İktisat, İktisadi Mesele ve İktisadi Analiz
Bu derste ele alınacak kavramlar İstekler Mallar ve hizmetler Tüketim Üretim Kaynaklar ve kıtlık İktisat İktisadi mesele Tam istihdam Etkinlik Üretim imkanları eğrisi Pozitif iktisat – normatif iktisat Mikro iktisat – makro iktisat İktisadi analiz yöntemi
İstekler Karşılanmadığı zaman acı ve üzüntü, karşılandığı zaman zevk ve haz veren duygulara istekler veya ihtiyaçlar (wants-needs) denir. Mallar ve hizmetler kullanılarak karşılanabilen beslenmek, giyinmek, barınmak, seyahat etmek gibi isteklere iktisadi istekler denir. Mallar ve hizmetler kullanılarak karşılanamayan güzel ve akıllı olmak gibi isteklere ise iktisadi olmayan istekler denir. İktisat iktisadi istekler ile ilgilenir.
Beslenmek, giyinmek, barınmak gibi insan yaşamının devamı için karşılanması zorunlu olan iktisadi isteklere zaruri istekler adı verilir. Radyo dinlemek, konsere gitmek, seyahat etmek gibi insan yaşamının devamı için bir tehlike oluşturmayan iktisadi istekler ise kültürel istekler diye nitelendirilir. Zaruri istekler ve kültürel istekler ayrımı kişiye ya da topluma göre değişebilir. İktisadi istekler tekrarlanırlar ve sınırsızdırlar.
Mallar ve hizmetler İstekleri karşılamaya yarayan nesnelere mallar ve hizmetler (goods and services) denir. Peynir, buzdolabı gibi mallar ile eğitim, ulaşım gibi hizmetler arasındaki fark, malların tersine hizmetlerin üretildikleri anda tüketilmeleridir. Malları serbest mallar (free goods) ve iktisadi mallar (economic goods) biçiminde iki gruba ayırmak mümkündür.
Serbest mallar, hava gibi insan isteklerine kıyasla fazla olan mallardır. İktisadi mallar ise, insan isteklerine kıyasla az olan mallardır. Serbest malların tersine iktisadi malların bir fiyatı vardır.
Tamamlayıcı / ikame mallar Bazı mallar, bir isteğin karşılanmasında çay-şeker, otomobil-benzin örneklerinde olduğu gibi bir arada kullanılırlar. Bu tür mallara tamamlayıcı mallar (complementary goods) denir. Bazı mallar ise bir isteğin karşılanmasında çay-kahve, hamsi-istavrit örneklerinde olduğu gibi birbiri yerine geçebilirler veya kısaca ikame edilebilirler. Bu tür mallara ikame mallar (substitute goods) denir.
Tüketim malları İnsanların isteklerini karşılamaya yarayan nesnelerden bazıları istekleri kendi başlarına karşılarlar. Bu tür mallara tüketim malları (consumer goods) denir. Ekmek, çay gibi bazı tüketim malları, istekleri karşılarken yok olurlar ve dolayısıyla da isteklerin karşılanmasında sadece bir kere kullanılırlar. Bu tür mallara dayanıksız tüketim malları (consumer non-durables) denir. Elbise, televizyon ve buzdolabı gibi bazı tüketim malları ise, istekleri karşılarken yok olmazlar ve dolayısıyla da isteklerin karşılanmasında bir kereden fazla (uzun müddet) kullanılırlar. Bu tür mallara dayanıklı tüketim malları (consumer durables) denir.
İnsanların isteklerini karşılamaya yarayan nesnelerden bazıları, istekleri dolaylı biçimde (tüketim mallarını üreterek) karşılarlar. Dokuma tezgahı, elektrik gibi bu tip mallara üretim malları (producer goods) denir. Dokuma tezgahı gibi bazı üretim malları, üretim sürecinde fiziksel olarak bir başka mala dönüşmezler veya kısaca, yok olmazlar. Bu tip üretim mallarına yatırım malları-sermaye malları (investment goods-capital goods) denir. Elektrik gibi bazı üretim malları (fırında kullanılan elektriğin ekmeğe dönüşmesi gibi) üretim sürecince fiziksel olarak bir başka mala dönüşürler. Bu tür mallara ara mallar (intermediate goods) denir. Üretim malları, yatırım malları ile ara malların toplamını temsil etmektedir.
