Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
GERİLEME DÖNEMİ ( )
2
GERİLEME DÖNEMİNE GİRİŞ
Karlofça Antlaşması (26 Ocak 1699), Osmanlı Devleti ile Avusturya İmparatorluğu arasında imzalanmış olan bir barış antlaşmasıdır. Karlofça bugünkü Sırbistan ve Karadağ'ın sınırları içinde yer alan küçük bir kasabadır. Sultan II.Mustafa döneminde Osmanlılar Avusturya İmparatorluğu üzerine üç büyük sefer düzenlendiler. Ancak 11 Eylül 1697'de uğranılan Zenta yenilgisiyle ile Osmanlı Devleti bir anda savunmasız kaldı. Bu arada Venedikliler, Mora ve Dalmaçya'ya, Lehistan ise Boğdan'a saldırmışlardı. Aynı dönemde Rusya'nın başına Deli Petro geçmişti.
3
GERİLEME DÖNEMİNE GİRİŞ
Deli Petro ,ordusunu modernize etmiş, boğazlardan Akdeniz'e inme ve Karadeniz'e egemen olma çabalarına girişmişti. 1695'deki saldırıda başarısız olmuş, fakat bir yıl sonra Azak Kalesi'ni ele geçirmişti (6 Ağustos 1696). Papa Osmanlı Devleti'ne karşı Avusturya, Lehistan, Rusya,Malta ve Venediklilerden oluşan bir ittifak oluşturdu. Uzun süren savaşlar sonunda Osmanlı Devleti yorgun düştü. Özellikle İngiliz hükümetinin araya girmesi sonucu, Sultan II. Mustafa barışa razı oldu.
4
GERİLEME DÖNEMİNE GİRİŞ
İmzalanan Karlofça Antlaşması ile Banat ve Temeşvar hariç, bütün Macaristan ve Erdel Beyliği Avusturya'ya, Ukrayna ve Podolya Lehistan'a, Mora ve Dalmaçya kıyıları Venediklilere bırakıldı. Karlofça Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin büyük oranda toprak kaybettiği ilk antlaşmadır. Bu tarihten sonra Osmanlı Devleti'nin gerileme dönemi başladı. İngiltere'nin barış görüşmelerine aracı olmasının asıl sebebi Akdeniz'in ve Doğu Avrupa'nın Rusya kontrolüne girmesini engellemek idi.
5
GERİLEME DÖNEMİ OLAYLARI
I.Gerileme Dönemi Padişahları II.Gerileme Dönemi Genel Özellikleri III. 18. Yüzyıl Siyasal Olayları ve Sonuçları Osmanlı – Rus İlişkileri Osmanlı – Venedik İlişkileri Osmanlı – Avusturya İlişkileri Osmanlı – İran İlişkileri Barış Siyaseti Dönemi Osmanlı Rus ve Avusturya İlişkileri ( ) Lehistan Meselesi ve Osmanlı – Rus Savaşı (1768 – 1774) Osmanlı - Rusya ve Osmanlı – Avusturya Savaşları (1787 – 1792)
6
GERİLEME DÖNEMİ OLAYLARI
Islahatlar Lale Devri Islahatları 1. Mahmut Dönemi Islahatları 3. Mustafa Dönemi Islahatları 1. Abdülhamit Dönemi Islahatları 3. Selim Dönemi Islahatları
7
GERİLEME DÖNEMİ PADİŞAHLARI
II. Mustafa (1695 – 1703) Duraklama Döneminin son, Gerileme Döneminin ilk padişahıdır. III. Ahmet (1703 – 1730) Lale Devri III. Ahmet Devrinde yaşanmıştır. I. Mahmut (1730 – 1754) Batılı tarzda askeri alandaki ilk ıslahatları yapmıştır. III. Osman (1754 – 1757) Bu dönemde ıslahat yapmayan tek padişahtır. III. Mustafa (1757 – 1774) İlk iç borçlanmalar bu dönemde başlamıştır. I. Abdülhamit (1774 – 1789) I. Abdülhamit devlet memuru olmak için Müslüman olma koşulunu ortadan kardırmıştır. III. Selim (1789 – 1807) Yeniçeriler tarafından öldürülen 2. padişahtır.
