YÖNETİŞİM
YÖNETİŞİM NEDİR? Yönetişim en basit ve en kısa tanımıyla;resmî ve özel kuruluşlarda idari, ekonomik, politik otoritenin ortak kullanımıdır. Yönetişim terim olarak ilk kez 16. Yüzyılda Kuzey Avrupa’da, ardından da bütün dünyada kullanılmaya başlanmıştır. Günümüze kadar varlığını sürdürmüştür bu kavram. 1980’li yıllarda Latin Amerika’da belirginleşen demokratikleşme dalgasıyla ve bu dalganın 1990’lardan itibaren Afrika’da yayılmasıyla, dünya genelinde gelişiminin arttığı görülmektedir. Bu dönemde neoliberal kuramcılar, daha inşacı ve politik bir yaklaşım benimseyerek yönetişim modeli ve kavramı üzerinde odaklaşmaya başlamışlardır.
Ortak yönetim- birlikte yönetmek anlamına gelir ve içinde yönetimden farklı olarak etkileşim ve iletişim kavramlarını barındırır. Yönetimi birlikte yürüten kişilerin bilgi birikimleri hemen hemen aynidir ve bu kişiler arasında sürekli olarak iletişim vardır. Yönetişimde önemli olan şey işin karar alma kısmıdır. Kişiler karar almada belirleyicidir, yani katilim artmış, bilgiye ulaşma kolaylaşmıştır. Yönetici ise burada “koordine eden” konumundadır.
Yönetişim, kamu kuruluşları ve özel sektör arasındaki sınırlarda gelişen yönetim tarzlarını göstermekte ve yönetimin daha iyi yönetebilmek amacıyla yeniden yapılandırılmasına vurgu yapmaktadır. Yönetişim, toplumdaki ekonomik, siyasal ve toplumsal aktörlere ortaklar olarak bakmaktadır. Yönetişim bu aktörlerin etkileşiminin ortaya çıkardığı bir süreçtir.
Yönetişim modeli, devletin yönetim alanında giderek artan başarısızlığına ilişkin sorunlara bir çözüm olarak ortaya atılmakta; bu süreçte plânlama, öngörme, eyleme geçme ve rekabetle baş etme yeteneği sınırlı devlet gücünü paylaşma yolları, özellikle de kamu-özel sektör işbirliğini geliştirme önlemleri ile birlikte gündeme getirilmektedir
YÖNETİM VE YÖNETİŞİMİN FARKLARI Yönetişim kavramında, yönetimden farklı olarak, hiyerarşik ilişki yerine heterarşik ilişki vurgulanmaktadır. Yönetişim çoğulculuğa dayanır. Yönetişimde tek başına hareket etme yerine birlikte düzenleme, birlikte yönetim, birlikte üretim ve kamu özel sektör ortaklığı esas alınmıştır. Bu da verimliliğin sağlanmasını, rekabetin ve girişimciliğin gelişmesini beraberinde getirmektedir. Bu sisteme göre vatandaşlar yönetilenler değil, taraftırlar aynı zamanda. Bu nedenle yönetime aktif olarak katılma ve fikir beyan etme hakları vardır. Yönetim daha dar kapsamlı olmasına rağmen yönetişim gönüllü kuruluşları da içine aldığı için kapsam bakımından daha geniştir. Bu çerçevede heterarşi; karşılıklı ilişki ve bağımlılık halindeki faaliyetlerin eşgüdümünü ve kendi kendini organize eden kişiler arası ağları, örgütler arası eşgüdümü ve sistemler arası döngüyü içermektedir.
Yönetim daha sert, yönetişim daha katılımcı ve esnektir. Yönetişimde hukukun üstünlüğü, fakat yönetimde ise şeffaflık, yönetim ahlâkı, rekabete ve piyasa mekanizmasına işlerlik kazandırma, toplumu güçlendirme, toplam kalite, yerinden yönetim, kurallar ve sınırlamalar esas alınmıştır.
YÖNETİŞİMİN ÖZELLİKLERİ Ekonomik, sosyal ve politik öncelikler Seçilmiş görevlilerin değişen rolleri Katılımcılık Bürokratik şartlar Saydamlık Yeni liderlik anlayışı Demokratik sorumluluk
YÖNETİŞİM TÜRLERİ
KÜRESEL YÖNETİŞİM Küresel yönetişim, ulus devletlerin yönetme kapasitelerinin ilerisine giderek, merkezi bir otoritenin yokluğunu ima etmiş ve hükümetler ile kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini formüle etmeye çalışmıştır.
2.KAMU YÖNETİŞİMİ Ulusal, bölgesel, yerel, siyasal, sosyal gruplardan, baskı ve çıkar gruplarından, sosyal kuruluşlardan özel ve ticari organizasyonlardan oluşan ağların yönetimini içermektedir. Burada yönetimin dış yönetimi yönlendirme fonksiyonu bulunmaktadır. Yönlendirme kontrolden çok daha farklı anlam taşımaktadır. Burada doğrudan etkileme ve etkilenme söz konusudur. Kamu yönetişimi kamusal politikalar ağında sosyal süreçlerin birbirlerinden doğrudan etkilenmesini öngörmekte ancak bu aktörlerin farklı ve çoğu zaman çatışan amaç ve çıkarlar taşıyabildiğini de kabul etmektedir.
