Giriş Osmanlı Devleti Tanzimat'tan sonra tercihini Batı'dan yana yapmıştır. Cumhuriyet'le birlikte bu tercih, daha da somutlaşmıştır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra bütünleşme yoluna giden Avrupa'nın içerisinde yer almak isteyen Türkiye, daha ilk oluşum yıllarında AB ile ilişki kurmuştur. Aynı zamanda bir Avrupa ülkesi olan Türkiye, 1987 yılında AB'ye tam üye olmak için başvurmuştur. Ancak bu talebi kabul edilmemiş, fakat tamamen geri de çevrilmemiştir.
giriş… AB, Türkiye'nin tam üye olmasından ziyade, Gümrük Birliği'nde kalmasını arzuluyor görünmektedir. Elbetteki bu durum Türkiye'nin ekonomik ve mali yapısını yakından ilgilendirmektedir. AB'nin hukuku Türkiye'yi doğrudan bağlamasa bile ekonomik bir bütünlüğe gidileceğinden Türk Mevzuatları’nın AB mevzuatına uyumlaştırılması gerekmektedir.
giriş... Birliğin ismi Avrupa Ekonomik Topluluğu, (AET) Avrupa Topluluğu (AT) ya da Avrupa Birliği (AB) gibi isimlerle çeşitli zamanlarda anılmıştır. İlk olarak; CECA (Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu), AT [(EEC, CEE) ( Avrupa Ekonomik Topluluğu)] ve EURABOM ( Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu) olarak kurulan Avrupa Birliği, daha sonra (1968'de) AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) adı altında birleştirilmiştir. 1987'de kabul edilen Avrupa Tek Senedi'nden sonra Avrupa Topluluğu (AT) olarak kullanılmaya başlanan kavram 1993 yılında kabul edilen Maastricht Antlaşması'ndan sonra Avrupa Birliği (AB) olarak kabul edilmiştir.
giriş… Türkiye ile AB arasında bir ortaklık oluşturan Ankara Anlaşması ve buna dayanılarak akdedilen Katma Protokol uyarınca Türkiye ile AB arasında karşılıklı yükümlülükler vardır. Ekonomik yükümlülüklerin en başında 31.12.1995 tarihinde tamamlanan ve 22 yıllık sürenin bir yıllık uzatılmasıyla gerçekleşen Gümrük Birliği'dir. Gümrük Birliğine tarım ürünleri ile Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) ve Avrupa Kömür-Çelik Topluluğu ürünleri dahil değildir. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile gümrük birliğini gerçekleştirmiş olması, Avrupa Birliği'ndeki vergi uyumlaştırılması ile ilgili gelişmeleri izlemesinin önemini arttırmaktadır.
Avrupa Birliği Nedir? Bu topluluğun temelini, II. Dünya Savaşı sonrasında sanayi açısından özellikle önem kazanan iki temel hammadde olan kömür ve çelik sektörünü güçlendirmek amacıyla 1951’de kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu oluşturmaktadır.
Avrupa Birliği Nedir? 1958’de yürürlüğe giren Roma Antlaşması üye ülkeler arasında gümrük birliğini öngörmüştür. Roma Antlaşması’nda nihai hedefi sadece ekonomik değildir. Bunun yanında; -ortak tarım, ulaştırma, rekabet gibi diğer birçok alanda ortak politikalar oluşturulması, -ekonomik politikaların yakınlaştırılması, -ekonomik ve parasal birlik kurulması, -ortak bir dış politika ve güvenlik politikası oluşturulmasıdır. Bu yapının oluşturulmasının öncüleri Fransız Planlama Teşkilatı Başkanı Jean Monnet ve Dışişleri Bakanı Robert Schuman olmuştur.
Avrupa Birliği Nedir? Avrupa Birliği’ni oluşturan Roma Antlaşması, uluslar üstü bir karar alma mekanizmasını öngörmektedir. Bunun anlamı, Avrupa Birliği’ni yönetmek üzere oluşturulan kurumların üye uluslardan bağımsız olup, birçok konuda üye devletleri de bağlayıcı durumda olmasıdır.
