ÇEŞME YARIMADASI RÜZGAR SANTRALLERİNİN İLETİM SİSTEMİNE BAĞLANTISI
İÇERİK GİRİŞ RÜZGAR SANTRALLERİNİN GÜÇ SİSTEMLERİNE ETKİLERİ 2.1. Üretim-Tüketim Dengesi 2.2. Elektrik Şebekesinin Güvenliği 2.3. Dengeleme ve Şebeke Güvenliği Açısından Fayda/Maliyet Unsurları 2.3.1. Dengeleme 2.3.2. Şebeke Güvenliği ÇEŞME YARIMADASI RÜZGAR SANTRALLERİ 3.1. İşletmedeki Santraller 3.2. Tesis Aşamasındaki Santraller SONUÇ
GİRİŞ Ekonomik gelişme/büyüme için daha fazla elektrik enerjisine ihtiyaç duyuyoruz. Elektriğin kesilmesine kesinlikle toleransımız yok. Enerjimiz kesintisiz sağlansın ama bunun için doğayı da öldürmeyelim. Fosil kaynaklı enerji: Sürekli (?) ama çevresel maliyeti yüksek. Yenilenebilir kaynaklar: Çevresel maliyetleri çok daha düşük (ama sıfır değil), yakıt maliyeti yok. 1. GİRİŞ Artan elektrik enerjisi ihtiyacının karşılanması, özellikle ekonomileri büyüyen ülkeler için önemini sürekli koruyan bir gündem maddesini oluşturmaktadır. Söz konusu enerjinin; sürekli, güvenli ve ucuz bir şekilde sağlanabilmesinin yanında en az bu kriterler kadar önemli olan husus, bu süreçte çevresel etkilerin asgari düzeyde kalmasıdır. Bilindiği üzere, konvansiyonel kaynaklardan elde edilen enerjinin çevresel maliyetinin, yenilenebilir kaynaklardan elde edilenlere kıyasla çok daha yüksek olması önemli bir sorun kaynağıdır. Bu nedenle, yenilenebilir enerji kaynaklarına dünya genelinde giderek artan oranda yatırım yapılarak, bu kaynaklardan elde edilen enerjinin, toplam tüketim içindeki payının mümkün olduğunca arttırılmasına çalışılmaktadır.
GİRİŞ Rüzgar enerjisi: Yenilenebilir kaynaklar içinde en büyük kapasiteye sahip Toplam üretim içindeki payı giderek artıyor. Artış trendinin önümüzdeki on yıllar boyunca devam etmesi bekleniyor. Güç sistemine entegrasyonu konusunda bazı zorluklar mevcut. Bu bağlamda, yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlilerinden biri olan rüzgar santralleri, özellikle son on yıl içinde tüm dünyada popülaritesini giderek arttırmış ve rüzgar santrallerinden elde edilen enerjinin toplam içindeki payı giderek artmaya başlamıştır. Bu trendin önümüzdeki on yıllar boyunca da devam edeceği görülmektedir. Ancak yenilenebilir enerji kaynakları, çevresel maliyet açısından önemli avantajlara sahip olmakla birlikte, bu kaynaklardan elde edilen enerjinin güç sistemine entegrasyonu konusunda önemli bazı zorluklar da mevcuttur.
