Bakara Sûresi: 127-129 Kur’ân Buluşmaları: 50 ÜMİT ŞİMŞEK
Bakara: 127 وَاِذْ يَرْفَعُ اِبْرٰه۪يمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَاِسْمٰع۪يلُۜ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّاۜ اِنَّكَ اَنْتَ السَّم۪يعُ الْعَل۪يمُ Hani, İbrahim ile İsmail, Kâbe’nin temellerini yükseltirken, “Rabbimiz,” diyorlardı, “bunu bizden kabul et. Çünkü Sen herşeyi işiten, herşeyi bilensin.
Bakara: 127 İnsanların ibadeti için yapılan ilk ev, Mekke’deki mübarek Kâbe’dir ki, bütün çağlar ve milletler için bir hidayet kaynağıdır. Âl-i İmrân, 3:96 Vaktiyle Biz İbrahim’e Beytin yerini göstermiş ve şöyle buyurmuştuk: “Hiçbir şeyi Bana ortak koşma; Beytimi de, tavaf edenler, Allah huzurunda duranlar, rükû ve secde edenler için temiz tut.» Hac, 22:26
Bakara: 127 «Temellerini yükseltirken» «Bunu bizden kabul et» Daha önceden var olan bir temel «Bunu bizden kabul et» Amele güvenilmez / Bütünüyle Allah’ın kabulüne bağlı Allah’ın kabulüne mazhar olmayan amelin değeri yok: ihlâs
Bakara: 128 رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِنْ ذُرِّيَّتِنَٓا اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ وَاَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَاۚ اِنَّكَ اَنْتَ التَّوَّابُ الرَّح۪يمُ “Rabbimiz, bizi yalnız Sana teslim olmuş kullar (Müslüman) eyle. Neslimizden de Sana teslim olan (Müslüman) bir ümmet yarat. İbadetlerimizin yerini ve usulünü (menâsik) bize göster, tövbelerimizi kabul et. Çünkü Sen tövbeleri çok kabul edersin ve çok merhametlisin.
Bakara: 128 مُسْلِمَيْنِ لَكَ / اُمَّةً مُسْلِمَةً لَكَۖ Sana teslim olmuş kimseler / Sana teslim olmuş ümmet Atanız İbrahim’in dini üzere olun. Bundan önce de, bu kitapta da sizi Müslümanlar olarak adlandıran Odur. Hac, 22:78 «Neslimizden…» İbrahim, “Neslimden de önderler yap” dedi. Allah ise, “Benim ahdim zalimleri kapsamaz” buyurdu. Bakara, 2:124
Bakara: 128 / menâsik Nüsük: ibadet Hacda kesilen kurban Mensek: ibadet mahalli / ibadetin usulü Hac menâsiki Tavaf, sa’y, Arafat ve Müzdelife vakfeleri, şeytan taşlama, kurban «Menâsikinizi benden alın; çünkü bu seneki haccımdan sonra bir daha haccedip edemeyeceğimi bilmiyorum.» Müslim, Hac: 310
Bakara: 128 / menâsik Kendilerine rızık olarak verdiğimiz hayvanları keserken üzerlerine Allah’ın adını ansınlar diye, her ümmete bir (mensek) kurban ibadeti belirledik. Sizin ilâhınız tek bir ilâhtır; siz de ancak Ona teslim olun. İtaat edip boyun eğenleri de müjdele. Hac, 22:34 Biz her ümmete uygulayacakları bir mensek (şeriat, ibadet şekli) belirledik. Onun için din konusunda seninle çekişmesinler. Sen de insanları Rabbine çağır. Hiç şüphesiz sen dosdoğru hidayet üzeresin. Hac, 22:67
Bakara: 128 / menâsik … Hasta olanlarınız veya başından rahatsız olanlarınız için ise, fidye olarak oruç, sadaka veya kurban (nüsük) gerekir… Bakara, 2:196 Hac ibadetlerinizi (menasik) tamamladıktan sonra, vaktiyle atalarınızı nasıl anıyorsanız öylece, hattâ ondan daha da güçlü bir şekilde Allah’ı anın. Bakara, 2:200
Bakara: 128 / menâsik De ki: Namazım, ibadetim (nüsük), hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. Onun ortağı yoktur. Ben böyle emrolundum; Müslümanların ilki de benim. En’âm, 6:162-163
Bakara: 128 / menâsik «Bize menâsikimizi göster» Allah’a iman ve ibadetin yolu, şekli, usulü de Allah tarafından bildirilir Sadece niyet kâfi değil
Bakara: 128 / tövbe Tövbe «Tövbelerimizi kabul et» Dönmek, rücu etmek Dinde yerilen davranışlardan vazgeçerek övülen davranışlara dönmek «Tövbelerimizi kabul et» İbadette hatâmız ve eksiklerimiz olabilir Hiçbir amel ve ibadet Allah’ın şânına lâyık olamaz «Seni tesbih ederiz; Biz Sana hakkıyla ibadet edemedik»
Bakara: 128 / tövbe Vallahi ben günde yetmiş defadan fazla Allah’tan beni bağışlamasını diler ve tövbe ederim. Buharî, Daavât: 3 Mü’min, günahını öyle görür ki, sanki kendisi bir dağın altındadır; o dağ üzerine düşecek diye korkar. Fâcir de günahını burnunun üzerinden uçup geçen bir sinek gibi görür. Buharî, Daavât: 4
Bakara: 128 / tövbe Allah katında makbul tövbe, bir cahillik edip de günah işleyen, sonra çok geçmeden pişman olup bundan dönen kimsenin tövbesidir. İşte onlar, tövbelerini Allah’ın kabul edeceği kimselerdir. Allah ise herşeyi bilir, her işi hikmetle yapar. Yoksa, kötülükleri işleyip durduktan sonra ölüm gelip çattığında “Ben şimdi tövbe ettim” diyen kimsenin veya kâfir olarak ölenlerin tövbesi değildir. Öyleleri için Biz acı bir azap hazırladık. Nisâ, 4:17-18
Bakara: 128 / tövbe Muhakkak ki Allah, can boğaza gelmedikçe kulun tövbesini kabul eder. İbni Mâce, Zühd: 30 Günahından tövbe eden, hiç günah işlememiş gibidir. Pişmanlık tövbedir.
Bakara: 128 / tövbe Hepiniz Allah’a tövbe edin, ey mü’minler, tâ ki kurtuluşa eresiniz. Nur, 24:31 Ey iman edenler! İçten ve kesin bir tövbe ile Allah’a dönün. Bakarsınız, Rabbiniz sizin günahlarınızı örter ve sizi, altlarından ırmaklar akan Cennetlere koyar. O gün, Allah’ın Peygamberi ve beraberindeki iman edenleri utandırmayacağı gündür. O gün onların nuru önlerinde ve sağlarında koşarken, onlar da “Rabbimiz, nurumuzu tamamla ve bizi bağışla; Senin herşeye gücün yeter” diye dua etmektedirler. Tahrim, 66:8
Bakara: 128 / tövbe Tevvâb Tövbeleri çok kabul eden Eğer siz günahlarınız semâya erişecek kadar çok günah işleseniz, sonra da tövbe etseniz, Allah tövbenizi kabul eder. İbni Mâce, Zühd: 30
Bakara: 129 رَبَّنَا وَابْعَثْ ف۪يهِمْ رَسُولاً مِنْهُمْ يَتْلُوا عَلَيْهِمْ اٰيَاتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُزَكّ۪يهِمْۜ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ۟ “Rabbimiz, neslimizden bir elçi gönder de onlara Senin âyetlerini okusun, Kitabı ve Hikmeti öğretsin, onları arındırsın. Hiç şüphesiz Sen Azizsin, Hakîmsin.”
Bakara: 129 / «neslimizden bir elçi» «Neslimizden bir elçi gönder» Ben atam İbrahim’in duası, İsa’nın müjdesi, annemin rüyasıyım. Müsned, 4:127 İsa da “Ey İsrailoğulları,” demişti. “Ben de size, daha önce indirilen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra gelecek Ahmed adındaki peygamberi müjdelemek üzere Allah tarafından gönderilmiş peygamberim.” Saf, 61:6
Bakara: 129 / «neslimizden bir elçi» Onlar, ellerindeki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları ümmî nebî olan Peygambere uyanlardır. Peygamber ise onlara iyiliği emreder, onları kötülükten sakındırır, temiz şeyleri onlara helâl eder, pis şeyleri haram kılar, daha önce üzerlerinde bulunan ağır yükleri ve bağları kaldırır. Ona iman eden, onu destekleyen, ona yardım eden ve onunla indirilmiş olan nura uyan kimseler, kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir. De ki: Ey insanlar! Ben sizin hepinize birden gönderilmiş Allah elçisiyim. O Allah ki, göklerin ve yerin egemenliği Onundur. Ondan başka tanrı yoktur. O diriltir, O öldürür. Siz de Allah’a ve Resulüne iman edin — ki, zaten o ümmî peygamber de Allah’a ve sözlerine iman etmiştir. Ve o peygambere uyun ki doğru yolu bulasınız. A’râf, 7:157-158
Bakara: 129 / «neslimizden bir elçi» İbrahim aleyhisselâm’ın duası: Bana arkamdan hayırla anılmayı nasip eyle Şuarâ, 26:84 Ümmetin bu nimete teşekkürü: Namazdaki «salli-barik» duaları
Bakara: 129 / «neslimizden bir elçi» «Kendi içlerinden» Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir. O size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli, çok merhametlidir. Tevbe, 9:128 O Allah ki, kitap ehli olmayanlar içinde, onlara âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir. Yoksa onlar daha önce apaçık bir şaşkınlıkta idiler. Cum’a, 62:2
