(Türün Özellikleri, Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ADIN DURUMLARI Okul çok güzel. Okul çok seviyorum.
Advertisements

HÂL EKLERİNİN YABANCILARA ÖĞRETİMİ
İLKNUR DEMİRCİ ÖĞRETİM
OLAY ve OLAYLARIN ÇOK BOYUTLULUĞU OLGU ve GÖRÜŞ KAVRAM GENELLEME
GELİŞTİRME TEKNİKLERİ
ZAMANLARINA GÖRE FİİLLER
BİR KADINI BEKLEMEK ATAOL BEHRAMOĞLU
AHMET NAFİZ DEMİR * * 2005 a.g.b k.g.b z.g.e a.g.b a.g.b o.l.m a.g.b
TÜRKÇE / Anlatım Teknikleri
(BELİRTEÇ) ZARF.
SIFATLAR ÖN AD.
1/10 Zamir A B C D Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zamir olan kelime, nesne görevindedir? Bahçede hepimiz oturuyorduk. Sınıfta kimseyi bulamadı. Hayatı.
Tanımı Özellikleri Konuyla İlgili Sorular
Sunuindir.blogspot.com YAPIM EKLERİ
BAS İ T VE B İ LE Şİ K CÜMLE ETK İ NL İ KLER. Aşa ğ ıda ki verilen cümlelerin hangisinin basit, hangisinin bileşik oldu ğ unu bulmaya çalışalım. a) Soruları.
BİYOGRAFİ- OTOBİYOGRAFİ Doruk Dİlek Serhan Yüce
ANI Öykü Özfırat 11D.
İlk Öyküm.
Çok önemli bir toplantıya katıldınız. Toplantı büyük bir konferans salonunda, herkes pür dikkat sunumu dinliyor.
TÜRKİYE’ DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ
OrhunOrhun ve Yenisey (Yeniçay) anıtlarından önceki devirleri bilmiyoruz, bu anıtlardan o çağlarda Türk Dilinin oldukça gelişmiş, olgun bir durum almış.
Sıfatları Söyleyelim Ağaç Ev Pencere
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları ( Röportaj - Mülakat )
Sıfatlar Sıfatlar.
Herhangi bir yerin, bilinen başka bir yere göre ne tarafta olduğunu belirtilmesine “yön” denilir. Yönleri Öğreniyorum Evimizin, okulumuzun ve mahallemizin.
Servet-i Fünun Dönemi Gezi Yazısı
YAPIM VE ÇEKİM EKLERİ.
P a z a r S a b a h l a r ı.
SORULAR.
Ses Bilgisi.
Hayatın Anlamı üzerine
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları (Biyografi-Otobiyografi)
ANI TÜRÜ Esra Gürçay.
1.Soru "Yaşlı adam duvarı tek başına boyuyordu."
Benim adım Balerin Bebek.
TÜRKÇE / Olay Yazıları (Fabl-Fıkra-Tiyatro)
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
GEZİ, TURİZM VE TANITMA KULÜBÜ DANIŞMAN ÖĞRETMEN:
HAYATIN ANLAMI.
TÜRKÇE / Düşünce Yazıları (Gezi Yazısı-Anı)
BİLGİ YUVAMIZIN KUZUCUKLARI
HAYAT BİLGİSİ 2.SINIF DÜNYA VE UZAY
Tanzimat dönemi öğretici metinler
BİZİM GÖZÜMÜZLE İSTANBUL
DOĞA KOLEJİ ORTAOKUL YARATICILIK ETKİNLİĞİ BAŞLIYOR…
GEZEGENİMİZ DÜNYA.
ANI, BİYOGRAFİ, OTOBİYOGRAFİ, RÖPORTAJ GEZİ YAZISI
GÜNLÜK (GÜNCE)
BETİMLEME (TASVİR.
GEZİ YAZISI GEZİ YAZISI.
6. KADEME SINIFLAR ARASI BİLGİ YARIŞMASI 30 AĞUSTOS ORTAOKULU.
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
Düşünceye Dayalı Ve Konusunu Yaşamdan Alan Yazı Türleri
YAZI TÜRLERİ.
Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sıcak,
Metinleri Okuyalım.
ERBAA SINAV DERGİSİ DERSHANESİ. 1. SORU İstanbullu Hoca olarak da anılan Reşit Efendi hangi romanın kahramanıdır?
GEZİ YAZISI.
GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
Hikaye.
TEOG NEDEN-SONUÇ AMAÇ-SONUÇ ÖZNEL NESNEL
Türk Edebiyatında Anı Ve Anı Türünde Yazılan Önemli Eser Ve Yazarları * * * *
ESKİ ANTAKYA SOKAKLARI, EVLERİ, ÇARŞISI.Hatay/Antakya'nın Tarih Kokan Evleri, Tarihçesi.
İleri Bir Medeniyet: Sümerler Mezopotamya, Yunancada "nehirler arasında" anlamına gelir. Bu bölge, dünyadaki en verimli topraklardan.
HALİDE EDİP ADIVAR.
TÜRKLERDE YAZI.
10edebiyat.net. Tanzimat'tan önce roman kavramına yabancı olan toplumumuzda hikâye kavramı, halk hikâyeleri ve mesnevilerle bir tutulmuş, bir bakıma halk.
HAZIRLAYAN BETÜLAY ÖZMEN BETÜLAY ÖZMEN 10/İ 10/İ ANLATIM TÜRLERİ ANLATIM TÜRLERİ DİL VE ANLATIM PROJE ÖDEVİ DİL VE ANLATIM PROJE ÖDEVİ 1.
SOHBET (SÖYLEŞI). SOHBET NEDIR?
Sunum transkripti:

(Türün Özellikleri, Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri) “Gezi Yazisi” (Türün Özellikleri, Tarihi Gelişimi ve Temsilcileri)

Gezi yazılarının genel özellikleri Bir yazarın yurt içinde ve yurt dışında gezip gördüğü yerlerin ilgi çekici özelliklerini anlattığı yazı türüdür. Gezi yazıları gezip görmenin, iyi bir gözlemin ürünüdürler. Okur, anlatılan yerleri bu sayede sanki yazarla birlikte geziyormuş hissine kapılır. 

Gezi yazısı ile röportaj arasındaki farklar nelerdir? Röportajlar soru-cevap şeklindedir. Ancak gezi yazılarında böyle bir durum söz konusu değildir. Gezi yazılarında fotoğraf, resim gibi öğeler bulunmaz. Bu öğelerin yerine tasvirlerine yer verilir. Röportajda ise röportajı zenginleştiren ögelerden olması sebebi ile fotoğraf gibi belgelere çok sık yer verilir.

Gezi yazısının belirleyici özellikleri nelerdir? Gezi yazılarında çoğu kez kronolojik zamanlı plân uygulanır. Gezi için yapılan hazırlıklar; yolculuk, yolculuk sırasında görülen ilgi çekici olaylar; varış, varıştaki ilk izlenimler… Gezi yazılarında da kendinden önceki söylenmişlerden, yazılmışlardan ayrı olmak önemlidir. Aynı yerler daha önce de başkaları tarafından görülmüş, yazılmış olabilir. İkinci gidişte görülenlerle, ilk gidişte görülenler arasındaki farklara bile değinmek gerekir. Bu da gezi yazılarının zamanla tarihsel belge olduğunu ortaya koymaktadır. Resim kullanılmalıdır.

Gezi yazısının gelişimi Gezi türünün uzun bir geçmişi vardır. Bu günkü tanımına ve niteliğine tam uymasa da çok eski çağlarda gezi türünden sayılabilecek örneklerin bulunduğu bilinmektedir. Eski Yunanistan’dan başlayarak günümüze kadar çeşitli ülkelerden birçok gezgin, elçi, şair ve yazar gezip gördükleri yerleri anlatan eserler meydana getirmişlerdir.