RÜZGAR SANTRALLERİNİN GÜÇ SİSTEMİNE ETKİLERİ 2. RÜZGAR SANTRALLERİNİN GÜÇ SİSTEMLERİNE ETKİLERİ Konunun önemine istinaden, rüzgar santrallerinin güç sistemlerine entegrasyonunun teknik ve ekonomik faktörler bakımından değerlendirildiği pek çok çalışma bulunmaktadır. Söz konusu çalışmalarda, rüzgar santrallerinin güç sistemlerine entegrasyonunda dikkate alınması gereken faktörler farklı kategorilerde ve bakış açıları ile değerlendirilmektedir. Bu çalışmada ise, söz konusu faktörler; üretim-tüketim dengesi, elektrik şebekesinin güvenliği ve bu iki maddenin fayda/maliyetleri olarak sınıflandırılacaktır. * HOLTTINEN, H. et al., “Impacts of large amounts of wind power on design and operation of power systems, results of IEA collaboration”, 8th International Workshop on Large-Scale Integration of Wind Power into Power Systems as well as on Transmission Networks of Offshore Wind Farms, 14-15 Oct. 2009 Bremen
İlgili mevzuata göre de rezerv bulundurma yükümlülüğünden muaftır. ÜRETİM-TÜKETİM DENGESİ Elektrik enerjisinin depolanması (büyük miktarda ve ekonomik olarak) şimdilik mümkün değil. Üretim/tüketim dengesinin sağlanması için üretim tarafında sürekli ve belli miktarın üzerinde rezerv olmalı. Rüzgar santralleri, yapıları gereği dengeleme amaçlı rezerv bulundurmaya uygun değil. İlgili mevzuata göre de rezerv bulundurma yükümlülüğünden muaftır. 2.1. Üretim-Tüketim Dengesi Günümüz teknolojisi ile büyük miktarda elektrik enerjisinin depolanması mümkün değildir. Konu ile ilgili olarak çeşitli çalışmalar yapılmakla birlikte, yakın zamanda hem boyut hem de ekonomik anlamda tatmin edici sonuçlara ulaşılması düşük bir olasılık olarak görünmektedir. Dolayısıyla, frekans kontrolü olarak adlandırılan anlık elektrik üretim-tüketim dengesinin sağlanabilmesi için üretim tarafında sürekli olarak belli miktarda rezerv bulundurulması gerekmektedir. Tüketim tahminlerindeki sapmalar, üretim programlarındaki değişimler, üretim veya tüketim tarafındaki her türlü ani değişiklikler (üretim santrallerindeki arızalar, iletim-dağıtım sistemindeki kısmi/bölgesel arızalar sonucunda tüketim tarafındaki kesintiler vs.) sonucunda üretim-tüketim dengesinin sağlanması gerekir. Bu amaçla, Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği’nde belirtildiği üzere; kurulu gücü 50 MW ve üzerinde olan tüm üretim tesislerinin sürekli olarak rezerv güç bulundurma yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak, yenilenebilir kaynaklı diğer tiplerle beraber rüzgar santralleri de bu yükümlülükten muaf tutulmuşlardır [1].
KONTROLSÜZ GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR* *Lastik reklamı sloganı
KONTROLSÜZ GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR* *Lastik reklamı sloganı
KONTROLSÜZ GÜÇ GÜÇ DEĞİLDİR* *Lastik reklamı sloganı
Rüzgar, sürekli ve kararlı bir enerji kaynağı değil. ÜRETİM-TÜKETİM DENGESİ Rüzgar, sürekli ve kararlı bir enerji kaynağı değil. RES üretim miktarını planlamak değil, tahmin etmek mümkün. RES’ler baz yük santrali değildir. (Enerji talebi / puant talebi farkı) RES üretiminin oranı arttıkça, diğer santrallerden sağlanması gereken rezerv miktarı artıyor. Özellikle sistem yükünün düşük, RES üretiminin yüksek olduğu zamanlar rezerv açısından kritik. Diğer konvansiyonel santrallerden farklı olarak, rüzgar santrallerindeki üretim miktarlarının önceden planlanması mümkün değildir. Ancak farklı metodolojiler kullanılarak rüzgar santrallerindeki üretim miktarları tahmin edilebilmektedir. Bu tahminler baz alınarak, üretim-tüketim dengesinin sağlanabilmesi için diğer konvansiyonel santrallerin üretim programları ve rezerv miktarları ayarlanmaktadır. Dolayısıyla, diğer faktörler ile birlikte rüzgar kaynaklı üretim tahminindeki hatalar da bahsedilen üretim-tüketim dengesini etkilemektedir. Her ne kadar aksi yönde görüş ve algılamalar olsa da, günümüz ve yakın gelecek için rüzgar santrallerini konvansiyonel tip santrallerin alternatifi olarak görmek doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Zira, özellikleri gereği rüzgar santralleri baz yükü karşılamak için uygun değildir. Rüzgar kaynaklı üretimin toplam içindeki payı arttıkça diğer santrallerden sağlanması gereken rezerv ihtiyaç miktarı da buna bağlı olarak artmaktadır. Özellikle düşük sistem yükü ve yüksek rüzgar üretiminin olduğu zaman dilimlerinde üretim-tüketim dengesinin sağlanması iletim sistemi operatörü için daha da güçleşmektedir. Çünkü bu zaman diliminde sistemde, rezerv sağlama noktasında daha esnek olan hidrolik ve doğalgaz santrallerinin payı azalırken kömüre dayalı termik santrallerin payı artmaktadır.
