Hafta 7: Ulaşım politikalarındaki açılma: ABD ve eşdeğeri ülkeler ŞBP 543 Kentsel Ulaşım Politikaları ve Uygulamaları Hafta 7: Ulaşım politikalarındaki açılma: ABD ve eşdeğeri ülkeler Doç. Dr. Darçın Akın Şehir ve Bölge Planlama Bölümü dakin@yildiz.edu.tr
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma ABD, otomobil kullanımındaki büyümeyi eşdeğeri ülkelere nazaran birkaç 10 yıl önce yaşadı. Bununla beraber yaklaşım ve politikalarda oldukça büyük farklılıklar mevcuttu. Genel olarak Amerika’da kentler Avrupa, Japonya, Avustralya ve Kanada şehirlerine nazaran otomobil kullanımını arttırıcı daha fazla gayret içinde bulundular. Bu ülkeler şehir-otomobil çatışmasının problemlerinin farkına oldukça erken vardılar ve Amerikanın takip ettiğinden daha farklı politikalar izlediler.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Eşdeğer ülkeler Amerikanın trafik mühendisliği, işletme, kontrol ve otoyol tasarımından çok şey öğrendiler. 1950’lilerdeki gelişmeleri Amerikanın 1930’lu yıllarını andırdı. Bununla beraber, Avrupa ve Japon şehirlerinde ağır motorlu trafiğin neden olduğu şiddetli problemler çok çabuk gelişti. Çünkü, bu şehirler ve caddeleri büyük trafik hacimlerine Amerikan şehirlerinin geniş ve satranç tablası şeklindeki tipik cadde yapısına sahip caddelerine göre daha az uyarlıydılar.
Kentsel Yol Desenleri
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Eşdeğer ülkelerde şehirlere yönelik yaklaşım ve politikaların daha olumlu olduğunun zikredilmesi son derece önemlidir. Örneğin, ABD’de, garajlı müstakil eve karşı pozitif ayrımcılık içeren federal sübvansiyonlar, düşük yoğunluklu banliyö yerleşimlerinin büyümesini teşvik ederken, kent merkezlerinin cazibesi azaldı.
THE TOP 10 INFLUENCES ON THE AMERICAN METROPOLIS OF THE PAST 50 YEARS (According to the Fannie Mae Foundation Survey) The 1956 Interstate Highway Act and the dominance of the automobile. Federal Housing Administration mortgage financing and subdivision regulation. De-industrialization of central cities. Urban renewal -- downtown redevelopment and public housing projects (1949 Housing Act). Levittown (planned communities and the mass-produced suburban tract house). Racial segregation and job discrimination in cities and suburbs. Enclosed shopping malls. Sunbelt-style sprawl. Air conditioning. Urban riots of the 1960s.
THE 10 MOST LIKELY INFLUENCES ON THE AMERICAN METROPOLIS FOR THE NEXT 50 YRS (According to the Fannie Mae Foundation Survey) Growing disparities of wealth. Suburban political majority. Aging of the baby boomers. Perpetual "underclass" in central cities and inner-ring suburbs. "Smart growth" -- environmental and planning initiatives to limit sprawl. Internet. Deterioration of the "first-ring" post-1945 suburbs. Shrinking household size. Expanded superhighway system of "outer beltways" to serve new edge cities. Racial integration as part of the increasing diversity in cities and suburbs.
Yaşanılan Konutta Mülk Sahipliliği Kaynak: Çelik, M. “Sosyo-demografik Özelliklerin ve Kentsel Yapının Bireylerin Kentiçi Ulaşım Davranışları Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi: İstanbul metropoliten alan Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, GYTE, 2010.
Yaşanılan Konuttaki Mülk Sahipliliğine Göre Yolculuk Oranları Kaynak: Çelik, M. “Sosyo-demografik Özelliklerin ve Kentsel Yapının Bireylerin Kentiçi Ulaşım Davranışları Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi: İstanbul metropoliten alan Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, GYTE, 2010.
Yaşanılan Konuttaki Mülk Sahipliliğine Göre Yolculuk Oranları Kaynak: Çelik, M. “Sosyo-demografik Özelliklerin ve Kentsel Yapının Bireylerin Kentiçi Ulaşım Davranışları Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi: İstanbul metropoliten alan Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, GYTE, 2010.