8
GERİLEME DEVRİ ÖZELLİKLERİ-I
Osmanlı Devleti, Karlofça (1699) ve İstanbul (1700) Antlaşmaları ile ilk defa geniş toprak kaybına uğrayarak Gerileme Dönemine girmiştir. Osmanlı Devleti, 18. yy. başlarında kaybedilen toprakları geri alma politikası izledi. Bu durum Osmanlının Rusya, Venedik ve Avusturya devletleriyle savaşmasına neden olmuştur. 18. yy.ın ortalarından itibaren ise savunma politikası izledi. Ayrıca Osmanlı Devleti askeri alanda ıslahatlar yaparak toprak kaybını önlemeye ve eski gücünü korumaya çalışmıştır.
9
GERİLEME DEVRİ ÖZELLİKLERİ-I
Avrupa’nın büyük devletleri arasındaki çıkar çatışmaları, sürekli toprak kaybetmesine rağmen, Osmanlı Devleti’nin siyasal varlığını uzun süre devam ettirmesinde temel etkendir. İngiltere ve Fransa dost görünümlü devletlerdir. Bu iki devlet, Osmanlı Devleti’nin zayıf ve güçsüz de olsa varlığını sürdürmesini isteyen bir politika izleyeceklerdir. Rusya ve Avusturya ise, emellerini gerçekleştirmek için XVIII. yüzyılda beraber; XIX. yüzyılda da Rusya, Osmanlı Devleti’ne saldırarak toprak kazanmaya çalışmıştır.
10
GERİLEME DEVRİ ÖZELLİKLERİ-II
Osmanlı Devleti, Avrupa devletlerinin askeri ve teknik üstünlüğünü kabul etmiş ve öncelikle askeri alanda; XIX. yüzyılda da yönetim, kültür ve eğitim alanlarında “Batılılaşma” çalışmalarına ağırlık vermiştir. Osmanlı Devleti ; Avrupa’da başlayan bilimsel gelişmelerden yeterince yararlanamamış, Fransız İhtilali’nin getirdiği milliyetçilik hareketiyle de dağılma ve çökme dönemine girmiştir.
11
GERİLEME DEVRİ ÖZELLİKLERİ-II
Gerileme Dönemi’nde de İstanbul isyanları sık sık görülmüştür. Bu isyanlar, özellikle ıslahatlara tepki olarak gelişmiştir. Dönemin ıslahatlarının sürekli ve kalıcı etkiler bırakmaması da bundandır. Osmanlı Devleti büyük devlet olma özelliğini yitirecektir.
12
GERİLEME DEVRİ ÖZELLİKLERİ-II
Avrupa, endüstri inkılabını gerçekleştirecektir. Ürettikleri malları,kapitülasyonlardan elde ettikleri kolaylıklarla XVIII. yy.ın sonlarından itibaren Osmanlı ülkesine sokan devletler, Osmanlı Devleti’ni açık Pazar haline getireceklerdir. Bu durum XIX. yy.da II. Abdülhamit Dönemi’nde (1876 – 1908), “Düyun-u Umumiye” yoluyla Osmanlı maliyesinin devre dışı kalmasına yol açmıştır (1881).
13
A)OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ
XVII. yüzyılın sonlarında güçlenmeye başlayan Rusya’nın bazı tarihi emelleri vardı. Bu amacını gerçekleştirmek için Kutsal İttifak’a katılan Çarlık Rusyası, 1700 İstanbul Antlaşması ile Azak kalesini alarak Karadeniz’e ulaşmayı başarmıştır. Çarlık Rusyasının tarihi emelleri: - Karadeniz’e inerek Kırım’a yerleşmek - Balkanlarda yaşayan Ortodoks halkları himaye altına almaktı.