ÜRETİM-TÜKETİM DENGESİ 2000 – 2019 Yılları Türkiye Elektrik Sistemi Puant Güç ve Enerji Talebi * Türkiye Elektrik Enerjisi 10 Yıllık Üretim Kapasite Projeksiyonu (2010-2019), TEİAŞ
ÜRETİM-TÜKETİM DENGESİ Ekonomik büyüme ile elektrik talebi değişim oranlarının korelasyonu göze çarpmaktadır. Geçmiş yıllar elektrik talep artışı ortalaması, ekonomik büyüme artışına kıyasla daha fazla. Ülkemiz şartlarında puant talebinin karşılanabilmesi enerji talebine göre daha kritik bir sorun olmaktadır. Önümüzdeki 10 yıllık süreçte 2500-3500 MW/yıl (RES-GES harici) kurulu güç ilavesi gerekli. Kısa vadede frekans kontrolü açısından önem arz eden rüzgar santrallerinin sisteme entegrasyonu konusuna, uzun vadede ise puant talebinin karşılanması açısından dikkat edilmesi gerekmektedir. Sistemdeki toplam kurulu gücün büyüklüğü kadar, RES (Rüzgar Elektrik Santrali) kurulu gücünün toplamdaki oranı da önemlidir. RES kurulu gücünün artışı, diğer tip santrallerin de kurulu güçlerinin artışı ile belli oranda desteklenmelidir. * Levent BAYAR, MENAT Utilities-Equities November 2011
RES’lerin sisteme bağlantısı Sadece bağlantı (radyal / girdi-çıktı) ELEKTRİK ŞEBEKESİNİN GÜVENLİĞİ RES’lerin sisteme bağlantısı Sadece bağlantı (radyal / girdi-çıktı) İlave güçlendirme yatırımı RES’lerin şebekeye etkileri Yük akışlarındaki değişkenlik Gerilim kontrolü Kısa devre arızalarına tepki radyal bağlantı girdi-çıktı bağlantı 2.2. Elektrik Şebekesinin Güvenliği Rüzgar santrallerinin kurulacağı bölgedeki elektrik şebekesinin mevcut durumu, üretim ve tüketim merkezlerinin birbirlerine uzaklığı gibi etkenler rüzgar santrallerinin şebekeye entegrasyonu için hangi boyutta bir yatırım gerektiğini belirler. Söz konusu yatırım kaleminin en önemli bölümü, iletim hatları ile ilgili yapılması gerekenlerdir. İlk olarak, iletim kayıpları ve yatırım maliyetleri göz önüne alınarak, rüzgar santrallerinin bağlantısı genellikle mevcut şebekeye en yakın yerden yapılır. İkinci olarak ise, bağlantısı yapılan santral kapasitesi ve mevcut şebekenin taşıma kapasitesine göre iletim sisteminde ilave güçlendirme yatırımı gerekliliği söz konusu olabilmektedir. Rüzgar santrallerinin elektrik şebekesine en uygun nereden ve nasıl bağlanacağı kadar, üretimdeki değişkenliğin sisteme negatif etkilerini asgariye indirecek önlem ve/veya yatırımların da hayata geçirilmesi önemlidir. Rüzgar santrallerinin şebeke üzerinde belli bölgelerde yoğunlaşması halinde, üretimdeki değişkenliğe ve belirsizliğe bağlı olarak hem üretim-tüketim dengesi hem de şebeke güvenliğini ilgilendiren kısıtlar ile ilgili olarak alınması gereken önlemlerin boyutu büyümektedir. Belirtilen şekilde yoğunlaşmaya, Türkiye’de Ege ve Marmara Denizine kıyısı olan illerde, Almanya’da ise ülkenin kuzey bölgelerinde görmek mümkündür. Rüzgar santrallerinin belli bölgelerde yoğunlaşması sonucunda; yük akışları, gerilim kontrolü, kısa devre arızalarına santrallerin gösterdiği tepki gibi şebeke güvenliğini ilgilendiren konular nedeniyle iletim sistemi operatörünün ilave önlemler alması ve bu konulara hassasiyet göstermesi gerekir. Çanakkale Boğazı denizaltı kablo geçişi
