ÖZEL SABAH DERSANESİ BEŞ HECECİCELER.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
1/20 Yazı Türleri “Seçilmiş bir konu üzerinde, yapılan araştırma ve incelemelerin sonucunu bildiren yazılara denir.” Yukarıda hangi türün tanımı yapılmıştır.
Advertisements

SELİM İLERİ.
MİLLİ EDEBİYAT HAZIRLAYAN AKIN DOĞAN
YİRMİNCİ YÜZYIL TÜRK EDEBİYATI
İSLAMİYETİN KABULÜNDEN SONRAKİ TÜRK EDEBİYATI
TANZİMAT DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
5. SINIF TÜRKÇE KONU ANLATIMI
YAHYA KEMAL BEYATLI (1884 – 1958).
Öykü ( Hikaye ).
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ HAZIRLAYAN ELİF ER
MEHMET AKİF ERSOY’UN HAYATI ( )
Parnasizm Realizmin şiire yansımış biçimine Parnasizm denir. Fransa'da 1860'ta "Çağdaş Parnas" adlı şiir dergisinin çevresinde toplanan sanatçılara "parnasyen" adı.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ( )
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Meşrutiyet (1908) ten sonra memlekette başlayan ve o devirde “Türkçülük” adı verilen milliyet hareketi, “edebiyatta milli kaynaklara.
FECR-İ ATİ EDEBİYATI(1909)
Türkçe Öğretmenliği (İ.Ö)
Hazırlayan: Yasin tunç
TÜRKÇE / Şiir Türleri ve Söz Sanatları
Yahya Kemal Beyatlı.
GARİP AKIMI (I. YENİ).
KONULARINA GÖRE ŞİİR TÜRLERİ
YAZARLARIMIZ VE ESERLERİ
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATINDA ŞİİR
9. Sınıf Türk Edebiyatı MART Manzum Hikaye.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
“Ressam ve şair” kimliğiyle dikkat çekmiştir.
Cumhurİyet dönemİ EdebİyatI.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU VE YABAN
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
ŞİİR ÇEŞİTLERİ GEDİKLİ FURKAN TAHA. ŞİİR ÇEŞİTLERİ GEDİKLİ FURKAN TAHA.
OTUZ BEŞ YAŞ ŞAİRİ ( ).
BİLİŞİM TEKNOLOJİERİ VE YAZILIM DERSİ PERFORMANS ÖDEVİ
HÜSEYİN CAHİT YALÇIN ( )
Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri
11 Mart 1891'de İstanbul'da doğdu, 18 Ekim 1949'da Ankara'da yaşamını yitirdi. Hecenin Beş Şairi'nden biri. Selanik, Üsküp ve İstanbul idadilerinde öğrenim.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ
Hazırlayan Leyla DENİZ. Dilde biri nazım diğeri nesir olmak üzere iki anlatım biçimi vardır. Nazım, ölçülü ve uyaklı anlatım biçimidir. Manzume: Ölçü.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ 
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI
Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri
 ARUZA VEDA  İlk hasretiyle gençliğimin ilk elemleri Ey paslı tellerinde gülen, ağlayan aruz, Ey eski dost yad edelim eski demleri, Madem ki son.
HÜSEYİN RAHMİ GÜRPINAR ( ) Naturalizm’in temsilcisidir. Ahmet Mithat geleneğini sürdürür. Dili sadedir. Kahramanlarını çevrelerinin.
Servet-İ fünun edebİyatI
FECR-İ ATİ DÖNEMİ (GELECEĞİN IŞIĞI)
Erbaa | 2009 DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ Erbaa | 2009.
Garipçiler (1. Yeniçiler) Geleneksel şiir anlayışına tepki olarak doğdu Garip atıl kitapta görüşlerini ortaya koymuştur Şiirde her kurala karşı çıkmışlardır.
MİLLÎ EDEBİYAT DÖNEMİ ( ) 1911 yılı Nisanında Selânik’te çıkmaya başlayan Genç Kalemler dergisi ile milliyetçilik cereyanı edebiyatta da başlamış.
ALİ CANİP YÖNTEM ( ).
Aruzu ustaca kullandığı , ulusal duyguları ön plana çıkardığı vatan millet konuları şiirleri ile ün yapmıştır. Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyen.
Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme almıştır. Sonraki yıllarda.
ZİYA GÖKALP ( ).
ÂŞIK TARZI HALK ŞİİRİ.
TANZİMAT EDEBİYATI II. DÖNEM
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER DENEME. GENEL ÖZELLİKLER 1.Öğretici metinle bakımından Cumhuriyet döneminde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir 2.Cumhuriyet.
Türk Edebiyatında Anı Ve Anı Türünde Yazılan Önemli Eser Ve Yazarları * * * *
EDEBİ KİŞİLİĞİ ve ESERLERİ
ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (d. 1904, Uşak - ö. 23 Şubat 1946, İstanbul)

