Meslek Hastalıkları Hızlı teknolojik gelişmeler bir yandan insanın refahına hizmet ederken, öte yandan insan hayatı ve çevre için tehlikeleri de beraberinde getirmiştir. Üretim sürecine giren her yeni madde, her yeni makine, araç ve gereç insan sağlığı, işyeri güvenliği, çevre sağlığı ve çevre güvenliği için tehdit oluşturmaktadır. Bir bakıma yükselen refahın faturası, insanlığa iş kazaları, meslek hastalıkları ve çevre kirlenmesi olarak kesilmektedir.
Sağlıklı çalışma ortamı ve çevresi iş barışının, hızlı ve sağlıklı kalkınmanın da ön şartıdır. Çünkü iş kazaları ve meslek hastalıkları sonuçları itibariyle insan hayatını ve sağlığını tehdit etmesinin yanı sıra işletmeleri de ağır faturalara mahkum etmektedir. Yaşama hakkı en temel insan hakkıdır. ILO (Uluslar arası Çalışma Örgütü) kaynaklarına göre her yıl 1.2 milyon kadın ve erkek iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla hayatını kaybetmektedir. Yine aynı kaynaklara göre; her yıl 250 milyon insan iş kazaları 160 milyon insan ise meslek hastalıkları sonucu ortaya çıkan zararlara maruz kalmaktadır.
Çalışma ortamına özgü etyolojik ajana maruziyet sonucu meydana gelen hastalıklara meslek hastalığı adı verilir. Yaslarımızdaki yeri 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 11. Maddesidir. Meslek hastalığı, “sigortalının çalıştığı işin niteliğine göre, tekrarlanan bir sebep veya işin yürütüm şartları nedeniyle meydana gelen, geçici veya sürekli hastalık, sakatlık, ruhi arıza halidir”. Diğer bir deyişle; işyerinde mevcut insan sağlığına zararlı, kimyasal maddeler fiziksel etkenler, biyolojik etkenlerin meydana getirdiği hastalıklara meslek hastalığı denir.
Belirli mesleklere özgü sağlık sorunları olmaları bakımından meslek hastalıklarının, çalışan kişilerin sağlık sorunları arasında özel bir yeri vardır. Aslında çalışan bir kişinin bütün sağlık sorunları arasında meslek hastalıkları küçük bir pay almaktadır ama iş sağlığı uğraşılarının ağırlıklı ilgisi meslek hastalıkları olmaktadır. Bunun iki nedeni olabilir; *Birincisi, iş ile hastalık arasında nedensel bir bağın olmasıdır, hastalığın nedeni işyerindedir. **İkinci neden ise, meslek hastalıklarının korunulması olanağı yüksek olan hastalıklar olmasıdır. İşyerinde alınacak teknik ve tıbbi önlemlerle meslek hastalıklarından korunma sağlanabilir.
Etyolojilerinde birden fazla sayıda faktörün bulunduğu hastalıkların meydana gelmesinde mesleksel faktörlerin de rolü bulunabilir. Bu hastalıklara işle ilişkili hastalık (work-related disease) adı verilmektedir. Örneğin kronik bronşit için başlıca risk faktörleri sigara içilmesi, hava kirliliği ve toz maruziyetidir. Belli mesleğe özgü bir durum olmamakla birlikte tozlu ortamda çalışanlarda hastalık daha sık olarak görülür. Meslek hastalıklarında ise hastalıkla yapılan iş, yani meslek arasında nedensel bir bağlantı vardır. Örneğin kurşun zehirlenmesi yalnızca kurşunun kullanıldığı işyerinde çalışanlara özgü bir sağlık sorunudur, başka işlerde çalışanda görülmez. Oysa kronik bronşit tozlu yerlerde çalışanlarda görülmekle birlikte tozsuz ortamlarda çalışan kişilerde de görülebilir
Meslek Hastalıklarının Sınıflandırılması -I Hastalanan organlara göre: Meslek hastalıklarında hastalık tablosuna en fazla katılan organ deridir. Deriden başka akciğerler de meslek hastalıklarında sık olarak tutulan organlardır. Meslek hastalıklarında sık tutulan diğer organ veya sistemler, hematopoetik sistem, sindirim sistemi, sinir sistemi, böbrekler, işitme organı vb. organ ve sistemlerdir. Bunun dışında genellikle meslek hastalıklarında birden fazla organ veya sistem hastalık tablosunda yer alır. Örneğin kurşun zehirlenmesinde sindirim sistemi, kan yapıcı sistem, sinir sistemi, böbrekler, kalp ve damar sistemi gibi değişik organ ve sistemlerle ilgili belirti ve bulgular olur.
