YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUK OTİZM
OTİZM NEDİR? Otizm terimi 1911 yılında Bleuler tarafından kullanılmıştır. Otizm ile ilgili ilk makaleler 1943 yılında Leo Karner ve 1944 yılında Hans Asperger tarafından yayınlanır. 1964 yılında otizmin biyolojik kökenli olduğuna dair ilk bilimsel dayanaklar ortaya çıkar. 1977 yılında ikizler üzerinde yapılan araştırmalar sonucu genetik faktörlere rastlanıyor.
OTİZMİN ÇEŞİTLİ TANIMLARI Yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan ve yaşam boyu devam eden nöropsikiyatrik gelişimsel bozukluk, İletişim ve sosyal gelişim alanlarındaki kısıtlıkla seyreden ve çocuğun gelişimini önemli derecede olumsuz etkileyen bozukluk, Kişinin düşüncelerinin, duygularının ve arzularının dünyayı kendi algılayıcı biçimine göre belirlemesi,
Tanı Michael Rutter otizm ile ilgili ölçütleri 4 başlıkta toplar ve Rutter’in otizm hakkındaki ölçütleri bugün de DSM-IV temel oluşturur. Otizmin ortaya çıkma sıklığı 30 aylıktan önce görülmektedir. Çocukların dil ve konuşma gelişiminde belirgin bir gecikme söz konusudur. Zihinsel gelişimle ilgili olmayan ancak sosyal gelişimle ilgili olan yetersizlikler görülür. Kalıplaşmış oyun becerileri gözlenmekle birlikte aynılığı korumada ısrar etme ve değişikliğe tepki göstermede belirgin davranışlar arasındadır.
Yaygınlık Durumu Her 500 çocuktan birinde görülür. Erkeklerde görülme sıklığı kızlardan 4 kat fazladır. Kızlarda daha ileri düzeydedir.
Sınıflandırma Gelişimsel yetersizlikler, zihin özrü ve otistik bozuklukları olmak üzere ikiye ayrılır. Otistik bozukluklardan; Otizm Rett sendromu Çocukluk Disintegratif bozukluğu Atipik otizm Asperger sendromu
OTİZMİN NEDENLERİ Yapılan araştırmalar otizmin nedenleri konusunda net bilgi vermemekle birlikte otizme neden olan etmenlerin birlikte etkileşiminin önemli olduğuna dikkat çekmektedir. İlk tanımlandığı yıllarda otizm psikolojik nedenlere ve anne baba tutumlarına dayandırılmış ancak yapılan araştırmalar sonucu bu görüş çürütülmüştür. Son yıllarda yapılan araştırmalar organik bozuklukların otizme neden olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Yapılan araştırmalar otistik bireylerin beyin, beyin sapı ve ön bölgelerinde anormallikler olduğunu ortaya koymuştur. Ayrıca birden fazla genin bazı çevre faktörleri ile etkileşimi de otizme neden olarak gösterilmektedir. Gebelik sırasında kullanılan ilaçlar, virüsler ve radyasyon gibi dış faktörler de otizme neden olabilmektedir.
OTİZMİN ÖZELLİKLERİ Dil, İletişim ve Konuşma Becerileri Sözel olmayan iletişim: İnsanlara ve çevredeki nesnelere karşı duyarsızlık İletişim kurmak istediğinde bağırma, vurma, çığlık atma gibi olumsuz davranışlar gösterme Sözel iletişim: Konuşmada güçlük vardır. 1/4’ü hiç konuşmuyor. Ekolali Konuşulanı anlamada güçlük Ses tonunu ayarlamada güçlük
Gramer bozuklukları Zamirin yer değiştirmesi Zaman kavramını kazanmada güçlük Telaffuzda bozukluk Soyut kavramları, şakaları, mecazi ifadeleri anlamada güçlük Sınırlı konu konuşma Dili işlevsel olarak kullanamama
Bilişsel Beceriler Uyaranların tüm özelliklerine dikkat edememe, detaylara konsantre olma Aldığı bilgiyi işleme, hatırlama, kullanma problemi Otizm ezberi ve tanıma becerisini etkilemiyor ancak hatırlamada güçlük çekiliyor Zihin körlüğü vardır. Zihinsel şema kuramazlar.
