KAYNAK BAĞIMLILIĞI TEORİSİ (KBT)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Stratejik yönetim işletmenin dış çevresini (rakipler, pazar-piyasa, ürünler, müşteriler, aracılar, tedarikçiler) analiz eder. İşletmenin geleceği ile.
Advertisements

Meslek Yüksekokulu, 25 kasım 2010
MÜCAHİD ÖZEL TEFENNİ MYO
İŞ DEĞERLEME İş Değerleme: Bir iş yerinde mevcut işler arasındaki değer farklılıklarını ortaya çıkaran bir karşılaştırma yöntemidir. Böylece işlerin önem.
Defterdarlıklar İç Kontrol Eğitimi 10 Mart-27 Nisan 2013
OKUL YÖNETİMİNDE PERSONEL EĞİTİM VE İŞLETMECİLİKLE İLGİLİ İŞLER
Bölüm 2 Stratejik Yönetim Süreci ve Unsurları
Kurum misyon ve vizyonunu, net bir biçimde paydaşlara odaklanmış bir strateji ve bunu destekleyen uygun politikalar, planlar, amaçlar, hedefler ve süreçler.
Bölüm 8 Üst Yönetim Stratejileri : Kurumsal Stratejiler
GİRİŞİMCİ VE GİRİŞİMCİLİK
Takımlar Neden Bu Kadar Popüler Oldu? Onlarca yıl önce W. L. Gore, Volvo ve General Foods gibi firmalar, üretim aşamalarına takımları da dâhil.
Bölüm 14 Stratejik Değerleme ve Kontrol
İşletmelerin çalışmalarının incelenmesi sonucunda, durağan çevreden çok çalkantılı çevreye kadar beş farklı çevre tür ortaya konmuştur. Aynı zamanda, “mekanik”
 BÜTÜNLEŞME Çevrenin taleplerinin karşılanması için gerekli bölümler arasındaki birliğin kalitesini ifade etmektedir. Bu tanım, bağımsız birimler arasındaki.
 Ülgen & Mirze 2004.
Sivil Toplum ve Özel Sektör ‘Ortaklıkları’. Sivil Toplum Sektörü Kamu SektörüÖzel Sektör Ortaklık Alanları... 3.
BÖLÜM 7 MÜŞTERİ İLİŞKİLERİ YÖNETİMİ
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ
Organizasyon Teorileri
İşletmelerde stratejik yönetim
12. Stratejik yönetim.
Kalite Kültürüne Dönüşüm Stratejileri
Yrd. Doç Dr. Ozan BÜYÜKYILMAZ
14. Yatay ve dikey bütünleşme (vertical and horizontal integration)
Kalite Yönetim Prensipleri (Devam)
Bölüm 2 Stratejik Yönetim Süreci ve Unsurları
Pazarlama Yönetimi Süreci
STRATEJİK PLANLAMA.
Yrd. Doç Dr. Ozan BÜYÜKYILMAZ
Ö.Yavuz KARAGÖZ Mevlüt BALTA Hasan AKKOÇ
Strateji Geliştirme Başkanlığı
Yrd. Doç. Dr. Doğan AYDOĞAN
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
İŞLETMELERİN KURULUŞU
Bölümün Amacı Bu bölümde öncelikle, karar verme ve yöneticilerin aldıkları farklı karar türleri tanımlanmaktadır. Daha sonra, karar vermeye ilişkin.
1 İşletmeye Giriş Konu 4: İşletmelerde Yönetim Faaliyetleri I Yrd.Doç.Dr. Yıldırım Osman Çetmeli Yaşar Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü.