Arz güvenliği için enerjinin her türüne ihtiyacımız var. DENGELEME AÇISINDAN FAYDA / MALİYET Fayda Arz güvenliği için enerjinin her türüne ihtiyacımız var. Maliyet Frekans kontrol yükümlülüğü / Yan hizmet anlaşmaları Üretim tahmin hatalarını gidermek için verilen talimatlar dolayısıyla sistem fiyatlarındaki değişim 2.3. Dengeleme ve Şebeke Güvenliği Açısından Fayda/Maliyet Unsurları 2.3.1. Dengeleme Ekonomik büyüme oranlarına dair, son yıllarda gerçekleşen fiili ve ileriye dönük tahminler göz önüne alındığında, ülkemiz elektrik talebinin büyüme oranları doğrultusunda dünya ortalamasının üzerinde artacağı beklenmektedir. Ülkemiz elektrik enerjisi ihtiyacının hâlihazırda yarıya yakın bir bölümünün doğalgaz santrallerinden karşılandığı ve doğalgazın da tamamına yakınının ithal edildiği bir ortamda enerji üretim kapasitemizdeki yerli ve yenilenebilir kaynakların oranı kritik bir öneme sahiptir. Bu bağlamda RES kapasitemizin mümkün olduğunca arttırılması; ithal kaynaklara bağımlılığımızın ve buna bağlı maliyetlerimizin azalması açısından oldukça önemlidir. Rüzgar kaynaklı üretimin payı arttıkça, bir yandan fosil kaynak kullanımı azalacak bir yandan da barajlı hidroelektrik santrallerimizdeki su potansiyelinin daha ekonomik bir şekilde değerlendirilebilmesi mümkün olacaktır. Dengeleme maliyeti ise iki ana unsurda toplanabilir. Yan Hizmet Anlaşmaları kapsamında temin edilen frekans kontrol yükümlülüğü, ilgili mevzuat gereği rüzgar santralleri için geçerli değildir. Bu yüzden, anılan hizmetin rüzgar santrallerine düşen payı ile ilgili yükümlülük ve dolayısıyla maliyet sistemin tüm kullanıcılarına paylaştırılmaktadır. İkinci olarak ise; rüzgar üretim programlarından (tahminlerinden) sapmalar nedeniyle Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği kapsamında santrallere verilen YAL (yük alma) veya YAT (yük atma) talimatları, saatlik sistem marjinal fiyatlarını ve dolayısıyla dengeleme maliyetlerini etkilemektedir [2].
Sistem kayıplarının düşmesi ŞEBEGE GÜVENLİĞİ AÇISINDAN FAYDA / MALİYET Fayda Sistem kayıplarının düşmesi 380/154 kV ototrafo yüklerinin düşmesi (≤154 kV bağlantılarda) Şebeke güçlendirme yatırımları (transfer kapasitesini arttırıyorsa) Maliyet Daha fazla rezerv güç gerekliliği Şebeke güçlendirme yatırımları Mali boyut açısından Çevresel boyutlar açısından 2.3.2. Şebeke Güvenliği Ülkemizdeki rüzgar santrallerinin büyük çoğunluğu 154 kV iletim seviyesinden sisteme bağlanmaktadır. Sistemin belli bölümlerinde aşırı yoğunlaşma olmadığı takdirde, rüzgar santrallerindeki üretime bağlı olarak, iletim kayıplarının azalması ve 