Sosyal Beceriler Sosyal etkileşim kurmadaki yetersizlik en temel özelliktir. Sosyal kuralları anlama ve oyun becerilerinde yetersiz Oyun davranışları yaşıtlarından farklı Yaşıtları ila etkileşim başlatmada, sürdürmede, tepki vermede problem vardır. Yaşına uygun akran ilişkisi kuramama
Davranışsal Özellikler Anne baba ve diğer insanlara kayıtsız gibidirler. Tekrarlanan hareketler en belirgin özellik ve problem Öfke nöbetleri Çevresine ve kendisine zarar verme Yönergelere uymama İçe kapanıklık Kendi dünyalarında yaşarlar
Duygusal Özellikler Yersiz tepkiler verirler Bazı seslere tepkisiz kalırlar Dönen, parlak şeylere çok duyarlıdırlar Acı- sıcak-soğuk şeylere çok duyarlıdırlar Fiziksel teması reddeder Özel korkuları vardır Tehlikenin farkına varmazlar Nedensiz gülme ve ağlama davranışı vardır Değişikliklere karşı tepki gösterirler
SAĞALTIM YÖNTEMLERİ Otizm tanımlandığı 1943 yılından günümüze kadar bu sendromun belirtilerinin ya da özelliklerinin azaltılmasına ilişkin birçok yöntem geliştirilmiştir. Otizmin kesin bir tedavisi yoktur. Otizm hemen her zaman hayat boyu süren bir hastalıktır. Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım özel eğitim ve davranış tedavileridir, nadiren ilaç tedavisi kullanılır. Tedavi planı kişiden kişiye değişir.
Sağaltım yöntemlerine baktığımızda İlaçla tedavi Psikolojik terapi yöntemleri a) Kucaklama terapisi b) Duygusal bütünleştirme terapisi c) İşitsel bütünsellik terapisi Kolaylaştırılmış İletişim Eğitsel Tedaviler
İlaçla Tedavi Otizm temel sorunlarına yönelik ilaçlı bir tedavi söz konusu değildir. Otizm yelpazesinde yer alan hastalıklarda görülen pek çok davranış sorunu ilaçlarla hafifletilebilir ya da kısmen düzeltilebilir. Bazı ilaçların bazı otistik belirtileri azalttığı bulgular elde edilmiştir. Naltrekson bu ilaçlardan birisidir ve Naltrekson kendine zarar veren davranışlar üzerinde etkili olduğu, bu davranışlarda azalmaya yol açtığı görülmüştür.
2. Psikolojik terapi yöntemleri a)Kucaklama terapisi: Otizmin anne-çocuk arasındaki ilişkinin bozuk ya da yanlış olmasından kaynaklandığını savunan bir terapi modelidir. Bu modelde terapist anne-baba ve anneye yakın bir başka akraba ile birlikte çocuğun anne ile ilişkisini arttırmaya çalışır.
b) Duyusal bütünleştirme terapisi Duyusal deneyimler ile motor ve davranış performansı üzerinde durmuştu. Planlı ve kontrollü bir şekilde denge, pozisyon ve hareket duyumlarına yönelik etkinlikler Örneğin sallanma, yoğun basınç uygulanması ve tensel uyarılar kullanılmıştır.
c) İşitsel bütünsellik terapisi Kontrollü bir şekilde ve bir problem dahilinde belli frekanslarda sesler gelinmesini beyinde bazı değişikliklere yol açarak duyusal işlemler, dikkat, koordinasyon ve ince motor beceriler üzerinde olumlu etki oluşturduğu varsayılmaktadır.
3. Kolaylaştırılmış İletişim Otistik çocukların ağır derecede iletişim bozuklukları olduğu; Okul ve toplumda işlevsel olabilmeleri için mutlaka iletişim kurmaları, gerektiği düşüncesi üzerine kurulmuş yeni bir yöntem. Bu yöntemin etkililiği hakkında kesin kanıtlar bulunmamaktadır.
Bu tür tıbbi, psikolojik, farmolojik yöntemlerin bazı otistik çocuklar üzerinde olumlu etkileri görülebilmektedir. Belirtilerin tamamen ortadan kalkmasından söz etmek mümkün değildir. Sağaltımda en iyi yöntemin çocuğun gereksinimlerini temel alan eğitim olduğu kabul edilmektedir .
