Prevalence of Protective Measles Virus Antibody Levels in Umbilical Cord Blood Samples in Catalonia, Spain Pedro Plans, Josep Costa, Angela Domínguez, Nuria Torner, Eva Borras and Antoni Plasencial CLINICAL AND VACCINE IMMUNOLOGY, Apr. 2010, p. 691–694 Vol. 17, No. 4
GÖBEK KORDON KANINDA KORUYUCU KIZAMIK ANTİKOR SEVİYELERİ Araş.Gör.Dr.Oya AKKAYA Prof.Dr.Bülent BAYSAL
KIZAMIK KIZAMIK Parainfluenza ailesinden Morbilivirüs genusundan olup,bu gruptan insan için patojen olan tek türdür Çocukluk çağının en sık görülen hastalıklarından birisidir Yalnız insanlarda hastalık yapar ve 1 serotipi vardır
İnfeksiyon damlacık yoluyla bulaşır Daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür Döküntülerden 1 hafta öncesi ve sonrasına kadar bulaşıcıdır İlk önce solunum yolu epiteli infekte olur Ardından lenfositlerle sistemik yayılım olur Virüsle infekte kapiller endotel hücreleri ve buna karşı oluşan T hücre yanıtı hastalığın seyri sırasında görülen döküntülere yol açar Mukozalarda çoğalan virusa karşı gelişen mononükleer hücre infiltrasyonu sonucu ise koplik lekeleri oluşur ◦ Ağız, konjunktiva ve vajen mukozasında görülür
İnkübasyonu 7-13 gündür Prodrom belirtileri yüksek ateşle birlikte öksürük, nezle, konjunktivit ve fotofobidir Koplik lekeleri saat içinde kaybolur Koplik lekelerinin görülmesinden saat sonra kızamığın tipik deri döküntüleri başlar ◦ Döküntüler kulak arkasından başlayarak 1-2 gün içinde tüm bedene yayılır ◦ Yaygın ve birleşme eğilimindedir ◦ Döküntüler başlangıç sırasına göre deskuamasyonla kaybolur
Döküntülerin görüldüğü ilk gün ateşin en yüksek ve hastalığın en ağır olduğu gündür Ateş, döküntüleri izleyen 3-4 gün içinde düşer ve iyileşme dönemi başlar Döküntülerin 3. gününden sonra ateş düşmezse komplikasyon düşünülmelidir Pnömoni, ensefalit, otitis media ve subakut sklerozan panensefalit (SSPE) komplikasyon olarak gelişebilir
Laboratuvar tanı: Laboratuvar tanı: Klinik bulgular tanı için yeterlidir Virus prodrom döneminde döküntülerin 2. gününe kadar kandan ve nasofarinksten izole edilebilir Prodrom döneminde nasal sekresyon ve idrar örneklerinin Giemsa ile boyanmasıyla nükleer ve stoplazmik inklüzyonlar bulunan multinükleer dev hücre lerin görülmesi tanıda yardımcıdır Serumda ELISA ile özgül antikorların saptanmasıyla konur Ayrıca akut dönem ile konvelesan dönem serumları arasında 4 kat titre artışının saptanması da tanı koydurucudur
Tedavi Tedavi semptomatiktir Anneden geçen antikorlar bebeği 6 ay korur Kızamıklı hasta ile şüpheli teması olan duyarlı bireylerde ilk 2 gün içinde yapılan aşıyla koruyuculuk sağlanabilir Bu yapılamadığında temasın ilk 6 gününde uygulanan standart immünglobulin ile hastalık gelişmesi önlenebilir veya hastalığın hafif geçirilmesi sağlanabilir Korunmada en önemli yöntem aşılamadır Canlı aşı veya kabakulak-kızamıkçık ile kombine aşısı vardır
GÖBEK KORDON KANINDA KORUYUCU KIZAMIK ANTİKOR SEVİYELERİ Araş.Gör.Dr.Oya AKKAYA Prof.Dr.Bülent BAYSAL
İspanya’nın kuzeyinde Katalonya bölgesinde 1980’de, 12 aylık çocuklarda tek doz kızamık-kabakulak- kızamıkçık aşısı uygulanmaya başlanmıştır 1987’de ise ilk doz uygulaması 15. aya kaydırılmış ◦ 11 yaşında da kız çocuklara 2. doz uygulamasına geçilmiştir 19982de ise 10 yaş altı çocukların %95’inden fazlasında kızamığa karşı yeterli antikor oluşması için 2. doz aşılama yaşı 4 yaşına çekilmiştir
Aşılama İspanya’nın kızamık insidansını düşürmüştür Kızamık insidansı 1997’de 427/ iken, 2000’de 0.37/ ’ e düşmüş 2000 yılından itibaren ise İspanya’nın 4 bölgesinde kızamık virusunun yayılımı engellenmiştir 2005’te 10 İspanya bölgesinde de hiçbir kızamık vakası bildirilmemiştir
2006 yılında Katalonya’ da 381 kişilik bir kızamık salgını görülmüştür Bu salgının epidemiyolojik incelemesinde ise ◦ vakaların % 76’ sının 25 yaş altı, ◦ % 50 sinin 15 ay altı, ◦ % 89 unun ise hiç aşılanmamış kişilerden oluştuğu görülmüştür.
