EMR- İ B İ L MARUF NEHY- İ AN İ L MÜNKER İ Y İ L İĞİ TAVS İ YE ETMEK, KÖTÜLÜKTEN SAKINDIRMAK
KUR’AN-I KER İ M’DEK İ YER İ “Ey iman edenler! İ çinizden hayra ça ğ ıran, iyili ğ i yayıp kötülükleri önlemeye çalı ş an bir topluluk bulunsun.” (Âl-i İ mrân, 3/104)
SÜNNETTEK İ YER İ “Sizden kim (sünnetimize uymayan) bir kötülük görürse (seyirci kalmayıp) onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Buna da gücü yetmezse kalbiyle bu ğ z etsin. Bu kadarı da imanın en zayıf mertebesidir.” “Küçü ğ ümüze merhamet etmeyen, büyü ğ ümüze saygı göstermeyen, iyili ğ i yaymayan ve kötülü ğ ü önlemeye çalı ş mayan bizden de ğ ildir”
Bu Vazifenin İ hmali ve Kötü Sonuçları a. Umûmî Azap b. İ yilerin Dualarının Kabul Edilmemesi c. Lanete müstahak olma d. Aralarında Fitnelerin Zuhuru e. Mânevî Yok Olu ş Azabı
a. Umûmî Azap “Bir de öyle bir fitneden sakının ki o içinizden yalnız zulmedenlere dokunmakla kalmaz, hepinize ş âmil olur. Biliniz ki Allah’ın cezalandırması ş iddetlidir.” (Enfâl, 8/25) “Evet, kötülükler ve açıktan açı ğ a günahlar i ş lendi ğ i zaman (hepiniz birlikte helak olursunuz) (Buhari, 3: 1221; 3: 1317) “ İ çlerinde kötülükler i ş lenen bir toplum, bu kötülükleri bertaraf edecek güçte oldu ğ u halde seyirci kalır, müdahale etmezse, Allah’ın hepsini saran umumi bir bela göndermesi yakındır.” (Ebu Davud es-Sünen, 4: 510).
b. İ yilerin Dualarının Kabul Edilmemesi “Ya iyili ğ i yayar, kötülü ğ ü önlemeye çalı ş ırsınız veya Allah size öyle bir zalim idareci musallat eder ki, ne büyü ğ ünüze saygı, ne de küçü ğ ünüze sevgi gösterir. Ayrıca sizin en iyileriniz onun aleyhinde dua ederler de duaları kabul edilmez. Ve siz Allah’tan yardım dilersiniz size yardım edilmez; O’ndan yarlı ğ anma talebinde bulunursunuz sizi yarlı ğ amaz.” (Gazali, İ hya, 2: 311). “Nefsimi kudret elinde tutan Zât’a kasem olsun, ya iyili ğ i yayar ve kötülü ğ ü önlemeye çalı ş ırsınız veya Allah’ın katından umumî bir belâ göndermesi yakındır. O zaman yalvar yakar olursunuz da duanız kabul edilmez.” (Tirmizî, 4: 468).
c. Lanete müstahak olma “ İ srailo ğ ullarından küfre sapanlar hem Davud’un, hem de Meryem o ğ lu İ sa’nın lisanı ile lanetlendiler. Bunun sebebi onların isyan etmeleri ve ta ş kınlık edip haddi a ş maları idi. Onlar kötülük yaptıkları zaman, birbirlerini kötülükten vazgeçirmeye çalı ş mazlardı. Ne çirkin davranı ş tı bu tutumları! Onlardan ço ğ unun kafirleri veli edindiklerini görürsün. Bu i ş ki bizzat kendileri yapmı ş ve üzerlerine Allah’ın hı ş mını çekmi ş tir, ne kötü bir davranı ş tır! Onlar cehennem azabında devamlı kalacaklardır. E ğ er Allah’a, Peygambere ve ona indirilen vahye imanları olsaydı, kafirleri veli edinmezlerdi. Fakat onların ço ğ u yoldan çıkmı ş kimselerdir.” (Maide, 5/78-81) “Allah'a yemin olsun ki, siz iyili ğ i emredecek kötülü ğ e engel olacaksınız. Zalimin elini tutup zulüm etmesine engel olacaksınız ve siz onu do ğ ru yola geri çevirene kadar mücadele edeceksiniz.” (Ebu Davud, 4: 508).
c. Lanete müstahak olma İ srailo ğ ullarının lanete müstahak olmalarının sebepleri ş unlardır: 1. İ syan etmeleri ve ta ş kınlık yapıp haddi a ş maları, 2. Birbirlerini kötülükten alıkoymamaları, 3. Bugün ba ş kasının yaptı ğ ı kötülükleri kınadıkları halde ertesi günü aynı kötülü ğ ü birlikte yapmaları, 4. İ nkarcıları kendilerine dost edinmeleridir.
d. Aralarında Fitnelerin Zuhuru İ nsanlar fitneyi ortadan kaldırmak için ellerinden geldi ğ i kadar çaba ve gayret gösterecekler, kar ş ıla ş tıkları zorluklara gö ğ üs gerecekler, asla yılmayacaklar ve iradelerinin hakkını vereceklerdir. Daha açı ğ ı emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i ani’l- münkeri ifadan bir lahza uzak kalmayacaklardır. Buna gücü yetmeyenler, her ş eyden önce fitnelere karı ş mayacaklar, dillerini tutacaklar, fitneye vesile olacak her türlü giri ş imden uzak duracaklar, ellerini Rahman’a açarak dua dua yalvaracaklardır. Peygamber Efendimiz’den bu anlamları içeren birçok hadis rivayet edilmi ş tir. Günümüzde teknik ve teknolojiyi ve ileti ş im vasıtalarını da kullanarak hem elle, hem dille, hem de yazıyla emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i ani’l-münkerde bulunma imkanı mevcuttur. Bir kö ş eye çekilip de bu ulvi vazifeden uzak kalma gibi bir ortam söz konusu de ğ ildir.
e. Mânevî Yok Olu ş Azabı Kur’ân-ı Kerim ve dinler tarihine bakıldı ğ ında emr-i bi’l-ma’ruf ve nehy-i ani’l-münkeri ifa etmeyen ümmetlerin maddî veya fizikî yok olu ş la kar ş ı kar ş ıya kaldıkları görülür. Ümmet-i Muhammed, maddî yok olu ş a sebep olu ş turacak günahları i ş leseler de hayatta kalacaklar, tamamen yok olma gibi bir azapla kar ş ıla ş mayacaklardır. Bununla birlikte sayıları, malları, servetleri ve her türlü dünyevî imkânları bol oldu ğ u halde, hem Allah katında hem de di ğ er milletler arasında herhangi bir a ğ ırlı ğ a sahip olmayacaklardır. Dü ş manları onlardan korkmadıkları gibi, dostlarından da saygı görmeyeceklerdir. Dünya çapında alınan kararlarda kimse onları dikkate almayacak, yeniden ş ekillenen dünya muvâzenesinde de ğ il onların gözleri içine bakmak, umursanmayacaklar bile.