BEŞ HECECİLER.
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
SERVET-İ FÜNUN EDEBİYATI
HÜSEYİN SUAT YALÇIN. ■Hüseyin Cahit Yalçın'ın ağabeyi. Tıbbiye'yi bitirdikten sonra (1886), bir süre Midilli ve İstanbul'da hekimlik yaptı. Uzmanlık.
MEHMET AKİF ERSOY Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı  Asıl ismi Ragif olan Mehmet Akif Ersoy, 1873 yılında Osmanlı’nın başkenti durumunda olan İstanbul’da.
YAHYA KEMAL BEYATLI ( ). Selanik’te yaşadığı yıllarda şiire başlamış, sonraları Agah Kemal takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen yazılar kaleme.
MİLLİ EDEBİYAT DÖNEMİ Meşrutiyet (1908)'ten sonra memlekette başlayan ve o devirde "Türkçülük" adı verilen milliyet hareketi, "edebiyatta millî kaynaklara.
FECR – İ ÂTİ TOPLULUĞU ( 1909 – 1912)
( ) HAYATI Yakup Kadri Karaosmanoğlu, 1889 yılında Mısır’ın Kahire şehrinde doğmuştur. Sanat hayatına Fecriati topluluğunda başlayan sanatçının,
Öykü ( Hikaye ). Gerçekleşmiş ya da gerçekleşmesi mümkün olayların kişi, zaman ve mekâna bağlı olarak farklı bir kurguyla anlatılmasına "öykü (hikâye)"
Sunum transkripti:

ÖZEL SABAH DERSANESİ BEŞ HECECİCELER

BEŞ HECECİLER Memleket sevgisi, yurt güzellikleri, kahramanlık ve yiğitlik, işledikleri başlıca konulardır. Anadolu’ya romantik bir tutumla yaklaştılar. Anadolu'yu ve vasat insan tipini şiire soktular. Bireysel konuları ve yurt güzelliklerini anlattılar. Millî edebiyat akımından etkilenmiş ve aruzu bırakarak şiirlerinde heceyi başarıyla kullandılar. Şiirde sade ve özentisiz olmayı tercih etmişlerdir. Hece ölçüsünü kullanarak halk şiiri geleneğinden yararlandılar. ORHAN SEYFİ ORHON FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL HALİT FAHRİ OZANSOY ENİS BEHİÇ KORYÜREK YUSUF ZİYA ORTÇ

ORHAN SEYFİ ORHON (1890-1972) Şiire aruzla başlayıp heceyle devam etti. Gazel biçiminde hece ölçüsüyle şiirler yazmaya çalıştı. Bazı şiirlerinde halk şiiri şekillerini kullanmıştır. Bireysel konuları işlediği zarif ve ahenkli şiirlerinde temiz ve duru bir Türkçesi vardır. Daha çok şahsî temaları işleyen şair vatanî konuları da işlemiştir. Papağan, Akbaba, Güneş, Çınaraltı, Hıyaban gibi dergileri çıkarmıştır. Şiir: Fırtına ve Kar, Gönülden Sesler, Manzum Masal: Peri Kızı ile Çoban Fıkra: Kulaktan Kulağa Roman: Çocuk Adam Öykü: Düğün Gecesi

FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL (1898-1973) Beş Hececilerin en genci ve en başarılısıdır. Buna rağmen aruzu da tamamen terk etmemiştir. Lirik şiirleri büyük beğeni kazandı. Milli Edebiyata katıldıktan sonra halk şirine ilgi duydu; memleket sevgisini ve Anadolu’yu çok güzel bir şekilde dile getirdi. Kişisel konuları da işledi: aşk, hasret, tabiat, ölüm, kahramanlık, ihtiras… Şiirleri: Han Duvarları, Çoban Çeşmesi, Dinle Neyden, Gönülden Gönüle, Şarkın Sultanları, Suda Halkalar Tiyatro: Canavar, Yayla Kartalı, Akın, Özyurt, Kahraman Roman: Yıldız Yağmuru

HALİT FAHRİ OZANSOY (1891-1971) I. Dünya savaşı yıllarında, aruzla yazdırdığı şiirlerle adını duyurdu. “Aruza Veda” adlı şiiriyle aruzu bırakıp heceyi kullandı ve Beş Hececiler’e katıldı. Şiirlerinde konuşulan Türkçeyi başarıyla kullandı. Hüzün ve karamsarlık taşıyan şiirlerinde bireysel konuları işledi. Şiir, roman ve tiyatro türünde eserleri vardır. Şiir: Cenk Duyguları, Rüya, Balkondan Saatler Roman: Sulara Giden Köprü Tiyatro: Sönen Kandiller Anı: Edebiyatçılar Geçiyor

