İnsan İradesi ve Kader İnsanı diğer varlıklardan ayıran en temel özellikler, -akıl -irade AKIL, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden, doğruyu yanlıştan ayırt etmemizi sağlayan yetidir.
AKIL 1 - Kur’an-ı Kerim 2 - Hadisler 3 - Beş duyu organı 4 - Kıyas İnsan İradesi ve Kader İRADE, aklın karar vermesi sonucunda insanın kendi seçimiyle karar vermesidir. AKIL için ilk önce bilgi kaynaklarının olması gerekmektedir. Çünkü karar vermede bilgi olmadan düşünme ve akıl yürütme olmaz. AKIL 1 - Kur’an-ı Kerim 2 - Hadisler 3 - Beş duyu organı 4 - Kıyas
ŞEMS TEBRİZİNİN İNANÇSIZ ADAMA CEVABI İnsan İradesi ve Kader Ancak insan ne kadar isterse istesin dilediği her şeyi yapamaz. Kararlarını özgürce verebilir fakat her istediğini de yapamaz. ŞEMS TEBRİZİNİN İNANÇSIZ ADAMA CEVABI Mevlana Celaleddin Rumi Hazretleri’ne bir inançsız bir insan gelip soru sormak ister. Sorularına daha önce kimsenin cevap veremediğini söyler. O da onları Şems-i Tebriz-i Hazretleri’ne gönderir. Şems-i Tebriz-i o sırada talebelerine kerpiç ile nasıl teyemmüm yapılacağını gösteriyordur. Ateist adam şu üç soruyu sorar: 1. Allah var dersiniz, varsa nerdedir? 2. Şeytanın ateşten yaratıldığını söylersiniz. Şeytan günahlarından dolayı cehenneme atılacak dersiniz. Cehennemde de ateş var. Hiç ateş ateşe zarar verir mi? 3. Ahirette herkes hakkını alacak, yaptıklarının cezasını çekecek diyorsunuz. Bırakın isteyen istediğini yapsın. Neden insanlar bu dünyada istedikleri gibi yaşayamıyorlar? İnançsız kişi artık sorularının bittiğini ve bir cevap beklediğini söyler. Bunun üzerine Şems-i Tebriz-i yavaşça doğrulur ve elindeki kerpici adamın kafasına vurur.
İnsan İradesi ve Kader Adam sorularının cevabını beklerken kafasına yediği kerpice çok kızar ve Şems-i Tebriz-i Hazretleri’ni kadıya şikâyet eder. Kadıya, ben sorularımı sordum, cevap veremeyince kafama kerpiçle vurdu, der. Kadı Şems-i Tebrizî’yi mahkemeye celp ederek müştekiye (şikâyet eden adam) niçin vurduğunu sorar. Şems-i Tebrizî de, bana soru sordu. Ben de bu şekilde sorusuna cevap verdim, der. Kadı bu işin açıklamasını Şems-i Tebrizî’den istediğinde Şems şöyle açıklamaya başlar: Bu adam bana “Allah var diyorsunuz hani nerde? diye sordu, kerpiç darbesinden başının ağrıdığını söylüyor, ağrı varsa nerdeymiş göstersin.” Şeytan ateşten yaratıldı, cehennem de ateş, “Ateş, ateşi yakar mı?” dedi. Kerpiçte topraktandı ama topraktan yaratılmış bir insanın kafasını acıttı. Üçüncü sorusu ise – “Bırakın da isteyen istediğini yapsın” dedi. – “Benim canım da onun başına vurmak istedi ve vurdum” ama hemen beni kadıya şikayet etti. Demek ki isteyen istediğini yapmamalıymış, dedi
İnsan İradesi ve Kader Cüz’i İrade, insanın iradesidir. Cüz, parça, bölüm demektir. Külli İrade, Allah’ın iradesidir. Kül, tam, bütün, kapsayan demektir. İnsanın Özgürlüğü ve Sorumluluğu İnsanın özgür olması kendi istek ve iradesiyle herhangi bir zorlama ve baskı olmadan bir şeye karar vermesi ve bu doğrultuda davranmasıdır. İnsanın özgürlüğü, zorlama ve baskı olmadan kendi iradesiyle karar vermesidir. Sorumluluk ise verdiği karar sonrasında doğan sonuçları kabul etmesidir. İslam dini, söz ve davranışlardan sorumlu tutulmayı akla ve özgür iradeye bağlı kılmıştır. Akıl ve irade sahibi olmayan diğer tüm canlılar, yaptıkları davranışlardan sorumlu tutulmazlar. Aslında insanda özgürlük dediğimiz şey, sadece ve sadece insanın seçenekler arasında tercihte bulunmasıdır. Kur’an’da; “Kim hidayet yolunu seçerse, bunu ancak kendi iyiliği için seçmiş olur; kim de doğruluktan saparsa, kendi zararına sapmış olur. Hiçbir günahkâr, başkasının günah yükünü üstlenmez...”(İsra Suresi,15.ayet) buyrularak kişinin yaptığı davranışlardan sorumlu olduğu bildirilmiştir.
İnsan İradesi ve Kader Bundan dolayı hiçbir insan yaptığı kötü bir davranış sonucunda, “Ne yapayım, alın yazım buymuş, bu benim kaderimmiş.” diyemez. Çünkü kendi özgür iradesiyle iyilik yerine kötülüğü tercih etmiştir. Bundan dolayı davranışlarının sonuçlarına katlanacaktır. Bu konu Kur’an’da şöyle belirtilir: “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir…”(Şura Suresi, 30.ayet) Allah, insanlara özgür iradeleriyle tercihlerini doğru yapabilmeleri için peygamberler ve ilahî kitaplar göndermiştir. Bu durum Kur’an’da; “Biz ona iki yolu (doğru ve eğriyi) göstermedik mi?”(Beled Suresi, 10.ayet) şeklinde ifade edilmiştir. Başka bir ayette ise “Şüphesiz biz ona (doğru) yolu gösterdik, ister şükredici olsun ister nankör.” (İnsan Suresi, 3.ayet) buyrulmuştur.
İnsan İradesi ve Kader İnsanın kaderi, Allah’ın evrende belirlediği yasalarla düzenlenmiştir. Buna bağlı olarak insanın eylemleri, zorunlu ve seçime dayalı olmak üzere iki kısımdır. İnsanın gücünün yetmediği veya değiştirme gücünün olmadığı durumlarda mevcuttur. Seçim hakkı olmayan durumlarda vardır. Bir insanın; cinsiyetini, anne ve babasını, kardeşlerini, doğum tarihini, ölüm tarihini, rengini, doğum yerini vb. Dinimiz akıl sahibi olmayı sorumluluğun şartlarından saymıştır. Sonuç olarak insan özgür ve irade sahibi olarak yaptıklarından sorumludur. Bu nedenle her birey kendi sorumluluklarını bilip iyi, güzel ve doğru işler yapmalı, kötü, çirkin ve yanlış davranışlardan kaçınmalıdır.