AKP’NİN EKONOMİ SİCİLİ Bu dosya Yurtsever Cephe İşçi Birliği tarafından hazırlanmıştır. Dosyaya adresinden de ulaşabilirsiniz.
Türkiye sevdasıyla yapacağımız çok işimiz var diyerek 2002 Kasımı’nda iktidara geldiler.. Güven ve istikrar ortamı, yatırım ve kalkınma, demokratik reform ve değişim, özgürlük, kimsesizlerin kimsesi, her şey Türkiye için.. dediler, dediler, dediler…. kısaca hatırlayalım…
Gelgelelim 5 yılın bilançosuna…
dış borçlarımız AKP ile arttı… Türkiye’nin dış borçları 2007 Ekim itibariyle %83 artarak 237,3 milyar dolara ulaştı. Bundan sonra hiç yeni bir borçlanma gerçekleştirilmese dahi 2008 yılı ve sonrasında 246 milyar dolar dış borç ödemesi yapmamız gerekiyor.
faizler ödemekle bitmiyor… AKP döneminde borç faizi olarak bütçeden sermayeye aktarılan kaynak miktarı %95 arttı ve 254 milyar YTL’ye çıktı. Toplam 130 milyar YTL (161 milyar dolar) Toplam 254 milyar YTL (182 milyar dolar)
artan borçlarımız sadece bunlar değil! Geçim sıkıntısı nedeni ile kredi kartı ve kredilerini ödeyemeyenler 2003 yılında 30 bin civarında iken 2007 yılında 290 bin kişiye çıktı.
özelleştirme şampiyonu AKP… yılları arasında yapılan özelleştirme uygulamaları ile 30 milyar dolarlık kamu varlığı satıldı. Bunun %73’ü yılları arasında AKP döneminde gerçekleşti. Telekom, Tekel’in bazı işletmeleri, Tüpraş, Erdemir gibi kamu yararı için stratejik öneme sahip işletmeler bu dönemde özelleştirildi.
cari açık AKP ile % 2027 arttı… Bir ülkenin dışa bağımlılığının önemli bir göstergesi cari açıktır. Eğer bir ülke ürettiğinden fazla harcıyorsa bunu dışarıdan borç alarak yapar, bu da cari açığa neden olur yılında 1.5 milyar dolar olan cari açık 2007 sonunda 38 milyar dolara yükseldi.
yabancı sermayeye bağımlılık AKP döneminde arttı… yılları arasında Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı sermayeli firma sayısı 11,804 oldu. Yalnız döneminde firma Türkiye’de faaliyet göstermeye başladı. Son 53 yılda Türkiye’ye giren yabancı firmaların %52’si yıllarında AKP döneminde faaliyet göstermeye başladı. Yabancı yatırımlar içeride kazanıp dışarıya kar transfer eden telekomünikasyon, bankacılık, sigortacılık, enerji, ulaştırma gibi hizmet sektörüne yöneldi.
sıcak para… AKP döneminde kısa vadede yüksek gelir elde etme amacıyla ülkeye giren sıcak para 2002 yılındaki seviyenin 12 katına ulaştı sonunda 8.9 milyar dolar düzeyinde olan sıcak para, 2007 yılında 107 milyar doların üzerine çıktı. Yabancıların faiz kazançlarından alınan stopaj vergisini kaldırarak ülke kaynaklarının daha fazla ve daha kolay yurtdışına transfer edilmesinin önü açıldı, bu kamu yararına kullanılması gereken vergi gelirlerinde ise aynı oranda bir düşüşe neden oldu. AKP’nin ekonomi zaferi olarak sunulan spekülatif sermayenin Türkiye’ye girişi, ABD’de gerçekleşen ekonomik krize paralel bir kriz yaşanırsa 2001’de olduğu gibi kısa sürede ve yüklü miktarda yaşanacak sermaye çıkışı ile Borsa'da çöküşü, Devlet İç Borçlanma Senetleri faizlerinin hızla yükselmesini ve devalüasyonu beraberinde getireceği biliniyor. Bunun sonucunda şirketlerin iflasıyla yine binlerce kişinin işsiz kalması gündeme gelecek.
işsizlik AKP döneminde arttı. Devletin istatistik kurumunun verilerine göre; 2001 sonunda %8.4 olan işsizlik oranı 2007 Kasım ayı itibariyle %10.1’e çıktı. Resmi rakamları düşük göstermek için hesaplamaya dahil edilmeyen mevsimlik işçiler ve artık iş aramaktan ümidini kesenler eklendiğinde, işsizlik % 16.5’e kadar yükseliyor.
hizmet köleleri çoğalıyor.. AKP döneminde tarımını tavsiyesiyle birlikte bu sektörde istihdam edilenler giderek azalmaya başladı. Sadece bir yıl içinde 400 bin kişi artık tarımdan geçimini sağlayamadığı için ya vasıfsız işgücü olarak başta inşaat olmak üzere hizmet sektöründe çalışmaya başladı.
AKP döneminde zengin daha zengin, yoksul daha yoksul… İstatistik kurumunun verilerine göre 2002’den 2005’e yoksullar içerisinde ücretli ve yevmiyeli çalışanların oranı % 16’dan %18’e yükseldi. Yine İstatistik kurumunun verilerine göre, 2006 yılında 4 kişilik hanenin aylık yoksulluk sınırı 549 YTL. Bu tutar sendikaların belirlediği rakamın yaklaşık dörtte biri oranında. Öte yandan hükümet tarafından belirlenen asgari ücret ise 481 YTL.
aç bırakıp, ekmek dağıtıyor… AKP gelir dağılımındaki bu dengesizliği artıran politikalarını sürdürürken yoksul halkımızı sadakaya muhtaç hale getiriyor yılında 35 milyon YTL, 2004 yılında 55 milyon YTL, 2005 yılında ise 90 milyon YTL; 2006 yılında 150 milyon YTL, 2007 yılında ramazan ayında ise 70 milyon YTL kaynak gıda yardımı için harcandı.
evsiz bırakıp kömür dağıtıyor.. Sosyal devlet tasfiye edilirken, sosyal yardım altında sadaka ekonomisi hayata geçiriliyor. DönemKömür miktarı (ton) Yararlanan aile sayısı Ekim Kaynak: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü
kamunun tasfiyesi AKP’nin sadaka ekonomisini güçlendiriyor… Gıda yardımı, kömür yardımları, giderek yoksullaşan halkı AKP’ye bağımlı kılmanın aracı olarak kullanılıyor. Eğitimi, sağlığı paralı hale getiren, sosyal güvenlik sistemini ortadan kaldıran AKP; burs, eğitim yardımı, sağlık yardımı gibi diğer yollarla da halkı acz içinde bırakırken sadaka politikası ile kuşatıyor.
AKP’ye mahkum değiliz… Tüm bunların sorumlusu AKP’yi istemiyoruz! 2 Mart’ta Kadıköy meydanında gerici, işbirlikçi, piyasacı AKP’ye karşı bir araya geliyoruz. Gücümüzü çoğaltıyoruz!
İstanbul Ankara