ENİS BEHİÇ KORYÜREK'İN (1892-1949) Şiire aruzla başladı; Z. Gökalp’in etkisiyle Millî Edebiyat akımına katıldı. Sonra Beş hececiler arasında yerini aldı. Heceyle yazdığı ilk şiirlerinde aşkı işlemekle beraber, daha sonra Kurtuluş Savaşı yıllarında millî duyguları ve tarihî kahramanlıkları işlemiştir. Hece ölçüsünü kullanmada pek başarılı değildir. Son yıllarında Tasavvufî şiirlere yöneldi. Türk denizcilerini anlattığı “Denizciler” şiiri meşhurdur. Şiirleri: Miras, Güneşin Ölümü, Varidat-ı Süleyman

YUSUF ZİYA ORTAÇ (1896-1967) Şiire aruzla başlamış, da ha sonra heceyi kullanmıştır. Günlük hayatın çeşitli görünümlerini sade bir dille işlemiştir. Sağlam bir Türkçesi, kıvrak bir üslubu vardır. Şiirlerinde Faruk Nafiz’in etkisi vardır. Akbaba adlı mizah dergisini çıkarmıştır. Heceyle yazdığı Binnaz ilk manzum piyesimizdir. Şiir: Akından Akına, Aşıklar Yolu, Cenk Ufukları, Roman: Göç Fıkra: Beşik Anı: Portreler, Bizim Yokuş Tiyatro: Binnaz Gezi: Göz Ucuyla Avrupa

MEHMET ÂKİF ERSOY (1873-1936) (Bağımsız) Dinî, millî ve sosyal şiirleriyle tanınır. Millî şairimiz ve destan şairimizdir: İstiklal Marşı, Çanakkale Şehitlerine Şiirlerinde dinî lirizm görülen sanatçı İslâmcılık akımının temsilcisidir. Öğretici, öğüt verici, birliği ve bütünlüğü sağlayıcı şiirleri vardır. Savaş sırasında ve sonrasında kurtuluşun ve gelişmenin ancak dine sarılmakla olacağını, batının sadece ilminin alınabileceğini savunmuştur. Türk şiirine gerçek realizm onunla girmiştir. O, toplum hayatını bütün yönleriyle aksettirmiştir. Hatta sokak aralarında konuşulan dili bile şiirine yansıtabilmiştir. Gözlemlerinden çokça faydalanıp betimlemeyici ve öyküleyici anlatımı ile şiirinde canlı tablolar çizdi. Aruzu Türkçeye başarıyla uyguladı. Nazmı nesre yaklaştırıp manzum hikâye şeklinde şiirler yazdı. Bu şiirlerinde günlük hayatı, toplum hayatını başarıyla anlatmıştır. Yoksullara, sakatlara, kimsesizlere karşı acıma duygusu taşıdığı şiirler şunlardır: Hasta, Küfe, Meyhane, Seyfi Baba, Hasır, Mahalle Kahvesi… Şiirleri: Safahat (1. Safahat, 2. Hakk’ın Sesleri, 3. Süleymaniye Kürsüsünde, 4. Fatih Kürsüsünde, 5. Hatıralar, 6. Asım 7. Gölgeler.)

YAHYA KEMAL BEYATLI (1884-1958) Şiirde kuyumcu titizliği göstererek dile ve uygun kelimelerin seçilerek yerli yerinde kullanılmasına özen gösterdi. Paris’te okurken Tarihçi Albert Sorel’den etkilenip Fransız sembolistleri (Baudelaire, Verlaine) yakından tanıdı. Şiirde şekil kusursuzluğuna, önem vermesi ile Parnasyen; Batı şiiriyle Divan şiirini (şarkı ve rubai) birleştirmesi yönüyle de Neo-klasik; şiirde ahengi üstün tutup şiiri “musikiden başka türlü bir musiki” olarak görmesiyle de sembolist sayılabilir. Aruzu Türkçede başarıyla uygulayan şair; sadece Ok şiirini heceyle yazdı. Aşk, tabiat, kahramanlık, ölüm, sonsuzluk, Osmanlı tarihini işleyen şair toplumsal konulardan önemli uzak lirik şiirler yazdı. İstanbul'u şiirde en çok işleyen şairdir. O tam bir İstanbul aşığıdır. Tevfik Fikret’in “Sis” adlı, İstanbul'u tahkir ettiği şiirine “Siste Söyleniş” adlı şiiriyle cevap verdi. “Türkçe ağzımda anamın sütüdür.” diyen şairi İstanbul Türkçesini anlaşılır bir şekilde başarıyla kullandı. Şiirleri: Kendi Gök Kubbemiz, Eski Şirin Rüzgârıyla, Rubailer. Nesirleri: Eğil Dağlar, Aziz İstanbul, Edebiyata Dair, Siyasi ve Edebi Hatıralar