380/154 kV ototrafo yüklerinin düşmesi söz konusu olmaktadır ki bu faktörlerin sistem güvenliğine olumlu yönde etkileri bulunmaktadır. Şebekenin kapasitesine bağlı olarak, rüzgar santrallerinin özellikle belli bölgelerde yoğunlaşması nedeniyle şebeke kapasitesinin güçlendirilmesi ihtiyacı doğmaktadır. Şebeke kapasitesini arttırmanın temel yollarının başında ise yeni iletim hatları tesis edilmesi işi gelmektedir. Yeni iletim hatlarının tesisi ise mali boyutları yanında çevresel boyutları da olan zorlu ve uzun bir süreci kapsamaktadır. RES kurulu gücü bakımından Avrupa lideri Almanya’da yaşanan süreç bu durumun çarpıcı bir örneğini sergilemektedir [3]. İnsanlar bir yandan temiz enerji talep ederken, söz konusu temiz enerjinin taşınması için gerekli olan iletim hatlarının tesis edilmesine çeşitli nedenlerle direnç gösterebilmektedir. In the aftermath of Fukushima, Germany is pushing ahead with a transition to renewable energy. The energy revolution will only work if massive new power lines are built across the country, but the "energy autobahns" are facing resistance from all sides. The red kite is just one species that environmentalists say will be threatened by new power lines. “Electrical Resistance”
ŞEBEKE TESİS / GÜÇLENDİRME YATIRIM SÜRECİ 05.12.2011-Yeni Asır
ŞEBEKE TESİS / GÜÇLENDİRME YATIRIM SÜRECİ
ŞEBEKE TESİS / GÜÇLENDİRME YATIRIM SÜRECİ …
İşletmede 5 RES 92,9 MW kurulu güç 3 adet 154 kV seviye ÇEŞME YARIMADASI – İşletmede / Tesis Aşamasında İşletmede 5 RES 92,9 MW kurulu güç 3 adet 154 kV seviye 84,2 MW 2 adet 33 kV seviye 8,7 MW Tesis aşamasında 17 RES 460,1 MW kurulu güç 3. ÇEŞME YARIMADASI RÜZGAR SANTRALLERİ 3.1. İşletmedeki Santraller Çeşme Yarımadasında işletme halinde toplam kurulu gücü 92,9 MW olan beş adet RES bulunmaktadır. Bunların üç adedi 154 kV iletim seviyesinden bağlı olup toplam 84,2 MW gücünde, iki adedi ise 33 kV dağıtım seviyesinden bağlı olup toplam 8,7 MW gücündedir (Şekil-1). 3.2. Tesis Aşamasındaki Santraller Çeşme Yarımadasında 1 Kasım 2007 öncesi süreçte lisans almış ve Bağlantı Anlaşması yapılan toplam 460,1 MW kurulu gücünde toplam 17 adet RES bulunmaktadır. Söz konusu santrallerin iletim sistemine bağlantısı için; üçü 380 kV, biri 154 kV olmak üzere dört adet trafo merkezi, bu trafo merkezlerinin mevcut şebekeye irtibatı için de yaklaşık 120 km iletim hattı tesis edilecektir (Şekil-1). Söz konusu tesislerin ihale süreci bazıları için tamamlanmış, bazıları için de tamamlanmak üzeredir. Anılan tesislerin tümünün 1,5-2 yıl gibi bir süreçte devreye alınabileceği öngörülmektedir. Halihazırda (Ekim-2011), TEİAŞ Batı Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü sorumluluk alanındaki toplam RES kurulu gücünün 1133 MW olduğu düşünüldüğünde, sadece Çeşme Yarımadasında tesisi gerçekleşecek 460,1 MW RES kurulu gücünün önemli bir kapasite olduğu görülmektedir.