14
A)OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ
Rusya bu emellerini gerçekleştirerek sıcak denizlere (Akdeniz) açılıp, gücünü artırmak istiyordu. Rusya’nın tarihi emellerini engellemek ve kaybettiği toprakları geri almak isteyen Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyıl başında Rusya ile savaşlara başlamıştır.
15
A)OSMANLI-RUS İLİŞKİLERİ
1711 yılında yapılan Prut Savaşını kazanan Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Prut Antlaşması imzalanmıştır. Osmanlı Devleti, Rusya’dan Azak kalesini geri almıştır. Bu başarı Karlofça Antlaşması ile elden çıkan toprakların geri alınabileceği umudunu güçlendirmiştir. Ancak devlet adamlarının ileri görüşlü olmamaları Prut Antlaşmasından gereği gibi yararlanılmasını engellemiştir.
16
B)OSMANLI-VENEDİK İLİŞKİLERİ
Azak kalesinin alınmasından sonra kaybedilen toprakları geri almak için umutlanan Osmanlı Devleti ile Venedik arasında savaş başladı (1715). Osmanlı – Venedik Savaşı’nın nedenleri şunlardır: Venediklilerin Karadağ halkını Osmanlılara karşı kışkırtması Venediklilerin Akdeniz’de Osmanlı gemilerine saldırması
17
B)OSMANLI-VENEDİK İLİŞKİLERİ
3-)Venediklilerin baskısına dayanamayan Mora halkının Osmanlılardan yardım istemesi 1715’te başlayan savaşlar sırasında Osmanlı Devleti, Karlofça Antlaşması ile kaybettiği Mora Yarımadası’nı geri aldı. Osmanlının elde ettiği başarılar Karlofça Antlaşması’nın garantörü olan Avusturya’yı harekete geçirmiştir.
18
C)OSMANLI-AVUSTURYA İLİŞKİLERİ
Venediklilerden Mora’nın alınmasından sonra, sıranın kendisine geleceğini düşünen Avusturya, garantörlük hakkını kullanarak harekete geçti ve 1716’da Osmanlı – Venedik Savaşı’na katıldı. Avusturya ile yapılan savaşta Osmanlı Devleti mağlup oldu. Temeşvar kalesi, Banat eyaleti ve Belgrad Avusturya’nın eline geçti (1717).
19
C)OSMANLI-AVUSTURYA İLİŞKİLERİ
İngiltere ve Hollanda’nın araya girmesiyle Pasarofça Antlaşması yapıldı (1718). 1. Belgrad, Temeşvar, Banat, Küçük Eflak ve Kuzey Sırbistan Avusturya’ya bırakıldı. 2. Mora, Osmanlılarda kaldı. 3. Dalmaçya ve Hersek taraflarında bazı kaleler Venediklilere verildi.
20
PASAROFÇA ANTLAŞMASI’NIN SONUÇLARI (1718)
- Avrupa ile Balkanlar arasında kapı durumunda olan Belgrad’ın Avusturya’ya geçmesi, bölgedeki güç dengesini bozmuş, Avusturya Balkanlara inmeye başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa'daki varlığı sona ermiştir. - Fenerli Rumlar, Eflak ve Boğdan’a yönetici olarak gönderilmiş, Balkanlardaki halktan alınan vergiler azaltılmıştır.
21
PASAROFÇA ANTLAŞMASI’NIN SONUÇLARI (1718)
- Osmanlı Devleti, Avrupa’daki olaylardan uzak kalıp barışçı bir siyaset izlemiştir.Barış siyaseti Pasarofça Antlaşması’yla kesinleşmiş ve Osmanlı Devleti batıda genişleme çalışmaları yerine savunma tedbirlerine önem vermiştir. - Antlaşmanın yapılmasında etkili olan İngilizlere daha önceden verilen kapitülasyon hakları genişletilmiştir.