Türk edebiyatında gezi yazısı eserleri Türk edebiyatının ilk seyahatname eserleri arasında Farsça yazılan Hoca Gıyaseddin Nakkaş’ın Acâibü’l Letâif adlı eseriyle Ali Ekber Hatâî’nin 1515′te yazdığı Hıtâînâme adlı eseri sayılabilir. Seydî Ali Reis (ö.1562) Mir’atü’lMemâlik (1557) adlı seyahatnamesinde Belücistan, Hindistan, Afganistan, Buhara, Maveraünnehir’le ilgili gözlemlerini ve yaşadığı olayları anlatmıştır. III. Sultan Murat (15751575) döneminde Tokatlı İbrahim oğlu Ahmet, Acâibname-i Hindistan adlı eserinde Kabil, Hindistan, Basra, Yemen, Hicaz izlenimlerini aktarır.

Dünya edebiyatında gezi yazısı  Dünya edebiyatında gezi yazısının ilk örnekleri sayılabilecek eserleri verenlerin başında Heredotos (Heredot), Marco Polo(Marko Polo, 1254–1324), İbni Batuda (1304–1369) gelir.

Bir Avuç Dünya‘dan… Rio Günlüğü Rio Havaalanı’na iner inmez boğulacak gibi oldum. Paris’te akşam uçağa binerken ısı eksi on dereceydi, Rio’da, gündoğumunda gölgede kırk. Nem oranıysa yüzde seksen. Takside, kuzeyden güneye doğru ikiye böldüm kenti. Sivri tepeler ile okyanus arasına sıkışıp kalmış modern bir kent Rio. Tünellerden geçtik. Gökdelenler, geniş caddeler, yeşil tepelere tünemiş gecekondular. Sonra Copacabana… göz alabildiğine uzanan kumsal. Güzel kızlar, sıcakta çıplak gövdelerin dalgalanışı. Kolay alıştım Rio’ya. Copacabana, ipanema… Eskiden Portekizlilerin yeni kıtaya ayak basmalarından önce yerlilerin oturdukları bu geniş kumsalda lüks oteller, şık apartmanlar yükseliyor şimdi. Santa Teresa Mahallesi’ni dolaştım ilk gün. Kentin merkezinden tramvaya biniliyor. Neredeyse yüz yaşında, eski mi eski, sarı bir tramvaya. Bir su kemerinin üzerinden geçip tırmanmaya başlıyoruz. Bahçe içinde iki katlı evler, mozaikle kaplı duvarlar. Ve ağaçlar, kocaman yapraklı bitkiler. Burada meyveleri keşfettim. Guava, mango, kaju, karpuz büyüklüğünde hindistancevizleri. İki Rio var. Yoksulluk ile görkemi bir arada barındıran bir kentteyim. İki Rio var. Birincisi İpanema’da bosanova dinliyor, ikincisi “favela” adı verilen gecekonduların pencerelerinden aşağıda lüks içinde yüzen kente bakıyor. “Favela” korku ve endişe uyandıran bir sözcük burada, ama kesinlikle acıma duygusu uyandırmıyor. Gece herkes uyurken biraz daha yukarıya tırmanıyor gecekondular. Bir zenci çocuk sokak kapısını açınca içeriye bulut giriyor. Derme çatma evler rengârenk. Muz ağaçları arasından kente bakıyorlar. Ama kent onların farkında değilmiş gibi akıp gidiyor caddeler boyunca. “Şeker ekmeği’Yıin anlamını bilmiyordum, burada öğrendim. Kervanların yiyecek stokunda önemli bir yeri varmış “şeker ekmeği’nin. Uzun, yuvarlak bir nesne. Rio’nun simgesi. Yüksek ve çıplak bir tepenin adı. Teleferikle çıktım. Kent aşağıda, dağla okyanus arasındaki düzlükte, kayalıkların arasında bir yer bulmaya çalışıyordu kendine. Kayaları delip tüneller açıyor, sırtını dağa verip ilerliyordu. Doğanın elinden çıkmış bunca ayrıntılı bir danteli ilk kez görüyorum. Uçaklar altımızdan hızla dönüp adaların üzerinden yükseliyorlar, göğün mavisinde yitip gidiyorlar, irili ufaklı körfezler, denize inen orman ve kayalar. Kent aşağıda uğulduyor. Rio da, Konstantin gibi uçurumların, derin boşlukların kenti. Dikey bir kent. 16 Şubat 1985, Rio Nedim GÜRSEL

HAZIRLAYANLAR FATİH TEMEL