Avrupa Birliği Nedir? Avrupa Birliği’ni oluşturan temel değerler; -kalıcı barışın sağlanması, -birlik, eşitlik, özgürlük, güvenlik ve dayanışmadır. Avrupa Birliği’nin amaçları; -özgürlük ve demokrasi ilkelerini korumak ve -tüm üyeler tarafından insan haklarına saygı ve temel haklar ile birlikte hukukun üstünlüğü kuralının uygulanmasını sağlamaktır.
AB’NİN TARİHSEL KÖKENLERİ Avrupa kıtasındaki devletler arasında bütünleşmeyi sağlayacak bir birlik kurulmasına yönelik fikir ve teşebbüslere tarih boyunca rastlanılmaktadır. Birçok düşünür, devlet adamı ve din adamı siyasi, ekonomik ve dini nedenlerle Avrupa’da böyle bir birlik kurulmasını savunmuşlardır.
AB’NİN TARİHSEL KÖKENLERİ Avrupa kıtasındaki devletler arasında bütünleşmeyi sağlayacak bir birlik kurulmasına yönelik fikir ve teşebbüslere tarih boyunca rastlanılmaktadır. Birçok düşünür, devlet adamı ve din adamı siyasi, ekonomik ve dini nedenlerle Avrupa’da böyle bir birlik kurulmasını savunmuşlardır. (Örn: Charlmange, Dante, Kant, Churchill)
AB’NİN TARİHSEL KÖKENLERİ Bazıları ise, bu bütünleşmeyi askeri güç kullanarak, zorla gerçekleştirmeye kalkışmıştır. (Örn: Napolyon ve Hitler) Fakat her iki tür teşebbüs de başarısız olmuş, Avrupa devletleri arasında bir birlik veya bütünleşme sağlayamamıştır. Avrupa’da o zamana kadar görülmemiş boyutlarda büyük yıkımlara yol açan II. Dünya Savaşı, bütünleşme yönündeki barışçıl içerikli çalışmalara yeniden ivme kazandırmıştır.
II. DÜNYA SAVAŞI SONRASINDA AVRUPA BÜTÜNLEŞMESİNİ ZORUNLU KILAN FAKTÖRLER 1. GENEL OLARAK, AVRUPA’DA REFAHI VE BARIŞI TESİS ETME VE KALICI KILMA İHTİYACI 2. SİYASİ AÇIDAN, ALMANYA İLE FRANSA ARASINDAKİ SORUNLARI KALICI BİÇİMDE ÇÖZÜME KAVUŞTURMA İHTİYACI 3. GÜVENLİK AÇISINDAN, SOVYET TEHDİDİNE KARŞI KOYABİLECEK BİR BİRLİK OLUŞTURMA İHTİYACI 4. EKONOMİK AÇIDAN, SAVAŞ SONRASINDAKİ BÜYÜK YIKIMI ORTADAN KALDIRARAK, AVRUPA’DA REFAHI TESİS ETME VE YAYGINLAŞTIRMA İHTİYACI
BÜTÜNLEŞME’NİN İÇERİĞİNE İLİŞKİN TEMEL YAKLAŞIMLAR İki Farklı Yaklaşım Var: 1- Federalist yaklaşım: Avrupa Kurucu Meclisi tarafından oluşturulacak bir anayasa ile tam bir siyasi birliğin kurulmasını savunuyor. (Ulusal devletlerin egemenliklerini her alanda tamamen devretmelerini gerektirdiği için başarısız olmuştur. Devletler buna hazır değillerdi) 2- Neo-Fonksiyonalist Yaklaşım: Önce ortak çıkarın bulunduğu iktisadi alanlarda birliğin sağlanmasını, sonra zaman içerisinde siyasal birliğin buna eklenmesini savunuyor. (Daha çok rağbet görmüştür)
AVRUPA TOPLULUKLARININ KURULMASI Schuman Deklarasyonu (9 Mayıs 1950) Avrupa’da kalıcı barışın sağlanması için Fransa Planlama Teşkilatı başkanı Jean Monnet’nin geliştirdiği bir Planı, Fransa Dışişleri Bakanı Robert Schuman, 9 Mayıs 1950’de açıkladı. Planın özünde, Avrupa’da düzenin korunması, Almanya’yı Avrupa’ya entegre etmekle mümkündür tezi vardı. Bu fikri ilk ortaya atan da Churchill’dir
Schuman ve Monnet
AKÇT’NİN KURULMASI VE İÇERİĞİ Schuman Deklarasyonu ayrıca Almanya ile Fransa arasında yeni bir savaşı imkansız kılmak üzere, -iki devletin kömür ve çelik sektörünün -işletilmesinin, -kurulacak bağımsız bir otoriteye devredilmesini ve -isteyen başka Avrupa ülkelerinin buna katılabilmesini öngörülmektedir. Teklif götürülmesine rağmen İngiltere bu antlaşmaya katılmadı.