Tüketim Tüketim-Birikim Değiş-Tokuşu Malların, isteklerin karşılanmasında doğrudan doğruya kullanılmasına tüketim (consumption) denir. Tüm toplumlardaki iktisadi faaliyetlerin amacı, tüketimi ve böylece refah düzeyini istikrarlı bir şekilde arttırmaktır. Ancak bu ilk bakışta göründüğü kadar kolay bir iş değildir. Zira gelecekteki üretimin ve buna bağlı olarak tüketimin arttırılması, yatırım yapılmasını-yeni fabrikaların kurulmasını ve dolayısıyla da bugünkü üretimin bir kısmının hemen tüketilmeyip tasarruf edilerek yatırıma-fabrikaya dönüştürülmesini gerektirir.
Bu yüzden de gelecekteki tüketimi arttırmanın yolu bugün daha az tüketmekten geçer. Bu duruma tüketim-birikim değiş-tokuşu (consumption-accumulation trade off) denir.
Üretim Malların istekleri karşılama özelliğine fayda (utility), fayda yaratma faaliyetine ise üretim (production) denir. Fayda bir malın miktarını arttırmak suretiyle yaratılabileceği gibi, mevcut bir malın faydasını arttırmak suretiyle de yaratılabilir. Şekil faydası – Kumaşın elbiseye dönüştürülmesi Mekan faydası – Portakalın Mersin’den Bolu’ya getirilmesi Zaman faydası – Yazın üretilen elmanın soğuk hava depolarında saklanarak kış aylarında piyasaya sürülmesi
Kaynaklar Üretim-fayda yaratma faaliyetinde kullanılan unsurlara kaynaklar (resources) denir. Üretim faktörleri (factors of productions) Doğal kaynaklar (natural resources) Emek (labor) Sermaye (capital) Müteşebbis/girişimci (entrepreneur)
Doğal kaynaklar Hem toprağın kendisini hem de toprağın altında ve üstünde yer alan varlıkları kapsar. Örneğin; tarımsal araziler, madenler, ormanlar, denizler gibi. Yenilenebilir doğal kaynaklar (renewable natural resources) (ormanlar, denizler, hayvanlar, sular gibi) Yenilenemez doğal kaynaklar (nonrenewable natural resources) (madenler gibi)
Toprak (land) diye de nitelendirilen doğal kaynakların ayırıcı özelliği, insanlar tarafından üretilmemiş olmalarıdır. Doğal kaynaklar üretim sürecinde kullanılmaları karşılığında toprak sahipleri için bir gelir yaratırlar. Bu gelire rant (rent) denir.
Emek (labor) Üretim sürecinde kullanılan bedeni ve fikri insan gücünü temsil eder. Vasıfsız emek (unskilled labor) Vasıflı emek (skilled labor)
Vasıflı emek Formel veya informel bir öğrenim sonucu özel bir bilgi ve beceriye sahip olan emek türüdür. Vasıflı bir işçinin, formel-informel bir öğrenim sonucu sahip olduğu özel bilgi ve beceriye beşeri sermaye (human capital) denir. Emeğin üretim sürecinde kullanılması karşılığında elde ettiği gelire ücret (wage) adı verilir.
Sermaye (capital) İnsan tarafından üretilmiş olan üretim mallarını temsil eder. Günlük kullanımda sermaye diye nitelendirilen para, tahvil, hisse senedi gibi mali varlıklar, iktisadi analizde mali sermaye (financial capital) olarak nitelendirilir. Sabit sermaye (fixed capital) Değişken sermaye (variable capital) Sermayenin üretim sürecinde elde ettiği gelire, faiz (interest) adı verilir.