22
PASAROFÇA ANTLAŞMASI’NIN SONUÇLARI (1718)
- Avrupa ile ilişkiler artmış ve Osmanlı Devleti, bu yıllarda Avrupa’nın gerisinde kaldığını kabul etmiştir. Pasarofça Antlaşması Osmanlı tarihinde Lale Devri’nin başlangıcı olmuştur (1718 – 1730).
23
D)OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ
Osmanlı Devleti, Pasarofça Antlaşması’ndan sonra doğu siyasetine önem verdi. Bu sırada İran karışıklık içindeydi. Bu durumdan faydalanarak batıdaki kayıplarını unutmak isteyen Osmanlı Devleti, Rusların Kafkasya’ya girmesi üzerine İran’a savaş açtı.
24
D)OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ
Osmanlı ve Rus kuvvetlerinin Kafkasya’ya girmesi iki taraf arasında gerginliğe neden oldu. Fransa’nın girişimiyle Osmanlı Devleti ile Rusya arasında İstanbul Antlaşması imzalanmıştır (1724). Bu antlaşmayla Osmanlı Devleti ile Rusya arasında ilk ittifak yapılarak İran toprakları iki devlet arasında paylaşılmıştır.
25
OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ-II
I. Mahmut Dönemi’nde İran ile savaşlar yeniden başladı. Bir yıl kadar devam eden savaş sonunda Osmanlı Devleti ile İran arasında Ahmet Paşa Antlaşması imzalandı (1732). Bu antlaşma İran’da tepkiyle karşılandı.
26
OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ-II
İki taraf arasında savaşlar yeniden başladı ve 1746’ya kadar devam etti. İran’daki iç karışıklıklardan dolayı Nadir Şah’ın barış istemesiyle Kasr-ı Şirin Antlaşması’nı yeniden geçerli hale getiren bir antlaşma yapılmıştır (1746). Bu tarihle başlayan Osmanlı - İran arasındaki barış dönemi günümüze kadar devam etmiştir.
27
BARIŞ SİYASETİ DÖNEMİ Osmanlı Devleti, Pasarofça Antlaşmasından sonra Avrupa’ya karşı barış siyaseti izledi. Avrupa’da genişlemeden daha çok savunma tedbirlerine önem verildi. Ayrıca Osmanlı Devleti, Avrupa’daki gelişmeleri yakından takip ederek yeniliklerden yararlanma yoluna gitti. Bu amaçla Avrupa’nın önemli merkezlerine geçici elçilik heyetleri gönderilmiştir.
28
LALE DEVRİ( ) Lale Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona eren dönemdir. Bu dönemin padişahı III. Ahmet, sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'dır. Zevk ve sefa devri olarak bilinir. Adını, o dönemde İstanbul'da yetiştirilen ve zamanla ünü dünyaya yayılan lale çiçeklerinden alır.
29
LALE DEVRİ( ) Osmanlı Devleti ilk defa bu devirde batıdan bazı yenilikleri almaya başladı.Nedim, Lâle Devri'nin günlük hayatını ve İstanbul'un tasvirini aşağıdaki unutulmaz mısralarla yapmıştır:Bu şehri Stanbul kî, bî müslü bahâdir; bir sengine yekpare Acem mülkî fedadir. Bazari hüner madeni ilmü ulemadir.
30
LALE DEVRİNİN ÖZELLİKLERİ
Bu dönemde Avrupa ile savaş yaşanmamış, barış içinde yaşamak fikri ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti Avrupa'yı daha iyi tanıyabilmek için Paris, Londra gibi şehirlere elçiler göndermiştir. Bu devirdeki diğer yenilikler ve ıslahatlar şunlardır: Sait Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından 1727'de İstanbul'da ilk matbaa kuruldu. Yeniçerilerden bir itfaiye bölüğü oluşturuldu.