AET ve EURATOM’UN KURULMASI AKÇT’nin umulandan daha başarılı olması üzerine üye devletler diğer ekonomik konularda da bütünleşeme arayışına girdiler. 1 Haziran 1955’te Altıların (Fransa, Almanya, İtalya ve BeNeLüx…) katıldığı Messina konferansında; Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu (EURATOM) kurulması için çalışma başlatılması kararlaştırıldı. 27 Mart 1957’de imzalanan ve 1 Ocak 1958’de yürürlüğe giren Roma Antlaşmasıyla, AET ve EURATOM kuruldu.
AET’NİN İÇERİĞİ Üye devletler arasında, dört temel üretim faktörünün - malların, hizmetlerin, sermayenin ve emeğin (kişilerin)- serbest dolaşımının sağlanmasını öngörülmektedir. Ayrıca Altılar arasında; -serbest rekabetin, -ortak bir ticaret politikasının ve -ortak tarım politikasının oluşturulmasını gerektirmektedir.
EURATOM’UN İÇERİĞİ Üye ülkeler arasında barışçıl amaçlarla kullanmak üzere atom enerjisi konusunda ortak çalışmalar ve işbirliği yapılmasını öngörmektedir. II. Dünya Savaşındaki gelişmeler bu kurumun oluşturulmasında etkili olmuştur.
AVRUPA TOPLULUKLARI DÖNEMİNE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME 1960’lı yıllarda Kurucu Antlaşmalar’da öngörülen taahhütlerin hayata geçirilmesi yönünde başarılı adımlar atılmıştır. Örn: malların serbest dolaşımını sağlayan “gümrük birliği”nin kurulması öngörülenden daha erken bir tarihte, 1968’de gerçekleşmiştir. (1970 olarak öngörülmüştü) Aynı şekilde ilk başta her bir Topluluk için ayrı ayrı oluşturulan kurumlar, 1967 yılında üçü için birden ortak kurumlara dönüştürülmüştür. (füzyon anlaşması)
AVRUPA TOPLULUKLARI DÖNEMİNE İLİŞKİN GENEL DEĞERLENDİRME 1970’li yıllarda ise, öngörülen bütünleşme adımlarının atılmasını engelleyen önemli sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunların kaynakları şunlardır: 1973’te gerçekleşen ilk genişlemeyle, İngiltere, Danimarka ve İrlanda’nın Topluluklara üye olması, Aynı yıl patlak veren Dünya petrol krizinin yol açtığı ekonomik durgunluk ve daralmanın üye ülkeleri korumacı bir anlayışa itmesi… Bu yüzden, Gümrük Birliği aşamasından Ortak Pazar aşamasına (kişilerin, sermayenin ve hizmetlerin serbest dolaşımı) geçilememiştir.
AVRUPA TOPLULUKLARI’NDAN AVRUPA TOPLULUĞU’NA (AT) GEÇİŞ Bu sorunları aşmak, bütünleşme sürecini yeniden canlandırmak amacıyla Komisyon 1985’te bir dizi öneri sıraladığı Beyaz Kitap’ı yayınladı. Bu önerileri hayata geçirmek üzere Roma Antlaşması’nda ilk değişikliğe gidildi. Bu amaçla 1986 yılında imzalanan Avrupa Tek Senedi 1 Temmuz 1987’de yürürlüğe girdi.
