Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz

ATATÜRK’ÜN HAYATI VE KİŞİLİĞİ

Benzer bir sunumlar


... konulu sunumlar: "ATATÜRK’ÜN HAYATI VE KİŞİLİĞİ"— Sunum transkripti:

1 ATATÜRK’ÜN HAYATI VE KİŞİLİĞİ
Sunuindir.blogspot.com

2

3 1881- Selanik 1888- Şemsi Efendi Mektebi 1893- Askeri Rüşdiye 1896- Manastır Askeri İdadisi 1899- İstanbul Harp Okulu 1902- Teğmen Rütbesi 1905- Yüzbaşı Rütbesi 1907- Kıdemli Yüzbaşı 1909- Kurmay Başkanı

4 Şam 1907- Manastır 1909- İstanbul 1910- Fransa Trablusgarp Savaşı Balkan Savaşları

5 “Çanakkale Geçilmez!” dedirtti.
1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı’nda, Çanakkale’de bir kahramanlık destanı yazıp, “İtilaf Devletleri”ne, “Çanakkale Geçilmez!” dedirtti. Mustafa Kemal: “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!”

6 I. Dünya Savaşı’nın Sonuçları
Ulusalcılık duyu ve tutkusu gelişti. I. Dünya Savaşı’nın getirdiği acı ve sıkıntılar, çok yakında yeni bir savaşın çıkacağının habercisi oldu. Avrupa’nın dünya politikasındaki üstünlüğü azalmaya başladı. ABD ve Japonya gelişme gösterdi. 1914 yılında, I. Dünya Savaşı başlarken, ABD’nin, Avrupa’ya toplam 6 milyar dolar borcu vardır yılına gelindiğinde, Avrupa devletlerinin, ABD’ye toplam borcu 16 milyar dolardır.

7 İşgaller İngiltere: Musul, İskenderun, Urfa, Antep, Maraş, Kars ve Batum’u işgali. Fransa: Mersin, Adana ve çevresi ile 15 Eylül 1919 itibarıyla İngiltere’nin yerine Urfa, Antep ve Maraş’ı işgali. İtalya: Kuşadası-Antalya arasındaki bölgenin işgali. Yunanistan: İzmir’in işgali.

8 Yerel Direniş Örgütleri
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri Kuvay-ı Milliye: Silahlı kuvvetlere yardımcı olmak, onların bulunmadığı yerlerde görev yapmak üzere, gönüllü kimseler tarafından oluşturulan silahlı birliklerdir. Düzenli ordu kuruluncaya kadar işgal güçlerine karşı silahlı mücadele ettiler.

9 İşgallere Karşı Direniş
13 Kasım 1919: “Geldikleri gibi giderler!”. Mondros Mütarekesi’nden sonra, İtilaf Devletleri’nin işgallere başlamaları üzerine; 9. Ordu Müfettişi olarak İstanbul’dan yola çıkan Atatürk, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a vardı.

10 Havza Genelgesi 28 Mayıs 1919 Mitingler düzenlenerek, işgallerin protesto edilmesi. Gösteriler sırasında, düzenin korunmasına dikkat edilmesi. Hıristiyan halka karşı saldırı ve düşmanlık yapılmamasına önem verilmesi. Büyük devletlerin temsilcilerine ve İstanbul Hükümeti’ne uyarıda bulunulması gibi istekler yer almıştır.

11 Amasya Genelgesi 22 Haziran 1919
Vatanın bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. İstanbul Hükümeti, üzerine aldığı sorumluluğu, yerine getirememektir. Bu durum, milletimizi yok duruma düşürmüştür. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır.

12 Erzurum Kongresi 23 Temmuz-7 Ağustos 1919
Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, asla parçalanamaz. Her türlü yabancı işgaline ve müdahalesine karşı, millet birleşerek karşı koyacaktır. Manda ve himaye kabul olunamaz. Milli kuvvetleri, etkili Milli iradeyi, hakim kılmak esastır.