Kamu yönetişimin de, literatürde oldukça önemli görülen üç unsur dikkat çekmektedir. Bunlardan birincisi koşullar ve çevresel şartlar, ikincisi karmaşıklık yani sistem unsurlarının sayısı, farklılığı ve unsurlar arasındaki ilişkiler, üçüncü ise doğrudan etkileşimdir. Kamu sektörü yüksek oranda karmaşıklık taşır. Birçok farklı aktörün ağsal ilişkiler içinde olması söz konusudur. Kamu yönetişimi kamu yönetiminin işleyişinde etkinliğin ve verimliliğin de ötesine gidilmesini öngörmektedir. Sıkı ticari kuralların yanında kanuna uygunluk ve yasallık da öncelikli hedefler arasında yer almaktadır.
3.İYİ YÖNETİŞİM Vatandaşların güvenliğinin sağlandığı, hukukun üstünlüğünün gerçekleştiği ve yargı bağımsızlığının var olduğu hukuk devletini, kamu harcamalarının adil ve doğru bir şekilde yöneten kamu kuruluşlarını, siyasal liderlerin eylemlerinden dolayı halka hesap verebildiği veya halkın onlardan hesap sorabildiği, bütün vatandaşların gerekli bilgiye kolayca ulaşabildiği saydam yönetimi ve insan haklarının asgari gereklerini içermektedir.
İYİ YÖNETİŞİMİN 8 UNSURU Şeffaflık Hesap Verebilirlik Katılımcılık Cevap Verebilirlik Hukukun Üstünlüğü Etkinlik Eşitlik Stratejik Vizyon
YÖNETİŞİME DÖNÜK ELEŞTİRİLER Yönetişimle devletin rolünün azalması, yapılan iş ve işlemlerden kimlerin nasıl sorumlu kılınacağı hususunu belirsizleştirmektedir. Yönetimden yönetişime geçerken devletin topluma yönelik himayeci tavrının nasıl değiştirileceği konusunda yönetişim modeli somut bir yaklaşım sunamamaktadır. Kamu yönetiminin toplumu bütünsel bir biçimde ele alan yaklaşımı yönetişim modeliyle sektörsel bağlamda değişmektedir ve kamu yararı düşüncesi arka plana itilmektedir.
YÖNETİŞİMDE MOTİVASYON UNSURLARI Politik Liderlik Performans Yönetimi Teşvik / Ödüllendirme Hukuksal Altyapı Bilgi Toplumu Stratejisine yönelik sahiplenmeyi sağlayacak politik liderlik Eylem planlarının öngörüldüğü şekilde uygulanmasını sağlayacak performans yönetimi Özellikle kamuda Bilgi Toplumu Stratejisinin uygulayıcıları arasında rekabeti artırarak hedeflere ulaşımı ivmelendirecek teşvik mekanizmaları ile Üç boyut altında bahsedilen tüm unsurların hızlı bir şekilde uygulamaya geçirilmesini Sağlayacak hukuksal ve düzenleyici altyapıların oluşturulması olarak sayılabilir
BİLGİ TOPLUMUNDA YÖNETİŞİM
Küreselleşmeyle birlikte bilginin önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişim bilgiyi küresel rekabette önemli bir güç haline getirmiştir. Bilgi toplumu, ulus devleti bilimsel gelişmelere karşı duyarlı hale getirmiştir. Kamu yönetiminde teknolojik gelişimi gerekli kılmıştır. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki değişim ve gelişimle birlikte ulus devletler e-devletlere dönüşmüşlerdir. Bu süreç, e-yönetişim kapsamında ele alınmaktadır.
YÖNETİŞİMDE YENİ BİR BOYUT: E-YÖNETİŞİM E-yönetişim, ağlar arası iletişimi sağlayan bir ağ yönetişimidir. İlgili tüm tarafların ağ tipi örgütlenmeler ile devlet yönetimine katılımını öngören, bunun için yerel bilgi ağlarını kullanan bir yönetişim modelidir. Yönetişimde yeni bir açılımı ifade eden, küresel süreçteki bilgi temelli gelişmelerden etkilenen e- yönetişim, “devlet merkezli bir yönetim yerine toplum merkezli bir yönetimi” esas almaktadır. artık sunulan hizmetlerde kamunun baskın yönünü sona erdirerek amaçlarına ulaşmada vatandaşların değer verdiği sonuçlara önem atfedilmektedir.
E-Yönetişimin Önündeki Kültürel Engeller İdarenin gizlilik kültürü Kırtasiyecilikten, hizmet gecikmelerinden ve şeffaflığın yokluğundan beslenen yozlaşma Kıdemlilik kültürü Yaratıcılığın yokluğu
TEŞEKKÜRLER… 2006470002 MERVE AKTÜRK 2006470005 SERAP ARGUNŞAH 2006470080 NAGEHAN YILDIRIM