SETBİR’İN GÖREV ALDIĞI PROJELER 24 KASIM 2011/KONYA
SPES KONSORSİYUMU SETBİR 2003 YILINDAN İTİBAREN 10 AB ÜLKESİ GIDA FEDERASYONLARI İLE BİRLİKTE SPES KONSORSİYUMUNA ÜYEDİR. BU KONSORSİYUM BÜNYESİNDE ÇEŞİTLİ PROJELERDE GÖREV ALMAKTADIR.
SPES KONSORSİYUMU SPES KONSORSİYUMU ÜYELERİ: İtalya, Fransa, Danimarka, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, İspanya, Belçika, Portekiz, Yunanistan, Avusturya, Türkiye SPES (Spread European Safety) Konsorsiyumu Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı kapsamında çeşitli projeler yürütmüş, şu an da 7. çerçeve programı kapsamında projeler yürütmektedir. SETBİR, SPES konsorsiyumu dahilinde, her aşamasında etkin olarak görev yaptığı pek çok projede koordinasyon, üye komitesi üyeliği, bilimsel komite üyeliği yanında iş paketlerinin yürütülmesi görevlerini üstlenmiştir.
TRUEFOOD PROJESİ Adı: Birleşik Avrupa Geleneksel Gıdası (Traditional United European Food) Proje Başlangıç: 1 Mayıs 2006 Proje Bitiş: 30 Nisan ay süren proje, araştırma, demonstrasyon, yayım ve eğitim faaliyetleri aracılığıyla Avrupa Geleneksel Gıda Üretim Sistemlerinin kalitesi ile güvenliğini arttırmak ve yeniliklerin tanıtımı amacıyla başlamıştır.
TRUEFOOD PROJESİ SONUÇLARI Geleneksel peynirlerde raf ömrünü kısaltan Listeria bakterisinin üremesini önleyen bir yöntem bulunmuştur. Peynir üretiminde olgunlaştırma odalarının etkinliğinin artırılması için monitarizasyon stratejisi geliştirilmiştir. Peynirin olgunlaşma ve paketleme aşamasında terlemesini engellemek için yeni bir yöntem geliştirilmiştir. (oksijenizasyon odası) İsviçre tipi peynirlerin besleyici özelliğe sahip protein yapı taşlarını artırmak için yeni starter kültürlerin kullanımı
TRUEFOOD PROJESİ SONUÇLARI Hammadde seçiminde x-ışınları metodu kullanılarak kurutulmuş kürlenmiş kırmızı et ürünleri üretiminin endüstriyel bazda standardize edilmesi Sütün fiziksel ve duyusal özelliklerini değiştirmeden, memede hastalık (mastitis) oluşmasına sebep olan bakterileri engelleyen bir kimyasalın bulunması Proje kapsamında geliştirilen, bulunan yöntemlerin çevre, insan ve ekonomi üzerine etkileri Geleneksel gıdalarda pazarlama ve tedarik zinciri yönetiminin geliştirilmesi
BASEFOOD PROJESİ 1 Nisan 2009 tarihinde Karadeniz Çevresinde Yetiştirilen Geleneksel Gıda Ürünlerindeki Sürdürülebilir Biyoaktif Bileşenlerin araştırılmasını hedefleyerek çalışmalarına başlanan ve 36 ay süreli BaSeFood projesine SETBİR, Yeditepe Üniversitesi ile birlikte ortak olmuştur.
BASEFOOD PROJESİ Geleneksel gıdaların kendi üretim zincirlerinin çeşitli yönleriyle bağlantılı olan ve sağlıkla ilgili olumlu ilişkilerini kapsayan pozitif özelliklerinin ele alınması Diğer bölgelere kıyasla daha az bilinen Karadeniz Bölgesinde bulunan gıdaların tanıtımının sağlanması, buradan hareketle toplanan ve analiz edilen bilgiler doğrultusunda buradaki gıdaların tanımlanmasıdır. Yöresel yemekler için de tanıtım amaçlı bir yemek kitabı da projenin sonunda basılacaktır.
BASEFOOD PROJESİ Özellikle batıda endüstri dünyasında normal beslenme alışkanlıkları ile bazı hastalıkların bağlantısının ele alınması İnsan sağlığı üzerine biyoaktif maddeler ve geleneksel gıdaların potansiyel pozitif etkilerini ortaya koymak için çeşitli bitki bileşenleri (biyoaktifler) üzerinde çalışılması Uluslararası standartlarda bir veritabanı oluşturulması
NU-AGE PROJESİ 60 ay süreli Nu-Age Projesi 2011 Mayıs ayında başlamıştır. Amacı beslenmenin yaşlanma ve buna bağlı olarak akıl sağlığı, sindirim sistemi hastalıkları, kemik yoğunluğu, bağışıklık, kas ağırlığı ve diğer fonksiyonlar üzerine etkilerinin çalışılmasıdır.
NU-AGE PROJESİ Araştırma sonuçları yaşlanma sürecinde daha kaliteli bir yaşam için besinsel gereksinimlerin anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Bu da besinsel gereksinimler hakkında Avrupa stratejilerini destekleyecek ve besinsel ve sağlık beyanları ile ilgili mevzuat uygulamalarına katkı sağlayacaktır. Sonuçlar aynı zamanda Avrupa gıda endüstrisinin nüfusa odaklı gıda ürünleri geliştirmesi ile ilgili rekabetçiliğinin artırılmasına katkı sağlayacaktır.
NU-AGE PROJESİ Projede SETBİR Üyesi Yörük Süt firması da pilot işletme olarak proje paydaşları arasında yer almaktadır. SETBİR ise projenin tanıtımından ve KOBİ’lere bilgi aktarımından sorumludur.
FRISBEE PROJESİ Proje tarafından geliştirilecek olan geleceğin yeni teknolojileri hava silindiri, magnetokalorik soğutma, nano partiküller, aşırı dondurma /aşırı soğutma ile yeni ambalajlamaya yöneliktir. Buradaki teknolojiler gıda kalitesinin geliştirilmesi, tüketici onayının sağlanması, etkili enerji kullanımı ile çevresel etkinin azaltılmasını amaçlamaktadır.
SETBİR projenin tanıtım faaliyetlerinden sorumludur. Proje 48 ay süreli olup 2010 yılı Eylül ayında başlamıştır. FRISBEE PROJESİ
GEGÜP PROJESİ Amacı, AB uyum sürecinde geleneksel gıda ürünlerinde kalite, güven ve pazar payı artırımı için tüketicilerde ve üreticilerde (KOBİ) farkındalık yaratmak ve üreticileri geleneksel gıda ürünlerini AB standartlarında üretmeye yönlendirmektir. T.C. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarımsal Araştırma ve Geliştirme Genel Müdürlüğü (TAGEM) tarafından 2009 yılı Ar-Ge desteklemeleri kapsamında uygun görülmüştür. Proje 2011 Aralık ayında sonlandırılacaktır.
GEGÜP PROJE SONUÇLARI Proje kapsamında tüketicilerde geleneksel gıda algısını belirlemeye yönelik anketler yapılmış ve sonuçları değerlendirilmiştir. Sonuçlar çeşitli platformlarda geleneksel gıda üreticileri ile paylaşılmaktadır.
GEGÜP Anket Sonuçları Ankette geleneksel gıda ürünü örnekleri olarak peynir, sucuk, pastırma, tarhana ve yoğurt kullanılmış ve tüketicilerin % 58’ i bunlardan birden fazlasını tükettiğini, % 43’ü ürünleri marketten temin ettiğini, % 79’u ürünü satın alırken ambalajın olumlu etkisi olduğunu ve % 64’ü ambalajsız ürün satın almadığını belirtmiştir.
GEGÜP Anket Sonuçları Diğer taraftan tüketicilerin %92 ’si aldığı ürünün ambalajlı olmasının o ürünün güvenilir olduğu anlamına gelmediğini belirtmişlerdir. Tüketicilerin büyük çoğunluğu (%88) üründe etiket bilgisi ararken, ürünlerin denetlenmiş olmalarının satın almayı %85 ve tahlil edilmiş olmalarının %76 oranında olumlu etkilediği görülmüştür.
