MÜZELER VE AKŞEHİR EVLERİ
BATI CEPHESİ KARARGÂH MÜZESİ Bina Yemeniciler Çarşısı yerine 1905 yılında dönemin belediye başkanı Bostan Bey tarafından belediye hizmet binası olarak yaptırılmıştır. 13 Eylül 1921’de Türk ordusunun kesin zaferi ile biten Sakarya Meydan Muharebesi orduyu önemli bir kayba uğratır. Bunun üzerine Yunan ordusuna karşı büyük bir Taarruza geçebilmek için hazırlıklar yapılmaya başlanır.
27-29 ekim 1921 tarihlerinde Başkumandan Mustafa Kemal Atatürk Paşa’nın emirleri gereği Alagöz köyündeki Batı Cephesi Karargahı Komutanlığı sırasıyla Polatlı’ya, Sivrihisar’a, Emirdağ’a, Çay’a ve buradan da 18 Kasım 1921’de Akşehir’e gelir. Komutanlık Akşehir Belediye binasına , Kurmay ikinci başkanlığı bir hana, şubeler evlere, karargâh askerleri de hanlara yerleştirilerek çalışmalar buradan yürütülür
Buradaki çalışmalar tam dokuz ay on gün sürer Buradaki çalışmalar tam dokuz ay on gün sürer. Daha sonra tekrar belediye hizmet binası olarak kullanılan bu yer 1965 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da müzeye çevrilen bu bina 5 Temmuz 1965 tarihinde Atatürk ve Etnografya Müzesi olarak ziyarete açılır.
1981 yılında Atatürk ve burada görev yapan silah arkadaşlarına ait yazılı belge, fotoğraf ve bazı etnografik eserlerle ilgili yeni bir düzenleme yapılır. Büyük Taarruzun 59. yılı olan 1981 yılında BATI CEPHESİ KARARGAHI MÜZESİ ADIYLA yeniden sergilemeye açılmıştır.
NASREDDİN HOCA VE ETNOGRAFYA MÜZESİ Anıt Mahallesi ,Ulu Cami Sokak’ta bulunan eser üç katlı bir binadır. Dönemin sorgu Hakimi Rüştü Bey tarafından ikiz bina olarak 1904 yılında yaptırılmıştır. Halk arasında Rüştü Bey Konağı olarak da bilinir.
Bu Konakta Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fahrettin Altay, Dr Bu Konakta Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Fahrettin Altay, Dr. Refik Saydam gibi devlet adamları misafir edilmiştir. Kültür Bakanlığı tarafından tescillenen bina 1992 yılından 2007 yılına kadar restore edilmiştir. 2007 yılında NASREDDİN HOCA VE ETNOGRAFYA MÜZESİ olarak hizmete açılmıştır.
AKŞEHİR SAHİPATA TAŞ MEDRESE ARKEOLOJİ MÜZESİ Altunkalem Mahallesi, Eski Afyon Caddesi üzerinde yer almaktadır. Medrese, mescid, türbe, imaret ve çeşmeden oluşan bir külliye şeklinde inşa edilmiştir. Külliyeden günümüze sadece mescid ve bir arada bulunan türbe ile medrese gelebilmiştir.
Akşehir Selçuklular döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunun işareti medresenin yapılmış olmasıdır. Selçuklular döneminde dört büyük medrese var iken Osmanlı döneminde medreselerin sayısı 29’ a kadar çıkmıştır . Ancak bunlardan yalnızca Sahip Ata Medresesi günümüze kadar gelebilmiştir.
ERMENİ GREGORYAN KİLİSESİ Çimenli Mahallesi, Değirmen Sokak üzerinde yer kalan kilise 19. yüzyılın ortalarında Ermeni Cemaati tarafından yaptırılmıştır. Akşehir merkezinde iki adet Ermeni Gregoryan Kilisesi vardır: Birisi Çimenli Mahallesindeki kilise olup diğeri Kız Meslek Lisesi’nin olduğu yerde Ermeni mezarlığının bitişiğindedir. Ancak şu anda yok olmuştur. Ayrıca Bermende Köyü’nde de bir adet Rum Kilisesi bulunmaktadır. Turgut Kasabası’nda bulunan mimari parçalar burada da bir adet Ortodoks Kilisesinin olduğunu gösterir. Akşehir’deki çimenli mahallesindeki kilise şu an kapalıdır.
