapılması gerekenler ş u ş ekilde belirtilmi ş tir: – kadınlara kar ş ı ş iddetin ve aile içi ş iddetin toplumsal cinsiyet boyutlu bir anlayı ş a dayalı olmasını ve ma ğ durun insan haklarına ve emniyetine odaklanmasını, – ma ğ durlar, ma ğ duriyete neden olanlar ve çocuklar arasındaki ili ş kileri ve bu unsurların daha geni ş toplumsal ortamını da göz önüne alan bütüncül bir yakla ş ıma dayalı olmasını, – ikincil ma ğ duriyetten kaçınılmasını amaçlamasını, – Ş iddetin kadın ma ğ durlarının güçlendirilmesini ve ekonomik ba ğ ımsızlı ğ ını amaçlamasını, – Çocuk ma ğ durlar dahil, hassas konumdaki insanların spesifik ihtiyaçlarına dönük olmasını ve bu imkanların ma ğ durlara sa ğ lanmasını temin edeceklerdir.

20 Özen Gösterme İlkesinin Gerekleri b. İ kincil Ma ğ duriyete Neden Olmamak c. Ş iddet Uygulayanı Anlamak d.Tedbir Kararlarının Etkili Bir Ş ekilde Vermek

21 TEDBIR KARARLARı Tedbir kararları 6284 sayılı Kanun gere ğ ince önleyici ve koruyucu tedbir kararları olmak üzere iki ş ekildedir. 6284 sayılı Kanunun 4.maddesi ş u ş ekilde düzenleme getirmektedir. MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamında korunan ki ş ilerle ilgili olarak a ş a ğ ıdaki koruyucu tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir: a) İş yerinin de ğ i ş tirilmesi. b) Ki ş inin evli olması hâlinde mü ş terek yerle ş im yerinden ayrı yerle ş im yeri belirlenmesi. c) 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunundaki ş artların varlı ğ ı hâlinde ve korunan ki ş inin talebi üzerine tapu kütü ğ üne aile konutu ş erhi konulması. ç) Korunan ki ş i bakımından hayatî tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenmesi için di ğ er tedbirlerin yeterli olmayaca ğ ının anla ş ılması hâlinde ve ilgilinin aydınlatılmı ş rızasına dayalı olarak 27/12/2007 tarihli ve 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu hükümlerine göre kimlik ve ilgili di ğ er bilgi ve belgelerinin de ğ i ş tirilmesi.

22 ÖNLEYICI TEDBIR KARARLARı Önleyici tedbir kararları, ş iddet uygulayanın ş iddet uygulamasını önlemeyi amaçlamaktadır. Bu kararların en önemli özelli ğ i gecikmeksizin verilmesidir. Dolayısıyla bu tedbirler ş iddet uygulayana yöneliktir. 6284 sayılı Kanun’daki düzenleme ş u ş ekildedir: MADDE 5 – (1) Ş iddet uygulayanlarla ilgili olarak a ş a ğ ıdaki önleyici tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzer tedbirlere hâkim tarafından karar verilebilir: a) Ş iddet ma ğ duruna yönelik olarak ş iddet tehdidi, hakaret, a ş a ğ ılama veya küçük dü ş ürmeyi içeren söz ve davranı ş larda bulunmaması. b) Mü ş terek konuttan veya bulundu ğ u yerden derhâl uzakla ş tırılması ve mü ş terek konutun korunan ki ş iye tahsis edilmesi. c) Korunan ki ş ilere, bu ki ş ilerin bulundukları konuta, okula ve i ş yerine yakla ş maması. ç) Çocuklarla ilgili daha önce verilmi ş bir ki ş isel ili ş ki kurma kararı varsa, ki ş isel ili ş kinin refakatçi e ş li ğ inde yapılması, ki ş isel ili ş kinin sınırlanması ya da tümüyle kaldırılması.

23 ÖNLEYICI TEDBIR KARARLARı d) Gerekli görülmesi hâlinde korunan ki ş inin, ş iddete u ğ ramamı ş olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve ki ş isel ili ş ki kurulmasına ili ş kin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yakla ş maması. e) Korunan ki ş inin ş ahsi e ş yalarına ve ev e ş yalarına zarar vermemesi. f) Korunan ki ş iyi ileti ş im araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi. g) Bulundurulması veya ta ş ınmasına kanunen izin verilen silahları kollu ğ a teslim etmesi. ğ ) Silah ta ş ıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi. h) Korunan ki ş ilerin bulundukları yerlerde alkol ya da uyu ş turucu veya uyarıcı madde kullanmaması ya da bu maddelerin etkisinde iken korunan ki ş ilere ve bunların bulundukları yerlere yakla ş maması, ba ğ ımlılı ğ ının olması hâlinde, hastaneye yatmak dâhil, muayene ve tedavisinin sa ğ lanması. ı) Bir sa ğ lık kurulu ş una muayene veya tedavi için ba ş vurması ve tedavisinin sa ğ lanması. (2) Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde birinci fıkranın (a), (b), (c) ve (d) bentlerinde yer alan tedbirler, ilgili kolluk amirlerince de alınabilir. Kolluk amiri evrakı en geç kararın alındı ğ ı tarihi takip eden ilk i ş günü içinde hâkimin onayına sunar. Hâkim tarafından yirmidört saat içinde onaylanmayan tedbirler kendili ğ inden kalkar. (3) Bu Kanunda belirtilen tedbirlerle birlikte hâkim, 3/7/2005 tarihli ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile 4721 sayılı Kanun hükümlerine göre velayet, kayyım, nafaka ve ki ş isel ili ş ki kurulması hususlarında karar vermeye yetkilidir.