Yaşanılan Konuttaki Mülk Sahipliliğine Göre Yolculuk Oranları Kaynak: Çelik, M. “Sosyo-demografik Özelliklerin ve Kentsel Yapının Bireylerin Kentiçi Ulaşım Davranışları Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi: İstanbul metropoliten alan Örneği”, Yüksek Lisans Tezi, GYTE, 2010.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Pek çok Avrupa ülkesinde politikalar ve finansman, tarihi çevrenin korunmasına yönelik kentsel yenilemeyi teşvik etti. Amsterdam, Hanofer, Zürih gibi kentlerdeki pek çok tarihi binalar ve özel konutlar vergi teşvikleri ile yenilendi. Arazi kullanımının kontrolü ve banliyölerin gelişimi ülkeden ülkeye farklılıklar arz etse bile, eşdeğer ülkelerdeki politikalar mevcut kentsel alanların sürdürülmesi ve terkedilmiş (konut ve endüstriyel yapılar) alanların oluşmasını önlemeye yönelik olarak daha destekleyici olmuştur.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Örneğin, Hollanda’da kent çeperlerinde ulaşımı sadece otomobile dayalı AVM’lerine izin verilmemektedir. Planlama ve plan uygulama yöntemlerindeki farklılıklara rağmen, daha geniş bir kavram olan kamu yararı üzerine dayalı arazi kullanımı düzenleme ve denetimleri Amerika’ya nazaran eş değer ülkelerde daha yaygın olarak kullanılmışlarıdır. Mülkiyet haklarına Amerikalıların yaklaşımı sıklıkla arazi kullanımı düzenlemeleri ile çelişmekte ve daha insani kentsel çevrenin geliştirilmesine engel teşkil etmektedir.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Yakın zamanda NIMBY (arka bahçemde olmasın) ile şiddetlenen bu düşünce, her zaman bir Amerikan geleneği olmamıştı. Örneğin, 1910’da Başkan Roosvelt, “Herkes halkın genel faydasına olacak şekilde bir mülkiyet kullanım hakkına sahiptir” demiştir. NIMBY diğer ülkelerde de geçerli olsa bile Amerika’daki kadar şiddetle dile getirilmemiş ve kökleşmemiştir.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma ŞEHİRLERİN CANLILIĞI ÇOK ÖNEMLİDİR Amerika’da şehirlerin ciddi krizi pek çok çalışmaya ve tartışmaya konu olmuştur. Kent merkezlerinin çöküşü ve çeperlerde şehirlerin sürekli büyümesi, geçmişte olduğuna göre günümüzde kentlerin önemi azalmıştır, hizmet sektörünün hızlı gelişmesi, üretimin azalması, telekomünikasyonun gelişmesi ile gelecekte şehirlere ihtiyaç kalmayacaktır, şeklinde fikirler duyulmaktadır. Bununla beraber, yerleşimlerin formu ne olacak, bu şehirlerde nasıl bir yaşam olacak konularında ise oldukça az konuşulmaktadır.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Bu görüş, mevcut koordinasyonsuz politikalar ve uygulamalar için bir özür niteliği taşımakta olup, bir takım açık eksiklikler de taşımaktadır. İlki, banliyölerin aktivitelerdeki payı durmadan artıyor olsa da, merkezi kentlerin bütün kentsel bölgelerin ekonomik ve sosyal sağlığındaki önemi sürecektir. İkincisi, azalan önem görüşünün, mevcut trendlerin doğal bir sürecin parçası olduğu kabulüne dayanmaktadır. Buna göre, günümüz trendlerinin sonucu oluşacak gelecek senaryosu da kaçınılmaz olacaktır. Gerçekte, bu trendler pek çok sosyal ve ekonomik politikalardan- müstakil konutlar ve otomobil yolculukları için vergi indirimleri- ciddi bir şekilde etkilenmektedirler.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Diğer bir deyişle, mevcut trendler ne doğal ne de kaçınılmazdırlar. Üçüncü olarak, pek çok metropoliten alanda, yakın zamanlı trendler sürdürülebilir, yaşanabilir şehir ve banliyöler yerine gittikçe büyüyen ulaşım problemlerine ve bozulan sosyal ve ekonomik şartlara işaret etmektedir. Dördüncüsü, kentsel yayılma ve uydu kent gelişmeleri sadece kaynakların öncelikli kullanımı olarak (arazi, karayolu inşaası ve altyapı) değil, aynı zamanda işletimleri açısından da verimsiz (Burchell at al. 1999, Penn Env. Comm, 1998).
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma Metropoliten alanlardaki bu problemler ve verimsizlikler kaynakların özellikle enerjinin aşırı kullanımı gibi ulusal problemlerle birleşmekte. ABD’de ulaşım petrolün en fazla tüketildiği sektör olup, tüketilen petrolün %50si ithal edilmektedir. Bu ithalatın maliyeti yıllık 50 milyar doları aşmakta olup, en büyük ithalat kalemini oluşturmaktadır. Otomobil ve parçaları da ikinci en büyük ithalat kalemini oluşturmaktadır. Buna göre, karayoluna dayalı bir ulaşım ülkenin negatif ticaret dengesine çok önemli bir katkıyı oluşturmaktadır, ki bu ekonomik gücü ve uluslar arası rekabeti zayıflatmaktadır.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma ABD ve İngiltere’de pek çok kentsel ulaşım uzmanı kentlerin mevcut problemlerini önemsiz göstermekte, tamamen otomobil yolculuğuna dayanmadan kaynaklanan problemleri fark etmede başarısız olmaktadırlar. Modern şehirlerin kapsamlı analizde, Altshuler (1979) kentsel ulaşımın yeniden yükselen başarısından söz etmektedir. Her hangi bir önyargısız gözlemci bunun Amerikan şehirleri için ne kadar gerçekçi olmayan bir ifade olduğunu görebilir. Kentsel ulaşımı analiz eden TRB Komiteleri kaçınılmazlık hipotezini benimsemişlerdir, ki mevcut problemler ciddi olmayıp trendlerde önemli değişiklikler yapmak da mümkün değildir.
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma
Kentsel Ulaşım Politikalarındaki Açılma