Bölümün Amacı Bu bölüm, örgüt yapısının temel kavramlarını tanıtıyor ve bir yapıyı örgüt şemasında göründüğü şekliyle nasıl tasarlayacağımızı anlatıyor.
ŞEKİL 13.1 “Temel Dönüşüm” “İmalat Şirketine Yönelik Süreç”
KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ
Bölümün Amacı Bu bölümün amacı, örgütlerin çevrelerindeki değişimleri nasıl değerlendirmeleri gerektiği ve bu değişimlere nasıl yanıt verebilecekleri.
Bölümün Amacı Bu bölümün amacı, örgütlerin peşinde koştukları hedeflerin türlerini ve yöneticilerin bu hedeflere ulaşmak için kullandıkları rekabetçi.
Bölümün Amacı Bu bölüm, yöneticilerin uluslararası çevre için örgütleri nasıl tasarladığını keşfediyor. Bölüme, öncelikle, küresel büyümeyi harekete.
Bölümün Amacı Bu bölüm, örgütlemeyle ilgili en güncel eğilimlerden olan ve giderek yoğunluğu artan örgütler arasındaki ilişki ağını incelemektedir.
Bölümün Amacı Bu bölüm, örgütlerin nasıl değiştiğini ve yöneticilerin yenilik ve değişim sürecini nasıl yönettiklerini keşfetmektedir.
IV: İç (Mikro) Çevre: Firmanın Üstünlük ve Zayıflıkları
Strategic Business Planning for Commercial Producers
YENİ ORGANİZASYON YAKLAŞIMLARI
PERFORMANS GÖRÜŞMELERİ
İşletme Çevreleri, Büyüme, Küçülme ve Analizler
Yönetim Nedir? Yönetim, toplumsal gereksinmelerin bir bölümünü karşılamak üzere kurulan bir örgütte, örgütün varlık nedeni olan amaçlarını gerçekleştirecek.
Doç. Dr. Yusuf KARACA Afyon Kocatepe Üniversitesi
İşletme Yönetimi Dr. Adil AKINCI Bankacılık ve Finans Bölümü.
1 Kurumsallaşma Ve Mesleki Saygınlık İlişkisi Erol Demirel SMMM 2 Haziran 2016/Ankara.
Doç. Dr. Mahmut BİLEN ENDÜSTRİEL EKONOMİ. ENDÜSTRİDE GİRİŞ VE ÇIKIŞLAR 2 Bu konuyu çalıştıktan sonra :
MODERN YÖNETİM TEORİSİ
MODERN YÖNETİM TEORİSİ
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ VE OKUL YÖNETİMİ Ders Notları
Bölüm 5 Çevre Unsurlarının Ölçülmesi ve Durum Belirleme Matrisleri
YONT221 KAMU YÖNETİMİ DÜŞÜNCESİNİ GELİŞİMİ VE DEVLETİN ETKİNLEŞTİRİLMESİ YÖNETİŞİM.
Bölüm 13 Kriz Dönemlerinde Pazarlama Stratejileri
Küresel Bir Çevrede Yönetim
Girİşİmcİ Kİmdİr? ÖĞR.GÖR.TAYLAN VURGUN.
“STRATEJİ NEDİR?” STRATEJİK DEĞİŞİM.
İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ
Kalite Yönetim Prensipleri (Devam)
Meslek Yüksekokulu, 25 kasım 2010
Bölüm 14 Stratejik Değerleme ve Kontrol
Post Modern Dönem.
Sunum transkripti:

KAYNAK BAĞIMLILIĞI TEORİSİ (KBT) Zeynep Gökçe KÖSEOĞLU Burak GERÇEK

TARİHÇE Kaynak bağımlılığı teorisi; 1967’de James Thompson tarafından öne sürülmüş daha sonra Aldrich, Pfeffer ve Salancik’in yapmış olduğu çalışmalarla geliştirilen bir yaklaşımdır

TARİHÇE Kaynak Bağımlılığı teriminin, bu çalışmalarda belirtilen fikirlerin bir araya getirilerek yeni bir yaklaşımı ileri sürmek üzerine ilk kez kullanımıysa Aldrich ve Pfeffer’ın 1976 yılında yayınladıkları yazıda görülmüştür

TARİHÇE Bu bakış açısının yaygınlaşması, Örgütler ve bireyler üzerindeki etkilerin artması Pfeffer ve Salancik’in 1978 yılında yazdıkları “Örgütlerin Dışarıdan Denetimi: Kaynak Bağımlılığı Bakış Açısı” isimli kitaplarının yayınlanmasıyla olmuştur.

KAYNAK BAĞIMLILIĞI TEORİSİ’NE KAVRAMSAL BAKIŞ

LİTERATÜRDE KBT Literatürde üç farklı yönüyle ele alınmaktadır: Örgütlerin çevreye bağımlılığı ve buna cevaben ne yaptıklarıyla ilgili varsayımlarda bulunan yaklaşım Örgüt içi ilişkileri bir güç ve bağımlılık sistemi olarak ele alan yaklaşım Örgütlerin (çevre karşısındaki) girişimci ve şekillendirici rolü üzerine odaklanan, örgütün önemsenişini ifade eden yaklaşım

KBT’NİN DAYANDIĞI KURAMSAL TEMALAR KBT üç temel kuramsal temaya dayanmaktadır: Açık sistem anlayışı Örgüt düzeyinde sosyal mübadele kuramı Örgüt içindeki birey ve grupların farklı tercih ve amaçlar peşinde koşmaları nedeniyle örgütlerin koalisyon olarak tanımlanması yaklaşımı

KBT’NİN DAYANDIĞI KURAMSAL TEMALAR Açık sistem; Çevresindeki diğer sistemlerden sürekli girdi alıp bu girdileri bazı süreçlerden geçirdikten sonra yine çevreye aktaran, böylelikle de çevreyle sürekli ve karşılıklı etkileşim halinde olan sistemdir.

KBT’NİN DAYANDIĞI KURAMSAL TEMALAR Sosyal mübadele; Kıt kaynak ihtiyaçları başka örgütlerden temin edilmektedir. KBT’nde kurulan bağlar eşit şartlarda olmasa da ilişkilerin gönüllülük esasında yürütüldüğü fikrinden hareket edilmektedir. Ancak eşit şartlar altında olmayan ilişkiler nedeniyle bağımlılık ve güç ilişkileri ortaya çıkacaktır.

KBT’NİN DAYANDIĞI KURAMSAL TEMALAR Koalisyon kavramı; Birey ve grup olarak bir örgütle ilişkisi olan herkes, örgütü kendi çıkarları doğrultusunda etkileme gayreti içerisindedir. Böylece örgütlerin belirli amaçları gerçekleştirmek için akılcı bir vasıta oldukları ve amaçların tüm paydaşlar tarafından paylaşıldığı şeklindeki anlayış benimsenmemekte, bunun yerine çoğulcu ve esasen siyasi temelli bir bakış açısı bulunmaktadır.

KBT’NİN TEMELLERİ

KBT’NİN ÖNERMELERİ

ÖRGÜT VE ÇEVRE

KBT ve ÖRGÜT Örgütlerin esas kaygısı varlıklarını sürdürebilmektir Çevreyle ilişkilerde istikrar önemlidir çünkü kaynak temininde yaşanabilecek zorluklar örgütlerin varlığını tehdit edebilecektir Örgütler için başarı; faaliyetleriyle ilgili olarak birey, grup veya örgütlerin taleplerine karşılık verebilmesiyle ölçülmektedir Başarı peşinde koşan örgütler, aynı zamanda özerkliklerini de koruma gayretindedirler

KBT ve ÖRGÜT

KBT ve ÖRGÜT Örgütler kendi ihtiyaçlarına göre çevrelerindeki kaynakları değerlendirir, varlıklarını sürdürebilmek ve daha iyiye taşıyabilmek için gereken kaynak akışını garanti altına almaya çalışırlar.

KBT ve ÖRGÜT Her örgüt için kullanılan girdilerin çeşitliliği, taşıdığı önem, temin edilebilirliği aynı değildir. Bazı girdiler örgütlerden örgütlere farklı olabilir ve farklı önemler taşıyabilir.

KBT ve ÖRGÜT Günümüz şartlarında örgütlerin hayatta kalabilmeleri kolay bir durum değildir Böylelikle örgütler için başarı, amaçlara göre değil, faaliyetleriyle ilgili grup veya örgütlerin taleplerine karşılık verebilme derecesi şeklinde tanımlanmış olmaktadır.

Örgütler karar ve hareketlerinde serbestliğe sahip olmak isterler. KBT VE ÖRGÜT Örgütler karar ve hareketlerinde serbestliğe sahip olmak isterler. Çevre unsurlarının taleplerine boyun eğmek zorunlu hallerde gösterilebilecek bir davranıştır

KBT ve ÇEVRE Örgütlere göre çevre, örgüt için önemli olan kaynaklara sahip olan taraflar topluluğudur. Kaynak ihtiyacı, örgütleri çevreye bağımlı hale getirir.

KBT ve ÇEVRE Çevre belirsizdir ancak çevrenin önemi örgütün peşinden koştuğu kıt kaynakları barındıran yer olmasından kaynaklanır. Örgüt için çevreden kaynak edinme ihtiyacı tek başına çevreyi önemli kılmayıp, önemli olan kaynak sağlamak için kurulan ilişkilerin bağımlılık hali yaratabilmesidir.

KBT ve ÇEVRE Kurum için bazı girdiler daha kolay ulaşılabilir ve temin edilebilirken bazıları ise daha kritik öneme sahip, ulaşılması ve temin edilmesi daha zor kaynaklar olabilir

KBT ve ÇEVRE Örgütler, algılamalarına göre çevreyi kendilerine göre “canlandırırlar” ve buna uygun hareket ederler Çevrenin etkisi tümüyle kısıtlayıcı değildir, örgütlerin seçim yapma olanakları vardır Örgütler çevreye uyum davranışı gösterebilecekleri gibi, çevreyi yönetmek için çeşitli stratejiler de uygulayabileceklerdir KBT’ne göre çevre belirsizlik ve bağımlılık yaratan çevresel bir unsurdur

KBT ve ÇEVRE - BELİRSİZLİK KBT’nde belirsizlik, gelecekteki durumların ne ölçüde önceden görülemediği ve doğru olarak tahmin edilemediği şeklinde tanımlanmaktadır Yoğunlaşma, kaynakların kıtlığı ve örgütlerin birbirleriyle bağlantılılığı belirsizliği tetikleyen ana unsurlardır Belirsizlik tek başına bir sorun değildir, kritik kaynakların temin edilmesi durumlarında önem kazanmaktadır

KBT ve ÇEVRE - BAĞIMLILIK Bağımlılığı etkileyen faktörler Başka bir çevresel unsurla yapılan alışveriş veya alışverişe konu kaynağın örgüt için önemi Alışverişin girdi ve çıktı üzerindeki payı Örgütün faaliyetlerini sürdürmesinde kaynağın rolü Kaynağa erişimde seçeneklerin sınırlı olması Bağımlılığın doğması için her iki faktöründe olması gerekir

KBT ve ÇEVRE - BAĞIMLILIK Bağımlılık karşılıklı bir nitelik taşır, ilişkilerin tarafları birbirlerine bağımlıdır Tarafların birbirlerine bağımlılığı eş düzeyde veya dengeli olmayabilir Bağımlılığı az olan taraf ilişkide güçlüdür, karşı tarafının kararlarını ve davranışlarını kendi çıkarı doğrultusunda etkileyebilir Dışsal taleplere itaat etmek, örgütlerin sadece mecbur kaldıklarında yapacakları bir davranıştır.

KBT ve ÇEVRE Örgütlerin çevreyle olan ilişkilerini düzenlemek için uygulayacakları tüm stratejiler; diğer kimi yaklaşımlarda savunulduğu gibi kar ve verimlilik maksimizasyonu amacıyla değil, bağımlılıklarını yeniden yapılandırma çabasından kaynaklanmaktadır

KBT ve ÇEVRE Gerekli olan zorunlu kaynak ihtiyaçları, örgütleri çevreye bağımlı hale getirerek örgütün yapısını ve davranışlarını belirler.

KBT ve ÇEVRE Çevrenin örgüt üzerindeki etkisi yüksek veya düşük olabilir. Her örgüt aynı oranda çevreye bağımlı değildir.

KBT ve ÇEVRE – BİR KARŞILAŞTIRMA Modaya uygun oyuncak üretimi yapan bir firma çevresine oldukça bağımlı ve kısa süreli değişikliklerle karşı karşıya kalırken, tuz üretimi yapan bir firma, daha az bir değişiklikle konumunu yıllarca muhafaza edebilir.

ÖRGÜT İÇİ GÜÇ DENGELERİ VE İNSAN FAKTÖRÜ

KBT VE GÜÇ DENGELERİ Kaynak bağımlılığı kuramı için önemli olan bir diğer unsur ise örgüt içindeki güç dengeleridir. Bu teoriye göre, işletmenin ihtiyaç duyduğu önemli ve kritik kaynakların temin edilmesinde rol oynayan birey ya da gruplar, örgüt içinde daha fazla güç sahibi olacaklardır.

