Furkan ÇELEBİ Haz/A 181
Ekonomileri aşırı istihdam durumunda olan ülkelerden veya yetişmiş insan gücü kaynakları yetersiz olan ülkelerden, işgücü talebine cevap vererek yabancı ülkelere çalışmak amacıyla göç eden işçilerdir.Örneğin ülkemizde birçok insan çalışmak için Almanya’ya gitmektedir. Göçmen işçi ve mevsimlik işçi ayrı şeylerdir.
İşçi gönderen ülkelerde olsun, alıcı ülkeler olsun hiç bir kişi,kuruluş bu insanların geleceğini, eğitimini, aile yaşamını ve toplumsal ilişkilerini, hatta en doğal hakları olan üreme ilişkileri üzerine hiç kafa yormadıkları gibi, hiç bir söz edilmemekle birlikte, hiç bir önlemde alınmamaktaydı. Her iki tarafta da makinadan farksız, hatta bakıma, tamire gerek duyulmayan bir makina olarak görülerek, kaderleriyle başbaşa bırakılmışlardır.
Kapitalist sistem 1930’ların Büyük Buhranından bu yana görülen en ciddi krizine girmiş durumda. İşçilerin bu krize cevap olarak sosyalist bir çözüm öne sürmeleri gerekmektedir. Üstelik bu kriz uluslararası niteliktedir, dünya üzerindeki bütün ülkelerin emekçilerini etkilemektedir. Küresel olarak bütünleşmiş kapitalist sistemin çöküşünün, ulusal bir çözümü bulunmamaktadır.
Günümüzde işçilere geçmiştekine göre daha fazla hak veriliyor. İşçiler düşük maaşla çalışıyor. Kriz dönemlerinde işverenler işçileri işten çıkarmakta. Bu yüzden işçilik hala zor şartlar altında yapılıyor.
1. Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. 2. Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır. 3. Çalışan her kimsenin kendisine ve ailesine insanlık haysiyetine uygun bir yaşayış sağlayan ve gerekirse her türlü sosyal koruma vasıtalarıyla da tamamlanan adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır. 4. Herkesin menfaatlerinin korunmasi için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.