24 DESTEK HIZMETLERIYLE İLGILI TEDBIR KARARı Hakim, ş iddette u ğ rayana ve ş iddet uygulayana destek hizmetleriyle ilgili tedbir kararları verebilir. Destek hizmetlerinin neler oldu ğ u 6284 sayılı Kanunun 15. Maddesinde belirtilmi ş olup, bu hizmetler ş iddet önleme ve hizmet merkezleri tarafından verilecektir. 15.madde de ş iddete u ğ rayan verilecek destek hizmetleri ile ş iddet uygulayana yönelik destek hizmetleri belirtilmi ş tir. 15. maddenin 2.bendine göre göre ş iddete u ğ rayana verilecek destek hizmetleri arasında ki ş iye hakları, destek alabilecekleri kurumlar, i ş bulma ve benzeri konularda rehberlik etmek ve meslek edindirme kurslarına katılmasına yönelik faaliyetlerde bulunmak ve Psiko-sosyal ve ekonomik sorunların çözümünde yardım ve danı ş manlık yapmak yer almaktadır. Hakim, ş iddete u ğ rayana verece ğ i koruyucu tedbir kararları arasında bunlara da yer verebilir. 15. maddenin 3. bendinde ş iddet uygulayana yönelik verilecek destek hizmetlerini belirtmektedir. Bunlar arasında öfke kontrolü, stresle ba ş a çıkma, ş iddeti önlemeye yönelik farkındalık sa ğ layarak tutum ve davranı ş de ğ i ş tirmeyi hedefleyen e ğ itim ve rehabilitasyon programlarına katılmasına ve meslek edindirme kurslarına katılması yer almaktadır. Hakim, ş iddet uygulayana yönelik verece ğ i tedbir kararları arasında bunlara da yer verebilir.

25 TEDBİR KARARLARI Hakimler, tedbir kararlarını verirken, özen gösterme ilkesi gere ğ ince etkili bir ş ekilde bu kararları vermeleri gerekmektedir. Bunun için her olayın özelli ğ ine göre farklı tedbir kararı vermeleri gerekmektedir. Her olay birbirinden farklıdır. Bu farklılı ğ ı da görebilmek için olayın tam bilgisine sahip olmaları gerekmektedir. Bunun içinde aile mahkemesindeki uzmanlardan olayla ilgili bilgilendirmeyi sa ğ layan rapor istemelidirler. Acil müdahale edilmesi gereken durumlarda öncelikle can güvenli ğ ini sa ğ layıcı ş ekilde hareket etmelidirler. Tedbir kararı verdikten sonra da bunları izlemelidirler.

26 Dönüştürücü Adalet Destek hizmetleri, dönü ş türücü adalet bakımından önemlidir. Aile içi ş iddet toplumsal cinsiyet e ş itsizli ğ ine dayanmaktadır. Bu e ş itsizlik, siyasi, sosyal ve ekonomiktir. Bu nedenle Devlet önleme ödevini yerine getirirken ş iddete u ğ rayanın içinde bulundu ğ u e ş itsizlik durumlarını gözetecek ş ekilde davranacak ve ş iddete u ğ rayanı en ba ş ta ekonomik olmak üzere destekleyecektir. Devletin bu ödevi Ba ş ta İ stanbul Sözle ş mesi olmak üzere hukuki belgelerde dile getirilmi ş tir

27 Öte yandan aile içi ş iddeti önlemede sadece ş iddete u ğ rayanın üzerinde durulması de ğ il, ş iddet uygulayanın da üzerinde durulması gerekmektedir. Esasında ş iddete u ğ rayan ve ş iddet uygulayan her ikisi de ba ğ ımlıdır. Bu ba ğ ımlılıklar toplumsal cinsiyet e ş itsizli ğ inden kaynaklanır. Örne ğ in ş iddete maruz kalan bir kadının toplum tarafından desteklenmemesi nasıl sosyal e ş itsizlikle ilgiliyse, ş iddet uygulayanın da bu e ş itsizli ğ i sürdürmesinin desteklenmesi yine sosyal bakımdan e ş itsizlikle ilgilidir. Bu ba ğ lamda aile içi ş iddetle mücadelede dönü ş türücü adalet üzerinde durmak gerekmektedir.

28 Dönü ş türücü adalet, özellikle çevrenin veya ait olunan toplulu ğ un birey üzerinde iktidarı ve onu tahakküm altına alması üzerinden ilerlemektedir. Bu tür ilerlemede devletin önleme ödevi üzerinde somutla ş an müdahale pro ğ ramları yer almaktadır. Ancak dönü ş türme üzerinde durularak, bireyin davranı ş larının farkındalı ğ ı onun ait oldu ğ u sosyal çevre içerisinde konumlanmaktadır. Bu nedenle ş iddete maruz kalan ve ş iddet uygulayanla ileti ş ime geçmede, onların çevreleriyle de ili ş kiye geçilmektedir.

29 Dolayısıyla dönü ş türücü adalete ba ş vurularak çözüm üretmeye dayalı yakla ş ım benimsenmelidir. Bu yakla ş ımda ş iddet uygulayanın iyili ğ ine olanı yapması sa ğ landı ğ ı gibi, ş iddet uygulanın da ş iddetten kurtulması ve sosyal bakımdan da desteklenmesi sa ğ lanmaktadır. Dönü ş türücü adalet sorumlulu ğ unu anlama-yapmaması gereken bir davranı ş ı yapma, öfkesini kontrol etme, yaptı ğ ı davranı ş ın süregelen ş iddetin bir parçası olup, onu yeniden türetti ğ ini fark etmeyi sa ğ lama gibi gerekleri içermektedir.


"Hakim ve Savcılara Yönelik Bakı ş Açısı Prof.D.Gülriz Uygur 6284 sayılı Kanun." indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları