Psikoloji
Psikolojinin ortaya çIKIŞI Psikolojiye dair ilk izler başta Aristo olmaz üzere eski Yunan filozoflarının yaşamın doğasına dair bıraktıkları yazılara dayanır.Bu bilim psiko ve logos kelimelerinin birleşiminden meydana gelmiştir.Psiko nefes, zihin, ruh gibi anlamlara gelirken, logosta bilgi anlamındadır.Psikolojinin kelime anlamı ruh bilimidir.Ancak gerçek anlamda organizmanın davranışlarını inceleyen pozitif bir bilim dalını ifade eder. Psikoloji, diğer bilimlere kıyasla kısa bir geçmişe sahiptir.İlk zamanlarda felsefenin alt dalında yer almıştır.Bu kısa süre içinde psikoloji değişik biçimlerde tanımlanmıştır.İlk tanım insan zihninin yapısının incelenmesi biçimindedir.
Psikolojinin bilim dalI OLUŞ SÜRECİ Psikoloji, 19. yüzyılın sonlarında bağımsız bir bilim dalı haline gelmiştir.Daha sonra felsefenin etkisinden kurtularak pozitif bir bilim dalı olma çabasına girmiştir.Bu amaçla ilk psikoloji laboratuarı 1879 yılında Almanya’nın Leipzig Üniversitesinde Wilhelm Wundt tarafından kurulmuştur.Böylece psikolojinin konu ve yönteminin ne olması gerektiği ile ilgili tartışmalar ve çalışmalar hız kazanmıştır.Bu çalışmalar sonucu psikolojide, farklı yaklaşımlar ortaya çıkmıştır.
Psikolojide Ortaya çIkan yaklaŞImlar Psikolojide yaklaşımlar, insan davranışlarını karmaşık yapısını, farklı biçimlerde ele alarak açıklar.Yaklaşımların her biri, davranışları farklı açılardan açıklayarak onun iyi anlaşılmasını sağlamaktadır. Psikoloji felsefeden ayrılıp bağımsız bir bilim haline geldikten sonra kısmen de olsa bazı filozofların düşünce biçimlerinin etkisinde kalmıştır. Sistem ve ekol halinde gelişen psikoloji akımları ortaya çıkmıştır.
Yapısalcı Yaklaşım: Bu yaklaşımı Wilhelm Wundt savunmuştur Yapısalcı Yaklaşım: Bu yaklaşımı Wilhelm Wundt savunmuştur.Yapısalcılık insan zihninin yapısıyla uğraşmıştır.Bilincin öğelerden oluştuğunu söyler.Bilinci öğelerine ayırmak için içe bakış yöntemini seçmişlerdir.İçe bakış yöntemi; insanın bilgisel ve duygusal iç koşullarının farkında olmasıdır.Psikolojiyi ilk bilim haline getiren kişi Wundt olduğu için yapısalcılık ilk ekoldür. İşlevci Yaklaşım:Bu ekolü savunana kişi ise William James ( Vilyım Ceymis ) dir. Yapısalcılık gibi zihnin yapısıyla değil zihnin işleyişiyle uğraşmışlardır.Bu yaklaşıma göre zihnin nasıl çalıştığı incelenmelidir.
Wilhelm Wundt William James
Davranışçı Yaklaşım:Bu yaklaşımı ise John Watson ( Con Vatsın ) savunmuştur.Watson’a göre psikolojinin konusu gözlenebilen davranışlardır.Davranışları açıklayabilmenin temel yoluda deney ve gözlemdir. Psikodinamik Yaklaşım:Sigmund Freud ( Sigmund Froyd ) tarafından savunulmuştur.Freud’a göre insan iki temel dürtüyle dünyaya gelmektedir.Cinsellik ve saldırganlık.Bu dürtüler bilinç dışında saklanmaktadır.Savunma mekanizmalarını ilk bu ekol çıkarmıştır.
John Watson Sigmund Freud
Hümanist Yaklaşım:Bu ekolü Abraham Maslow ( Abraham Maslov ) savunmuştur.Hümanist yaklaşıma göre her insan kendi dünyasında biricik ve tektir.Her insan fenomendir.Bu nedenle eğitim ortamı farklılıklara göre düzenlenmelidir. Bilişsel Yaklaşım:Bu yaklaşım ise Jean Piaget ( Jan Piyaje ) tarafından savunulmuştur.Bilişsel yaklaşımlar, davranışsal yaklaşıma tepki olarak doğmuştur.Zihinsel süreçlere önem verdikleri için her öğrenme gözlemlenebilir olmak zorunda değildir.Bilişsellicilikte bir şey öğrenme de pasif değildir.
Abraham Maslow Jean Piaget
Biyolojik Yaklaşım:Bu yaklaşımı Adolf Meyer savunmuştur Biyolojik Yaklaşım:Bu yaklaşımı Adolf Meyer savunmuştur.Sinir sisteminin duygu, düşünce ve davranışları anlamakta önemi üzerine kurulmuştur.Bu yaklaşıma göre her davranışın temelinde son derece karmaşık sinirsel oluşumlar yer alır.Biyolojik yaklaşım, davranış sadece biyolojik nedenlere dayandırılamayacağından eleştirilmiştir.
Adolf Meyer