BİZANS MİMARLIĞI
330 yılında Milano karanamesinden sonra Bizans ilk hristiyan imparatorluğunun merkezi oldu. Bizans bir Roma kenti olmasına rağmen burada bilhassa yunan kültürü ön plana çıktı, fakat yunan sanatçıları Romanın strüktürel ve mühendislik aşamalarını da benimsediler. Eski bir yunan kenti olan Bizanstan binalar yunan sanatçıları tarafından yapıldı. İlk binalar yeni dinin kiliseleriydi. Öncelikle erken hristiyan tipinde bazilikalar sonra kubbeli Bizans üslubu gelişti.
Bizans İran etkisinde çok kalmıştır. Eşya, gelenek ve sanat İran izleri taşır.
5.yüzyılda gelişmeye başlayan Bizans mimarisinin karakteristiği yuvarlak değil dörtgen ve poligonal alanların kubbelerle örtülmesidir. Bizansta kilise, mezar ve vaftizhaneler böyle inşa edilerek, ilk hristiyan çağın düz çatılı ve Romanesk çağın taş tonozlo binalarından ayrıldılar. Kubbe Bizans sanatının simgesi oldu.
Bizans mimarisi 3 çağa ayrılır. 330-850 İlk Bizans Çağı, İkonoklast hareketle sona erdi. 850-1200 Orta Bizans Çağı, Haçlı İstilasıyla sona erdi. 1200-1453 Geç Bizans Çağı, Osmanlı İstilasıyla sona erdi.
İLK BİZANS ÇAĞI MİMARLIĞI
En parlak eserler Jüstinyen çağında yapıldı En parlak eserler Jüstinyen çağında yapıldı. Helenistik, Roma ve Yakın Doğu etkilerinin bir sentezi olan binalar yapıldı. Batıda bazilika ve merkezi planlı binalar inşa edilirken, doğuda yalnız merkezi planlı tip geliştirildi
Kubbe gökyüzünün ve altındaki mekan dünyamızın bir simgesidir. Kubbeli bazilika bu düşüncenin bir ürünüydü. Aya irini ve Ayasofyada nefler ikinci planda olup, yalnız kubbe önemlidir. AYA İRİNİ KİLİSESİ AYASOFYA
Bizanslı mimarın sorunu kubbeyi dörtgen bir mekan üstüne inşa etmek oldu. Zira dörtgen mekan kemerler açılarak başka dörtgenlerle birleştirilebilir ve bunlar da kubbelerle örtülerek elastikli bir plan elde edilebilirdi
Dörtgen mekandan yuvarlak kubbeye geçiş sorunu pandantifle çözümlendi Dörtgen mekandan yuvarlak kubbeye geçiş sorunu pandantifle çözümlendi. Dörtgenin içine bir daire çizildiğinde, köşelerde üçgen alanlar kalır, bunlar da pandantif yani üçgen kubbe segmanları olarak inşa edildiler ve pandantif Bizans mimarisinin kubbeli olarak gelişmesinde en büyük etken oldu.
Küçük kubbelerle yarım kubbelerin büyük kubbenin çevresinde gruplaştırılması ve bütün kubbelerle tonozların dışarıdan görülmesi Bizans mimarisinin bir özelliğidir. Böylece binanın dışı iç görüntüsüne bağlanarak onu yansıtıyordu.
Dini yapılara daha çok önem veren Bizans mimarisinde ana malzeme tuğladır. Karmaşık örgülü duvar Bizans mimarisinde sık rastlanan bir uygulamadır.
Taşıyıcılık görevini yapan sütunlar Romada dekoratif öge olarak kullanılırken Bizansta tekrar taşıyıcı olarak kullanıldı. Sütunlar bazen dörtgen paye biçimindedirler. Sütunlar üst tarafların çatlamasını önlemek için bronz çemberle sağlamlaştırıldılar. Bizanslılar yalnız eski spolie sütun değil yeni sütun da kullandılar.
6.yüzyılda 4 tip kilise vardı. 1. Bazilika Planlı Kiliseler Bazilika; Roma Çağı'nda ortaya çıkmış, hem dini yapı olarak hem de mahkeme yapısı olarak kullanılmıştır.
Birbirinden sütun ya da ayak dizileriyle ayrılmış ortada geniş ve yüksek, yanlarda alçak ve dar birbirine paralel neflerden oluşan uzunlamasına gelişmiş bir mekan düzenine sahip, uç kısmında nişi andıran bir apsis olan bir yapıdır. Apsiste biraz yüksekçe bir sunak bulunabilir. Bazilikanın ön yüzünde bir kapı ile bir alana girilir. Atrium denilen bu kare alanın ortasında kantharos adı verilen bir temizlenme çeşmesi yer alır. Bazilikanın planı, önceleri haç şeklini andırırken daha sonra tamamen haç görünümünü almıştır.
Bir bazilikanın üstü, çift meyilli ve kiremit kaplı ahşap bir çatı ile örtülü olurdu. Bu basit ve yalın kilise tipi, Hıristiyanlığın özellikle ilk yıllarında ve Bizans sanatının ilk döneminde hayret verici derecede tutulmuş ve çok sayıda örnekleri inşa edilmiştir.İstanbul’daki 461 tarihli Studios Manastırı Kilisesi, Efes Meryem ana Bazilikası, Demre Aziz Nicolaus Kilisesi…
STUDİOS MANASTIRI DEMRE AZİZ NİCOLAUS KİLİSESİ
2. Merkezi Planlı Kiliseler Yuvarlak bir ana mekan oluşturacak biçimde inşa edilen bu binalarda mekanın üstü, yapının bütününü kaplayan bir kubbe ile örtülmüştür. Bu tipin en yalın örneğinde kubbe, sekiz köşeli bir plana göre inşa edilen dış duvarlara oturur.
Kaynağını ilkçağ sanatının türbe ve hamamlarından alan ve Hıristiyan mimarisi tarafından özellikle anı yapılarında kullanılmak üzere benimsenen bu tipin güzel bir örneği, İstanbul’da bugün Küçük Ayasofya Camii adını taşıyan eski Sergios ve Bakkhos Kilisesi’dir
SERGİOUS VE BAKHOUS KİLİSESİ
3.Kubbeli Bazilika Diğer iki tipin karışmasından meydana gelir. Merkezi nef tek kubbeyle, ona bağlı ve ikinci planda olan diğer nef ve apsidler tonoz ve yarım kubbelerle örtülüdür. İlk örnekleri Anadolu’da yapılan kubbeli bazilikaların en görkemlisi ise, İstanbul’daki Ayasofya’dır.
AYASOFYA
4.Yunan Haçı Orta Bizans Çağı mimari tiplerin başında gelmekte, hatta uzun süre tek mimari tipi oluşturmaktadır. Bu tipte yapının orta kısmı bir Yunan haçı biçimindedir. Tam ortada ise bir kubbe bulunmaktadır. Başlangıçta hayli kaba ve ağır bir görünüşe sahip olan Yunan Haçı planı, sonraları geliştirilerek iç çizgilerin incelmesi ile daha hafif bir görünüş almıştır.
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ Mimarlık Mühendislik Fakültesi Bizans Mimarisi HAZIRLAYAN: Behiye ÇETİN 200910403023 ÖĞRETİM GÖREVLİSİ : Yasemin İnce GÜNEY