13 Kongreler Balıkesir Kongresi: 26-30 Temmuz 1919
Alaşehir Kongresi: Ağustos 1919 Sivas Kongresi: 4-11 Eylül 1919

14 Kurtuluş Savaşı’nda Batı Cephesi
I. İnönü Muharebesi: 6-10 Ocak 1921 II. İnönü Muharebesi: 23 Mart-1 Nisan 1921 Eskişehir ve Kütahya Muharebeleri: Temmuz 1921 Tekalif-i Milliye Emirleri: 7-8 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Muharebesi: 23 Ağustos-13 Eylül 1921 Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi: 26 Ağustos Mudanya Ateşkes Antlaşması: 11 Ekim 1922

15 Lozan Barış Antlaşması
I. Görüşme: 20 Kasım Şubat 1923 II. Görüşme: 23 Nisan Temmuz 1923 I. TBMM: 23 Nisan 1920 II. TBMM: 11 Ağustos 1923 tarihinde göreve başlamıştır. Lozan Barış Antlaşması, II. Meclis tarafından 24 Ağustos 1923 tarihinde onaylanmıştır.

16 Atatürk İlkeleri Kurtuluş Savaşımızın askeri yönü sona erip, vatan toprakları dış düşmanlardan temizlenince, başta bilgisizlik, yoksulluk ve geri kalmışlık olmak üzere, bütün iç düşmanların tüm güçleri ile ayakta kaldığı ve ülkemizin çağdaş milletler düzeyine çıkabilmek için çok şeyler yapmak gerektiği görüldü. Bunun için öncelikle, toplumda uyanmış bulunan “Millet” olma bilincini pekiştirmeye lüzum vardı. Yüzyılların birikimi olan yanlış inançlar ve anlayışlar yüzünden milletimiz bu bilinçten oldukça yoksun bir seviyede kalmıştı.

17 Cumhuriyetçilik Halkın, kendi kendisini yönetmesi gerçeği üzerine kurulmuştur. Ulus, bu düzende, kendi egemenliğine sahiptir. Bir ölüm-kalım savaşı olan Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandırıp bağımsızlığı elde ettikten sonra, milletin yeniden “Mutlakiyet” ya da “Meşrutiyet”e dönmesi söz konusu olamazdı. Cumhuriyet, egemenliğin bir kişi veya zümreye değil, toplumun tümüne ait olmasıdır. Egemenlik, kayıtsız şartsız millete aittir.

18 Milliyetçilik Kişilerin, ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle birlikte çalışması ve bu bilincin diğer kuşaklara yansıtılmasıdır. Millet, toplumun en son ulaştığı aşamadır. Osmanlı İmparatorluğu, döneminde milliyetçilik fikri gelişmemişti. Devletin yapısı din temeline dayandığı için “Ümmet” anlayışı vardı. Atatürk’e göre milliyetçilik, bir ırk değil, bir vicdan ve duygu işidir. Zengin bir hatıra mirasına, birlikte yaşamak hususunda samimi olmaya, sahip olunan mirası korumanın ortak amaç olmasına, sevinçte ve üzüntü de beraber olmaya ihtiyaç vardır.

19 Halkçılık Halkçılık; yönetimde, siyasette, kalkınmada, gelir dağılımında, devlet ve ulus olanaklarının kullanılmasında halk yararının gözetilmesini amaçlar. Devlet karşısında bütün vatandaşlar aynı hak ve ödevlere sahiptir. Devlet, vatandaşın sorunlarını çözmek ve hayat seviyesini yükseltecek tedbirler almak zorundadır. Egemenlik, halkın tümüne aittir.

20 Laiklik Devlet işleri ile din işlerinin birbirine karıştırılmaması ve tanrı ile kul arasına devletin ya da başka bir varlığın girmemesidir. Atatürk, “Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz, dine saygı gösteririz. Hiç bir kimse, hiç bir kimseyi ne bir din, ne de bir mezhep kabulüne icbar edebilir. Din ve mezhep hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz” demiştir.

21 Devletçilik Toplum halinde yaşayan insanların, aralarında düzeni kurmak ve sürdürmek için oluşturdukları güce “devlet” denir. Devletin varlığının temel nedeni, insanlar arasında düzeni sağlamaktır. Devlet; ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın temel faktörüdür. Devletçilik ilkesi, ekonomi bakımından kalkınmada tutulacak yolu ve yöntemi belirleyen esastır. Ferdin, kişisel etkinliği, ekonomide kalkınmanın asıl kaynağı olmalı, ancak milletin hayatında önemli olup, ferdin yapamayacağı işler devlet eliyle yapılmalıdır. Karma ekonomiye dayanmakta ve “Sosyal Devlet” anlayışından hareket etmektedir.