Meslek Hastalıklarının Sınıflandırılması - II Etkenlere göre: Fiziksel nedenler: Sıcaklık, gürültü, radyasyon, titreşim, basınç gibi çeşitli fizik nedenler bu gruptadır. Ayrıca tekrarlayan işlere bağlı olarak ortaya çıkan bazı kas-iskelet sistemi hastalıkları da olabilir. Kimyasal nedenler: Bu grupta kurşun, civa, krom, kadmiyum, nikel gibi metaller, benzen, toluen, triklor etilen, hekzan gibi çözücüler (solvent), zehirli gazlar, pestisid maddeler, asitler ve alkaliler gibi çeşitli kimyasal etkenler bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı intoksikasyona, bazıları malign hastalıklara yol açarken kimileri de bağımlılık ve davranış değişikliği gibi bozukluklara neden olurlar.
Biyolojik nedenler: Özellikle sağlık hizmetlerinde çalışanlar için olmak üzere hayvancılık, deri işleri, madencilik gibi işlerde çalışanlar çeşitli mikroorganizmalara maruz kalabilirler. Bu etkilenme sonucunda da tüberküloz, brusellozis, paraziter hastalıklar gibi bazı hastalıklar ortaya çıkabilir. Tozlar: Madencilikle ilgili işlerde, dökümhanelerde, asbest endüstrisinde inorganik toz sorunu vardır. Pamuklu dokuma işinde, tarım ve hayvancılıkta da organik tozlara maruziyet olabilir.
Meslek hastalığına neden olan etkenlerin vücuda başlıca giriş yolları: 1. Akciğerler (solunum) 2. Deri (emilim) 3. Ağız (sindirim) Meslek hastalıklarından etkilenme lokal ya da sistemik olabilir. Meslek hastalıkları tıbbi, hukuki ve sosyal yönü olan hastalıklardır. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından hazırlanmış olan listede meslek hastalıkları 29 başlık halinde toplamıştır. Bu listede tozlar, çeşitli kimyasal, fiziksel ve biyolojik faktörlere bağlı olarak meydana gelen hastalıklar yer almaktadır. Türkiye'de ise meslek hastalıkları 5 ana grupta toplanmaktadır. Her grubun içinde değişik hastalıklar yer almaktadır.
Meslek hastalıkları SSK Sağlık İşletmeleri Tüzüğüne göre beş ana gruba ayrılır: A- Kimyasal maddelerle oluşan meslek hastalıkları; kimyasal maddelerin yapısına göre 25 alt grup. Elliden fazla kimyasal maddeye bağlı olarak meydana gelen hastalıklara işaret edilmektedir. B- Mesleki cilt hastalıkları; 2 gruba ayrılır. Deri kanseri ve kanser dışı deri hastalıkları yer almaktadır. C- Pnömokonyozlar ve solunum sisteminin diğer hastalıkları; Silikozis, asbestozis, mesleksel astım, bisinozis gibi solunum sistemi hastalıkları bu gruptadır.
D- Mesleki bulaşıcı hastalıklar; 4 alt gruba ayrılır D- Mesleki bulaşıcı hastalıklar; 4 alt gruba ayrılır. Parazit hastalıkları, tropikal hastalıklar, zoonozlar ve sağlık hizmetlerinde çalışanlarda görülebilecek viral hepatit ve tüberküloz gibi hastalıklar bu grupta yer almaktadır. E- Fizik etkenlerle oluşan meslek hastalıkları; 12 alt gruba ayrılarak değerlendirilmektedir. Tekrarlayan travmalar, radyasyon, gürültü, basınç gibi fizik nedenli meslek hastalıkları bulunmaktadır.
Kazalarda Risk Faktörleri Yaş ve Cinsiyet: Kazalarda özel risk faktörleridir. Çocuklar ve genç erişkinlerde en sık ölüm nedeni kazalardır. Dünya genelinde 15-65 yaş arasında kazalara bağlı ölüm hızları erkeklerde kadınlara nazaran belirgin olarak fazladır. Alkol ve bağımlılık yapan maddelerin kullanımı kaza riskini artırır. Kazaya uğrama riski hiç alkol almamış kişiye kıyasla kan alkol düzeyi 1.0 gr/litre olan kişide 23 kat, kan alkol düzeyi 2 gr/litre olan kişide ise yaklaşık 80 kat fazla olmaktadır.
Kazalarda Risk Faktörleri Kaza nedenleri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok çeşitli olabilmektedir. Örneğin suda boğulma; gelişmiş ülkelerde havuz ve plaj nedenli olurken, gelişmekte olan ülkelerde sel, köprüden düşme, kuyular, eğlence sırasında havuz ve deniz, sal, kayık vb. nedenli / yine silahla yaralanma; gelişmiş ülkelerde kaza ve cinayet, gelişmekte olan ülkelerde askere erken gitme, kaza ile olabilmektedir.
