SUNUŞUN İÇERİĞİ TÜRKİYE – AB ÜYELİK SÜRECİ AVRUPA BİRLİĞİ TARİHİ İLİŞKİLERDE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR MÜZAKERE SÜRECİ MUSTAFA ÜNAL
AVRUPA BİRLİĞİ TARİHİ AB’nin temelleri, 1951 yılında Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg tarafından imzalanan Paris anlaşmasına dayanmaktadır. Bu anlaşma ile, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmuştur. Ana fikir, “uluslar üstü kurumlar” türü bir yönetim yapılanması oluşturmaktı.
AVRUPA BİRLİĞİ TARİHİ Aynı 6 ülke tarafından 1957’de yapılan Roma Anlaşması ile: a) Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) b) Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu hayata geçirilmiştir.
Daha sonra Maastricht Anlaşması (1993) ile Topluluk AVRUPA BİRLİĞİ TARİHİ Avrupa Topluluğu (1965) Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu (1951) 2. Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (1957) 3. Avrupa Ekonomik Topluluğu (1957) Daha sonra Maastricht Anlaşması (1993) ile Topluluk AVRUPA BİRLİĞİ adını almıştır.
TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ SÜRECİ
İLİŞKİLERİN KRONOLOJİSİ 1959: AET’ye ortaklık başvurusu. 1963: Ankara Antlaşması 1982: Türkiye ile İlişkiler donduruldu. 1986: İlişkiler canlandırıldı. 1987: Tam üyelik başvurusu 1989: Başvurunun kabul edilmemesi
İLİŞKİLERİN KRONOLOJİSİ 1995: 1/95 sayılı Gümrük Birliği Kararı 1996: Gümrük Birliğinin yürürlüğe girmesi 1997: Lüksemburg Zirvesi- Türkiye aday ülkeler arasında sayılmadı. 1999: Helsinki Zirvesi – Adaylığın tanınması
İLİŞKİLERDE ORTAYA ÇIKAN SORUNLAR EKONOMİK SORUNLAR TÜRKİYE’NİN DIŞ İLİŞKİLERİ TÜRKİYE’NİN KÜLTÜREL VE TARİHSEL KİMLİĞİ
17 ARALIK ZİRVESİ 17 Aralık 2004 tarihinde toplanan AB Konseyi (Zirve) Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 3 Ekim 2005’te başlatılmasına karar vermiştir.
3 EKİM 2005 MÜZAKERELERİN BAŞLAMASI Avrupa Birliği Konseyi 03 Ekim 2005 tarihinde Türkiye ile üyelik müzakerelerinin başlatılmasını kararlaştırmıştır. Müzakerelerin hedefi Türkiye’nin Birliğe katılımıdır. Müzakerelerin hızı ve başarısı Türkiye’nin ilerlemesine ve kaydedeceği gelişmelere bağlı olacaktır.
Müzakere Sürecinde Son Durum Ülkemiz yaklaşık 40 yıldır Avrupa Birliği Üyesi olmaya çalışmaktadır.Nitekim hala adaylığımız kabul edilmemiş ve sürekli yeni düzenlemeler beklemektedirler. Bugün, tamamen siyasi nedenlerden ötürü üye devletlerin, 18 başlığın açılmasını engellemesi müzakerelere hızını kaybettirmekte ve ilişkileri karşılıklı ilgisizliğe mahkûm etmektedir. Bu açıdan müzakere sürecinin Türkiye için olumlu gittiğini söylemek şu an için mümkün değildir.