AVRUPA TEK SENEDİ’NİN GETİRDİĞİ YENİLİKLER “Avrupa Toplulukları” isminin “Avrupa Topluluğu” olarak değiştirilmesi. Tek/Ortak Pazarın Kurulması (En Geç 1992 sonu). Sosyal Politika, Ekonomik ve Sosyal Uyum, Çevre, Teknolojik Araştırma ve Geliştirme gibi yeni politika alanlarının Topluluk yetkisine verilmesi. Avrupa Siyasi İşbirliği’nin oluşturulması. Kurumlara ilişkin bazı değişiklik ve düzenlemeler.
AVRUPA BİRLİĞİ’NE DÖNÜŞÜM Dönüşümü zorunlu kılan faktörler şunlardır: 1989 yılında Orta ve Doğu Avrupa’da başlayan siyasi gelişmeler sonucu SSCB ve Doğu Bloku’nun dağılması. II. D.S. sonrasında ikiye bölünmüş olan Almanya’nın birleşmesi. Tek/Ortak Pazarın gerçekleştirilecek olması.
AVRUPA BİRLİĞİ’NİN KURULMASI Maastricht Antlaşması, 10 Aralık 1991 yılında imzalanmış, 1 Kasım 1993 yılında yürürlüğe girmiştir. AVRUPA BİRLİĞİ’ni (AB) üç sütuna dayalı (üç bölümlü) olarak kurmuştur. 1. EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK: Ortak Pazara ek olarak, para ve makro-ekonomi politikalarında bütünleşmenin sağlanması. Üye ülkelerin parasal alandaki yetkilerinin Avrupa Merkez Bankasına devredilmesi. 1 Ocak 2002’de Tek Para’ya geçiş.
2. ORTAK DIŞ VE GÜVENLİK POLİTİKASI: Dış politika konularında işbirliğinin arttırılması, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası’nın geliştirilmesi. 3. ADALET VE İÇİŞLERİNDE İŞBİRLİĞİ: Üye devletlerin iç güvenliğin sağlanması ve kamu düzeninin korunmasına ilişkin işbirliğinin kurumsallaşması. Uluslararası suçlar, yasadışı göç, uyuşturucu ticareti ve terörle mücadele için Avrupa Polis Bürosu (Europol)ün kurulması.
AB’NİN OLUŞUM SÜRECİ Mastriht Anlaşması İle; Teşkilatın adı Avrupa Birliği, oldu -Siyasi işbirliğinin derinleştirilmesi, -Avrupa vatandaşlığı, -Ekonomik işbirliğinin yanında; -Ortak güvenlik ve dış politika,(ikisi de yenidir) (BAB bu çerçevede oluşturulmuştur) -Yerelleşme (subsidiarité) -Üye ülkeler arasında her alanda daha sıkı işbirliği -Ortak Avrupa değerlerinin geliştirilmesi (özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları)
AB’NİN OLUŞUM SÜRECİ Amsterdam Anlaşması-1 Mayıs 1999 -AB’nin Orta ve Doğu Avrupa'ya genişlemesi -Ekonomik ve parasal birliğin tamamlanması-Euro'ya geçiş -Shengen anlaşmasının yürürlüğe girmesi -Sınır kontrollerinin tamamen kaldırılarak kişilerin serbest dolaşımını düzenler -karar alma mekanizmasının güçlendirilmesi
Bu anlaşmayla; ‘Her Avrupa Devleti Birliğe üyelik için başvurabilir’ ibaresi değiştirilerek, AB’nin temellerini oluşturan özgürlük, demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygı ilkelerine bağlı her Avrupa Devleti’nin üyelik için başvurabileceği belirtilmiştir.
AB’NİN OLUŞUM SÜRECİ Nis Anlaşması-1 Şubat 2003 Kurumlar yeni alınacak üyeler de dikkate alınarak yeniden yapılandırılmıştır Karar alma süresinde değişikliklere gidilmiştir Nice Antlaşması’yla Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu’ndaki üye ülkelerin oy dağılımları ve Avrupa Komisyonu üye sayıları yeni katılacak ülkeleri de kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmiştir. Brüksel, resmen olmasa da, başkent konumu güçlendirilmiştir.
