Sağlık Meslekleri ve Profesyonelleşme Sağlıkta Haklar ve STK Sempozyumu Sağlık Meslekleri ve Profesyonelleşme Heybet ASLANOĞLU Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Tanımlar: “Profes" sözcüğünün ilk anlamı dinsel bir kökten gelmekte ve "dinsel düzen adına yemin etmeyi" dile getirmektedir. 1675 yılından itibaren, sözcük, dinsel anlamını yitirmiş ve "yeteri kadar nitelikli olma anlamına gelmeye başlamış". Profession, bir mesleğe girmek isteyen bir kişinin işi iyi bildiğini ve gerekli niteliklere sahip olduğunu ifade etme (profess) anlamını taşımaya başladı. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
İş (occupation); ‘Herhangi bir şey üretmek, ortaya koymak, bir verim, sonuç elde etmek için güç harcayarak yapılan çalışma, etkinlik veya bir ürün ortaya koyan, bir değer yaratan emek' (Püsküllüoğlu 1994). Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Meslek (profession); 'Genellikle uzun ve yüksek dereceli bir öğrenim gerektiren, kendine özgü yasal ve ahlaksal(etik) kuralları bulunan ve bir kimsenin geçimini sağlayan uğraş' olarak tanımlanmaktadır (Ulusoy ve Görgülü 1995). Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Bu tanımların tarihsel süreçleri analiz edildiğinde sıklıkla birbirinin yerine kullanılan meslek ve iş kavramlarının taşıdıkları özellikler açısından farklı oldukları görülmektedir. Başta sosyologlar olmak üzere yıllarca pek çok bilim adamı meslek kavramını ve mesleğin özelliklerini tanımlamaya çalışmıştır. Meslekler genellikle iş-ten kaynaklanmaktadır yani meslekler iş-in evrim geçirmesiyle oluşmuştur. Meslekleşme süreci, meslek statüsüne ulaşmak için işin yapısındaki bir dizi değişiklikler olarak tanımlanır. Meslek orijinal olarak işin bileşimi olmasına rağmen işten farklı olarak daha fazla özelleşmiş bilgi temeli ve yasal statüye sahiptir. İş ile meslek arasındaki başlıca farklılıklar Tablo’da özetlenmiştir Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Meslek, sadece para kazanma ve ekonomik ihtiyaçları karşılama aracı değildir. Birey, mesleki etkinlikleri yoluyla bir şeyler üreterek yeteneklerini, becerilerini kullanır, kapasitesini geliştirir, başarılı olur ve doyum sağlar. Meslek, bireyin toplumda bir yer edinmesini, saygı görmesini ve her şeyden önemlisi bir işe yaradığı duygusunun yol açtığı doyuma ulaşmasını da sağlar. İş yaşamında doyum, genel yaşam doyumunu da etkiler. Meslekte yaşanılan başarısızlıklar, doyumsuzluklar bireyin ruh sağlığını tehdit eder. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Genellikle her meslek o mesleğin etik değerlerini, gelişimini, lisanslanmasını ve diğer insanlar nezdinde tanınmasını sağlayan profesyonel kuruluşlara sahiptir. Yeryüzünde 12000 civarında meslek bulunmaktadır. Bizde resmi olarak tanımı yapılmış 600 civarında meslek vardır. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Her bir meslek için tanım, görev alanları, genel olarak kullandığı araç ve gereçler, mesleğin gerektirdiği özellikler, çalışma ortamı ve koşulları, çalışma alanı ve iş bulma olanakları, meslek eğitiminin verildiği yerler, meslek eğitimine giriş koşulları, eğitimin süresi ve içeriği, meslekte ilerleyebilme ve destekleyici meslek kuruluşları, mesleğin başarıyla yürütülebilmesi ve geleceği ile ilgili pek çok husus mutlaka araştırılıp geliştirilmesi gerekli hususlardandır. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Mesleklerin Sınıflandırılması Serbest Meslekler: Kendi İşinde Çalışan Hekim, Hukukçu, Mühendis, Muhasebeci vb. Sermaye Meslekleri: Özel Sektör Tarafından Çalıştırılan Hekim, Hukukçu, Mühendis, Muhasebeci vb. Politik Meslekler: Politikacılar, Seçkinler, Üst Düzey Devlet Memurları(Bürokratlar) vb Refah Devleti Meslekleri:Kamu Tarafından Çalıştırılan Sosyal Uzman, Öğretmen, Hekim, Mühendis vb. Akademik Meslekler:Doğa ve Toplum Bilimcileri, Sanat Eğitimcileri vb Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Mesleklerin sınıflandırılması-2 Profesyonel, Ara (yarı profesyonel) Kalifiye, Yarı-kalifiye Kalifiye olmayan (vasıfsız) Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Meslek sosyolojisinin temel ilgi alanını profesyonel meslekler oluşturmaktadır. Profesyonel meslek gruplarını kimlerin oluşturduğu konusunda temel bir ittifak vardır ve bunlara kurumsallaşmış meslekler denilmektedir. Örn. hekimlik, avukatlık ve mühendislik vb. Kurumsallaşmış mesleklerin dışında profesyonel olarak adlandırılan meslekler de vardır: Sosyal hizmet uzmanları, kariyer imkânı olan dini ruhban sınıfı ve milliter profesyoneller (subay ve paşa grubu). Bir de bunların dışında yarı veya yardımcı olarak adlandırılan profesyonel meslek grupları vardır. Radyoloji, Tıbbi Laboratuvar ve Anestezi teknisyen/teknikerliği meslekleri de bu bağlamda incelenen meslek gruplarından birisidir. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Mesleğin profesyonel sayılması için gereken özellikler: Profesyonel olarak anılan mesleğin, KENDİNE HAS BİR BİLGİ ile donatılması, Bu bilgiyle donanmış kişilerin oluşturdukları ve kendine has etiği ve otokontrolü olan bir MESLEK BİRLİĞİNE sahip olmaları Bu BİRLİĞİN DEVLET NAZARINDA TANINMIŞ VE KABUL EDİLMİŞ olma gibi özelliklere sahip olması gerekmektedir. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Profesyonel Davranış Özellikleri Yüksek derecede genel ve sistematik bilgi, Bireysel çıkarlardan çok toplumsal çıkarlara yönelme, İşteki toplumsallaşma süreci içerisinde ve uzmanların kendilerinin gönüllü olarak kurup işlettikleri dernekler, sivil toplum örgütleri vb.. aracılığıyla oluşturdukları etik kavramlarla kendi davranışlarını kontrol etme eğilimi, Bireysel çıkar anlamına gelmeyecek, fakat yalnız işteki başarıları imgeleyen (somut ya da soyut yönden tatmin edici) bir ödül sisteminin varlığı. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Mesleki Toplumsallaşma Mesleki toplumsallaşma, 'mesleki kimlik' edinilmesi sürecidir. Mesleki toplumsallaşma sürecinin ilk aşaması mesleki eğitimdir. Başarılı olan öğrenciler, mesleğin bir üye adayıdır. Bu noktadan sonra mesleki toplumsallaşmanın temel aşamasına geçerler. Mesleki toplumsallaşma konusunda diğer bir önemli kurum meslek birlikleridir Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Hemşirelik Profesyonel Meslek midir? Profesyonelleşme Sürecinde HEMŞİRELİK Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
İş ve meslek arasındaki karşılaştırmadan sonra akla gelen bir başka soru da hemşireliğin meslek olup olmadığıdır. 'Hemşirelik meslek midir?' hemşireliğin meslek olduğu konusunda tamamen fikir birliği yok.bazıları da hemşireliğin hala meslekleşme süreci içinde olduğunu savunmaktadırlar. hemşirelik profesyonel meslek kriterlerini tam taşımamakla birlikte özellikle son 30 yılda belirgin bir ilerleme kaydetmiştir. Örn. Hemşirelik okulları ve örgütlerinin sayısında artışlar olmuş hemşireliğin yararlı ve gerekli bir meslek olduğu görüşü hemşirelerde güven duygusunu geliştirmiştir. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Kelly'nin kriterlerine bir işin meslek meslek sayılabilmesi için 8 temel özellik belirlenmiştir. Verilen hizmet kişi ve toplumun sağlığı için vazgeçilmez olmalı: Meslekler toplumlardan ayrı düşünülemez. Toplumlar kendileri için hayati önem taşıyan işlevleri üstlenen mesleklerin önemini kabul eder ve işlevlerini yönetmesinde mesleğin bağımsız olmasına izin verirler. Hemşirelik kişi ve toplumun sağlığının sürdürülmesinde vazgeçilmez bir meslektir. Meslekleşme süreci tvplumun hemşireler tarafından verilen hizm~ti değerli bulup bulmadığına, ve destekleyıp desteklemediğine, hemşirelerin sağlık bakımındaki uzmanlığına ve özel bilgilerinin toplum tarafından kabul edilip edilmemesine büyük ölçüde bağlıdır. Profesyonelolmak, meslek ü~el~rini.n üstlendiği işin en iyisini yapmak, kalıte lı ~ır hizmet vereceğine dair topluma söz vermektır . Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Sürekli olarak araştırmalarla geliştirilebilen bilgi yükü vardır: Bugün hemşireliğin meslekleşmesi yolundaki en önemli iki engelden biri bilimsel bilgi yükü diğeri ise otonomi yokluğudur. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Kanada gibi hemşirelik hizmetlerinin iyi organize edildiği ülkelerde başlayan bilimsel bilgi üretme çabaları globalleşen dünya ve hızlı gelişen bilişim sistemleri aracılığı ile tüm dünyaya yayılmıştır. 1968 yılında 'Hemşirelikte Yüksek Lisans' ve 1972 yılında 'Doktora Programları' ile gittikçe çoğalmıştır. Hemşirelik araştırmaları başlangıçta sadece üniversiteler bünyesinde akademisyenler tarafından yapılmakta iken ve Tıp kongrelerinin içinde yarım günlük seksiyonlar halinde başlayan bilimsel etkinlikler hemşireliğe özgü kongreler haline dönüşmüştür. kongre, sempozyum, kurslarla gibi bilgi ve deneyimlerini arttıran faaliyetlere katılmaktadırlar. Hiç şüphesiz bunlar yeterli değildir. Profesyonel hemşireler hala hemşireliğin en önemli işinin bilimsel bilgi temeli oluşturmak olduğu konusunda hemfikirdir Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Hizmet entelektüel aktiviteleri içerir: Hemşirelik kendi uygulamalarında kullanmak üzere kendine özgü bir yaklaşım olan 'Hemşirelik Sürecini' geliştirmiştir . Hemşirelik sürecini kullanmanın temel amacı, hemşirelik bakımını bilimsel temellere oturtmaktır . Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Uygulayıcılar yüksek öğrenim kurumlarında eğitilmelidir Yüksek eğitim profesyonel uygulamanın ilk gereklerindendir. Amerika'da ilk üniversiteye dayalı hemşirelik eğitimi 1909' da Minnesota Üniversitesinde başlamıştır. Ülkemizde ise, üniversite bünyesinde hemşirelik eğitim programı i 955 yılında Ege Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu'nun kurulmasıyla başlatılmıştır. Tüm dünyada hemşireliğin meslekleşmesi için kabul edilmesi gereken programın lisans programı olduğu savunulmaktadır. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