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet Âyetler = Kur’ân Kitap = Kur’ân Hikmet = Sünnet Hakîm: Esmâ-i Hüsnâ’dan / Kur’ân’ın sıfatı / Sünnetin sıfatı Resulullah’ın (s.a.v.) Sünneti baştan sona hikmetten ibaret «Şunu iyi bilin ki, bana Kur’ân ile beraber onun bir misli daha verilmiştir.» Ebû Davud, Sünnet: 5
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet Nitekim size kendi içinizden bir elçi gönderdik ki size âyetlerimizi okur, sizi arındırır, size kitabı ve hikmeti öğretir, daha başka bilmediğiniz şeyleri de öğretir. Bakara, 2:151 Allah’ın âyetleriyle eğlenmeye kalkmayın. Allah’ın, üzerinizdeki nimetini ve size öğüt vermek için indirdiği kitabı ve hikmeti hatırlayın da Allah’a karşı gelmekten sakının. Şunu da bilin ki, Allah herşeyi hakkıyla bilmektedir. Bakara, 2:231
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet İçlerinden, kendilerine Onun âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamberi göndermekle, Allah mü’minlere gerçekten pek büyük bir lütufta bulunmuştur. Yoksa onlar daha önce apaçık bir sapıklık içindeydi. Âl-i İmrân, 3:164 Eğer Allah’ın sana lütuf ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir topluluk seni şaşırtmaya çalışacaktı. Onlar kendilerinden başkasını şaşırtmazlar; sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş ve bilmediklerini sana öğretmiştir. Gerçekten de senin üzerinde Allah’ın pek büyük bir lütuf ve keremi vardır. Nisâ, 4:113
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet O Allah ki, kitap ehli olmayanlar içinde, onlara âyetlerini okuyan, onları arındıran ve onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermiştir. Yoksa onlar daha önce apaçık bir şaşkınlıkta idiler. Cum’a, 62:2 Doğrusu, Biz İbrahim hanedanına kitap ve hikmet verdik; onlara ayrıca büyük bir mülk ve egemenlik de verdik. Nisâ, 4:54
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet O zaman Allah, Meryem oğlu İsa’ya “Senin ve annenin üzerindeki nimetimi hatırla,” buyurur. “Hani seni Ruhu’l-Kudüs ile desteklemiştim. Sen beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşurdun. Hani Ben sana okuma yazmayı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretmiştim. . . . Mâide, 5:110
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet Sünnete ittiba etmeyen, tembellik ederse: hasâret-i azîme, ehemmiyetsiz görürse: cinayet-i azîme, tekzibini işmam eden tenkit ise: dalâlet-i azîmedir. Bediüzzaman
Bakara: 129 / Tezkiye «Onları arındırır» Maddî ve manevî pisliklerden temizlik . . . Peygamber ise onlara iyiliği emreder, onları kötülükten sakındırır, temiz şeyleri onlara helâl eder, pis şeyleri haram kılar, daha önce üzerlerinde bulunan ağır yükleri ve bağları kaldırır. . . . A’râf, 7:157
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet Ey iman edenler! Namaz için kalktığınızda, yüzünüzü, dirseklere kadar ellerinizi, topuklara kadar ayaklarınızı yıkayın ve başınızı meshedin. Cünüp iseniz tamamen yıkanın. Hasta olduğunuz zaman, seferde iken veya tuvaletten gelip yahut kadınlarla temasta bulunup da su bulamadığınız zaman, temiz bir toprakla teyemmüm ederek onunla yüzünüzü ve ellerinizi meshedin. Allah size güçlük çıkarmak istemiyor; lâkin şükredesiniz diye sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. Mâide, 5:6
Bakara: 129 / Kitap ve Hikmet Putların pisliğinden ve yalan sözden kaçının. Hac, 22:30 Ey iman edenler! İçki, kumar, sunaklar ve zarlar şeytan işi birer pislikten başka birşey değildir; bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Mâide, 5:90
İnternet adresleri iman_ilmihali@googlegroups.com utesav.org.tr facebook.com/yazarumitsimsek