Bu anlaşmayla; Parlamento’da üye sayısı 626’dan 732’ye çıkarılmıştır. Komisyon’da her bir üye ülke kendisini temsil edecektir Konsey’de oy dağılımı ve nitelikli çoğunluk ve bloke etme çoğunluğu yeniden belirlenmiştir. Oybirliği ile alınan kararların sayısı azaltılmıştır
Lizbon Anlaşması-Ekim 2007 Portekiz’in başkentinde imzalanan antlaşma, 2005 yılında Fransız ve Hollandalı seçmenlerin referandumda reddettiği Avrupa Birliği Anayasası’nın yerini alması düşünülmektedir. Yeni Avrupa Birliği Anayasası olarak nitelenen anlaşmanın yürürlüğe girebilmesi için 27 üye devletin onayı gerekiyor. Çoğu ülkelerde onay işlemine parlamento karar verecek, İrlanda’da ise referandum yapılması şart. İrlanda’da 2008’de yapılan referandumda red kararı çıkmıştır
Yeni Avrupa Birliği antlaşması, altı ayda bir değişen dönüşümlü başkanlık yerine daha sürekli bir başkanlık sistemi kurulmasını öngörmektedir. Antlaşma, ayrıca Avrupa Parlamentosu'nun küçültülmesini, oybirliği gerektiren birlik kararlarının sayısının azaltılmasını ve geniş yetkilerine sahip bir dış politika sorumlusu makamı oluşturulmasını da önermektedir.
Genel hatlarıyla antlaşma, Avrupa Birliği'ne daha etkili dış politika, daha güçlü yönetim ve daha demokratik bir karar mekanizması getirmeyi amaçlıyor. Ancak antlaşma, Birlik'in 2005 yılında kabul etmeye çalıştığı anayasadan daha az iddialı. Fransız ve Hollandalı seçmenler anayasayı reddederek, kabul edilmesini önlemişti.
AB’NİN ORTAK KİMLİĞİ AB’nin ortak kimliğini temsil eden bazı uygulamalar vardır AVRUPA VATANDAŞLIĞI AB BAYRAĞI AB MARŞI (9. Senfoniden bir bölüm) AVRUPA GÜNÜ (9 Mayıs) AB PARASI (Euro) AB PASAPORTU ve EHLİYETİ AVRUPA ANAYASASI-iki ülke (Fransa ve Hollanda ) tarafından reddedildiğinden yürürlüğe girememiştir. Lizbon anlaşmasıyla kabul edilen belge ise İrlana tarafından reddedilmiştir.
AB’NİN AYIRTEDİCİ ÖZELLİKLERİ Uluslarüstü olması Üstün hukuka sahip olması İçsel ve dışsal kimliğinin olması Kendine ait kurumların ve karar alma mekanizmalarının varlığı Çok sayıda ortak faaliyet ve politikalarının bulunması Çevresindeki ülkeler için cazibe merkezi olması
AB’Yİ ŞEKİLLENDİREN ANTLAŞMALAR Antlaşmanın Tam Adı İmza Yeri İmza Tarihi Yürürlüğe Girme Tarihi Avrupa Kömür ve Çelik Topuluğu’nu Kuran Antlaşma (Paris Antlaşması) Paris 18 Nisan 1951 23 Temmuz 1952 Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu’nu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması) Roma 25 Mart 1957 1 Ocak 1958 Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu Kuran Antlaşma (Roma Antlaşması) Avrupa Toplulukları’na Tek Bir Konsey ve Tek Bir Komisyon Kuran Antlaşma (Birleştirme Antlaşması) Lüksemburg 8 Nisan 1965 1 Temmuz 1967 Avrupa Toplulukları’nı Kuran Antlaşmaları Gözden geçiren Antlaşma (Avrupa Tek Senedi) Lüksemburg ve La hey 17 Şubat 1986 28 Şubat 1986 1 Temmuz 1987 Avrupa Birliği Antlaşması (Maastricht Antlaşması) Maastricht 7 Şubat 1992 1 Kasım 1993 Avrupa Birliği Antlaşması’nı ve Avrupa Toplulukları’nı Kuran Antlaşmaları Değiştiren Amsterdam Antlaşması (Amsterdam Antlaşması ) Amsterdam 2 Ekim 1997 1 Mayıs 1999 Avrupa Birliği Antlaşması’nı ve Avrupa Toplulukları’nı Kuran Antlaşmaları Değiştiren Antlaşma (Nice Antlaşması). Nice 26 Şubat 2001 1 Şubat 2003
AB’YE ÜYELİK KRİTERLERİ Roma Antlaşması her Avrupalı ülkeye AB'ye üye olabilme imkanı vermektedir. Bu hak, "Her Avrupa devleti AB'ye üye olmak için başvuruda bulunabilir" (R.A. 237/1) şeklinde ifade edilmiştir. Aynı fıkranın sonunda ise üyeliğin oybirliğiyle olabileceği belirtilmiştir. Bundan anlaşılmaktadır ki AB'ye üye olabilmek için ; 1- Avrupa devleti olmak ve 2- Bütün üye devletlerin oybirliği gerekmektedir.