KBT ve GÜÇ DENGELERİ Organizasyonlar için kritik olan kaynakların en kolay şekilde temin edilmesi için gerekli örgüt yapısının oluşturulması ve kişilere bu konuda yetki ve sorumluluk verilmesi güç dengelerini oluşturur.

KBT VE GÜÇ DENGELERİ

KBT’NDE YÖNETİCİNİN YERİ Yöneticiler ne tamamen örgütün kaderini belirleyebilir ne de çevreye karşı acizdir. Yöneticinin sonuçlara etkisi bir değişkendir Bağımlı oldukları çevre dinamiklerini etkilemedikleri sürece yöneticilerin örgüt içerisindeki işlevleri semboliktir. Çevreyle ilgili iki rolü vardır: (1) Dışarıdan gelen baskı ve talepleri değerlendirip, örgütün nasıl uyum sağlayabileceğini belirleyerek uygulamaya geçmek (2) Çevreye yön ve şekil verecek hareketlere girişmek Yöneticilerin seçimleri de çevresel faktörlere bağlıdır. Gerekli yönetici özellikleri çevre tarafından şekillendirilmektedir

KBT’NDE YÖNETİCİNİN YERİ Bir beysbol takımında maçların kötü gitmesi sonucunda hemen hemen her şeyin aynı kalmasına rağmen, antrenör ilk olarak değiştirilenler arasındadır

KBT’NDE YÖNETİCİNİN YERİ Kaynak bağımlılığı yaklaşımı, yöneticilerin çevrelerini ve kullandıkları girdileri sürekli olarak değerlemeleri ve kritik girdilerin teminini güvence altına almaları için organizasyon içinde bir takım değişiklikler yaparak diğer işletmelerle çeşitli düzey ve şekillerde işbirliğine gireceklerini öngörmektedirler.

KBT’NDE İNSAN GÜCÜNÜN ÖNEMİ KBT; İnsan Kaynakları Yönetimi ile örgütsel strateji ve performans arasındaki ilişkileri açıklamaya yönelen araştırmalar üzerinde en ağırlıklı etkiye sahip kuramlardan birisidir. Kaynak Bağımlılığı Teorisi içinde tanımlanan rekabetçi üstünlükler, örgütsel strateji ve örgütün içsel kaynakları ile ilişkilendirilmektedir.

KBT’NDE İNSAN GÜCÜNÜN ÖNEMİ Bir organizasyonun varlığını oluşturmak, devam ettirmek, daha da geliştirmek ve bu süreçleri uygulamak için gerekli diğer kaynakları temin etmekte rol oynayan en önemli unsur insandır.

KAYNAK BAĞIMLILIĞININ YÖNETİLMESİ

KAYNAK BAĞIMLILIĞININ YÖNETİLMESİ İzlenecek stratejilerin üç nedeni: Deneyimlenen mevcut kaynak bağımlılığını aşmak Kritik kaynakların mülkiyetini ele geçirmek Kritik kaynakları kontrol ederek bunlara erişimi sınırlandırmak Olası bir kaynak bağımlılığınına karşı önlem almak Pazarda güç kazanarak, işletmenin varlığını uzun süreli sürdürmesini, istikrarı ve rekabet üstünlüğünü sağlamak

KAYNAK BAĞIMLILIĞININ YÖNETİLMESİ Çevreyle ilişkilerin yönetilmesinde örgütlerin izleyebilecekleri genel olarak iki yol vardır: Çevrenin veri olarak alınması ve buna uygun davranılması Çevreyi örgüt çıkarlarına ve imkanlarına uygun şekilde değiştirmeye çalışmak Bunlardan hangisine yöneleneceği, kaynak bağımlılığının şekline ve derecesine göre değişecektir.

