Öğretmenlik Mesleğinin Özellikleri
Meslekselleşme Ölçütleri Örgün mesleki eğitimden geçme/ uzmanlık bilgisine sahip olma. Mesleksel kültüre sahip olma. Mesleğe girişte belirli bir seçim ve denetimden geçme. Toplumca ve devletçe meslek olarak tanınma ve kabul görme. Mesleğin gerektirdiği temel değerler ya da meslek etik kurallarına sahip olma. Meslek kuruluşları biçiminde örgütlenme
Yeterince geniş ve yaygın bir hizmet alanına sahip olma. Verdiği hizmetten ötürü yetiştirdiği kişiye-ailesine-topluma-devlete karşı sorumlu olma. Yeterince geniş ve yaygın bir hizmet alanına sahip olma. Meslek amaçlı süreli yayın organına sahip olma. Yasalarla, tüzüklerle, yönetmeliklerle statü ve güvenceye kavuşma.
Öğretmenlik Mesleğinin Temel Özellikleri Öğretmenlik sevgi ve özveri mesleğidir. Öğretmenlik insana şekil verme mesleğidir. Öğretmenlik tüm ülkelerde en yaygın olarak görülen mesleklerden biridir. Öğretmenliğin çoğunluğu devlet memurudur.
Öğretmenlik mesleğini genellikle kadınlar tercih etmektedir. Öğretmenler en az lisans mezunu olmak zorundadır. Öğretmenlik mesleğini daha çok toplumun alt ve orta sınıflarından gelen bireyler tercih etmektedirler. Öğretmenlik statüsü çok yüksek değil, ancak saygın bir meslektir.
Öğretmenlikte üst pozisyon ve makamlar daha azdır. Öğretmen aynı zamanda içinde yaşadığı toplumun liderlerinden biridir. Öğrenci velilerine ve topluma karşı da sorumludurlar. Öğretmenlerin çalışma ortamları eğitim-öğretim ortamlarıdır. Öğretmenlerin, öğretme görevi yanında idare ve yönetim görevleri de vardır.
Türkiye’de Öğretmenliğin Meslekleşmesi Türkiye'de öğretmenliğin bir meslek olarak değerlendirilmesine ilişkin ilk işaret 15. yüzyılın ikinci yarısında Fatih Sultan Mehmet'in kurdurduğu öğretmen yetiştirilmek için ayrı bir program öngörülmesi ve uygulanmasıdır. Türkiye'de öğretmenliğin ayrı ve kendine özgü bir meslek olarak düşünülmesi ve bu meslekten olanların ayrı bir okulda yetiştirilmesinin gerekli görülmesine ilişkin ilk somut girişim ise Sultan Abdülmecit döneminde 16 mart 1848'de Darülmuallimin ( Erkek Öğretmen Okulu'nun ) açılmasıdır.
Türkiye'de öğretmenlik mesleğinin saygınlığı ve bu mesleği öğrenip yürütenlerin atanma görevlendirilme ve yükselme biçimleri 01 Eylül 1869'da yürürlüğe giren Maarif-i Umumiye Nizamnamesinde (Genel Eğitim Tüzüğünde) başlıca konulardan biri olarak yer almıştır. 1898-1899 tarihli Maarif Salnamesinde " eğitim hizmetlerinde asıl olan öğretmenliktir" anlamına gelen bir hüküm yer almıştır.
1900-1901 tarihli Salname-i Nezaret-i Umumiye'de yer alan Muallimlikte Meslek-i İhtisas Tesisine Dair Talimat öğretmenliğin meslekleşmesinde çok önemli bir aşama oluşturur . 1924'te çıkarılan 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu (Öğretimi Birleştirme Yasası) ile 439 sayılı Orta Tedrisat Muallimleri Kanunu öğretmenliğin meslekleşme sürecinin hız ve yoğunluk kazanmasında belirleyici olmuştur.
1926 tarihli 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun’un 12 1926 tarihli 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun’un 12. maddesinde de “maarif hizmetlerinde asıl olan muallimliktir” denilmektedir. Öğretmenlik, Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 45. maddesinde “öğretmenlik devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas (uzmanlık) mesleğidir.
Öğretmen yetiştirme tarihinde 1973, 1982, 1992 ve 1998 tarihleri, öğretmenlerin yetiştiği kurumların yapı, statü ve öğretim süresi yönünden oldukça anlamlı ve önemlidir. Bu dönemdeki yapılanmalar, öğretmenliğin meslekleşmesine ve farklı okullardan mezun olanların öğretmenlik yapamayacağı anlayışının gelişip yaygınlaşmasına önemli katkı sağlamıştır.
1992 yılında çıkarılan bir yasayla her kademede görev yapacak olan öğretmenlerin hizmet öncesi eğitim süreleri lisans düzeyine çıkarılmış ve eğitim fakültelerinin bünyesine alınmıştır. 1998 yılında yeni bir adım daha atılarak, Eğitim Fakülteleri yeniden yapılandırılmış, orta öğretim sosyal alanlar kapsamında yer alan öğretmenlik programlarının kapıları, Fen edebiyat Fakültelerinin başarılı öğrencilerine de açılmıştır
Öğretmenlik Mesleğinin Yasal Dayanakları Atatürk İlkeleri Anayasa Personel yasası Eğitim ve Öğretmenlikle ilgili yasalar İlgili yönetmelikler Hükümet programları Kalkınma planları ve Milli eğitim şuralarıdır.
Öğretmenlerin Sosyalleşmesi Öğretmenin sosyalleşmesi, öğretmendeki her türlü değişmeyi ifade eder. Göreve yeni başlayan öğretmenin okuldaki öğretmen arkadaşlarıyla, yöneticileriyle etkileşimleri sonucu geliştirdikleri davranışlar ve tutumlardır.
Yeni öğretmenlerin ilk yıllarında öğretimle ilgili, yaklaşımlarını, stratejilerini, isteklerini ve performanslarını etkileyen pek çok değişken vardır. Bunlar ilk çocukluk yılları, benzer kültürler, akran grupları, meslektaşları, öğrenciler, meslekten olmayanlar, sınıfın ekolojisi, öğretmenin alt kültürü, okul yöneticileri, okulun bürokratik yapısı, denetim sistemi, vs. olabilir.
Atatürk ve Öğretmenlik “Öğretmenler! Ordularımızın kazandığı zafer sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız ortamı hazırladı. Gerçek zaferi siz kazanacak ve koruyacaksınız. Ben ve sarsılmaz bir imanla bütün arkadaşlarım sizi gözeteceğiz ve sizin karşınıza çıkacak her engeli kıracağız” (Başgöz, 1995).