31
LALE DEVRİNİN ÖZELLİKLERİ
Yalova'da kağıt, İstanbul'da kumaş ve çini fabrikaları kuruldu. Yeni kütüphaneler açıldı; Doğu ve Batı eserleri tercüme edildi. Çiçek aşısı yaygınlık kazandı. Lağımcı ve Humbaracı ocaklarında ıslahatlar yapıldı. Mimarlık, resim ve minyatür sanatları gelişti.
32
PATRONA HALİL İSYANI(1730)
Halkın büyük bir kısmı zor durumdayken İstanbul'da bazı devlet büyüklerinin rahat bir yaşam sürdürmeleri, eğlenceye düşkünlükleri huzursuzluklara sebep oluyordu. Patrona Halil isimli bir yeniçeri bu durumdan memnun olmayanları yanına alarak isyan çıkardı. İsyan sonucu Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ve yakınları öldürüldü.
33
PATRONA HALİL İSYANI(1730)
Padişah III. Ahmet tahttan indirildi, yerine I.Mahmut getirildi. NOT: İsyancıların saray,köşk ve lale bahçelerini tahrip etmelerine rağmen matbaaya dokunmamış olmaları;yeniliklere karşı olmadıklarını ve isyanın sebebinin yaşanılan zevk-ü sefa olayına tepki olduğu anlaşılmaktadır.
34
OSMANLI-RUS-AVUSTURYA İLİŞKİSİ (1736-1739)
Osmanlı Devleti’nin, Pasarofça Antlaşması’ndan sonra Avrupa’daki olaylara karışmama konusundaki ısrarlı tutumuna rağmen, rahat durmayan Rusya, Avusturya ile ittifak kurdu. Osmanlı – İran Savaşından yararlanan Rusya; Kafkaslardaki sınır sorunlarını bahane ederek 1736’da savaşı başlattı. Azak kalesi ve Kırım’ı İşgal ederek halkı kılıçtan geçiren Rusya, Osmanlı Devleti’yle arasında tampon devlet olan Lehistan’ın içişlerine de karışmaya başladı. oldu.
35
OSMANLI-RUS-AVUSTURYA İLİŞKİSİ (1736-1739)
Bu gelişmeler üzerine Osmanlı Devleti İle Rusya arasında savaş başlamış oldu. Osmanlı – Rus Savaşları’nın başlamasından sonra Sırbistan, Bosna ve Hersek’i almak isteyen Avusturya da Osmanlı Devleti’ne savaş açtı. Böylece Osmanlı Devleti Avrupa’nın iki büyük devletiyle savaşmak zorunda kaldı. Osmanlı Devleti iki cephede de başarılı olmuştur.
36
BELGRAD ANTLAŞMASI(1739) Bu savaşların kazanılmasında Humbaracı Ahmet Paşa’nın (Kont De Boneval) orduda yaptığı ıslahat ve savaş için hazırladığı planların da önemli katkısı olmuştur. Osmanlı Devleti’nin Belgrad’ı kuşatması ve Rusları Kırım’dan çıkarmasından sonra Fransa’nın devreye girmesi üzerine Belgrad Antlaşmaları imzalandı (1739).
37
BELGRAD ANTLAŞMASI(1739) Buna göre;
1. Avusturya, Pasarofça Antlaşması ile aldığı yerleri Belgrad dahil geri verecektir. 2. Azak kalesi yıkılmak şartıyla Rusya’ya bırakılacaktır. 3. Rusya, Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacaktır. 4. Rus Çarı protokol bakımından Avusturya İmparatoruna ve Fransa Kralına eşit sayılacaktır.
38
BELGRAD ANTLAŞMASININ ÖNEMİ
Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılda son kazançlı antlaşmasını imzalamıştır. Karadeniz yeniden Türk Gölü haline getirilmiştir. Askeri alanda Avrupa tarzında yapılan ıslahatların faydaları görülmüştür. Rus Çarı protokol bakımından Osmanlı Padişahına denk hale gelmiştir. Osmanlı Devleti İsveç ile, Rusya ise Avusturya ile ittifakını güçlendirmiştir.
