ADORNO Yaşamı, Yapıtları, Kuramı MES- 611 Sunumu 19 Ekim 2010 İpek Çankaya
Adorno’nun Yaşamı Theodor Ludwig Wiesendgrund adıyla, 11 Eylül 1903, Frankfurt’ta doğdu. 1930’ların Almanya koşulları: Theodor W. Adorno Anne tarafından müziğe yakınlık 15 yaş itibariyle Alman felsefesi ve Kant 1924, felsefe doktoru ünvanı Hocası aracılığıyla Horkheimer’le tanıştı.
Adorno’nun Yaşamı Doçentlik tezinde Freud üzerine yoğunlaştı, Hocası desteklemeyince Benjamin’in yapmadığını yaptı, konu değiştirdi: Kierkegaard üzerine çalıştı. Frankurt Okulu (Toplumsal Araştırmalar Merkezi) ile temasa geçti. 1932, dergide ilk yazı, 1938 resmi enstitü üyeliği
Adorno’nun Yaşamı Frankfurt Okulu: Sol radikal çevrelerin kurumlaşma çabasının ürünü, Markist kuramı yeniden ele alır. Eleştiri: Doğrudan politik tavır almaz (Marcuse istinası ile) 1930, Horkheimer müdür olur, Löwenthal, Adorno ve Marcuse’nin ağırlıkları artar. Temel ilgi ekonomik ve somuttan felsefi ve kültürel olana kayar.
Adorno’nun Yaşamı Nazi iktidarı , enstitü için zor dönem 1933, ‘devlete karşı eğilimler taşıdığı’ gerekçesiyle Hitler tarafından kapanır. Horkheimer, Hitler’in üniversiteden attığı ilk profesör olur. 1934+, ABD macerası Enstitü önce Cenevre’ye taşınır. 1935, Colombia Üniversitesi’nin daveti Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü, NYC
Adorno’nun Yaşamı Adorno Avrupa’yı kısmen geç terk eder. 1937, ilk NYC ziyareti ; 1938, yerleşme ABD döneminin en önemli eserleri: Aydınlanmanın Diyalektiği, (Horkheimer’la); Minima Moralia, 1950, F. Almanya devletinin daveti ile Enstitüsüye ve Göethe Üniversitesi’ne dönüş, Ağustos1969, İsviçre’de tatilde iken ölür.
Adorno’nun Yapıtları Aesthetic Theory (1970), trans. R. Hullot-Kentor, Minneapolis: University of Minnesota Press, 1997. Against Epistemology: A Metacritique; Studies in Husserl and the Phenomenological Antinomies (1956), trans. W. Domingo, Cambridge, Mass.: MIT Press, 1982. The Authoritarian Personality, T. W. Adorno, et al., New York: Harper & Brothers, 1950. Alban Berg: Master of the Smallest Link (1968), trans. J. Brand and C. Hailey, New York: Cambridge University Press, 1991. Beethoven: The Philosophy of Music; Fragments and Texts (1993), ed. R. Tiedemann, trans. E. Jephcott, Cambridge: Polity Press, 1998. The Complete Correspondence, 1928-1940 (1994), T. W. Adorno and W. Benjamin, ed. H. Lonitz, trans. N. Walker, Cambridge: Polity Press, 1999. Critical Models: Interventions and Catchwords (1963, 1969), trans. H. W. Pickford, New York: Columbia University Press, 1998. Dialectic of Enlightenment: Philosophical Fragments (1947), M. Horkheimer and T. W. Adorno, ed. G. S. Noerr, trans. E. Jephcott, Stanford: Stanford University Press, 2002. Hegel: Three Studies (1963), trans. S. Weber Nicholsen, Cambridge, Mass.: MIT Press, 1993.
Adorno’nun Yapıtları Introduction to Sociology (1968), ed. C. Gödde, trans. E. Jephcott, Stanford: Stanford University Press, 2000. The Jargon of Authenticity (1964), trans. K. Tarnowski and F. Will, London: Routledge & Kegan Paul, 1973. Kant's Critique of Pure Reason (1959), ed. R. Tiedemann, trans. R. Livingstone, Stanford: Stanford University Press, 2001. Kierkegaard: Construction of the Aesthetic (1933), trans. R. Hullot-Kentor, Minneapolis: University of Minnesota Press, 1989. Mahler: A Musical Physiognomy (1960), trans. E. Jephcott, Chicago: University of Chicago Press, 1988. Metaphysics: Concept and Problems (1965), ed. R. Tiedemann, trans. E. Jephcott, University Press, 2000. Minima Moralia: Reflections from Damaged Life (1951), trans. E. F. N. Jephcott, London: NLB, 1974. Negative Dialectics (1966), trans. E. B. Ashton, New York: Seabury Press, 1973.