Akşehir’in coğrafi konumunun ve coğrafi yapısının elverişli olması nedeniyle çeşitli kültürlerin bir arada yaşamış olduğunu görmekteyiz. Bu yaşamın oluşturduğu evler ve evlerin oluşturduğu mahalle-sokak dokularının bir birinden ayrılmadığı, aksine birbirlerinden etkilenmiş olduklarını yapıların mimari öğelerinde açıkça görmekteyiz. Akşehir’e has bu sokak dokusu Kentsel Sit Alanı olarak tanımlanan alan içerisinde yer almaktadır. Akşehir’in Sultandağları’na yaslanmış eski mahallelerine doğru bir gezintiye çıktığımızda burada bulunan evlerin; Orta Anadolu Bölgesinin en iyi korunabilmiş gerek sokak dokuları ve gerek sivil mimarlık örneği konutların eşsiz örnekler olduğunu görmekteyiz. Akşehir evleri kerpiç- taş- ahşap malzemeli, ahşap taşıyıcılı, bağdadi duvarlı, elibelindelerin taşıdığı çıkmalı olup, dış duvarları sıvalıdır.
Şehrimiz Sultandağı’nın eteklerine kurulmuş, doğa güzelliği yönünden oldukça zengin, İç Anadolu’nun en güzel ve en gelişmiş ender kentlerinden biridir. Akşehir, Anadolu tarihi kadar eski bir şehirdir. Akşehir ve çevresinin geçmişinin Hitit ve Frigler kadar uzandığı, ayrıca Lidya’nın başkenti olan Sardes’ten başlayan ve tarihte Kral Yolu olarak da bilinen ünlü ticaret yolunun Akşehir’den geçtiği bilinmektedir. Akşehir’in ticaret yolu üzerinde bulunması ayrı bir özellik arz etmiştir.
Akşehir evleri yapı ve plan özelliklerine göre; 1- Klasik Anadolu evleri olan 1 veya 2 katlı, toprak damlı, kerpiç malzemeli erken dönem bahçeli evler, 2- Osmanlı dönemi yapı geleneğinin tipik örneği olan zemin + 2 katlı, kırma çatılı, kiremit örtülü, cephe çıkmalı , kesme taş malzeme ile yapılan su basmalı evler, 3-Barok üslup özellikleri taşıyan, kemerli, süslemeli kabartma söveli, pencere ve kapı düzeni olan üçgen alınlıklı,kırma çatılı yakın dönem konutlar olarak gruplandırabiliriz.
Akşehir eski evlerinin iç mimarisi oldukça zengindir Akşehir eski evlerinin iç mimarisi oldukça zengindir. Ağaç malzemenin ağırlık verildiği iç mimari, günlük yaşamı düzenleyecek biçimde şekillenmiştir. Bol miktarda dolap, sedir, oyma yüklük bulunmaktadır. Usta, ahşap malzemeyi özenle adeta dantela gibi işlemiş, ona estetik değer kazandırmıştır. Uzun süreli çadır yaşamı süren Türkler, yerleşik hayata geçtikleri sırada eski değerleri yeni koşulların öğeleri ile birleştirmişlerdir. Bu nedenle evlerin iç ve dış duvarlarında yer alan ahşap işlemeli kuşaklar ve dolap üzerinde görülen süsler, çadır içi süslemenin uzantısından başka bir şey değildir. Dolap, hücre, yüklük, sedir, ocak bir oda içinde bütün oluşturur.
Evlerin planları sofaya (haney) göre şekillenmiştir Evlerin planları sofaya (haney) göre şekillenmiştir. Evin hanımı günlük işlerin bir kısmını sofada yapmaktadır. Aynı zamanda sofalar iyi bir dinlenme yeridir. İkinci kat haneyine, birinci katta bulunan asma merdivenle çıkılır. Odaların güzel işçiliği olan kapı yüzleri, aynı özenle yapılmış, merdiven başındaki suluk, sofaya dekorasyon yönünden zenginlik kazandırmıştır. Odalar evin en önemli bölümüdür. Odalar evin asıl planını oluşturan ikinci katta yer alır. Her odada oturabilinir, yenilebilir, yatılabilir. Konuklar için yapılan odaların zengin bir iç düzenlemesi vardır.
Diğer odalar, konuk odasına göre daha basit olmasına karşın, bu odalarda da oyma, yüklük, dolap ve ocağa rastlanır. Hayat ve bahçe kısımları dış mekanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Sokak kapısından direkt hayata girilir. Zemini taş veya toprak kaplıdır. Akşehir eski evleri yarım dönüm ile daha fazla büyüklükte bahçeye sahiptir. Çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğu bahçede, bir ağaç altı veya asma çardaklar günün yorgunluğunu gidermek için iyi dinlence yerleridir.
Söz konusu evlerin bulunduğu mahalleler, ( Anıt Mahallesi , Altunkalem Mahallesi, Ahicelal Mahallesi, Çimenli Mahallesi, Kuşçu Mahallesi, Yıldırım Mahallesi) Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 29.04.2005 gün ve 302 sayılı kararı ile genişletilerek yeniden belirlenen “ Akşehir Kentsel Sit Alanı” Bölgesi İçerisindedir.Aynı karar ile Bu alanda geçerli olmak üzere, Geçici Koruma ve Yapılanma Koşulları da belirlenmiştir.Bu alanlarda yapılacak her türlü İnşai ve fiziki müdahale yapılmak istendiği taktirde, mal sahiplerince, Akşehir Müze Müdürlüğüne dilekçe ile başvurmaları zorunlu olmaktadır.
2002 Yılında yapılan ve 2006 yılında devam edilen Sokak Sağlıklaştırma Projelerinde, İlçemizde mahalle dokusu içerisinde yer alan, Ulu Cami Sokakta çalışmaların bir kısmı tamamlanmış olup, diğer Değirmen Sokak, Hacı Hamza Sokaklarda ve tarihi-ticari sit alanında, bugüne kadar korunmuş özgün sokak dokularını koruyabilmek amacıyla Sokak Sağlıklaştırma Projeleri devam ettirilmesi ve bu çerçevede projeler hazırlanarak Konya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun onayı ile yapılması gerekmektedir.
Gerek Sokak Sağlıklaştırma çalışmaları için , gerekse tescilli tek yapıların onarım ve restorasyonları için, Şahıslara ve yerel yönetimlere tahsis edilen (projelendirilmeleri dahil) Kültür ve Turizm Bakanlığımızın “ Onarıma yardım sağlanmasına Dair Yönetmelik “ çerçevesinde Bedelsiz kredi kullanımı sağlanmaktadır.
Doğa ve çevreyle bütünleşmiş özgün sivil mimarlık örneklerimizle, tescilli tek yapı ölçeğindeki Taşınmaz Kültür Varlıklarımızla oluşturulacak turizm potansiyeline destek vermesi amacıyla, sivil toplum örgütlerimizce, kamu kurum ve kuruluşlarımızca, örnek teşkil edecek birkaç bina restore edilerek, pansiyon, kafeterya, lokanta, gibi işlevler kazandırılması gerekmektedir. Ayrıca halkımıza kültür varlıklarının ve sivil mimarlık örneklerinin önemini anlatarak, kültürel değerlerin herkes tarafından korunmasını, söz konusu yapıların fazla yıpranmalarına fırsat vermeyerek, onarımlarının yapılıp, turizme açılabilmesi gerekmektedir.