22 İnkılâpçılık İnkılâpçılık, çağdaşlaşma yolunda, ileriye ve çağdaş uygarlığa yönelmektir. İnkılâplar, her yönde ve her şeyde varolan eski biçimi değiştirip çağdaş, yeni ve uygar bir biçim ortaya çıkarmaktadır. Atatürk’ün tanımlaması şöyledir: “ Devrim… Türk milletini son asırlarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak, yerlerine, milletin en yüksek medeni icaplara göre ilerlemesini temin edecek yeni müesseseleri koymuş olacaktır”.

23 İnkılâpların Amacı Atatürk, inkılâpların amacını şöyle açıklar: “T.C. halkını, tamamen modern ve bütün anlam ve biçimleriyle uygar bir sosyal toplum haline ulaştırmaktır. İnkılabımızın asıl ilkesi budur. Bu gerçeği kabul edemeyen zihniyetleri darmadağın etmek zorunludur. Şimdiye kadar, milletin beynini paslandıran, uyuşturan bu zihniyette bulunanlar olmuştur. Herhalde zihniyetlerde mevcut hurafeler tamamıyla boğulacaktır. Onlar çıkarılmadıkça, beyinlere gerçeğin ışıklarını sokmak imkansızdır”.

24 Atatürk İnkılâpları Saltanatın Kaldırılması: 1 Kasım 1922
Cumhuriyetin İlanı: 29 Ekim 1923 Halifeliğin Kaldırılması: 3 Mart 1924 Tevhid-i Tedrisat Kanunu: 3 Mart 1924 Şapka Kanunu: 25 Kasım 1925 Latin Alfabesinin Kabulü: 1 Kasım 1928 Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması: 30 Kasım 1925

25 Atatürk İnkılâpları Miladi Takvimin Kabulü:26 Aralık 1925
Medeni Kanunun Kabulü: 17 Şubat 1926 Latin Harflerinin Kabulü: 1 Kasım 1928 Türk Tarih Kurumu’nun Açılması: 1931 Türk Dil Kurumu’nun Açılması: 1932 Soyadı Kanunu: 21 Haziran 1934 Kıyafet Kanunu: 3 Aralık 1934

26 Atatürk İnkılâpları Kadınların Belediye Seçimlerine Katılmaları: 1930
Kadınların Milletvekili Seçimlerine Katılmaları: 1934 Atatürk,“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı; asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır” demiştir.

27 Atatürk İnkılâpları Kadınların Belediye Seçimlerine Katılmaları: 1930
Kadınların Milletvekili Seçimlerine Katılmaları: 1934 Atatürk,“Kadınlarımız için asıl mücadele alanı; asıl zafer kazanılması gereken alan biçim ve kılıkta başarıdan çok; ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır” demiştir.

28 Atatürkçülük Prof. Enver Ziya Karal: “Atatürkçülük, bir ruhtur, bir espridir, bir dinamizmdir, bir faaliyettir ve bir açık ufuktur”. Atatürkçülük; kişi haysiyet ve onuruna inanan, milli, akılcı, insancıl ve statükoculuğu reddeden hamleci bir görüştür. Toplumun modernleşmesini sağlayacak temel ilkeleri ve düşünce sistemini kapsar. Ana felsefe, memleketi ve milleti zengin ve müreffeh kılmaktır.

29 Atatürkçülük Hedef, “bilim”i temel alarak çağdaş uygarlığa ulaşmaktır. Ön koşul ise “Yurtta Barış; Dünyada Barış”tır. Hedef, milli birlik ve beraberliktir.

30 Atatürkçülük Atatürkçü görüş, kişilere ve sosyal gruplara geniş özgürlük tanımakla beraber, diktacı ve şeriatçı uçlara yer vermeyen bir hürriyet düzeni kabul etmiştir. “Hürriyeti yok etme hürriyeti” tanınmaz. Hürriyet, dini ve siyasi irticanın elinde oyuncak değildir. “Bırakınız yapsınlar” ya da “bırakınız yıksınlar” şeklindeki bir yaklaşım olumsuz sonuçlar oluşturur.

31 Kültür İdeali Bir yurdun en değerli varlığı; yurttaşlar arasında ulusal birlik, iyi geçinme ile çalışkanlık duygu ve yeteneklerinin olgunluğudur. Ulusal birlik, ulusal duygu ve ulusal kültür en yüksekte göz diktiğimiz idealdir. Pozitif bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, düşünce eğitiminde de yetenekli ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir kuşak yetiştirmek ana amaçtır.