GEGÜP Anket Sonuçları Tüketicilerin % 63’ü aradıkları geleneksel ürüne kolaylıkla erişebildiğini belirtirken, % 62’lik bir bölüm ise satıcıların tüketiciye ulaşmakta zorlandığını belirtmiştir. Ürün seçiminde % 30’luk bir oran ürünün yalnızca güvenilir olması kriterini ararken, % 36’lık bir kesim sırayla azalmak kaydı ile güvenilirlik yanında lezzet, doğallık, fiyat, marka ve kalori kriterlerinden birini veya birkaçını seçmiştir.
GEGÜP Anket Sonuçları Geleneksel ürün üretimine yönelik sorularda ise tüketicilerin % 78’i geleneksel gıda ürünlerinin sadece küçük ölçekte üretilmesi gerekmediği, % 59’u üretimin endüstrileşmesinin ürünün lezzetini ve % 78’i paketleme ve denetlemenin ürünün gelenekselliğini bozmayacağı yönünde görüş bildirmişlerdir. Tüketicilerin % 80’i geleneksel gıda ürünlerinin mevsimsellik gösterdiğini ve %70’i ürünün tarifinin anonim olduğunu düşünmektedir. Tüketicilere göre geleneksel gıda ürününün özelliğini modern teknoloji değil, üretimdeki değişiklikler bozmaktadır. Geleneksel gıda ürünleri de tıpkı diğer ürünler gibi markalandırılabilir.
GENEL DEĞERLENDİRME Çalışmadan elde edilen bulgular doğrultusunda mevcut anket grupları dikkate alındığında, ankete cevap veren tüketicilerin çoğunun yaş aralığında, orta gelir düzeyine sahip üniversiteli tüketiciler olduğu ve geleneksel gıda ürünü denilince: belirli bir yöreye ait ürünlerden elde edilen gıda maddeleri tanımını uygun bulmuşlardır.
Ulusal Gıda Teknoloji Platformu Ülkemizde Ulusal Gıda Teknoloji Platformu kurma çalışmaları 2008 yılında, Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Vural Gökmen önderliğinde başlamıştır. SETBİR, platformun kurucu üyeleri arasında yer almaktadır. Platformun ilk faaliyeti, TÜBİTAK’tan fon alabilmek amacıyla bir proje hazırlamak olmuştur.
Ulusal Gıda Teknoloji Platformu ULUSAL GIDA TEKNOLOJİ PLATFORMU 2011 AĞUSTOS AYINDA PROJEYİ TÜBİTAK’A TESLİM ETMİŞ VE PROJE KABUL EDİLMİŞTİR. ULUSAL GIDA TEKNOLOJİ PLATFORMU AÇILIŞ TOPLANTISI 25 EKİM 2011 TARİHİNDE SEKTÖRÜN GENİŞ KATILIMI İLE ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİRİLMİŞTİR.
YENİ BAŞLAYACAK OLAN PROJELER
Cheesecoat Projesi 36 ay süreli projenin amacı daha yüksek yapı, tat ve erime potansiyeline sahip düşük yağ içerikli mozarella peyniri üretmek, böylelikle pizza, hazır yemek, fast food, sandviç ve salatalar için daha kullanışlı bir peynir çeşidi ortaya çıkarmaktır.
Safe-Bag Projesi 36 ay süreli projenin amacı yeşil yapraklı sebze ve meyvelerin taşınması sırasındaki kontaminasyonu engellemek ve mikrobiyolojik güvenlik sağlamak için ürünün besleyici değerini etkilemeden raf ömrünü uzatan paketleme sistemi geliştirilmesidir.
Orion Projesi 36 ay süreli projenin amacı, otel, market, balıkçı ve diğer tarımsal bazlı gıda ürünü üreten KOBİ’lerin ürettikleri organik atıkları kendi kendine yok ederek depolama, taşıma gibi maliyetlerini düşürmek ve hijyen standartlarını artırmak için KOBİ düzeyinde bir anaerobik arıtma sistemi yapılmasıdır.
DİKKATİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.