Adorno’nun Yapıtları Notes to Literature (1958, 1961, 1965, 1974), 2 vols., ed. R. Tiedemann, trans. S. Weber Nicholsen, New York: Columbia University Press, 1991, 1992. Prisms (1955), trans. S. Weber and S. Weber, London: Neville Spearman, 1967; Cambridge, Mass.: MIT Press, 1981. Philosophy of New Music (1949), trans., ed., and with an introduction by R. Hullot-Kentor, Minneapolis: University of Minnesota Press, 2006. Problems of Moral Philosophy (1963), ed. T. Schröder, trans. R. Livingstone, University Press, 2000. The Positivist Dispute in German Sociology (1969), T. W. Adorno, et al., trans. G. Adey and D. Frisby, London: Heinemann, 1976. In Search of Wagner (1952), trans. R. Livingstone, London: NLB, 1981.
Aydınlanmanın Diyalektiği Adorno ve Horkheimer tarafından 2. Dünya Savaşı sırasında yazılmıştır. Adorno’nun kültür kuramını ilk kez açık bir biçimde felsefi ve tarihsel bağlama yerleştirdiği metindir. Ana teması Aydınlanmanın kendi ideallerine ihanetidir.
Aydınlanmanın Diyalektiği Buradaki eleştiri modern akla yönelik toplumsal eleştiridir. Temelinde Aydınlanmanın ulaştığı sonuçlar yer alır. Adorno ve Horkheimer’e göre Aydınlanmanın vardığı sonuç kendi kendini imhadır.
Aydınlanmanın Diyalektiği Kitabın ana tezi, insanlığı mitsel güçlerin esaretinden kurtaran ve doğa üzerinde ilerlemeci bir egemenlik kurmasını sağlayan akılsallığın, içsel doğası aracılığıyla, mite yeniden dönülmesine ve yeni, daha da mutlak egemenlik biçimlerine yol açtığıdır.
Aydınlanmanın Diyalektiği Aydınlanmanın ileri sürdüğü gibi akıl sadece ilerleme, özgürleşme değildir. Akıl aynı zamanda iktidar, egemenliktir. Araçsal akıl, aklın yalnızca amaçlara ulaşmak için kullanılması ile gelişmiştir.
Aydınlanmanın Diyalektiği Araçsal aklın gelişmesindeki temel etken modern kapitalist toplumun ekonomik yapılanmasıdır. Kapitalizmin temelinde piyasa için üretim mantığı yatar; Mallar insan ihtiyaçlarını karşılamak için değil, kâr ve sermaye artışı için üretilir.
Aydınlanmanın Diyalektiği Akıl yalnız amaçlara ulaşmak için kullanılan araçlarla tanımlanır hale gelince ortaya yeni bir egemenlik biçimi çıkmıştır: Bireyselin tümelin egemenliği altına girmesi. Araçsal akıl hedefe ulaşmak için bireyin biricik ve tekliğini , şeylerin kendine özgü niteliklerini yok eder.
Aydınlanmanın Diyalektiği Böylesi bir akılsallık, birbirine benzemeyen eşit olmayan şeylere benzer, eşit muamelesi eder. Sonuçta birey kendi varlığını tümelin kendisine öngördüğü roller dışında tanımlayamaz olur.
Aydınlanmanın Diyalektiği Aydınlanmanın insanla doğayı birbirinden kesin çizgilerle ayırması da sonuçta bir yıkıma sebep olmuştur. Mit, insanı doğaya tâbi kılarken aydınlanma doğayı insana tâbi kılmıştır. Modern dönemde bilim ve teknoloji insanın doğa üzerindeki egemenliğinin araçları haline gelmiştir.
Aydınlanmanın Diyalektiği Doğa insan için yalnızca bilgi edinilecek bir nesneye dönüşmüştür. Ancak bu aynı zamanda insanın kendi üzerinde de bir egemenlik yaratmıştır. Çünkü insan da içinde yaşadığı doğanın yazgısını paylaşmak durumundadır.
Aydınlanmanın Diyalektiği Tanımlanan diyalektik, herkese eşit uzaklıktaki akıl ile tikelin egemenliği olarak akıl arasındaki diyalektiktir. Bu da, Adorno’ya göre, Aydınlanmanın akıl, mit ve egemenliğin toplamı olduğunun göstergesidir. Mitleri yıkmak için yola çıkan Aydınlanma bir mite dönüşmüştür.
Aydınlanmanın Diyalektiği Modern çağda insan özgünlüğünü, biricikliğini kaybetmiştir. Her özne bir diğerinin aynısıdır. Herkesin aynı olduğu yerde kimse kalmamıştır. Özne bitmiştir, tükenmiştir.
Aydınlanmanın Diyalektiği Çağdaş toplumda bunları mümkün kılan ise “Kültür Endüstrisi’dir. Geç Kapitalizm çağında günlük yaşam kuramı: Kültürün şeyleşmesi, paranın bir kültür haline gelmesi. Sanatsal modernizm x Kültür Endüstrisi
Kültür Endüstrisi Adorno’nun görüşü: Marx’ın kapitalist üretim ilişkilerinden sıyrılmış kapitalist üretim güçlerinin özgür bir topluma götüreceği savının bir yanılsama olması. Özgürleşme x Boyundurluk
Kültür Endüstrisi Aldatıcı yanı Sözde kültür üretmesi Kültürün endüstrileşmesi x İnsanın şeyleşmesi İş – iş dışı faaliyetler bütünlüğü Eğlence, iş, egemenlik bağı Tüketiciye sunulan hazzın yapaylığı Reklamın işlevi