KAYNAK BAĞIMLILIĞININ YÖNETİLMESİ Yalın olarak uyum davranışı sergilemek, örgütün çevrenin taleplerine boyun eğmesi anlamına geleceğinden zorunlu hallerde kabullenecek bir yaklaşımdır. Örgütler kendilerini çevreye uyumlaştırırken bile kendilerini bir miktar koruyacak ve hareket serbestisi sağlayacak; stok tutma, uzun vadeli sözleşmeler imzalama, çevresel unsurlar göz önüne alınarak yöneticilerini belirleme gibi iç önlemlere başvururlar

İZLENEBİLECEK YÖNTEMLER Özellikle zorlayıcı çevre koşullarında, hem örgütü hem de çevreyi şekillendirmeye yönelik olarak atılabilecek adımlar üçe ayrılmıştır: 1. Bağımlılıklarının yapısını değiştirme 2. Örgütler arası eşgüdümü artırma 3. Siyaseti ve kamu kuruluşlarını etkileme

BAĞIMLILIKLARIN YAPISINI DEĞİŞTİRME Bağımlılıkları değiştirmenin dört şekli vardır: Geri veya ileri dikey entegrasyon Yatay entegrasyon Faaliyetlerin çeşitlendirilmesi İçsel büyüme

DİKEY ENTEGRASYON Dikey entegrasyonla örgüt kendisi için hayati kaynakları bünyesine katmaktadır Geri dikey entegrasyonla üretim girdileri üzerinde denetim sağlanır İleri dikey entegrasyonla üretim çıktıları üzerinde denetim sağlanır Dikey entegrasyon, bağımlılığın niteliğinin değiştirilmesine olanak sağlar

YATAY ENTEGRASYON Rakiplere yöneliktir, rakipler aynı çatı altında birleşirler Birleşen örgütler, girdi ve çıktı alışverişi içinde olduğu diğer örgütler üzerinde üstünlük kuracaklardır Örgütler, rakip olarak birbirleri için yarattıkları belirsizliklerden kurtulacaklardır

YATAY ENTEGRASYON Yatay entegrasyonla beklenen başarı sektördeki yoğunlaşmaya bağlıdır. Çok sayıda oyuncunun olduğu sektörde iki örgütün birleşmesinin etkisi sınırlı olacaktır. Benzer şekilde az sayıda işletmenin bulunduğu çevrede yatay entegrasyon yerine farklı alternatiflerle eşgüdüm ihtiyacı giderilebilir. Yatay entegrasyon, yoğunluğun orta seviyede olduğu sektörlerde etkili olacaktır.

FAALİYETLERİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ Faaliyetleri tek bir alanla sınırlı olan örgütler ile Sermaye veya yasal kısıtlar nedeniyle dikey veya yatay entegrasyonların mümkün olmadığı durumlarda sık rastlanabileceği ileri sürülmektedir.

İÇSEL BÜYÜME Büyüme ile alışveriş içerisinde olunan çevresel unsurlar üzerinde üstünlük kurulabilecektir Büyüme ile örgütlerin mevcudiyetlerini sürdürme olasılıkları artacaktır Büyük örgütler çok sayıda kişi ve grubu ilgilendirdiklerinden kolay vazgeçilemez hale gelmektedirler

ÖRGÜTLER ARASI EŞGÜDÜMÜ ARTIRMA Genel olarak üç şekilde ortaya çıkmaktadır: Ortak şirket kurma Örtüşen yönetim kurulu üyelikleri Resmi olarak dernek ve birliklere üye olma veya gayriresmi olarak kartel oluşturma

ÖRGÜTLER ARASI EŞGÜDÜMÜ ARTIRMA Kaynaklar, örgütler açısından işbirliği oluşumu için fırsat ve ihtiyaç yaratmaktadır. Örgütlerde bir ya da birden fazla kaynağa duyulan ihtiyaç, örgütlerin birbirleri arasında işbirliği yapmalarını sağlar. Bu sayede yönetimde belirsizlikler azalır ve örgütün kaynak bağımlılığını daha iyi bir şekilde yönetilmesi sağlanır.

SİYASETİ VE KAMU KURULUŞLARINI ETKİLEME Aralarında eşgüdüm sağlanacak piyasa oyuncularının dağınık olması ve bu nedenle çevreyle ilişkileri düzene sokmada önceden anlatılan yöntemlerin yeterli olmaması örgütleri bu seçeneğe yönlendirebilmektedir. Devletin ekonomik hayata yaptığı müdahalenin üzerlerindeki etkisine göre, örgütler tek başlarına veya toplu olarak siyaseti etkileme çabasına girebilirler

TEŞEKKÜRLER