6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU UYARINCA BAĞIMSIZ DENETÇİNİN SORUMLULUĞU İç Ticaret Genel Müdürlüğü 05/12/2014
TTK M.397 6335 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Kanunun 397 nci maddesine dördüncü fıkra eklenerek bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin Bakanlar Kurulunca belirleneceği düzenlenmiştir. 28/3/2013 tarihli ve 6455 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 397 nci maddesine beşinci fıkra eklenmiştir. Söz konusu değişiklik neticesinde bağımsız denetim dışında kalan anonim şirketler ile 4572 sayılı Kanun kapsamındaki kooperatifler ve bunların bağımsız denetime tabi olmayan üst kuruluşlarının denetimi Bakanlığımızca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecektir. Anılan Yönetmelik Bakanlığımızca hazırlanmış ve yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir.
TTK UYARINCA BAĞIMSIZ DENETİM (1) Finansal tablo denetimi Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunun denetimi Envanter ve muhasebe denetimi İç denetimin denetimi (TMS’de Öngörüldüğü Ölçüde) Riskin erken teşhisi ve yönetimi komitesi raporlarının denetimi.
TTK UYARINCA BAĞIMSIZ DENETİM (2) TTK’da öngörülen bağımsız denetim, denetçinin yılsonunda şirkete gelerek ilgili faaliyet yılının tümünü denetleyip rapora bağlaması değildir. Denetçinin denetiminden geçmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu düzenlenmemiş olarak sayılacaktır. Yani bu finansal tablolar üzerinden kâr dağıtımı yapılamayacaktır.
ŞİRKET İLE BAĞIMSIZ DENETÇİ ARASINDAKİ İLİŞKİ Denetçi ile şirket arasına organik bir bağ yoktur. Denetçi ile şirket arasındaki ilişki Borçlar Kanunu kapsamında bir sözleşme ilişkisidir.
Denetim Raporu (1) (TTK M.402) Denetçi, yapılan denetimin türü, kapsamı, niteliği ve sonuçları hakkında, gereken açıklıkta, anlaşılır, basit bir dille yazılmış ve geçmiş yılla karşılaştırmalı olarak hazırlanmış, finansal tabloları konu alan bir rapor düzenler
Denetim Raporu (2) (TTK M.402) Denetim raporunun esas bölümünde: defter tutma düzeninin, finansal tabloların ve topluluk finansal tablolarının, kanun ile esas sözleşmenin finansal raporlamaya ilişkin hükümlerine uygun olup olmadığı; yönetim kurulunun denetçi tarafından denetim kapsamında istenen açıklamaları yapıp yapmadığı ve belgeleri verip vermediği, açıkça ifade edilir. Ayrıca, finansal tablolar ile bunların dayanağı olan defterlerin: Öngörülen hesap planına uygun tutulup tutulmadığı; TMS çerçevesinde, şirketin malvarlığı, finansal ve kârlılık durumunun resmini gerçeğe uygun olarak ve dürüst bir şekilde yansıtıp yansıtmadığı, belirtilir.
DENETÇİNİN SORUMLULUĞU (TTK m.554, 557) Sır saklama yükümlülüğü (TTK m.404)
TTK M.554 Şirketin ve şirketler topluluğunun yılsonu ve konsolide finansal tablolarını, raporlarını, hesaplarını denetleyen denetçi ve özel denetçiler; kanuni görevlerinin yerine getirilmesinde kusurlu hareket ettikleri takdirde, hem şirkete hem de pay sahipleri ile şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarar dolayısıyla sorumludur.
TTK M.555 Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilir. Pay sahibinin açtığı davayı hukuki ve maddi sebepler haklı gösterdiği takdirde, mahkeme, dava giderleriyle avukatlık ücretini, bu giderler davalıya yükletilemediği hâllerde, davacı pay sahibiyle şirket arasında, hakkaniyete göre paylaştırır. Şirketin iflası hâlinde ise; md.556 gereğince tazminatın şirkete ödenmesini isteme hakkını şirket alacaklıları da haizdir. Ancak, pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemleri önce iflas idaresince ileri sürülür.
TTK M.556 Şirketin iflası hâlinde ise; md.556 gereğince tazminatın şirkete ödenmesini isteme hakkını şirket alacaklıları da haizdir. Ancak, pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemleri önce iflas idaresince ileri sürülür. İflas idaresi pay sahiplerinin ve şirket alacaklılarının istemleri için dava açmadığı takdirde, her pay sahibi veya şirket alacaklısı mezkûr davayı ikame edebilir. Elde edilen hasıla, önce dava açan alacaklıların alacaklarının ödenmesine tahsis olunur; bakiye, sermaye payları oranında davacı pay sahiplerine ödenir; artan ise iflas masasına verilir.
SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ (1) (TTK M.404) Denetçi ve özel denetçi, bunların yardımcıları ile denetleme yapmasına yardımcı olan temsilcileri, denetimi dürüst ve tarafsız bir şekilde yapmak ve sır saklamakla yükümlüdür. Faaliyetleri sırasında öğrendikleri, denetleme ile ilgili olan iş ve işletme sırlarını izinsiz olarak kullanamazlar. Kasten veya ihmal ile yükümlerini ihlal edenler şirkete ve zarar verdikleri takdirde bağlı şirketlere karşı sorumludurlar. Zarar veren kişi birden fazla ise sorumluluk müteselsildir.
SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ (2) (TTK M.404) Sır saklama yükümlülüğün yerine getirilmesinde ihmali bulunan kişiler hakkında, verdikleri zarar sebebiyle, her bir denetim için 100.000 Türk Lirasına, pay senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde ise 300.000 Türk Lirasına kadar tazminata hükmedilebilir. İhmalleriyle zarara sebebiyet veren kişilere ilişkin bu sınırlama denetime birden çok kişinin katılmış veya birden çok sorumluluk doğurucu eylemin gerçekleştirilmiş olması hâlinde uygulandığı gibi, katılanlardan bazılarının kasıtlı hareket etmiş olmaları durumunda da geçerlidir.
SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ (3) (TTK M.404) Denetçinin bağımsız denetim yapmak üzere yetkilendirilen bir sermaye şirketi olması hâlinde sır saklama yükümü bu kurumun yönetim kurulunu ve üyelerini ve çalışanlarını da kapsar. Sır saklama yükümlülüğüne aykırı hareket edilmesi halinde tazmin sorumluluğu sözleşmeyle kaldırılamaz ve daraltılamaz. Denetçilerin sır saklama yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde, istemler rapor tarihinden başlayarak beş yılda zamanaşımına uğrar. Ancak, fiil suç oluşturup da Türk Ceza Kanununa göre süresi daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da o zamanaşımı uygulanır.
TEŞEKKÜR EDERİM.