Öğretim Görevlisi Zuhal Tuğutlu 2006 VÜCUT MEKANİKLERİ Öğretim Görevlisi Zuhal Tuğutlu 2006
VÜCUT MEKANİKLERİ Hareket, vücudun canlılık kazanmasını sağlar. Sadece güçlü kaslara sahip olmak yeterli değildir. Kasların doğru ve çeşitli işlerde nasıl ustaca kullanılabileceği, nasıl düzgün duruşa sahip olunacağı bilinmelidir
Vücuttaki kas,eklem, kemik ve sinirlerin diğer sistemlerle işbirliği yaparak çalışmalarını anlatan bilime VÜCUT MEKANİKLERİ denir.
. Vücut mekaniğini anlamak için, anatomi, fizyoloji ve fizik ilkeleri bilinmelidir Kasların, kemiklerin, eklemlerin ve sinirlerin anatomik ve fizyolojik özelliklerini biliyoruz. Ancak fizik ilkeleri konusundaki eksiklerimizi gidermek için, bizi ilgilendiren denge ile ilgili fizik kanunlarına göz atmakta yarar var. Bir cismin dengede kalabilmesi için denge kurallarına uygun davranması gerekir.
Cismin dengede olması için: Cismin ağırlık merkezi yere yakın olmalıdır, Cismin taban alanı geniş olmalıdır, Ağırlık merkezinden çıkan çekül doğrultusu, taban alanı içinde olmalıdır.
Bir cismin ağırlık merkezi, cismin her durumda dengesini sağladığı noktadır. Ayakta duran bir kişinin ağırlık merkezi, göbeğin arkasında ve kalça kemiklerinin (karın/pelvis boşluğunun) ortasındadır. Yerçekimi çizgisi, ağırlık merkezinden geçen düşey çizgidir. Ağırlık merkezi yere yakın ve destek alanı genişse, cisim daha dengelidir. Ağırlık merkezi yerden yüksek ve destek alanı darsa, cismin dengesi kolay bozulur.
Aynı şekilde, kişi ayakta dururken ağırlık merkezi yerden yüksekte olduğundan; ayaklarını geniş açarak bastığında dengesini koruyabilirken, ayaklarını bitişik tuttuğunda dengesini kolaylıkla kaybedebilir
VÜCUT MEKANİĞİNİN TEMEL İLKELERİ
Tabanı kaymayan, terletmeyen, sıkmayan, yüksek topuğu olmayan; rahat bir ayakkabınız olsun Sadece yuvarlayamadığınız, itemediğiniz veya çekemediğiniz şeyleri kaldırın Ağır cisimleri çekmekten ziyade itmeyi deneyin, iterken dizinizden destek alın Mümkün olduğunca yüzünüz hastaya(kaldıracağınız cisme) dönük olsun Herhangi bir şeyi veya hastayı kaldırırken,döndürürken vücudunuzu omuzlarınızdan döndürmeyin (omurganız daima aynı düzlemde olsun)
Ayaklarınızı omuzlarınızın genişliğinde açın ve yere tam basın . Kaldıracağınız cisme /hastaya mümkün olduğunca yakın durun. Zorunluluk olmadıkça kollarınızı uzatarak kaldırmaya çalışmayın . Ayaklarınızı omuzlarınızın genişliğinde açın ve yere tam basın . Yerden bir şey kaldırırken, daima dizlerinizi bükerek ve bacak kaslarınızı kullanarak yere çömelin, asla belinizden bükülmeyin
Kaldırma esnasında sırtınızı(omurganızı) düz tutun Kaldırma esnasında sırtınızı(omurganızı) düz tutun. Kalça kaslarınızı kasın ve karın kaslarınızı içe çekin . Ayağa kalkarken bir ayağınızı hafifçe öne çıkarın. Bu sizin daha iyi dengede durmanızı sağlar. Başınızı dik tutun, yumuşak ve dengeli iş yapın. Ani hareketler kaslara aşırı yük bindireceğinden yaralanmalara neden olabilir. Bir şeyi kaldırırken işbirliğini sağlamak için daima bir, iki, üç diye sayıp aynı anda kaldırmak en doğru davranıştır. Kaldırırken, bacaklarınızı ve güçlü uyluk kaslarınızı kullanın daha zayıf olan bel kaslarınızı değil
Hastayı nasıl kaldırabileceğinizi ve taşıyabileceğinizi, kaldırmadan önce planlayın, kaldırdıktan sonra çok geç olabilir Sedyeyi belinizden yukarı kaldırmaya çalışmayın. Sadece çok gerektiğinde hafif yükler omuz hizasına kadar kaldırılabilirler Hastayı veya bir cismi hareket ettirirken omurganızdan dönmeyin; dönecekseniz ayaklarınızı kullanarak tüm vücudunuzu döndürün
Mümkün olduğunca geri geri (arkaya doğru)değil, ileri(öne doğru) doğru yürüyün Var olan malzemelerden yükünüzü hafifletecek şekilde sonuna kadar yararlanın Sınırlarınızın farkında olun ve kahramanlık yapmayın. Çok ağır hasta olduğunda ya da uzun mesafe taşımanız gerektiğinde mutlaka yardım alın. Sedyeyi kaldırırken vücudunuzun (ellerinizin, kollarınızın, belinizin, bacaklarınızın ve ayaklarınızın) durumu.