Kazalarda Risk Faktörleri Kazalara bağlı ölümlerin cinsiyete ve nedene göre yüzde dağılımı incelendiğinde gerek kadın gerekse erkeklerde kazalara bağlı ölümlerin en sık trafik kazalarına bağlı olduğu görülmektedir. Kazalarda hazırlayıcı ve artırıcı faktörler önemli rol oynar. Hazırlayıcı ve artırıcı faktörlerin psikososyal ve çevresel yönleri vardır. Hazırlayıcı ve artırıcı faktörler aşağıdaki şekilde sıralanabilir.
KAZA OLUŞUMUNU HAZIRLAYAN RİSK FAKTÖRLERİ - II Çevresel Faktörler - Kişisel koruyucu (eldiven, başlık vb.) kullanmama - Tehlikeli araç kullanımı ile ilişkili reklamlar - Sürücüler ile ilgili kurallardaki yetersizlikler - Mevcut kanunların uygulanımı ile ilgili yetersizlikler - Trafik anarşisi - Ergonomik yetersizlik
Meslek hastalığı tanısı iki yönlü yaklaşım gerektirir Meslek hastalığı tanısı iki yönlü yaklaşım gerektirir. Bir yandan bazı belirtilerle başvuran hastaya bir klinik tanı konulurken diğer taraftan da bu hastalığın meslekten kaynaklandığının ortaya konabilmesi gereklidir. Bu nedenle hastalık etkeninin işyeri ortamında da gösterilmesi amacı ile çaba sarf edilmelidir. öykü (anamnez) fizik muayene fizyolojik değerlendirmeler laboratuar muayeneleri radyolojik muayeneler
İşyeri ortam ölçümleri: İşyeri ortamında yapılacak doğrudan ölçümlerle (gürültü ölçümü gibi) veya ortamdan alınan örneklerde yapılacak tayinlerle (ortam havasında kurşun, benzen vs. tayini gibi) bu değerlendirmeler yapılabilir. Bu incelemelerin düzenli olarak yapılması ve kayıtlarda saklanması gereklidir. Bu tür kayıtların varlığı halinde hastalık ile çalışılan iş arasındaki ilişkilerin değerlendirilmesi daha kolay olacaktır.
Yükümlülük süresi: Zararlı mesleksel etkinin sona ermesi ile hastalığın ortaya çıkması arasında geçebilecek kabul edilebilir en uzun süre. Maruziyet süresi: Zararlı etkenin başlamasıyla hastalık belirtilerinin ortaya çıkması için gereken en az süre. Bazı durumlarda bu sürenin kısaltılması için tüzüğe maddeler konulmuştur. Örneğin; 1) Pnömokonyozun meslek hastalığı sayılabilmesi için, sigortalının, havasında pnömokonyoz yapacak yoğunluk ve nitelikte toz bulunan yer altı ve yer üstü işlerinde toplam olarak en az üç yıl çalışmış olması gerekir. S.S. Yüksek Sağlık Kurulunun onayı sağlanmak koşuluyla 3 yıllık süre indirilebilir.
2) Gürültü zararlarını mesleki sayılabilmesi için, gürültülü işte en az iki yıl, gürültü şiddeti 85 db üstündeki işte en az 30 gün çalışmış olması gerekir. Meslek Hastalıklarında Tedavi İlkeleri Kişinin işyeri ortamından uzaklaştırılması gerekir. Tedavi bakımından etkenin vücuttan atılımını artıracak veya etkisini azaltacak bir yöntem varsa bu da kullanılmalıdır. Genel destekleyici ve semptomatik tedavi de yapılmalıdır.
Meslek Hastalıklarından Korunma Yöntemleri Meslek hastalıkları uygun tıbbi ve teknik yöntemlerle korunulabilen hastalıklardır. A) Tıbbi yöntemler: 1. Tıbbi resmi muayeneler 2. Sağlık Eğitimi 3. Endüstride beslenme 4. Endüstride ilk yardım
B) Teknik yöntemler: 1) Çevrenin kontrolu: I- Eşik sınır değer (ESD): İşyeri havasında var olup günde 8 saat veya haftada 40 saat çalışma süresi içinde maruz kalındığında tüm işçilerin sağlığına zarar vermediği kabul edilen değerlerdir. II- Müsaade Edilen Azami Konsantrasyon (MAK değeri): Atmosfer kirleticilerin günde 8 saat maruz kalmak suretiyle sağlıklarına zararlı etkisi olmadığı kabul edilen en yüksek konsantrasyonudur.
ESD ve MAK değer toksik madde içeren toz, duman gibi maddeler için mg/m3, gaz ve buhar gibi maddeler için milyonda kısım (part per million-ppm) olarak ifade edilir. 2) İkame (Substitution): Endüstriyel işlemlerde sağlık için zararlı etkileri olan maddeleri, zararsız ya da daha az zararlı olan aynı işi gören başka bir madde veya tehlikeli operasyonların tehlikesiz veya daha az tehlikeli operasyon ile değiştirilmesi için yeni düzenlemeler yapılmasına, ikame denir.