En uygun tedavi nasıl seçilmelidir? Otistik çocuğun tedavisinin nasıl yürütüleceğini, öncelikle çocuğun kendi gereksinimleri belirler. Otistik olduğundan kuşkulanılan bir çocuk öncelikle bir çocuk psikiyatr muayenesinden geçmeli, Gelişim düzeyi eksiksiz ortaya konulmalı, Çocuğun problemleri ve ailenin zorlukları detaylı saptandıktan sonra çok yönlü ve uzun soluklu bir tedavi programı ortaya konulmalıdır.
OTİSTİK ÇOCUKLARIN EĞİTİMİ Otistik çocukların eğitimindeki temel amaç, çocuğun ihtiyacı olan becerileri kazanmasını sağlamak ve davranış problemlerini mümkün olduğunca azaltmaktır. Eğitime ilişkin yaygın olarak kabul edilen görüş, çocukta belirtilerin erken fark edilmesi ve eğitimin alabildiğince erken başlaması gerekliliğidir. Eğitimde en önemli koşul eğitimcinin otistik çocuğun özelliklerini çok iyi tanımasıdır.
Eğitimde kullanılan teknikler 1. Yardım a) Fiziksel yardım b) İşaret yardımı c) Sözel yardım 2. Ödül 3. Ayırıcı uyarıcı
Konuşma- çalışma öncesi kazandırılacak beceriler Eğitimde oturma, ellerini dizlerine koyma ve yüz yüze bakma gibi ilk üç beceriyle başlanmalıdır. Eğitimin başında çok fazla beceri öğretilmemeli, önce oturma ve göz temasının sağlanması çalışmaları yapılarak bu beceriler tamamen kazandırılmadan diğer becerilere geçilmemelidir. Oturma becerisinin kazanılması Göz kontağı kurma Size bakmadan bir şey isterse gözünüze bakmasını sağlamadan kesinlikle vermeyin Kucakta hoplatma oyunu göz temasını kolaylaştırır.
Cee oyunu, kendi yüzünü boyama bir duvarın arkasına saklanıp çıkma göz teması için yaralıdır. Koyu renkli bir güneş gözlüğünü gözünüzü takıp çıkarın. O sırada size bakmasını sağlayacak ritmik şarkılar söyleyin. 3. Basit emirlere uyma: Eğitim çalışmalarına başlamadan önce “Gel, otur,kalk, bana bak, al, ver” gibi basit emirlere anlamasına ve uymasına çalışın.
Sosyal becerilerin kazandırılması Otistik çocukların çoğunun sosyal ilişkilerinin yetersiz olması nedeniyle yaşıtlarıyla olan sosyal etkileşimleri oldukça sınırlıdır. Sosyal ilişki kurmaları için sözel becerilerin kazandırılması gerekir.(hatır sorma, teşekkür ederim gibi ifadeleri yerinde kullanma… öğretilmesi)
Bağımsız yaşam becerilerinin kazandırılması Birçok otistik çocuk büyüdükçe ev dışındaki etkinliklere katılmak için yardıma ihtiyaç duyar. Mağazaya gidilmesi, gazete alınması ya da otobüs bileti sorulması gibi becerilerin kazandırılması çocukların bağımsız davranabilmelerinde önemlidir. Becerileri öğretirken tekrar yapılması, model olması ve yardımın giderek azaltılması gerekir.
Otistik çocuklarla iletişim becerilerini geliştirmek için yapılacak çalışmalar Eğitim dikkatli bir değerlendirme sonucunda yapılmalıdır. Aktiviteler çocuğun gelişim düzeyine, dikkatini toplama süresine ve el becerisine uygun olmalıdır. Çocuğun gelişim düzeyinin üzerindeki aktiviteler onu başarısız hissettireceğinden çocuğun güveni azalır. Eğitim sırasında kısa ve net cümleler kullanılmamalıdır.
5. Çalışma için çocuğun aç ve uykusuz olmadığı bir zaman seçilmelidir. 6. Çocukla konuşurken göz teması kurulmalıdır. 7. Tekrar ve pratik önemlidir. Ancak bunlar çocuğu sıkmayacak şekilde yapılmalıdır.
