GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ FULYA KIZILTAŞ – 120090156 GÖRKEM ATAKUL - 120090151
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ NEDİR ?
Gürültü kirliliği veya diğer adıyla ses kirliliği, insan veya hayvan yaşamını olumsuz etkileyen, dengesini bozan her türlü insan, hayvan ya da makine kaynaklı ses oluşumudur. Gürültü kirliliğinin en yaygın biçimlerinden biri, özellikle motorlu araçların neden olduğu kirliliktir.
GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİNE NEDEN OLAN SEBEPLER Dünya çapında en yaygın gürültü türü ulaşım sistemlerinden kaynaklanır. Motorlu araçların yanı sıra uçak ve demiryolu araçlarının yarattığı gürültü de önemli bir yer tutar. Şehir planlamacılığında yanlışlar yapılması sanayi ve yerleşim alanlarının birbirine bitişmesine neden olabilir ve sonuç olarak sanayi alanının yarattığı gürültü kirliliği komşu yerleşim birimlerinde yaşayanların sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Gürültü kirliliği yaratan diğer etmenler arasında araba alarmları, acil durum sirenleri, çeşitli beyaz eşyalar ile ev aletleri, fabrika makineleri, yapım ve onarım çalışmaları, ses sistemleri, hoparlörler sayılabilir.
İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ
Gürültünün insan sağlığı üzerindeki etkileri hem sağlıksal hem davranışsal yönde ortaya çıkabilir. Genel olarak, gürültü olarak adlandırılan her türlü ses insan sağlığını fizyolojik ve psikolojik olarak etkiler. İstenmeyen bu sesler sinir, saldırganlık, hipertansiyon, yüksek stres, kulak çınlaması ya da kulak uğuldaması, duyma kaybı, uyku bozuklukları gibi pek çok sonuç doğurabilir. Bu sonuçlar içinde, stres ve hipertansiyon ciddi sağlık sorunlarına kapı açabilirken, kulak çınlamaları ve uğuldamaları unutkanlığa, ciddi ruhsal bunalımlara ve kimi zaman panik ataklara neden olabilir.
Fiziksel Etkileri: Geçici veya sürekli işitme bozuklukları. Fizyolojik Etkileri: Kan basıncının artması, dolaşım bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, ani refleks. Psikolojik Etkileri: Davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik ve stres. Performans Etkileri: İş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozukluğu, hareketlerin yavaşlaması.
Gürültü kirliliğini azaltmak için alınabilecek önlemler Hava alanlarının, endüstri ve sanayi bölgelerinin yerleşim bölgelerinden uzak yerlerde kurulması. Motorlu taşıtların gereksiz korna çalmalarının önlenmesi. Kamuoyuna açık olan yerler ile yerleşim alanlarında elektronik olarak sesi yükseltilen müzik aletlerinin çevreyi rahatsız edecek seviyede olmasının önlenmesi. İşyerlerinde çalışanların maruz kalacağı gürültü seviyesinin en aza (Gürültü Kontrol Yönetmeliğinde belirtilen sınırlara) indirilmesi. Yerleşim yerlerinde ve binaların içinde gürültü rahatsızlığını önlemek için yeni inşa edilen yapılarda ses yalıtımı sağlanması. Radyo, televizyon ve müzik aletlerinin evlerde rahatsızlık verecek seviyede seslerinin yükseltilmemesi gerekmektedir.
Gürültü kirliliği konusuna hassas yaklaşan Avrupa Birliği, standartların çerçevesini günden güne genişletiyor. Hatta Avrupa komisyonu “Bu sesi durdurun” isimli bir kampanya başlatarak işyerindeki ses düzeyini belli bir seviyeye düşürmek istedi. Avrupalıların bu denli önemsediği bu konuda Türkiye’nin de adımlarını hızlandırması gerekecek. Uzmanlar, AB’nin gürültü standartları ile Türkiye’deki tablonun örtüşmesinin kolay olmayacağı görüşünde. Aslında Türk mevzuatında gürültü standartları yeni bir kavram değil. Konuya ilişkin yönetmelik 1986 yılında çıktı, AB’ne uyum amacıyla yönetmelik 2005 yılında yenilendi. Yeni gürültü kontrol yönetmeliği’ne göre çeşitli kullanım alanlarının kabul edilebilir üst gürültü seviyeleri tespit edildi. Hatta öyle ki, yönetmeliğin standartları evin içinde yaptığınız gürültüyü bile sınırlandırıyor. Konutların yatak odalarında oluşacak gürültünün 35 desibeli geçmemesi gerekiyor. Bu sınır oturma odasında 60, mutfak ve banyoda ise 70 db olarak belirlendi. Gürültü sınırına uymayan para cezasına çarptırılacak. Tekrarı ve gürültünün gece yapılması halinde ceza iki katına çıkacak.