39
BELGRAD ANTLAŞMASININ ÖNEMİ
Antlaşmaların imzalanmasında arabuluculuk yapan Fransa Osmanlı Devleti’nden yeni imtiyazlar elde etmiştir. Bunların en önemlisi kapitülasyonların sürekli hale getirilmesidir (1740).
40
BELGRAD ANTLAŞMASININ ÖNEMİ
Osmanlı Devleti, XVIII. yüzyılda, Prusya’nın gayretleriyle bazı ilişkilere girmiştir. İki devlet arasında ticaret antlaşması yapılmıştır (1761). Bu gelişmeler, 1787’de Osmanlı Devleti ile Rusya ve Avusturya savaşları sırasında iki devlet arasında (Osmanlı – Prusya) ittifak yapılmasına zemin hazırlamıştır.
41
LEHİSTAN MESELESİ VE OSMANLI RUS SAVAŞI(1768-1774)
Bu savaşın temel nedeni Lehistan meselesiydi. XVIII. Yüzyılda Osmanlı - Rus ilişkilerinde Lehistan önemli rol oynamıştır. Osmanlı Devleti, Rusya ile arasında tampon bölge olan Lehistan’ın Rus nüfuzu altına girmesini istemiyordu. Ancak Ruslar da Lehistan’dan ellerini hiç çekmiyorlardı. 1763 yılında Lehistan Kralının ölümü üzerine Rusya, Lehistan’ın içişlerine karışmaya başladı. Rusların bu tutumu karşısında Leh milliyetçileri ayaklandı. Rusya da Lehlileri cezalandırmak üzere bölgeye asker gönderdi.
42
LEHİSTAN MESELESİ VE OSMANLI RUS SAVAŞI(1768-1774)
Podolya arazisi karşılığında Osmanlı Devleti’nden yardım isteyen Lehliler, Ruslardan kaçarak Osmanlı topraklarına sığındılar. Lehlileri takip eden Rus kuvvetlerinin sınırı geçerek birçok Lehliyi ve bazı Türkleri öldürmesi üzerine yeniden Osmanlı - Rus Savaşı başlamıştır (1768). Ukrayna’dan Tuna’ya doğru ilerleyen Ruslar, Kırım’a girdiler. Kazandığı başarılara güvenen Ruslar, etki alanını Mora’ya kadar genişletmek için harekete geçtiler.
43
LEHİSTAN MESELESİ VE OSMANLI RUS SAVAŞI(1768-1774)
Baltık Denizinden kalkan Rus donanması, İngilizlerin yardımıyla Cebelitarık’tan geçerek Mora kıyılarına gelmiştir. Rusların kışkırtmalarıyla çıkan ayaklanmalar kısa sürede bastırıldı. Mora’dan ayrılan Rus donanması İzmir’in Çeşme Limanı’na baskın yaparak Osmanlı donanmasını yaktı (1770). Cezayirli Hasan Paşa’nın gayretleriyle Ruslar Ege Denizi’nden çıkarılmıştır.
44
KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI(1774)
Rusların karada ve denizde başarıları Avusturya’yı harekete geçirdi. Rusların genişlemesinden çekinen Avusturya, Rusları girdikleri yerlerden çıkarmak için Osmanlı Devleti’yle gizli bir Antlaşma yaptı. Savaşın genişlemesini istemeyen Prusya’nın araya girmesiyle Osmanlı Devleti’yle Rusya arasında Küçük Kaynarca Antlaşması imzalandı (1774). Bu savaşlar sırasında Rus donanması ilk defa Akdeniz’e açılmıştır. Ayrıca Lehistan; Rusya, Avusturya ve Prusya arasında paylaşılmıştır.
