ATATÜRK İLKELERİ
ATATÜRK İLKELERİNİN AMACI 1. Türk ulusuna bu gün ve gelecekte tam bağımsızlık, huzur ve refah sağlamak. 2. Devletin ulus egemenliğine dayanmasına zemin hazırlamak. 3. Aklın ve bilimin önderliğinde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılmasını sağlamak.
CUMHURİYETÇİLİK Yeni Türk Devleti’nin yönetim biçimini ve temel yapısını belirleyen ilkedir. - Cumhuriyet yönetiminde ülkede egemenlik kişinin veya grupların değil toplumun elindedir. - Demokrasi ancak cumhuriyet ile gerçekleşir. - Atatürk’ün temel ilkesidir, ödün verilemez.
NOT: Halkın tamamının desteğini almadan gerçekleşen oligarşik veya aristokratik cumhuriyetler yada dini temele dayalı cumhuriyetler bu ilkeden farklıdır.
Atatürk diyor ki Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. (1924)
MİLLİYETÇİLİK Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltmesi için diğer bireylerle beraber çalışmaya, bu çalışmayı bilinci, diğer kuşaklara da yansıtmaya milliyetçilik denir. - Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı, akılcı ve bilimseldir. - Milliyetçilik ilkesi diğer ilkelerin özüdür.
- Amaç milli birliği sağlamaktır - Amaç milli birliği sağlamaktır. - Atatürk’ün milliyetçilik ilkesi birleştirici ve bütünleştiricidir. - Vatanın bütünlüğünü ve ulusun bağımsızlığın her şeyin üstünde tutar. - Barışçı ve insancıldır. Irkçılığı reddeder.
Atatürk diyor ki Biz öyle milliyetçileriz ki, bizimle işbirliği yapan bütün milletlere saygı duyarız. Onların milliyetlerinin bütün gereklerini tanırız. Bizim milliyetperverliğimiz her halde bencil ve gururlu bir milliyetperverlik değildir. (1920)
HALKÇILIK Cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerinin doğal bir sonucudur. - Devletin, milleti oluşturan bütün gruplara eşit hizmet etmesi ve halkın kendi kendini yönetmeye alıştırmasını amaçlar. - Bu ilkeye göre, hiç kimseye, aileye, sınıfa veya zümreye ayrıcalık tanınmaz.
- Ulusun bütün bireyleri yasa önünde eşittir - Ulusun bütün bireyleri yasa önünde eşittir. Ulus egemenliğini esas alır ve demokrasiyi savunur. - Amaç milleti meydana getiren halkı demokratik bir ortamda maddi ve manevi refah içinde yaşatmaktır.
Atatürk diyor ki Halkçılık, toplum düzenini çalışmaya, hukuka dayandırmak isteyen bir toplum istemidir. (1921) Yeni Türkiye devleti, bir halk devletidir, halkın devletidir.
DEVLETÇİLİK - Devletçilik bir ekonomi sistemidir. - Temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın içine girmesidir. - Bu yapılırken sosyalist model benimsenmez. Elinde sermayesi olan vatandaşlar, birkaç alan dışında, diledikleri biçimde üretime katılabilirler.
- Devleti, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın temel faktörü görüp bu konularda önemli görevler yükler. - Devletçilik, özel sektörün elinde yeterli sermaye olmamasından doğdu. - Ancak zaman içinde uygulanan para ve kredi politikalarıyla özel teşebbüste teşvik edildi. - Türkiye Cumhuriyeti bu politikalar ile 1930’a kadar en hızlı kalkınan 3 ülkeden biri oldu. ( Diğerleri, İspanya ve Rusya )
LAİKLİK Devlet düzeni ve hukuk kurallarının dine değil akla ve bilme dayandırılmasıdır. - Dine saygılıdır, din ve vicdan özgürlüğünü korur. - Atatürk ilkelerinin en önemli öğesidir. - Amaç ülkede birlik ve beraberlik sağlamaktır. Dinin siyasal sömürüye alet edilmemesi dine olan saygının gereğidir.
- Laik devlet anlayışında devlet vatandaşın inancına karışmaz - Laik devlet anlayışında devlet vatandaşın inancına karışmaz. Bu demokrasiye de aykırıdır. Bu sebeple demokrasilerde devletin tek bir dini vatandaşlara benimsetmeye çalışması düşünülemez. - Laiklik vatandaş inancının en sağlam güvencesidir. İnanç özgürlüğünü devlet tarafından sağlanmasıdır.
Atatürk diyor ki Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyeti demektir. (1930)
İNKILAPÇILIK - Bir toplumun kurumlarını ve yaşam düzenini ileriye dönük olarak kısa sürede değiştirip, yenileştirmeye inkılap denir. - Bu ilkenin amacı, Türk milletinin en kısa zamanda çağdaş medeniyetler üzerine çımasını sağlamaktır. - İnkılapçılık başlar ve bitmez. Daha iyiye daha mükemmele doğru bir arayış vardır.
Atatürk diyor ki Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla ilgisi olmadığını söyler. Bazı kimseler modern olmayı kafir olmak sayıyorlar. Asıl kafirlik onların bu inanışıdır. (1923)
İnci ÖZKAYA Tarih Öğretmeni