OrhunOrhun ve Yenisey (Yeniçay) anıtlarından önceki devirleri bilmiyoruz, bu anıtlardan o çağlarda Türk Dilinin oldukça gelişmiş, olgun bir durum almış bulunduğunu öğreniyoruz; Türk dili kendi yapısı içeresinde kendi kökünden aldığı hızla yürümekte iken Hintten gelen uysal ve uslu Buda Dini Türk kültürü ve Türk Dili için bir korku doğurmıya başlamıştı. Bu dine karşı "Buda dini bize yaramaz, bizim yasayısımıza, bizim göreneklerimize uygun degildir; bu din bizi uyusturur" diye Buda tapıncaklarını yıktıran Türk büyükleri çıkmış, bu yüzden Budalık Türklüğe çok ziyan vermemiştir.Yenisey Savuşturulmuş gibi görünen bu fırtınadan sonra batıdan sert ve daha yıkıcı yeni bir fırtına gelmiştir. Bu Arap fırtınası pek ezici ve öldürücü olmuştur. İslam tarihçilerinin de anlattıklarına göre "Türklerin tapıncakları yıkıldı. Bilginleri öldürüldü. Kitapları yakıldı". İslamlığa pek büyük hizmetler yapmış olan Ofsin Türkçe bir kitap okuduğu için ölüm cezasına çarpılmıştır. Bu devirde birçok Türk Devletlerinde bilgi dili Arapça, Devlet dili Farsça idi. Böylelikle Türk kültürüne ve Türk diline korkunç bir yumruk indirilmiştir. Türkler 10. yüzyılda İslâmiyeti kabul ettikten sonra Türk dili ve edebiyatında değişiklikler görülür. TürkçeArapça Farsça Hakaniye Türkçesine, eski Kaşgar dili olarak da denilebilir. Bu alandaki Türklerin 14. yüzyıl başlarına kadar kullandıkları edebi dildir. Karahanlı Türkçesi ve batıdaki Harezm Türkçesi Timurlular devrinde yerini Çağatay Türkçesine bırakmıştır.KaşgarHarezmÇağatay
Her ne kadar Gaznelilerle Selçuk Oğulları Türkçe'ye büyük bir önem vermiyerek Farsça'ya daha düşkünlük göstermişlerse de öbür Türkler ve Türk büyükleri ulusal dile değer vermişler ve sayıları yirmibiri bulan eserler bırakmışlardır Bunlardan elimize ulaşan en önemli ve değerlileri;GaznelilerleSelçuk KarahanlıKarahanlı Devleti zamanında ilk defa Hakaniye Türkçesi ile yazılmış olan Yusuf Has Hacip 'in yazdığı ünlü Kutadgu Bilig ismindeki eseri ile aynı yüzyılda yazılmış bulunan Kaşgarlı Mahmut'un ünlü eseri Divân-ı Lügati't-Türk'tür. İbn Muhannā'nın bahsettiği dört, Ebu Hayyan'nın bahsettiği Bilik ismindeki bir eser ve diğerleri günümüze kadar ne yazıkki bulunamamıştır. Karahanlılar dönemde Çuçu isminde de bir Türk şairi yetişmiştir.Yusuf Has HacipKutadgu Bilig Kaşgarlı MahmutDivân-ı Lügati't-TürkEbu Hayyan Çuçu
Harfler Bütün bu Türk dillerinde kullanılan harfler onsekizdir. Yazılışta yeri olmayan, fakat söylenişte gerekli bulunan kökten sayılmayan, yedi harf daha vardır. Türk dilleri bunlarsız olmaz. Bunlar; پ p ج c رۛ j ف f غ ğ ك g ڭ nğ harfleridir.
Ünlüler Ünlüler Türk dilinin her döneminde olduğu gibi birincil olarak Karahanlı Türkçesi'nde de bulunur. Kalın ünlüler İnce ünlüler аe, é ıi oö uü
Ünlü değişimleri e > i değişmesi Türk dilinin her döneminde görülen bu ses değişmesi Karahanlı metinlerinde de görülür. yi- < ye- "yemek yemek", yé- ye- "yemek" gibi. a > u değişmesi Aslında a olan sesin kendinden önceki hecede bulunan yuvarlak ünlü dolayısı ile u şekline almasıdır. kopar- > kopur- "yerden kaldırmak"gibi. e > ü değişmesi kökürçkün < kökürçken "güvercin" gibi. ü > i değişmesi min-di "bindi", min- < mün- "binmek", mün-üp "binip"
Ünsüzler Karahanlı sahasında bugünkü yazı dili ile karşılaştırılınca bir kaç ünsüzün dışında, diğerlerinin kullanıldığı görülür. Bu ünsüzler şunlardır; b c ç d ḍ f g ğ h ḥ j k l m n ñ p r s ş t v w y z