HASTALARA VERİLEBİLECEK YATIŞ VE OTURUŞ ŞEKİLLERİ POZİSYONLAR
Uygun Yatış Pozisyonu Nasıl Olmalı? İyi bir yatış pozisyonu sağlamak için yatağın düz, rahat ve destekleyici özellikte olması gerekir.
SIRTÜSTÜ(SUPİNE) POZİSYONU Sırtüstü yatış pozisyonu Boyun ve bel kavisleri normal eğimlerini korumalı. Yüksek olmayan ve eni geniş bir yastıkla yatılmalı. Normal boyun eğimini koruyacak şekilde başı ve boynu desteklemeli . (şişman olmayan bireyler yastıksız da yatabilir).
Yan yatış pozisyonu Omurga düz olmalı Baş altına konan yastık omur yüksekliğinde olmalı, Yastık omuzlara kadar inmelidir.
Sims pozisyon
Uygun Oturma Pozisyonu Nasıl Olmalı? Baş dik, çene ileride, omurga dik, ve sandalyenin arkalığına tümüyle temas etmeli, Ayaklar yere temas etmeli, dizler hafifçe sandalyenin oturmalığından ayrı olmalı, Kollar yanda rahat bir şekilde bırakılmalı, 50 dakikadan daha uzun süreyle aynı pozisyonda oturmamaya özen gösterilmeli. Çağımızda insanlar evde, okulda ya da işyerinde zamanlarının önemli bir bölümünü bilgisayar başında geçirmek durumunda kalıyorlar.
LİTOTOMİ POZİSYONU
DORSAL REKUMBENT POZİSYON
KNEE-CEST(DİZ-GÖĞÜS) POZİSYONU
Uygun ayakta duruş pozisyonu nasıl olmalı? Baş, boyun omurlarında hafif bir eğim meydana getirecek şekilde dik ve çene biraz önde olmalı, Omuzlar dik ve aynı zamanda sırt omurlarına hafif bir eğim sağlayacak, omurgaya da maksimum uzunluğunu verecek şekilde geriye çekilmiş olmalı, Göğüs önde, kalça kasları kasılmış olup, bel omurları hafif bir eğim oluşturmalı, Kollar vücudun iki yanında, dirsekler biraz gevşek. Kolların dirsekten aşağı kısmı vücuda yakın, el ayası içe dönük ve parmaklar hafif bükülü olmalı, Diz kapakları yüzle aynı yönde ve dizler hafif gergin pozisyonda olmalı, Ayaklar karşıya bakmalı ve bacaklar bilekle 90 derecelik açı oluşturmalı, ayak tabanı yere tam olarak basmalı.
YATAĞA BAĞIMLILIĞIN YAN ETKİLERİ VE ÖNLEMLER ETKİLENEN ORGAN ETKİSİ ÖNLEYİÇİ BAKIM DERİ YATAK YARASI KURULUK-PULLANMA Basınç bölgeleri gözlenmeli, İki saatte bir bozisyon değiştirmeli, Yeterli beslenme ve sını alımı sağlanmalı, Deri temiz ve kuru tutulmalı, Alkolle masaj yapılmamalı,
Kas-İskelet sistemi Kuvvetsizlik ve kas atrofileri, Sırt ağrıları, Kontraktürler, Osteoporoz 1-Sınırları dahilinde hareket ettirilmeli, 2-Sık pozisyon değiştirilmeli, 3-Masaj yapılmalı, 4-Kas ve eklemleri içeren düzenli egzersiz programı uygulanmalı(ROM egzersizi, eklemlerin yapabileceği tüm hareketler.) 5-Ayak düşmesini önlemek için ayak tahtası kullanılmalı, 6-Ayak, bacak ve kalça kum torbaları ile desteklenmeli , 7-Travmalardan korunmalı.
Kardiovasküler sistem Kalp yükünde artma, Trombüs ve pulmoner emboli, Ortostatik hipotansiyon. 1-Yatak sınırları dahilinde hareket ettirilmeli, 2-Olabilecek en erken dönemde ayağa kaldırılmalı, 3-Olanak dahilinde bol sıvı verilmeli, 4-Elastik çorap ve bandaj uygulanmalı.
Solunum Sistemi Göğüs kafesi ve genişlemesi ve hareketinde azalma, Sekresyon birikimi olur, Atelektazi ve hipostatik pnomoni riski artar. 1-Derin solunum ve öksürük egzersizi yaptırılmalı, 3-Hipostatik pnomoni belirtileri(ateş,öksürük, göğüs ağrısı,yeşil balgam, lökositoz,) gözlenmeli.
Gastrointestinal sistem İştahsızlık, gereğinden fazla besin almada gürülebilir, konstüpasyon 1-Beslenme düzenlenmeli, 2-Sabah aç karna ılık su, 3-Posalı besinler verilmeli, 4-Sınırları dahilinde hareket ettirilmeli, 5-Düzenli tuvalet alışkanlığı sağlanmalı, 6-Gerekirse laksatif verilir.
Renal sistem İdrar yapmada zorluk, Üriner staz, Böbrek taşı ve enfeksiyon. 1-İdrar yapmayı sağlıyacak uygun bozizyon sağlanmalı, 2-Yatakta aktif-pasif eksersizler, 3-Sıvı alımı, 4-Sık pozisyon değişimi.
Psikolojik durum Uykusuzluk, Anksiyete, Depresyon, Sasyal etkileşim azalır. 1-Hata kendi bakımına katılmalı, 2-Çevre ilişkisi sürdürülmeli,
ROM EKSERSİZLERİ Boyun: Omuz: Dirsek: *Fleksiyon *Fleksiyon *Fleksiyon *Ekstqansiyon *Ekstqansiyon *Ekstqansiyon *Hiperekstqansiyon *Abdüksiyon *Lateral Fleksiyon *Addüksüyon * Rotasyon *İnt. rotasyon *Ekst. rotasyon
El bileği: Parmaklar: Ayak bileği: *Fleksiyon *Fleksiyon *Dorsa fleksiyon *Ekstqansiyon *Ekstqansiyon *Planter fleksiyon *Radyal deviasyon *Abdüksiyon *Sirkümdiksiyon *Unlar deviasyon *Addüksüyon *Sirkümdiksiyon *Sirkümdiksiyon *Opozisyon Ayak parmakları: Kalça ve diz: Vertabral kolon: *Fleksiyon *Fleksiyon *Fleksiyon *Ekstansiyon *Ekstansiyon *Ekstansiyon *Abdüksiyon *Hiperekstansiyon *Addüksüyon *Lateral fleksiyon *İnt. Rotasyon *Rotasyon *Ekst. rotasyon
TERAPOTIK EGZERSIZLER Fiziksel engellilik/özürlülük oluşturan sorunların önlenmesi veya tedavisi amacı ile kişinin hareketliliğini sağlamaya yönelik ve kişinin fonksiyonlarında artışın hedeflendiği egzersizlerdir.
TERAPÖTİK EGZERSİZLERİN HEDEFLERİ Bireyin hareketliliği, esnekliği Kas kuvveti, dayanıklılığı Koordinasyon, beceri
Uygun düzenli egzersiz, Kan basıncını, Kalp atım hızını Serum lipit düzeyini düşürür. Kalbin atım hacmini(strok volüm) Doku oksijenlenmesini arttırır.
TERAPÖTİK EGZERSİZLER İlgili kas gruplarının kasılma şekillerine göre İzotonik Konsentrik Eksentrik İzometrik İzokinetik
Konsantrik kasılmada, ağırlık yerçekimine karşı hareket ettirilirken kasın boyu kısalır ve artı iş yapılmış olunur. Ekzantrik kasılmada ise, ağırlık yerçekimi yönünde hareket ettirilirken kasın boyu uzar ve bu tür durumlarda yerçekimi, hareketi yaptıran kuvvet olarak kas kasılmasından daha fazla sorumludur. Buna en iyi örnek; bir dambılla kolumuzu dirsekten büküp ağırlığı kaldırırken konsantrik, ağırlığı indirirken de ekzantrik kasılmadır. Ekzantrik kasılmanın hareketi yavaşlatıcı bir etkisi vardır ve en fazla kas gerginliği ekzantrik kasılma sırasında oluşur.
İzotonik İzotonik kas kasılmasında artan kas gerilimine bağlı olarak aktin içeren ince liflerin kasılmasıyla kas kasılır. Yürüme ve bütün aktif eksersizler izotonoktir. Eksersiz sırasında kasın kasılma ve gevşeme hareketinin yarattığı pompalama işlemi kan dolaşımına yardımcı olur.
