ASIM YAZAR Et ve Balık Kurumu Camii Imam Hatibi 29/07/2013 T.C. SİNCAN MÜFTÜLÜĞÜ ET VE BALIK KURUMU

تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَاب ٍ “GECEYİ GÜNDÜZE SOKARSIN, GÜNDÜZÜ GECEYE SOKARSIN. ÖLÜDEN DİRİYİ ÇIKARIRSIN, DİRİDEN ÖLÜYÜ ÇIKARIRSIN. DİLEDİĞİNE DE HESAPSIZ RIZIK VERİRSİN.” (1-Âl-i İmran, 3/27)

بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ

KÂİNATI BUNCA GÜZELLİKLERLE DONATAN بَدِيعُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَإِذَا قَضَى أَمْراً فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ O, GÖKLERİ VE YERİ ÖRNEKSİZ YARATANDIR. BİR İŞE HÜKMETTİ Mİ ONA SADECE “OL” DER, O DA HEMEN OLUVERİR. “ (2-Bakara, 2/117)

قَالَتْ رَبِّ أَنَّى يَكُونُ لِي وَلَدٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ قَالَ كَذَلِكِ اللّهُ يَخْلُقُ مَا يَشَاء إِذَا قَضَى أَمْرًا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُ كُن فَيَكُونُ (MERYEM), “EY RABBİM! BANA BİR BEŞER DOKUNMAMIŞKEN BENİM NASIL ÇOCUĞUM OLUR?” DEDİ. ALLAH, “ÖYLE AMA, ALLAH DİLEDİĞİNİ YARATIR. O, BİR ŞEYİN OLMASINI DİLEDİĞİNDE ONA SADECE “OL” DER, O DA HEMEN OLUVERİR” DEDİ. DEMEKLE MAHVEDEN ALLAH’DIR.

ÖNÜ OLMAYAN…KIDEM SONU OLMAYAN… BEKA EŞSİZ, BENZERSİZ, ORTAKSIZ, TEK, BİR TEK ALLAH’DIR. VAHDANİYYET AZAMETLİ, KUDRETLİ… KUDRET HER ŞEYDEN HABERDAR OLAN ALLAH’DIR. VARLIKTAN YOKLUĞU, YOKLUKTAN VARLIĞI VAR EDEN… ZAMAN İÇİNDE ZAMAN, MEKAN İÇİNDE MEKAN HALK EDEN

ALLAH’DIR. MABUDDUR O… HALIKTIR O… TEKVİN YARATANDIR, YAŞATANDIR O… HAYAT İLMİYLE HER ŞEYİ KUŞATANDIR O… GÜCÜ ÖNÜNDE DURACAK HİÇBİR KUDRET YOKTUR. İRADESİNİ ENGELLEMEK İMKÂNSIZDIR. İRADE RAHMETİ SINIRSIZDIR. MERHAMETİ SONSUZDUR. GAFFARU’Z ZÜNÛPTÜR … GÜNAHLARI ÖRTEN, AFFEDEN ALLAH (C.C)

SETTARÜ’L UYUBTUR … AYIPLARI, KUSURLARI ÖRTENDİR O… KADİR-İ MUTLAKTIR … MUTLAK GÜÇLÜ SUYA AKMA, ATEŞE YAKMA, BIÇAĞA KESME ÖZELLİĞİNİ VEREN O’DUR. BU ÖZELLİKLERİ ALMA GÜCÜ VE YETKİSİ O’NDADIR.

NİTEKİM İBRAHİM (A.S.)I ATEŞ YAKMAMIŞTIR. قُلْنَا يَا نَارُ كُونِي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلَى إِبْرَاهِيمَ “EY ATEŞ İBRAHİM’E KARŞI SERİN VE ESENLİK OL DEDİK” (Enbiya, 21/69) EMRİNE ATEŞ BOYUN EĞMİŞTİR. İSMAİL (A.S.)IN BOYNUNDAKİ BIÇAK ALLAH’IN EMRİYLE KESME ÖZELLİĞİNİ KAYBETMİŞTİR. “HÛDA KADİRDİR, ÜŞÜTMEZ KAR İÇİNDE. SOĞUKLUK HALK EDER OL NAR İÇİNDE” DİYEN ŞAİRİMİZ NE GÜZEL SÖYLEMİŞTİR.

HZ. İBRAHİM MİSALİ İNSAN, AKLIYLA, FİKRİYLE ALLAH’I BULACAK, ONU BİLECEK KABİLİYETLE YARATILMIŞTIR. UÇSUZ BUCAKSIZ SEMA… DİREKSİZ DURAN GÖK KUBBE… GÜNEŞ SİSTEMİ… YILDIZLAR, GEZEGENLER, GALAKSİLER…

DENİZLER, NEHİRLER, NEBATAT, HAYVANAT, CEMADAT… (CANSIZ VARLIKLAR) EVET, BUNLARIN HEPSİ, AMA HEPSİ ALLAH’IN VARLIĞINA DELÂLET EDER. O’NUN KUDRETİNE İŞARET EDER… BİRLİĞİNİ BİLDİRİR. ZİRA O BİR TEK OLMASAYDI BU NİZAM, BU İNTİZAM, BU DÜZEN BU KADAR MÜKEMMEL OLUR MUYDU? BOZULMADAN KALIR MIYDI? ELBETTE HAYIR!... NİTEKİM O, BUNU ŞÖYLE İFADE EDER

لَوْ كَانَ فِيهِمَا آلِهَةٌ إِلَّا اللَّهُ لَفَسَدَتَا فَسُبْحَانَ اللَّهِ رَبِّ الْعَرْشِ عَمَّا يَصِفُونَ “EĞER YERDE VE GÖKTE ALLAH’DAN BAŞKA İLAHLAR OLSAYDI KESİNLİKLE İKİSİNİN DE DÜZENİ BOZULURDU…” ( enbiya :22)

O KENDİSİNİ ŞÖYLE TANITIR BİZLERE DEKİ: “O, ALLAH’TIR, BİR TEKTİR, ALLAH SAMETTİR. (HER ŞEY O’NA MUHTAÇTIR. O, HİÇBİR ŞEYE MUHTAÇ DEĞİLDİR.) O’NDAN ÇOCUK OLMAMIŞTIR. (KİMSENİN BABASI DEĞİLDİR.) KENDİSİ DE DOĞMAMIŞTIR. HİÇBİR ŞEY O’NA DENK VE BENZER DEĞİLDİR.” (İHLAS, 112/1-4)

O’NA İTAAT EDEN KAVİMLER ÂBÂD OLMUŞLAR, İSYAN EDENLER İSE HELÂK OLUP GİTMİŞLERDİR. NUH KAVMİ, LUT KAVMİ, AD VE SEMUD KAVİMLERİ HELÂK OLAN ASİ KAVİMLERDEN SADECE BİR KAÇIDIR. BİZE DÜŞEN, TARİHTEN İBRET ALMAKTIR. ZATEN ALLAH’DA İBRET ALMAMIZ İÇİN KUR’AN-I KERİM’DE BU KAVİMLERDEN HABER VERMEKTEDİR:

هُوَ الَّذِي أَخْرَجَ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مِن دِيَارِهِمْ لِأَوَّلِ الْحَشْرِ مَا ظَنَنتُمْ أَن يَخْرُجُوا وَظَنُّوا أَنَّهُم مَّانِعَتُهُمْ حُصُونُهُم مِّنَ اللَّهِ فَأَتَاهُمُ اللَّهُ مِنْ حَيْثُ لَمْ يَحْتَسِبُوا وَقَذَفَ فِي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُم بِأَيْدِيهِمْ وَأَيْدِي الْمُؤْمِنِينَ فَاعْتَبِرُوا يَا أُولِي الْأَبْصَارِ

KİTAP EHLİNDEN İNKARCI OLANLARI İLK SÜRGÜNDE YURTLARINDAN ÇIKARAN O'DUR. OYSA EY İNANANLAR! ÇIKACAKLARINI SANMAMIŞTINIZ, ONLAR DA, KALELERİNİN KENDİLERİNİ ALLAH'TAN KORUYACAĞINI SANMIŞLARDI. AMA ALLAH'IN AZABI ONLARA BEKLEMEDİKLERİ YERDEN GELDİ, KALBLERİNE KORKU SALDI; EVLERİNİ KENDİ ELLERİYLE VE İNANANLARIN ELLERİYLE YIKIYORLARDI. EY AKIL SAHİPLERİ! DERS ALIN. (HAŞR, 59/2) DİYE BİZİ UYARMAKTADIR.

ALLAH’A HİÇBİR ŞEY GÜÇ GELMEDİĞİNE GÖRE, O’NUN BİR ŞEYİ DİLEMESİ YETERLİ OLACAKTIR. ZİRA: “HAK TECELLİ EYLEYİNCE HER İŞİ ÂSÂN EDER, HALK EDER ESBABINI BİR LAHZA’DA İHSAN EDER.” DİYEN ŞAİRİMİZ DE BU DİZELERİYLE ŞU ÂYETE TERCÜMAN OLMAKTADIR:

إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَنْ يَقُولَ لَهُ كُنْ فَيَكُونُ “(ALLAH) BİR ŞEYİ DİLEDİĞİ ZAMAN, O’NUN EMRİ O ŞEYE ANCAK “OL” DEMEKTİR. O DA HEMEN OLUVERİR.” (Yasin, 36/82)

BİZİ KENDİSİNE KULLUK YAPALIM DİYE HALKETMİŞTİR. وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ “BEN İNSANLARI VE CİNLERİ BANA İBÂDET ETSİNLER DİYE YARATTIM” (ZÂRİYÂT, 51/56) ÂYETİ DE BUNA İŞARET ETMEKTEDİR. ALLAH’IN KUDRETİNİ İFÂDE EDEN O KADAR ÇOK ÂYET-İ KERİMELER VARDIR Kİ, İNCELENDİĞİNDE TESLİM OLMAMAK İMKÂNSIZDIR.

O’NUN İRADESİ ALTINDA YAŞARKEN, O’NUN VERDİĞİ RIZIKLARLA RIZIKLANIP, TÜM İMKÂNLARINDAN FAYDALANIRKEN O’NA ASİ OLMAK, EMİRLERİ DIŞINDA HAREKET ETMEK HİÇ DOĞRU OLUR MU? ŞU İBRETLİ OLAYDAN HİSSE ALMAK GEREKMEZ Mİ BİZLERE? BİR KİŞİ ÖĞÜT ALMAK ÜZERE İBRAHİM ETHEM’E GELEREK: “EY İBRAHİM, BANA ÖYLE BİR ÖĞÜT VER Kİ, ONLARI İŞLEYEREK CENNETE GİREYİM.” DER.

İBRAHİM ETHEM: “GÜNAH İŞLEYECEK OLURSAN, ALLAH’IN NİMETLERİNDEN YEME VE ÖYLE GÜNAH İŞLE!...” DİYE CEVAP VERİR. ADAM HAYRETLE: “BU MÜMKÜN MÜ? DÜNYADAKİ BÜTÜN NİMETLERİN SAHİBİ CENAB-I HAK’TIR” DEYİNCE: İBRAHİM ETHEM “ŞU HALDE HEM ALLAH’IN RIZKINI YEMEK, SONRA DA O’NA ASİ OLMAK REVA MIDIR?” DİYE SORAR VE ÖYLEYSE İKİNCİ ÖĞÜDÜMÜ İYİ DİNLE: “BİR GÜNAH İŞLEDİĞİN VAKİT, ALLAH’IN MÜLKÜNÜN DIŞINDA O GÜNAHI İŞLE.” DER.

ADAM: “BUNA İMKÂN VAR MI? HER YER ALLAH’IN MÜLKÜDÜR. BEN NEREYE GİTSEM ALLAH’IN MÜLKÜNE GİTMİŞ OLURUM.” İBRAHİM ETHEM: “ŞU HALDE HEM O’NUN MÜLKÜNDE OTURMAK, HEM DE O’NUN MÜLKÜNDE GÜNAH İŞLEMEK NE KADAR DOĞRUDUR?” DİĞER TARAFTAN: “GÜNAH İŞLEDİĞİN ZAMAN ALLAH’IN GÖRMEDİĞİ GİZLİ BİR YERDE İŞLE. ALLAH’TAN GİZLİ TUTARAK GÜNAHI İRTİKAP ET.” BUYURUR. ADAM, “ALLAH GİZLİYİ DE AÇIĞI DA BİLİR, GÖRÜR, BEN ONDAN NASIL GİZLİ TUTARIM?” DEYİNCE:

İBRAHİM ETHEM: “O HALDE O’NUN NİMETLERİYLE BESLENİRKEN, O’NUN MÜLKÜNDE OTURURKEN, O’NUN BİLDİĞİNİ VE GÖRDÜĞÜNÜ BİLEREK SUÇ İŞLEMEK DOĞRU OLUR MU? DİĞER ÖĞÜDÜM DE ŞUDUR: “AZRAİL GELDİĞİNDE ONDAN İZİN İSTE, TÖVBE ETMENE FIRSAT VERSİN.” ADAM: “AZRAİL KİMSEYE BU FIRSATI VERMEZ. ÇÜNKÜ ECEL GELDİĞİNDE ERTELEME İMKÂNI OLMAZ” DEYİNCE. İBRAHİM ETHEM: “O HALDE ÖLÜM MELEĞİ GELMEDEN TÖVBE ET” DER VE DEVAMINDA; “KABİRDE MÜNKER-NEKİRE CEVAP VERME!” BUYURUR.

ADAM: “ EFENDİM BUNA İMKÂN VAR MI? ONLAR CEVAP ALMADAN GİDERLER Mİ?” DEYİNCE: İBRAHİM ETHEM: ŞU HALDE ONLARA MÜSPET CEVABI BURADA İKEN HAZIRLA. VERECEĞİN CEVAPLARA HAZIRLIKLI OLMALISIN. YİNE “KIYAMET GÜNÜ SENİ CEHENNEME GÖTÜRMEK İSTEYEN ZEBANİLERE KARŞI KOY VE “BEN GİTMEM DE” BUYURDU. ADAM: “EFENDİM İMKÂNI VAR MI? ONLAR BENDEN GÜÇLÜ KUVVETLİDİRLER. BENİM KOLUMDAN TUTUP CEHENNEME ATARLAR. ENGEL OLMAK MÜMKÜN MÜ?” DEYİNCE:

BUNLARI BİLEREK GÜNAH İŞLEMEK BİR MÜMİNE YAKIŞIR MI? CENNETE GİTMEK İSTEYEN HAZIRLIĞINI BURADA YAPAR. CEHENNEME GİTMEK İSTEYEN GÜNAH İŞLEYEREK CEHENNEME MÜSTAHAK OLUR” DEYİNCE : ADAM: BU ÖĞÜTLERİNLE AYDINLANDIM EY İBRAHİM!...” (FERİDÜDDİN ATHÂR, TEZKİRETÜ’L -EVLİYA) DİYEREK HAYATINA YENİ BİR DÜZEN VERMEK ÜZERE ORADAN AYRILIRKEN, İBRAHİM ETHEM’İN ÖĞÜTLERİ KULAĞINI ÇINLATMAYA DEVAM EDİYORDU…

İBRAHİM ETHEM: ŞU HALDE O HALDE: KUDRETİ SONSUZ, BİZE HERKESTEN DAHA MERHAMETLİ, VERDİĞİ SAYILAMAYACAK KADAR BOL NİMETLERİN SAHİBİ ALLAH’A LAYIK BİR KULLUK BİLİNCİNDE OLUP, O’NUN BUNCA NİMETLER KARŞISINDA NANKÖRLÜK ETMEMELİYİZ. CENNETİ KAZANMANIN YOLU, İMAN, SALİH AMEL VE GÜZEL AHLAKTIR. NİTEKİM:

إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَانَتْ لَهُمْ جَنَّاتُ الْفِرْدَوْسِ نُزُلًا “İMAN EDENLER VE SALİH AMEL İŞLEYENLERE GELİNCE ONLAR İÇİN FİRDEVS CENNETLERİ VARDIR” (KEHF, 18/107) BUYURUR RABBİMİZ… ÖYLEYSE; ALLAH’IN EMİRLERİNE UYALIM!... UYARILARINI DUYALIM!... O’NUN SEVGİSİNİ GÖNLÜMÜZE KOYALIM… KUDRET VE AZAMETİNİ TEFEKKÜR EDELİM… RIZASINA ERELİM… CENNET NİMETLERİNİ GÖRELİM!...