Gebelerde kızamık eğer komplikasyonlu olursa veya fetusa geçerse önemlidir Katalonya’ da çocuk doğurma yaşındaki kadınlarda rutin olarak kızamık IgG seviyeleri bakılmamıştır Bu çalışmanın amacı; ◦ Katalonya’daki gebelerden göbek kordonundan alınan kan örneklerinde kızamık antikorlarının ve koruyucu antikor seviyelerinin oluşup oluşmadığını araştırmaktır.
Bu çalışma için 2003 yılında Ağustos ve Aralık ayları arasında 27 ayrı hastaneden gebelerden örnekler toplandı yaş arası kadınların koruyucu antikor seviyeleri hesaplandı Gebelerden göbek kordonu kan örnekleri toplanıp veriler elde edildi
Hastalar yaşına, doğum yerine, kentli veya kırsallı oluşlarına, yerleşik veya göçmen oluşlarına ve sosyal sınıflarına göre sınıflandı Medikal veriler ise hastalığı geçirip geçirmediğine göre veya aşılanıp aşılanmadığına göre gruplandı Kızamık IgG seviyesi göbek kordonundan ELİSA ile ölçüldü.
Göbek kordon kanında kızamık IgG seviyesi 160 mIU/mL’nin üzerinde ise immün koruma sağlanmıştır dendi Sonuçta göbek kordonunda yeterli koruyucu kızamık antikor seviyesi oluşanların oranı %98,5 idi Tüm gruplarda koruyucu antikor prevalansı %95’ in üzerinde idi
Örneklerin ◦ %11,5’unun kızamık antikor seviyesi 1000 mIU/mL in altında idi. ◦ % 87,5 unun mIU/mL arası ◦ %1 i ise mIU/mL üstü idi. Ortalama kızamık IgG seviyesi mIU/mL idi. Kızamık antikor seviyesi anne yaşının artması ile arttı.
15-29 yaş arası gebelerde göbek kordonu antikoru mIU/mL iken yaş arası gebelerde mIU/mL oldu. ◦ Yani anne yaşının artmasıyla arttı Bu çalışmada göçmen ve yerleşik kadınlardaki göbek kordonu kızamık antikor seviyesi ve korucu antikor prevalansları da kıyaslandı Kızamık antikor seviyeleri yaş arası yerleşik gebelerde, aynı yaştaki göçmen kadınlardan daha yüksek bulundu
Bu çalışmada gebelerin %42 sinde kızamık aşısının yapıldığı %10’unun ise kızamığı geçirdiği saptandı Aşılama oranlarının yüksekliği kadınların yaşı, eğitim seviyesi, doğum yeri ve sosyal konumuyla ilişkili olduğu ◦ Ama en önemli faktörün yaş olduğu vurgulandı
Bu çalışma %11.5 luk bir gebede kızamık antikor seviyesi 1000 mIU/ mL ’nin altında olmasına rağmen ◦ yenidoğanların %98.5’unda koruyucu kızamık antikor seviyelerinin oluştuğu gösterildi (antikor seviyesi>160 mIU/ mL)
Kızamık antikor seviyesi ileri yaş gebelerin, yerleşik gebelerin ve düşük eğitim seviyeli gebelerin bebeklerinde daha yüksekti Bu sonuç 3 faktörle açıklandı: ◦ Maternal yaş ◦ Genç gebelerde yüksek aşılama oranı ◦ Kızamık aşılamasından sonraki immünizasyonun hastalığı geçirdikten sonraki immünizasyondan daha zayıf olması
Gebelerde kızamık antikor titreleri yaşa bağlıdır Çünkü ulusal aşılama 1980’de başlatılmış, bu çalışma 2003 yılında yapılmıştır O zaman 12 aylık olanlar aşılanmıştır
Doğumdan sonraki 0-6 ay içinde kızamık antikoru %70 azalacağından doğumda kızamık antikor seviyesi <1000 olanlar kızamık infeksiyonu için risk altındadırlar Eğer gebelerde kızamık virusu antikor seviyesi düşerse yakın gelecekte kızamık infeksiyonu artacaktır
Yenidoğanda kızamık infeksiyonunu düşürmek için 2 immünizasyon stratejisi vardır: ◦ Doğurma çağındaki kadınların aşılanması ◦ İnfantların erken aşılanması Maternal antikor varlığı ve bazı potansiyel yan etkiler erken aşılanmaya engeldir Ama üreme çağındaki kadınların aşılanmasıyla ve bu antikorların bebeklere geçişiyle bebeklerde kızamık virus antikor seviyeleri artabilir
Bu strateji tetanoz ve çocuk felcinde uygulanmış ve annenin aşılanmasıyla transplesental antikor bebeğe geçmiş ve bebekte immünizasyon sağlanmıştır Bu strateji boğmaca için de düşünülmüştür
Sonuç olarak; Katalonya’daki çalışma göstermiştir ki ◦ Gelecekte kızamık riski artabilecek olmasına rağmen gebelerde ve yenidoğanda yeterli immünizasyon sağlanabilir ◦ Yenidoğanda kızamığı önlemek için doğurganlık çağındaki kadınlara kızamık aşı programı geliştirilebilir