Yönetmeliğe göre gürültünün desibel sınırları şöyle belirlendi: DESİBEL SINIRLARI Yönetmeliğe göre gürültünün desibel sınırları şöyle belirlendi: Otel yatak odası: 30 Hastaneler: 35 Oturma odası: 60 Mutfak ve banyo: 70 Uzay roketleri: 170 Motosiklet: 110 Canlı Müzik: 90 Şehir içi trafik: 65
Bununla birlikte, motorlu kara taşıtlarının eksoz gürültülerinin kontrolü, açık alanda bulunan eğlence merkezlerinin gürültü denetimi, fabrikalarda ve iş yerlerinde işçi sağlığı açısından gürültü azaltıcı tedbirlerin aldırılması ve sağlanması da yönetmelikteki düzenlemeler arasında. Peki ya AB’nin gürültü konusundaki hassasiyetinin temeli nedir? Gerekçe, insan sağlığına etkileri. İşte rakamlar: 30-65 db : konforsuzluk, rahatsızlık, sıkılma duygusu, kızgınlık, konsantrasyon ve uyku bozukluğu. 65-90 db : Kalp atışının değişimi, solunum hızlanması, beyindeki basıncın azalması. 90-120 db : Metabolizmada bozukluk, baş ağrısı. 120-140 db : İç kulakta bozukluk 140 ve üzeri db : Kulak zarının patlaması
Konuyla ilgili bugüne kadar neredeyse hiç önlem almayan Türkiye, öncelikle gürültü haritaları hazırlayacak. Amaç, hangi bölgelerin gürültü yoğunluğu var, tespit edip, çözüm üretmek. Çünkü Türkiye’de nerelerde gürültü yoğunluğu var nerelerde yok bilinmiyor. Örneğin İstanbul Mecidiyeköy, Beşiktaş ve Bağdat Caddesi’nde gürültü seviyelerinin 90 db’e kadar çıkabildiği belirtiliyor, oysa AB standartı 65.
-Peki ya bu haritalar neden önemli? Sesin insan sağlığını tehdit ettiği bölgeler saptanacak ve oralardaki binalara, sanayi bölgelerine vs. yalıtım zorunluluğu getirilecek. Türkiye’nin bu alanda yapacağı çok iş var. Havaalanları, tren yolları şehir merkezinde. Uzmanlar bu durumun Türkiye için bir dezavantaj olduğu görüşünde. Havaalanlarına ve demiryollarına gürültüyü absorbe edecek ses duvarları konulabileceği belirtiliyor. Şehir içindeki gürültüyü de AB standartlarına çekmek için ağaçlandırmaya ağırlık verilebileceği ya da tepeler oluşturulacağı ifade ediliyor.
BELEDİYELERE CEZA YETKİSİ Bu standartların uygulanmasında belediyelere önemli görevler düşüyor. Yönetmelik hazır, denetim belediyelerde. Bundan böyle belediyeler gürültü düzeylerini aşan iş yerlerine ceza kesebilir. Ayrıca belediyelerin sanayicilere proje izni verirken, gürültü konusunu göz önünde bulundurmaları gerekiyor.
TEŞEKKÜRLER
KAYNAKLAR http://gurultukirliligi.nedir.com/ http://www.obi.bilkent.edu.tr/ekookul/pdf/gu rultukirliligi.pdf Keskin, B. Çevresel Gürültünün Ölçümü (2005)