DEĞERLERİMİZ İYİLİK VE HOŞGÖRÜ HAZIRLAYAN : ŞÜKRÜ SARI IRAZ DÜRİYE DURAN ANADOLU LİSESİ
HOŞGÖRÜLÜ OLMAK
Kelime anlamı olarak Hoşgörü= müsamaha tahammül katlanma basit hataları görmezden gelme gibi manalara gelir Hoşgörü farklılıklara tahammül gösterebilme sanatıdır Farklılıkların bir çoğu ise bize doğuş dan verilmiş bir hediyedir. Kimsenin doğuştan ırkını dilini dinini milliyetini derisinin rengini v.b. seçme imkanı yoktur.
Hoşgörü kendi görüş ve düşüncemize ve çoğunluğun görüş ve düşünce biçimine aykırı düşen görüşlere sabırla katlanma demektir. Hoşgörü için sevgi ve saygı ön koşuldur. Sevginin ve saygının olduğu yerde negatif düşünceye önyargı ya yer yoktur. Hoşgörü ve sevgi insanları ırkına diline düşüncesine milliyetine gelenek ve göreneklerine göre ayırım yapamaz. Onun için Hoşgörünün seviyesi çok yüksektir. Bu seviyeye tam olarak ulaşmak kolay değildir.
HOŞGÖRÜ Karekter ve kişiliğin, Dostluk ile kardeşliğin, Adaletin, eşitliğin, Temelidir hep hoşgörü. İnsan olma onurunun, Yunus Emre şuurunun, El emeği, göz nurunun, Temelidir hep hoşgörü Güzellik ve iyiliğin, Hem birliğin, hem dirliğin, Mertlik ve de yiğitliğin, Temelidir hep hoşgörü.
dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, Mevlana'mız der ki; Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
Ulu Önder Atatürk'te hoşgörü sahibiydi: Savaş kazanılmıştı. Atatürk Karşıyaka'daki kalacağı eve geldiğinde evin mermer taraçasına çıktıktan sonra kapının önüne ipek bir Yunan bayrağı serilmiştir. Üzerine basılacak bir yol halısı gibi yayılmıştır. Kadın ve erkek orada bulunan İzmirliler: "Buyurunuz geçiniz.... Bizim öcümüzü yerine getiriniz. Yabancı kral bu evden içeri, bizim bayrağımıza basarak girmişti. Siz lütfedin, bu karşılıkla o lekeyi silin! Burası sizin şehrinizdir. Bu ev sizin evinizdir. Bu hak sizindir« diye yalvarıyorlardı.
Mustafa Kemal yerde serili bayrağın önünde durur, ağlayarak yalvaran kadın ve erkeklere tatlılıkla bakarak; "O geçmişte kötü etmiş. Bir milletin istiklalini temsil eden bayrak çiğnenmez. Ben onun hatasını tekrar edemem" der. Bayrağı kaldırtır ve bembeyaz mermerlere basarak içeri girer.
Bizi biz yapan tüm değerlerimize dönüp baktığımızda; Hz. Muhammedîmizi, Mevlana'mızı, Yunus Emre’mizi, Yüce Ata'mızı hoşgörü hikayeleri ile öğütlerle anıyoruz...
Hoşgörü, aynı ortamı özgürce paylaşmaktır.
BİR İYİLİK YAP KENDİNE
İYİLİK BİR KARŞILIK BEKLEMEDEN YAPILMALIDIR
Bugün bir iyilik yapın kendinize Bugün bir iyilik yapın kendinize... Dostlarınızla güzel bir yemek paylaşın. Tebessüm edin minik bir çocuğa. Vedalaşın sonbahar yapraklarıyla. Çayınızın her yudumunda, İçinize dolan ilik sevinci paylaşın. Ve paylaştıkça çoğalsın güzellikler.
BUGÜN BIR IYILIK yapın kendinize. Bir selam verin sevdiklerinize BUGÜN BIR IYILIK yapın kendinize... Bir selam verin sevdiklerinize. Yağmur damlalarıyla halleşin yahut... Eski günlerdeki gibi masal diyarında yolculuğa çıkın söyle bir. Hatırlayın hayalin ne kadar uçsuz bucaksız olduğunu. Çünkü hayal, hayatin rengidir, tadıdır, tuzudur. En fakiri zengin eder hayaller. Çünkü cebi dolu, hayal dünyası bos insanlar vardır her yerde. Kâinatta zerreyi göremeyenlerin yanında, Zerrede kainatı görenlerden olun.
BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE" YAŞAMAK; "BİR AĞAÇ GİBİ TEK VE HÜR, Ve BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇESİNE"
…