AVRUPA BİRLİĞİ (Maastrith) ANTLAŞMASI MADDE 6(1) Birlik, Üye Devletlerin Ortak İlkeleri Olan Hürriyet, Demokrasi, İnsan Hakları Ve Temel Özgürlüklere Saygı Ve Hukukun Üstünlüğü İlkeleri Üzerine Kuruludur.
AB’YE ÜYELİK KRİTERLERİ İlk kez 1993 Kopenhag Zirvesinde ortaya konulan, ardından 1995 Madrid ve 1997 Luxembourg zirvelerinde geliştirilen Kopenhag Kriterleri, Bir Avrupa ülkesinin AB üyeliğine kabul edilebilmesi için yerine getirmesi gereken temel şartları belirlemektedir. Bunlar; SİYASİ EKONOMİK HUKUKİ VE İDARİ olmak üzere üç temel başlık altında toplanmaktadır.
SİYASAL ALANDAKİ ÜYELİK KRİTERLERİ AB’ye aday olan ülkelerde; demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlıkların korunmasını ve saygı görmesini teminat altına alan kurumların istikrara kavuşturulmuş olması gerekir
EKONOMİK ALANDAKİ ÜYELİK KRİTERLERİ İşleyen bir piyasa ekonomisinin mevcudiyeti AB içindeki rekabet ve piyasa güçleriyle baş edebilme kapasitesinin bulunması hazmetme kapasitesi)
HUKUKİ VE İDARİ ALANDAKİ ÜYELİK KRİTERLERİ AB müktesebatına uyumun sağlanması Müktesebatı uygulayacak idari kapasitenin kurulması
AB’YE ÜYELİK SÜRECİNİN TEMEL AŞAMALARI ORTAK ÜLKE (Türkiye 1963) ADAY ÜLKE (Türkiye 1999) KATILIMCI ÜLKE (Türkiye 3 Ekim 2005) ÜYE ÜLKE (Türkiye 2014, öngörü)
ORTAK ÜLKE STATÜSÜ Tercihli Ticaret, Malların Serbest Dolaşımı, Diğer Üretim Faktörlerinin Belli Ölçüde Serbest Dolaşımı, Rekabet Politikasına İlişkin Hükümler, Ekonomik Ve Mali İşbirliği, Siyasi Diyalog, Çevre, Taşımacılık, Fikri Sınai Haklar Gibi Alanlarda İşbirliği Mekanizmaları, Kültürel İşbirliği
ADAY ÜLKE STATÜSÜ Kopenhag Kriterleri Çerçevesinde Gerçekleştirilmesi Gereken Çalışmaların Kısa Ve Orta Vadeli Öncelikler Şeklinde Ortaya Konması Bu Uyum Sürecindeki Çalışmaları Desteklemek Üzere AB Tarafından Mali Ve Teknik Yardımlar Sağlanması AB Program ve Ajanslarının Aday Ülkelere Açılması Özellikle Eğitim, Mesleki Eğitim, Gençlik, Araştırma, Enerji, Çevre, Küçük Ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Kamu Sağlığı Gelişmelerin Komisyon Tarafından Her Yıl Düzenli Olarak İzlenmesi (İlerleme Raporları Vasıtasıyla)
KATILIMCI ÜLKE STATÜSÜ (Müzakere Süreci) Müzakerelerin Başlatılması Müzakerelerin Yürütülmesi ve Sonuçlandırılması Müktesebat Konu Başlıkları 1. Malların Serbest Dolaşımı 2. Kişilerin Serbest Dolaşımı 3. Sermayenin Serbest Dolaşımı 4. Hizmetlerin Serbest Dolaşımı 5. Şirketler Hukuku 6. Rekabet 7. Tarım 8. Balıkçılık 9. Ulaştırma Politikası