5) Havalandırma: İş yerlerinde havalandırma 2 nedenle kullanılır; 3) Ayırma: İşyerinde mevcut zararlı bir etkenin veya meydana gelmesi muhtemel bir tehlikenin uzak tutulması. 4) Kapatma: Toksik materyalin veya zararlı prosesin çalışma çevresinden fizikman ayrılması sureti ile çevre havasının toksik maddelerden korunmasıdır. 5) Havalandırma: İş yerlerinde havalandırma 2 nedenle kullanılır; 1- Çalışma çevresini aşırı sıcak, soğuk, kuruluk, ve nemden korumak, 2- İşlemler sonucu oluşan zararlı maddeleri işçinin solumasını önlemek. Endüstride iki şekilde uygulanır: 1- Lokal aspirasyon, 2- Genel havalandırma.
- Baş koruyucuları: Baret, kulak tıkacı... 6) Yaş Yöntem: Yapılan işin sonucu olarak meydana gelen veya gelmesi beklenen tozun su kullanarak işyeri havasında kalmasını veya havaya karışmasını önlemek için uygulanan yönteme yaş yöntem denir. 7) Kişisel Koruyucu Araçlar: Vücudun herhangi bir yerini veya insan hayatını zararlı etkenlerden korumak amacıyla geliştirilmiş çeşitli ekipmana kişisel koruyucu araçlar denir. - Baş koruyucuları: Baret, kulak tıkacı... - Göz ve yüz koruyucuları: Koruyucu gözlük, yüz maskeleri...
Meslek Hastalıklarının Hukuksal Boyutu Meslek hastalığı bir kişinin geçimini sağlamak amacı ile çalışması sırasında meydana geldiğinden ve genellikle de çalışılan iş bir başkasının işyeri olduğundan, çalışanlar meslek hastalıklarına karşı güvence altına alınmışlardır. Meslek hastalığının meydana gelmesinde işyeri risklerinin kontrol altına alınması için yapılması gereken uygulamalar tam olarak yerine getirilmemiş olduğundan, hastalığın oluşundan bir ölçüde işveren de sorumlu tutulmaktadır. İşverenler bu sorumluluklarının karşılığını, işçileri meslek hastalığına karşı sigortalamak suretiyle yerine getirirler.
Meslek Hastalıklarının Hukuksal Boyutu Hastalık meydana geldiğinde, hastanın her türlü tedavisi sigorta tarafından sağlanır. Ayrıca hastalık nedeniyle işgöremezlik de olmuşsa, sigorta kişiye işgöremezlik ödeneği (tazminat) öder. İşçilerin sigortalanması, hastalık durumunda tedavi giderlerinin karşılanması ve tazminat ödenmesi konuları meslek hastalıklarının hukuksal boyutunu oluşturur. Ödenecek tazminatın miktarı işçide hastalık sonucu ortaya çıkan işgöremezlik düzeyi ile ilişkili olduğundan, bu düzeyin hesaplanması meslek hastalıklarının hukuksal boyutu ve sigorta açısından önemlidir. Bu hesaplamada hastalığa bağlı fonksiyonel kaybın yanı sıra kişinin yaşı ve mesleği de dikkate alınmaktadır.
Meslek Hastalıklarının Hukuksal Boyutu İşyerinde yapılacak incelemeler sonucunda işverenin belirgin ihmali saptandığında, sigorta işçiye ödediği tazminatın bir bölümünü işverenden talep eder. İş hukukunda “rücu davası” olarak adlandırılan bu durum, meslek hastalıklarının hukuksal boyutu ile ilgili olarak özel bir yer tutar.
Türkiye’de ülkenin dördüncü iş kanunu olarak yürürlükte olan kanun: 22 Mayıs 2003 tarih ve 4857 sayılı İş Kanunu İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği 09 Aralık 2003 Tarih ve 25311 Sayılı Resmi Gazete
Sonuç olarak; Çalışanın sağlığı korunmaz ise; Ölümler artar Hastalıklar artar Sakatlıklar artar İşgücü yitimi artar >>>>>>> Kaynaklar bu sorunlara harcanır >>>>>>> Refaha erişilemez
İş yaşantısı, iş güvenliğinin öncelikli olduğu yaşam biçimidir İş yaşantısı, iş güvenliğinin öncelikli olduğu yaşam biçimidir. Güvenlik bilgiye dayanır. Bu bilginin kabullenilmesi ve uygulanmaya yansıtılması güvenlik kültürünü oluşturacaktır. İş güvenliği göz ardı edildiğinde, iş kazası ve meslek hastalıklarının oluşması kaçınılmazdır.