İzotonik (dinamik) kuvvet Bu tip egzersizler tipik olarak dambıl gibi serbest ağırlıklarla, sabit veya değişken dirençli makinelerdeki ağırlıklarla yapılır.
İzometrik İzometrik kasılmalarda daima bir basınç doğar ve izotonik kasılmalara göre daha fazla enerjiye gereksinim duyulur. Bu eksersizler kan basıncını yükseltip,kardiak output’u arttırırken,yerel kas dokusunda hipoksiye neden olabilir.Bu tip eksersizler kardiyopolmoner hastalıklarda tehlikeli olduğundan önerilmez
İzometrik (statik) kuvvet Sabit bir dirence karşı kuvvet uygulanırken kasın boyunda herhangi bir değişiklik yaratmayan kasılma şeklidir. Buna en iyi örnek hareket etmeyen bir objeyi mesela duvarı hareket ettirmeye çalışmaktır. Bu tür egzersizlerin en çok eleştirilen yönü, kol-bacak hareketi olmadığından kuvvet kazanımının hangi açıda egzersiz yapılıyorsa orda olmasıdır. Yani hareket boyunca (ROM) eşit olarak dağılmamasıdır.
Bu tür egzersizler genellikle fizik tedavi ve rehabilitasyon programlarında geçici bir süre kol veya bacağını kullanamayan hastaların kuvvet kaybını ve atrofiyi önlemek için kullanılırlar. Ayrıca bu tip egzersizler semptomamik kalp hastaları için de tehlikelidir. Çünkü kişiler bu egzersizleri yaparken nefeslerini tutma eğilimindedirler. Eğer bunu glottis kapalıyken yaparlarsa traks ve abdominal bölgede artan basınç kanın kalbe dönüşünü engelleyebilir ve kan basıncında artışa neden olur ki bu da valsalva anevrası olarak adlandırılır.
Kaslar bir dirence karşı kasılırlar. İZOKİNETİK Aktif bir egzersizdir. Kaslar bir dirence karşı kasılırlar. Direnç için özel geliştirilmiş araç kullanılır. Diz ve dirsek yaralanmalarının rehabilitasyonunda yapılan egzersizler bu egsersiz tipine örnektir.
izokinetik egzersiz yapabilmek için özel düzeneklere ihtiyaç vardır izokinetik egzersiz yapabilmek için özel düzeneklere ihtiyaç vardır. İzokinetik egzersizde eklemdeki açısal hız sabit olduğu için, hızı artırmaya çalışmak kasın maksimum yüklenmesine olanak sağlar ve dolayısı ile kaslardaki kuvvet artışı en üst düzeye çıkmaktadır.
İzokinetik kuvvet Yukarıda anlattığımız iki yöntemden herhangi biriyle yapılan hareketlerde kuvvet kişinin hareket açısı yani ROM’u boyunca eşit olarak dağılmamaktadır. Hadi bir kişinin aynı dirençle hareketi yaptığını farzedelim .peki acaba bu direnci tüm ROM boyunca aynı hızda mı yapıyor. İşte bunun için hem hızı hemde direnci kontrol eden izokinetik aletler geliştirilmiştir. İzokinetik aletler bir hız yöneticisi tarafından kontrol edilen hidrolik dirençlerden oluşmuşlardır ve kasın kasılma oranını kontrol ederler.
TERAPÖTİK EGZERSİZLER Egzersizin yapılış şekline göre Pasif egzersizler Aktif yardımlı egzersizler Aktif egzersizler Dirençli egzersizler Özel egzersizler Germe Denge Dayanıklılık Propriosepsiyon Kolaylaştırma (fasilitasyon) Kapalı açık zincir
Terapötik egzersiz Kas Gücü: Belli bir zaman dilimi içinde belli bir hızda direncin hareket ettirilmesidir. Kas Dayanıklılığı: Yorgunluk oluşturmadan belli bir zaman dilimi içinde kas kontraksiyonunun oluşturulmasıdır.
Kas tonüsü: Kasın devamlı olan kısmi kasılma durumuna denir. Hareketsizlik tonüsün azalmasına neden olur. İskelet kaslarının tonüsü oturma ve ayakta durma pozisyonlarına yardımcı olduğu gibi venöz dönüşe de katkıda bulunur.
Terapötik egzersiz Kas kuvveti: Bir dirence karşı çalışırken kasın kasılmasıdır. Kasın bir tekrarda en çok kaldırabildiği ağırlık olarak ölçülür.
İzometrik Egzersizler İzotonik Egzersizler