ÇEŞME HAVZASI BAĞLANTI ŞEMASI 21 km 380 kV 3 Cardinal 55 km 380 kV 3 Cardinal 380/OG kV Karaburun HAVZA TM 380/OG Çeşme HAVZA TM 380/154 kV Uzundere TM 380/OG 125 MVA 380/OG 150 MVA 16,2 km 380 kV 2 Cardinal 31 km 154 kV 2x1272 MCM 154/OG URLA HAVZA TM OG OG Zeytineli RES Elektrik Üretim A.Ş. Zeytineli-2 RES 49,5 MW 10 km 7 km ~ ~ Lodos Elektrik Üretim A.Ş. Karaburun RES 120 MW 154/OG 50 MVA 154/OG 50 MVA 154/OG 50 MVA 12 km ~ Okman Enerji Üretim ve Yatırım A.Ş. Karadağ RES 16,25MW 14 km ~ Egenda Ege Enerji Üretim A.Ş. Mordoğan RES 13,8 MW OG OG OG 17 km 10 km ~ Baltepe Enerji A.Ş. Ovacık RES 18 MW Hassas Teknik Enerji Elektrik Ürt. San. ve Ticaret A.Ş. Urla RES 15 MW ~ 5 km ~ Ayen Enerji A.Ş. Mordoğan RES 30,75 MW ABK Enerji Elektrik Üretim A.Ş. Çeşme RES 16 MW 26 km 11 km ~ 10 km Üçgen Seferihisar Rüzgar Enerjisi Elk. Ürt. A.Ş. Seferihisar RES 14 MW ~ ~ Egenda Ege Enerji Üretim A.Ş Alaçatı RES 16 MW 9 km ~ Yaylaköy RES Elektrik Üretim A.Ş. Yaylaköy RES 15 MW 9 km ~ Aktepe Enerji A.Ş. Seferihisar RES 16 MW Egenda Ege Enerji Üretim A.Ş. Germiyan RES 10,8 MW 4 km ~ Ayen Enerji A.Ş. Korkmaz RES 24 MW ~ 11 km ~ 13 km Egenda Ege Enerji Üretim A.Ş. Urla RES 13 MW Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim LTD. ŞTİ. Sarpıncık RES 32 MW ~ 6 km Çalık Rüzgar Enerjisi Elektrik Üretim LTD.ŞTİ. Demircili RES 40 MW ~ TM KURULU GÜÇ 211,55 MW TM KURULU GÜÇ 139,55 MW TM KURULU GÜÇ 109 MW
İletim Sistemi Operatörü SONUÇ RES’lerin elektrik şebekesine entegrasyonunun güvenli şekilde sağlanabilmesi için ilgili taraflara önemli görevler düşmektedir. İletim Sistemi Operatörü Şebeke yatırımları Mevcut şebeke kapasitesinin etkin kullanımı Sistem yönetiminde, yardımcı sistem/yazılımların kullanımı (RES tahmin sistemi, gerçek zamanlı analiz yazılımları vb.) RES Üreticileri Şebeke güvenliğini destekleyici teknolojik ilerlemeler (Frekans/gerilim kontrolü, kısa devre arızalarına gösterilen tepki vb.) 4. SONUÇ Rüzgar santrallerinin elektrik şebekesine entegrasyonu ile ilgili olarak iletim sistemi operatörü açısından bazı zorluklar bulunmaktadır. Ancak, bu zorluklar hem iletim sistemi operatörlerinin alacağı ilave önlem ve çabalarla hem de santral üretici firmaları tarafından şebeke güvenliğini destekleyici yönde ilerlemeler sağlamaları ile aşılabilecek düzeydedir. Son yıllarda ülkemizin RES kurulu gücünün oransal olarak hızlı bir şekilde artmasına rağmen, rüzgar kapasitemiz düşünüldüğünde olması gereken noktanın oldukça uzağında olduğumuz söylenebilir. Bu bağlamda, bir yandan mevcut RES kapasitesinin mümkün olan en hızlı şekilde değerlendirilmesi adına ilgili merciler tarafından gerekli adımlar atılması, diğer yandan iletim sistemi operatörü olarak TEİAŞ’ın, söz konusu kapasitenin şebekeye güvenli bir şekilde entegrasyonunu sağlamak için her türlü fiziksel, teknik ve bilimsel altyapısını güçlendirmesi gerekmektedir. KAYNAKLAR Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği, http://epdk.gov.tr/web/elektrik-piyasasi-dairesi/yonetmelikler Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği http://epdk.gov.tr/web/elektrik-piyasasi-dairesi/yonetmelikler “Electrical Resistance”, http://www.spiegel.de/international/germany/0,1518,757658,00.html HOLTTINEN, H. et al., “Impacts of large amounts of wind power on design and operation of power systems, results of IEA collaboration”, 8th International Workshop on Large-Scale Integration of Wind Power into Power Systems as well as on Transmission Networks of Offshore Wind Farms, 14-15 Oct. 2009 Bremen
TEİAŞ Batı Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü / İZMİR TEŞEKKÜRLER… SORULAR ??? İ.Kürşat BÜLBÜL kursat.bulbul@teias.gov.tr TEİAŞ Batı Anadolu Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü / İZMİR