Otistik çocuklarda tuvalet eğitimi Otistik çocukların çoğu tuvalet eğitiminde büyük güçlük yaşarlar. İlk aşama çocuğun tuvalete gitmesinin gerektiğini anlayacağı bir obje olmalıdır. Bu obje Otistik çocukların çoğu tuvalet eğitiminde büyük güçlük sayesinde çocuk doğru yere gitmeyi öğrenecektir.bu bir kart üzerine yapılmış tuvalet resmi olabilir. İkinci aşama banyoya girmektir. Bu da çocuğun banyoya girdiğini anlatan bir resim, bir fotoğraf ya da bir yazıyla çocuğa gösterilir. Çocuk tuvalete götürüldüğünde tuvaletini yaparsa ödüllendirilmelidir.
LEAP ve TEACCH PROGRAMLARI Leap (learning experiences: an alternative program for preschoolers) olarak bilinen “okul öncesi çocuklar ve ebeveynleri için alternatif program/öğrenim deneyimleri” isimli eğitim programı, otistik çocukları engelli olmayan yaşıtlarının olduğu eğitim ortamlarına kaynaştırmak amacıyla hazırlanmıştır. Program özellikle dil, sosyal beceriler ve uyumsal davranışlar ile anne baba eğitimi ve geçiş programlarını kapsamaktadır.
ABD’de yaygın olarak kullanılan Teacch (treatmant and education of autistic and related communication handicapped) programı davranışçı yaklaşımların ilkelerini benimseyen ancak ağırlıklı olarak eğitimsel yaklaşımı temel alan bir eğitim programıdır. Program ile çocuğu iyileştirmek değil, işlevlerini arttıracak, çocukların var olan potansiyellerini ortaya çıkaracak ortamlar hazırlanması hedeflenmiştir.
Eğitimcilere Öneriler Eğitime olabildiğince erken başlamak önemlidir. Öncelikle eğitim ortamını ona tanıtın Günlük programı otistik çocuk için resimleyin, bu günün her saatinde ne yapacağına ilişkin ipucu verecektir. Derslerde olabildiğince görsel materyal kullanın
Açık ve net cümleler kurun ve soyut ifadelerden kaçının Bütün sınıfa bir komut verdiğinizde onun için de ismini söyleyerek tekrar edin. Öğretim sırasında sınıfta az sayıda uyarıcı bulunmasına dikkat edin Arkadaşlarının onunla alay etmesini engelleyin Grup etkinliklerine katılmasını sağlayın ama anlayamadığı bazı etkinliklere katılmak istemiyorsa buna izin verin
Ailelere Öneriler Öğrenmeye hazırlık becerileri kapsamında Çocuğunuz size bakmadan bir şey isterse gözünüze bakmasını sağlamadan kesinlikle vermeyin Çocuğunuzun sevdiği bir oyuncağı gözünüze yakın tutarak size bakmasını teşvik edin Özbakım becerilerinin öğretilmesi kapsamında Tuvalet eğitimini giyinme, beslenme ve vücut temizliği becerileri kazandırılırken dikkat edilmesi gereken nokta becerilerin basitten karmaşığa doğru öğretilmesidir.
Dil ve konuşma becerileri kapsamında Sık sık konuşun, yaptığınız her şeyi konuşarak anlatın (örneğin şimdi ütü yapıyorum) Konuşurken abartılı yüz ifadesi, vücut hareketleri, telaffuz, tonlama ve konuşma oranını kullanın (bu dili öğrenmeye yardımcı olur). Basit ve kısa cümleler kullanın. Konuşmayı taklit yoluyla öğrendikleri için onlarla düzgün konuşun. Önce nesne, sonra eylem resimleri içeren kart ve fotoğraflar göstererek anlatın. Bu konuşmayı teşvik eder.
Gelişim düzeyinin üzerindeki aktiviteleri ondan beklemeyin Gelişim düzeyinin üzerindeki aktiviteleri ondan beklemeyin. Bu güvenini azaltır. Aktiviteyi onun bitirmesine izin verin. Eğer dikkatini toplayamamış ve ne yapacağını anlamamışsa elinden tutup yaptırın.
Sosyal beceriler kapsamında Çocuğu arkadaş edinebileceği yerlere götürün, arkadaş oyunlarına katılmasını sağlayın. Çarşı, Pazar, ev ziyaretleri…v.b. Yerlere götürerek dış çevre ile ilişki içinde olmasını sağlayın. Aile bireyleri de birbirlerine destek olmalıdırlar Aileler kendilerine benzer ailelerle biraraya gelmeli