32 Uygarlık Uygarlık yolunda yürümek ve başarılı olmak yaşamın şartıdır. Ulus, açıklıkla bilmelidir, uygarlık öyle bir ateştir ki ona ilgisiz olanları yakar ve yok eder. İçinde bulunduğumuz uygarlık ailesinde, yaraşır olduğumuz yeri bulacak ve onu koruyacağız. Refah, mutluluk ve insanlık buradadır.

33 Batı Uygarlığı Bir yabancı gazetecinin, “Batılıların nelerini, ulusunuz için almak istersiniz? sorusuna Atatürk’ün cevabı şudur: “ Biz Batı Uygarlığı’nı bir taklitçilik yapalım diye almıyoruz. Onda, iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için Dünya uygarlık düzeyinde benimsiyoruz”.

34 Ekonomi Programı Ekonomi; tarım demektir, ticaret demektir, emek demektir. Bağımsızlığın temeli ekonomidir. Yeni devletimizin, yeni hükümetimizin bütün esasları ve programları ekonomi programından çıkmalıdır. Çocuklarımıza öyle bilim ve kültür vermeliyiz ki, tüm çalışma alanlarında etkili, yapıcı ve verimli olsunlar.

35 Akılcılık Milli Mücadele Savaşı kazanıldıktan sonra Atatürk, “Asıl iş şimdi başlıyor” der. İlmin ve aklın rehberliği altında sürekli çağdaşlaşma esastır. Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir.

36 1921 Maarif Kongresi 15 Temmuz 1921’de Ankara’da toplanan Maarif Kongresi, yurdun her tarafından gelen 250’den fazla erkek ve kadın öğretmeni bir araya getirmiştir. Kongreyi, Mustafa Kemal Atatürk, cepheden gelerek açmış ve çok önemli bir açılış konuşması yapmıştır.

37 Türk Orduları Başkumandanıyım
Afyonkarahisar’ın hatlarının çözülmesi sonunda, birkaç Yunanlı tutsak, geceleyin Mustafa Kemal’in çadırına getirilmişti. Bunlardan birisi Selanik’ten gelmişti. Yunanlı asker, kim olduklarını sormaya başladı: -Binbaşı mısınız? -Hayır. -Albay mı? -Korgenaral mi? -Peki nedir göreviniz? -Ben Mareşal ve Türk Orduları Başkomutanıyım! Şaşkınlıktan ağzı açık kalan Yunanlı kekeledi: -Bir başkomutanın savaş hattına bu kadar yakın yerlerde dolaşması işitilmiş değildir!

38 Yurdumun Toprağı Temizdir!
Kral Edvard, İstanbul’a geldiği zaman, yatından bir motora binerek Dolmabahçe Sarayı’na yanaştı. Atatürk, rıhtımda onu bekliyordu. Deniz, dalgalıydı. Kralın bindiği motor, inip çıkıyordu. İmparator rıhtıma çıkmak istediği bir sırada, eli yere değerek tozlandı. O sırada Atatürk, elini uzatmış bulunuyordu. Bunu gören Kral, bir mendille elini silmek istediği zaman Atatürk: - “Yurdumun toprağı temizdir, o elinizi kirletmez!” diyerek, Kralı elinden tutup rıhtıma çıkardı.

39 Dış Basında Atatürk “ Dünya sahnesinden tarihin en dikkat çekici adamlarından biri geçti”. ABD Basını. “Atatürk gibi insanlar, bir nesil için doğmadıkları gibi belli bir devre için de doğmazlar. Onlar, önderlikleri ile yüzyıllarca milletlerin tarihinde hüküm sürecek insanlardır”. İran Basını.

40 Bütün insanlığın varlığını, kendi şahıslarında gören adamlar bedbahttırlar. Besbelli ki, o adam fert sıfatıyla mahvolacaktır. Herhangi bir şahsın yaşadıkça memnun ve mesut olması için lazım gelen şey, “kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmaktır”. Mustafa Kemal Atatürk

41 10 Kasım 1938 Perşembe BİR TARİH GÖÇÜYOR…
Bir ara Hasan Rıza dayanamadı: “Kılıç bak, koca bir tarih göçüyor!” dedi. Saat tam 9’u 5 geçiyordu…


"ATATÜRK’ÜN HAYATI VE KİŞİLİĞİ" indir ppt

Benzer bir sunumlar


Google Reklamları