45
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI VE ÖNEMİ-I
46
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI VE ÖNEMİ-I
Antlaşmanın Maddeleri: Kırım bağımsız olacak, ancak Kırım halkı Müslüman olduğu için dini bakımdan Osmanlı halifesine bağlı kalacaktır. İlk defa halkı tamamen Türk ve Müslüman olan bir toprak kaybedilmiştir. Rusya Kırım’ı ele geçirmek için önemli bir adım atmıştır. Osmanlı Devleti, siyasi ilişkilerde ilk defa halifeliğin gücünden yararlanmaya başlamıştır. Böylece Kırım ile dini ve kültürel bağını devam ettirmeyi amaçlamıştır.
47
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI VE ÖNEMİ-I
2. Azak kalesi, Kabartay bölgesi, Yenikale, Kerç, Kılburun kaleleri, Dinyeper ile Buğ ırmakları arasınaki araziler Ruslara bırakılacaktır. 1. ve 2. maddelerle Osmanlı Devleti, Karadeniz kıyılarını bir daha geri alamamak üzere kaybetmiştir. 3. Rusya, Osmanlı Devleti’nin yönetimi altındaki Ortodokslarla, Eflak ve Boğdan Beylerinin haklarını koruyabilecektir. Osmanlı Devleti Ortodoksların koruyuculuğunu Ruslara bırakmıştır. Rusya, Osmanlı Devleti’nin içişlerine karışma fırsatı elde etmiştir. Rusların Panslavizm politikasına ortam hazırlanmıştır.
48
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI VE ÖNEMİ-II
4. Rusya, Karadeniz’de donanma bulundurabilecek ve ticaret gemileri serbestçe boğazlardan Akdeniz’e geçebilecektir. Karadeniz Türk gölü olma özelliğini kaybetmiş, Karadeniz’in kuzey sahilleri Rusların denetimine girmiştir. Rusya ilk defa boğazlardan sıcak denizlere geçme imkanı elde etmiştir. Rusların güney yönünde genişlemesine ortam hazırlanmıştır. 5. Ruslar, Fransa ve İngiltere’ye verilen kapitülasyonlardan faydalanabilecektir. Rusya ilk defa kapitülasyonlardan yararlanma hakkı elde etmiştir.
49
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI VE ÖNEMİ-II
6. Ruslar İstanbul’da sürekli elçi bulundurabilecek ve gerekli gördüğü yerlerde konsolosluk açabilecekti. Rus konsoloslarına Fransa ve İngiltere konsolosluklarına verilen haklar tanınacaktır. Rusların Balkanlarda sık sık isyan çıkarmalarına zemin hazırlanmıştır. 7. Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş tazminatı ödeyecektir. Osmanlı devleti tarihinde ilk defa savaş tazminatı ödemiştir.
50
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI VE ÖNEMİ-II
8. Rusya savaş sırasında işgal ettiği Eflak, Boğdan ve Akdeniz’deki adaları Osmanlı Devleti’ne geri verecektir. Osmanlı Devleti de buralarda; genel af ilan edecek, halktan bir süre vergi almayacak, halk istediği yere göç edebilecekti. Rus Hristiyanları kutsal yerleri ziyaret edebilecekti. Rusya yukarıdaki istekleriyle bu bölgelerin halkını kendine bağlamayı amaçlamıştır.
51
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI SONUCUNDA:
Dünyanın sayılı büyük devletlerinden biri olma özelliğini kaybetmiştir. XIII. yüzyıldaki en ağır antlaşmayı imzalamıştır. Diplomasi bakımından Osmanlılara yardım ettiği için Avusturya’ya Bukovina arazisi verilmiştir.
52
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI SONUCUNDA:
Rusya, Küçük Kaynarca Antlaşması ile elde ettiği çıkarları hayata geçirmek için harekete geçti. Kırım’ı ele geçirmek amacıyla Kırım’ın içişlerine karışmaya başladı. Ruslar, kendi taraftarı olan Şahin Giray’ı Kırım Hanı seçtirdiler. Bu gelişmelerden dolayı Osmanlı – Rus savaşı yeniden gündeme geldi. Ancak Fransa’nın arabuluculuk yapması üzerine taraflar arasında Aynalıkavak Tenkihnamesi imzalandı (1779).