KATILIM ANLAŞMALARININ ONAY PROSEDÜRÜ Taslak Katılım Anlaşması Üzerinde Komisyon Ve Aday Ülkenin Anlaşması Taslak Katılım Anlaşmasının Konsey ve Parlamentoya Sunulması Komisyonun Katılım Anlaşmasına İlişkin Nihai Görüşünü Sunması Avrupa Parlamentosunun Mutlak Çoğunluk İle Katılım Anlaşmasını Onaylaması Bakanlar Konseyinin Katılım Anlaşmasını Oybirliği İle Onaylaması AB Üyesi Devletler İle Aday Ülkelerin Her Biri Arasında Katılım Anlaşmalarının İmzalanması Katılım Anlaşmalarının Aday ve Üye Ülkelerde İlgili Ülkelerin Ulusal Prosedürleri Gereğince Onaylanması (Referandum Veya Ulusal Parlamentolar Tarafından) Aday Ülkenin Katılım Anlaşmasında Belirtilen Tarihte AB Üyesi Olması
AB ÜYELİK SÜRECİNDE TEMEL TARİHLER * PLANNED
AB HARİTASI
AB’NİN GENİŞLEME HARİTASI
AB’NİN ULUSLARÜSTÜ NİTELİĞİ Üye devletlerin bazı konulardaki karar alma yetkilerini terk ederek, AB çatısı altında ortak karar almaya razı olmaları demektir. Dolayısıyla, AB bazı bakımlardan federal bir devlete benzemekte, diğer bazı bakımlardan ise henüz bu yapının çok uzağında gözükmektedir. FD AB (1. Bölüm) AB (2-3. Bölüm) UÖ Uluslarüstü Uluslararası
AB HUKUKUNUN ÜSTÜNLÜĞÜ AB hukuku, üye ülkelerin anayasaları dahil tüm hukukunun üstündedir. Bir çatışma durumunda AB hukuku geçerlidir. Üye ülkeler kendi hukuklarını AB hukukuna uyumlaştırmak zorundadır.
AB’NİN İÇSEL KİMLİĞİ AB, Birlik sınırları içerisinde yaşayan insanların gözünde belli bir yer edinmiştir. Bu amaçla, ortak sembollerden ve birtakım uygulamalardan yararlanmaktadır
İÇSEL KİMLİĞİ GÜÇLENDİREN ORTAK SEMBOLLER VE UYGULAMALAR AVRUPA VATANDAŞLIĞI AB BAYRAĞI AB MARŞI (9. Senfoniden bir bölüm) AVRUPA GÜNÜ (9 Mayıs) AB PARASI (Euro) AB PASAPORTU ve EHLİYETİ
AVRUPA VATANDAŞLIĞI Ek bir vatandaşlıktır, ulusal vatandaşlığa halel getirmez Sağladığı Haklar: * Tüm üye ülkelerde oturma ve serbest dolaşım hakkı, * Avrupa Parlamentosu ve belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı, * Diplomatik korunma talep etme hakkı, * Birliğin yetkisindeki konularda başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere AB kurumlarına dilekçe verme ve cevap alma hakkı, *Ombudsman’a başvurma hakkı
AB’NİN DIŞSAL KİMLİĞİ AB, uluslararası ilişkilerde belli bir yere, ağırlığa sahiptir.(Uluslararası tüzel kişiliği vardır). Kendi diplomatik temsilcilikleri bulunmaktadır. Birçok ülke ve kuruluşla ticaret, işbirliği, ortaklık anlaşmaları yapmaktadır. Ortak sorunlara çözümler arayan çeşitli uluslararası forumları aktif katılımcısıdır. Tüm dünyada en çok dış yardımı AB yapmaktadır. Ortak bir Dış Politika ve Güvenlik Politikası oluşturmaya çabalamaktadır.(Avrupa Anayasası, AB Dışişleri Bakanlığının oluşturulmasını öngörüyor