YAS TUTANLAR Herhangi bir ölüm ve ayrılığa ilişkin yas tutulur. Yas tutanlarda, pişmanlık, umutsuzluk, yalnızlık, çaresizlik, suçluluk ve kendine acıma duyguları egemendir.
KAYGILI OLANLAR Kaygılı kişi, çoğu zaman, diğer grup üyelerini ve hatta tecrübesiz grup liderini korkutabilir; çünkü, kaygılı kişi gözleri yaşlı panik içinde, makinalı tüfek gibi konuşur. Genellikle, üstesinden gelebileceğinden daha fazla materyali gruba getirir. Grup liderinin empati kurması, danışana kendi sorunlarını çözme konusunda, güvendiği duygusunu iletmesi gerekmektedir.
DÜŞMANCA DUYGULARI OLANLAR Düşmanca duyguları olanları, Ohlsen ve ark., (1988), dört grupta incelemiştir. Kitaba göre konunun işlenmesi faydalı olacaktır.
ÇÖKKÜNLER (DEPRESYONDA OLANLAR) Kayıp, ayrılık, ekonomik sorunlar, doğal felâketler, boşanma ile karşılaşanlar genellikle kendilerini çökkün hissederler. Hayattan zevk almazlar. Herşey anlamsız gelmeye başlar. Bu tür kişiler için destek programları geliştirilmelidir.
ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLANLAR Bu kişilerin zekâ düzeyleri düşük değildir, ancak nörolojik nedenlerle görsel, işitsel ve psikomotor etkinliklerde güçlükleri vardır. Bu tür çocuklar, anlaşılmama, incinme ve acı yaşarlar; çünkü, çevredeki çoğu kişi onların bir zekâ sorunu olduğunu zannederler.
SESSİZ VE/VEYA İÇİNE KAPANIKLAR Bu tür danışanları Ohlsen ve ark., (1988), üç grupta incelemiştir: Birinci grupta sessiz kalarak, gruptan en üst düzeyde yardım alanlar bulunur. Diğer gruptaysa, ağır hareket edenler vardır. Üçüncü grupsa içine kapanıklardır.
ŞAMAROĞLANI Grupta şamaroğlanı rolünü alan üye küçük düşürülmekten, hakaret edilmekten zevk alır. Diğerleriyle başka türlü ilişkiye giremediklerinden dolayı şamaroğlanı ya da günah keçisi bu yolu seçer.
SOSYAL İLİŞKİYE GİRENLER Grupta terapötik ilişkiyi, sosyal ilişkiyle karıştıranlar olabilir, grup üyeleriyle dışarda da arkadaşlığını devam ettirmek isterler.
BAĞIMLILAR Çoğu bağımlı danışanlar, kendilerini yetersiz hissederler. Bağımlılar, karar verme ve bu kararları gerçekleştirme konusunda güvenli değillerdir.
ÖĞÜT VERENLER Öğüt verenler ya direncin bir göstergesi olarak öğüt verirler ya da grupla psikolojik danışmanın öğüt vermek olduğunu sanırlar.
YARAMAZ ÖĞRENCİLER Bu tür danışanlar genellikle, ana-babaları, müdürleri, kısacası, bir otorite tarafından psikolojik danışmaya yollanır.
MADDE BAĞIMLILARI Bu durumda, en önemli hizmet, koruyucu, önleyici ruh sağlığı hizmetleri olmalıdır. Bir başka deyişle, madde bağımlısı olduktan sonra değil, olmadan önce kişilere yardım verilmelidir.
İNTERNET BAĞIMLILARI Yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren internet bağımlılığı, insana yardım eden mesleklerin ilgi alanı olmuştur. Tıpkı diğer bağımlılıklar gibi internet bağımlılığı da duygusal güçlüğü olan danışanlar kategorisinde incelenmelidir.
TEKELCİLER Pek çok grup lideri, tekelcinin direnç gösteren kişi olduğu üzerinde anlaşırlar (Ohlsen ve ark., 1988). Tekelciler anlamlı bir şekilde katılmazlar ve kendileri için tehdit ögesi taşıyan konulara girmemekte ustadırlar.
ENSEST VE/VEYA CİNSEL TACİZE UĞRAYANLAR Ensest ve/veya cinsel tacize uğrayanların egemen duyguları suçluluk, anlaşılmamışlık, aşağılanmışlıktır. Daha çok kızlarda görülse de, ensest ve cinsel tacize uğrama durumuna, erkeklerde de rastlanabilir.
TAŞKINLIK YAPANLAR - DIŞA VURANLAR Taşkınlık yapma-dışa vurma, duygu, istek veya düşüncenin sözcükler yerine davranışlar yoluyla anlatılmasıdır ve grup terapisinde sık rastlanan bir durumdur. Taşkınlık yapma-dışa vurma davranışı, bazen bilinçsiz, bazen de bilinçli olarak ortaya çıkabilmektedir.