53
K.KAYNARCA ANTLAŞMASI SONUCUNDA:
Yeni düzenlemeye göre Rusya, Kırım’dan çekilmeyi, Osmanlı Devleti de Şahin Giray’ın hanlığını kabul etti. Böylece iki devlet arasında çıkabilecek bir savaş önlenmiştir.
54
OSMANLI - RUS & AVUSTURYA SAVAŞLARI(1787-1792)
Aynalıkavak Tenkihnamesi’nden sonra Rusya, Kırım’ı ele geçirmek için önemli bir adım atarak gerçek amacını ortaya koydu. 1783’te Rus Çariçesi II. Katerina’nın Kırım’ı ele geçirmesi, Osmanlı topraklarında yayılma isteğini artırdı. Rusya amacına ulaşmak için Avusturya İmparatoru ile gizli bir antlaşma yaptı.
55
OSMANLI - RUS & AVUSTURYA SAVAŞLARI(1787-1792)
1787 – 1792 Savaşlarının çıkmasında; Rusların Kırım’ı işgal etmeleri Kırım’ın işgalinin Müslüman Türklerin yaşadığı bir yer olması yanında, Karadeniz’in kuzey ve doğu kıyıları ile Anadolu, Boğazlar ve İstanbul’un Rus tehdidi altına girmesi Osmanlı Devleti’nin Rusların yayılmasını engellemek istemesi Rusya ve Avusturya’nın kendi aralarında Osmanlı Devleti’ni paylaşmaları (Grek Projesı) ve Bizans İmparatorluğu’nu yeniden kurmak istemeleri etkili olmuştur.
56
Ziştovi antlaşması -1791 Bu nedenlerden dolayı Osmanlı Devleti 1787’de Rusya’ya savaş açtı. Kısa bir süre sonra savaşa Avusturya da katılmıştır. 1789 yılında Fransız İhtilali’nin başlaması, içerisinde birçok ulusu barındıran Avusturya’nın savaştan çekilmesine neden oldu. Osmanlı Devleti’yle Avusturya arasında imzalanan Ziştovi Antlaşması’na (1791) göre; Avusturya savaştan önceki sınırlarına geri çekilmiştir.
57
Yaş antlaşması-1792 1787’de başlayan savaş sırasında Rusya’ya karşı kayda değer bir başarı elde edilemedi. Avusturya’nın savaştan çekilmesiyle yalnız kalan Rusya savaşa devam etmemiş ve Osmanlı Devleti ile Yaş Antlaşması’nı imzalamıştır (1792). Buna Göre; Dinyester nehri iki devlet arasında sınır oldu. Osmanlı Devleti, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu kabul etti.
58
OSMANLI - RUS & AVUSTURYA SAVAŞLARI(1787-1792)
Sonuç olarak, Osmanlıların Kırım’ı kurtarma istekleri ile Rusya ve Avusturya’nın Grek Projesi gerçekleşmedi. Osmanlı Devleti yeni topraklar kaybetti ve Gerileme Dönemi sona ererek Dağılma Dönemi başladı.Fransız İhtilali’nin çıkması Osmanlı Devleti’nin toprak kaybını azaltmıştır. Bu antlaşmaların yapılmasıyla ortaya çıkan barış ortamı III.Selim’in ıslahatlarına zemin hazırlamıştır.
59
OSMANLI - RUS & AVUSTURYA SAVAŞLARI(1787-1792)
60
GERİLEME DÖNEMİ,ÇARLIK RUSYA’YLA İMZALANAN 1792 YAŞ ANTLAŞMASI İLE SONA ERMİŞ;DAĞILMA VE ÇÖKÜŞ DÖNEMİ BAŞLAMIŞTIR
61
HAZIRLAYAN: Maşuk YOĞURTÇUOĞLU
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.