'Profesyonel statü ve güç ancak temel eğitimin ardından mezuniyet sonrası eğitimle kazanılır' Yüksek lisans, Doktora Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Uygulayıcılar göreceli olarak bağımsızdır ve kendi politika ve aktivitelerini kendileri kontrol ederler (Otonomi): Bağımsızlık, meslek üyelerinin işlevlerini kendilerinin özgürce düzenlemesi ve kontrol etmesidir. Yani meslek üyelerinin kendi uygulamaları üzerinde söz sahibi olmalarıdır. Günümüzde hemşirelik uygulamalarını kontrol etmek isteyen en az üç grup vardır; tıp, Sağlık idaresi ve örgütlü hemşirelik. Heınşirelerin çoğu, çalışanların karar verme yetkisini sınırlayan, aşırı bürokratik ve hiyerarşik düzenin egemen olduğu büyük kurumlarda çalışırlar. Gelişmiş mesleklerde ise kontrol içten gelir, yani meslek üyeleri kendi kendilerini kontrol ederler. Hekimlik, hemşireliği hekimin altında ve hekimin kontrolünde bir sanat olarak görür. Pek çok hemşire de hekimin otoritesine inanır ve kendini onun yardımcısı olarak görür. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Hemşireliğin kendi eğitimi ve uvgulaması iizerine söz sahibi olması anlamına gelen 'hemşirelik otonomİsi' ancak örgütlenmiş hemşireliğin gücünü arttırmakla mümkündür. Örgütlü hemşirelik, bağımsızlık ve otonomiyi geliştirir . 1997 yılında 2.2 milyon kayıtlı hemşirenin (RN) sadece %I0'unun AANA' ya üyelik kaydı yaptırdığı belirtilmektedir (Chitty i 997). Benzer tablo ülkemiz için de söz konusudur. Birçok hemşirenin herhangi bir mesleki örgüte üye olmayışı gerçeği hemşireliğin etkili bir güç oluşturmasını engellemektedir Bunlar hemşireliğin meslekleşmesini etkileyen faktörlerdir ve mesleki güç i otonomi için birlik olmak şarttır. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Uygulayıcılar hizmet sunmaya isteklidirler ve işlerini yaşamlarının önemli bir parçası olarak görürler Her ne kadar hemşirelik geçmişte karşılıksız, gönüllü yapılan bir hizmet gibi görülse de bu hizmet para karşılığı yapılan bir hizmettir. Bir çok hemşire hemşireliği aileye ek gelir getirmek için sürdürülen bir uğraş, bırakılabilir bir iş olarak görmekte, ailesel ya da ekonomik ihtiyaçlarına göre meslekten kolayca ayrılabilmektedir. Evlendikten sonra meslekten ayrılan ya da çalışma koşullarının güçlüğünden dolayı başka mesleklere geçen hemşire sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bu da meslekleşme sürecini yavaşlatan önemli bir sorundur ve profesyonel tutum ve davranış geliştirmeyi engellemektedir Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Meslek üyelerinin uygulama ve karar vermesinde yol gösterici etik kodlar vardır: Etik kodlar özel durumlarda karar v~rmek için profesyonel standartları sağlar ve bır çerçeve oluşturur. 1893 yılında Florence Nightingale yemini, hemşireliğin ilk etik kodu olarak düşünülebilir. ICN (Uluslararası Hemşireler Konseyi) ve ANA uygulama s~lndartlarını koyarak Hemşirelik Etik Kodlarını geliştirmişlerdir. Ülkemizde geliştirilmiş etik kodlar yoktur. Ancak tüm dünya hemşirelerini ortak bir çatı altında toplamayı hedefleyen ICN tarafından geliştirilen etik kodlar Türk Hemşireler Derneği tarafından da benimsenmektedir. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Yüksek standartta uygulamayı destekleyen ve teşvik eden bir mesleki örgüt vardır: Örgütler güçlerini meslek üyelerinden almaktadır. Günümüzde uluslararası ve ulusal düzeyde faaliyetler yürüten pek çok hemşirelik örgütü mevcuttur. Hemşireliğin meslekleşmesi, ancak tüm hemşire leri n bu sürece aktif bir şekilde katılmalarıyla gerçekleşebilir. Bireyler mesleklerini güçlendirmek için kendi başlarına çok az şey yapabilirler, bununla birlikte ortak çalışırlarsa mesleğe katkıları çok daha fazla olduğu muhakkaktır. mesleklerin sorunları ancak meslek örgütleri tarafından çözülebilir. Ne yazık ki meslek örgütlerine üye olma ve örgütsel hareket, hemşireliğin zayıf olduğu noktalardan biridir. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Özetle Hemşirelik, standartlarla ilişkili bilimsel bilgi temeli, ve otonomi dışında diğer mesleki özelliklerde orta düzeyde bir ilerleme kaydetmiştir. Yani hemşireliğin başta bilimsel bilgi temeli ve otonomi olmak üzere mesleğin çeşitli boyutlarında zayıflıkları vardır ve bu alanların güçlendirilmesi gerekir. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği
Profesyonel kimdir ? Profesyonel, işin gereklerini yapan işini iyi bilen ve bunu çevresindekilere kanıtlamış olan kişidir. Bireysel kalitesine, yaptığı işin ve çevresindekilerle ilişkilerinin kalitesine tutkun olan kişidir. Kendi geleceğini elinde tutan ve sağlam bir çizgisi olan kişidir. Profesyonel, bir hırsızdır; fikir hırsızı. Tek farkla; çaldığı malın sahibini açıklar. Profesyonel, zamanı iyi kullanan kişidir. Köşe dönmeyi değil, iş yapmayı amaçlayan kişidir. Terimsel olarak zıt görünen iki kavramı birleştirerek yorumlayabilen kişidir. Bilgi ve beceri düzeyini sürekli güncel tutan, deneyimli bir kişidir. Profesyonel, iş ahlak ve normlarına uyan, oyunu kuralına göre oynayan kişidir. “ Hayır ! ” demesini de bilen kişidir. Doğayı kavrayabilen ve anlayabilen, benzer koşulları yaratma çabasında olan kişidir. Sözcük anlamı profesyonelliğe zıt görünse bile, içindeki “ amatör ruhu ”, “ heves ” ve “ gayreti ” her zaman koruyan ve bunlardan coşku duyan kişidir. İş ve ilişkilerinde kuru bir mantık savunuculuğu yapmak yerine kendisine özgü yetenekleri, sezgi ve duyguları kullanarak yaptığı işe damgasını vurabilen, rengini yansıtabilen, imzasını atabilen kişidir
Profesyonel kim değildir? Profesyonel, “ Ben işimi yapar, paramı alır giderim ” diyen kişi değildir. Yalnızca “yönetici” değildir, Ruhsuz, heyecansız bir iş üreten değildir. Bir makam, merci, apolet sahibi olmak çabasında da değildir, Profesyonel, işleri karmaşıklaştıran kişi değildir, İkide birde, " Şapkamı alır giderim " diyen kişi hiç değildir. Kimsenin emir kulu, hele kiralık katili hiç değildir. İşine sahiptir, sadece kendi çıkarlarını düşünmez, Yönetici ya da bilim-insanının fazladan eli ya da kolu değildir. Profesyonel, moda ve yozlaşmış kelâmlar ederek yalnızca lâf üreten kişi değildir. İpek kravatları ve göğüs cebindeki şık kalemleri ile dolaşan, giydiği kürkü ve gösterişli giysisi ya da beden güzelliğiyle çevresindekileri cinsellikle yönlendiren kişi de değildir.
Kazanan her zaman çözümün bir parçasıdır, Kaybeden her zaman problemin bir parçasıdır. Kazananın her zaman bir programı vardır, Kaybedenin her zaman bir özrü vardır. Kazanan "Bu işi senin için yaparım" der, Kaybeden "Benim işim değil ki" der. Kazanan her sorunda bir çözüm görür, Kaybeden her çözümde bir sorun görür. Kazanan "Uzak ama yolu biliyorum" der, Kaybeden "Yakın ama yolu bilmiyorum" der. Kazanan çakılların yanındaki çimeni görür, Kaybeden çimenin yanındaki çakılları görür. Kazanan "Zor olabilir ama olanaklı" der, Kaybeden "Olanaklı ama çok zor" der.
TEŞEKKÜRLER……