Müteşebbis-girişimci Doğal kaynaklar, emek ve sermayeyi bir araya getirerek belirli bir malı belirli bir üretim teknolojisi üzerinden üreten ve üretim süreciyle ilgili risk ve belirsizliklere katlanan özel veya tüzel kişiye girişimci adı verilir. Girişimcinin üretime katkısı karşılığında elde ettiği gelire kâr (profit) denir. Kâr negatif de olabilir.
Yaratıcı yıkım Joseph Schumpeter’e göre, piyasa ekonomilerinde müteşebbislerin/girişimcilerin daha fazla kâr elde etmek için üretim tekniklerini sürekli olarak değiştirmelerine ve böylece mevcut ekonomik yapının sürekli olarak yenilenmesine yaratıcı yıkım (creative destruction) denir. Şekil 1.1. (sayfa 12)
Kıtlık, iktisat ve iktisadi mesele Kaynakların-malların arzu edilenden az olmasına kıtlık (scarcity) denir. Lionel Robbins’e göre iktisat (economics) toplumların sınırlı kaynakları sınırsız isteklerin karşılanmasında nasıl kullandıklarını inceleyen bir sosyal bilim dalıdır.
Sınırlı kaynaklarla sınırsız isteklerden bazılarını karşılamak durumunda kalan her toplumun karşı karşıya olduğu 3 temel soru: Hangi mallar ne kadar üretilecek? (ne, ne kadar üretilecek?) Mallar, mevcut üretin tekniklerinden hangisi kullanılarak üretilecek? (Nasıl üretilecek?) Üretilen mallar toplumdaki kişiler veya gruplar arasında nasıl bölüşülecek? (Kimler için üretilecek?) Üç soruya kısaca iktisadi mesele-kaynak dağılımı meselesi diyoruz.
Tam istihdam (Full employment) Bir toplumun sahip olduğu kullanılabilir kaynakların tam olarak kullanıldığı durumdur.
İktisadi büyüme (Economic growth) Bir toplumda üretim düzeyinde uzun bir zaman diliminde meydana gelen artıştır. Kaynaklar etkin kullanılıyor mu? Dağılımda, üretimde ve bölüşümde etkinlik sağlanıyor mu? Diğer kişilerin durumlarını kötüleştirmeden bir kişinin durumunun iyileştirilmesine Pareto iyileştirmesi/optimumu (Pareto improvement) denir.
Mikro İktisat – Makro İktisat Mikro iktisatta (microeconomics) ne üretilecek, nasıl üretilecek, kimler için üretilecek, dağılımda-üretimde-bölüşümde etkinlik var mı? sorularına cevap aranır. Makro iktisatta (macroeconomics) ise ekonomik büyümeyi ve kaynakların tam kullanımını belirleyen unsurlar üzerinde durulur. 1930’lardaki kriz ile bu ayrım yapılmaya başlanmış.
Mikro temeller ve terkip hatası Makro iktisadın sağlam-makul bir mikro temelinin olması gerektiği hususunu, bireysel düzeyde geçerli olan bir hususun ekonomi düzeyinde de mutlaka geçerli olduğu biçiminde algılamamak gerekir. Böyle bir değerlendirme ilk bakışta göründüğünün tersine aslında yanlıştır ve bu yüzden terkip hatası (fallacy of composition) diye nitelendirilir.
Terkip hatasına bir örnek Bir kişinin daha fazla tasarruf yapmasının kişinin zenginleşmesine, tüm kişilerin daha fazla tasarruf yapmalarının ise (diğer şeyler aynı iken, «ceteris paribus») toplumun daha az mal üretmek anlamında fakirleşmesine yol açmasına neden olur. John Maynard Keynes - Genel Teori – tasarruf paradoksu (paradox of saving)
Terkip hatasına bir başka örnek Bir çiftçinin daha fazla üretim yapınca daha fazla gelir elde etmesine karşılık, tüm çiftçilerin daha fazla üretim yapmalarının (malın fiyatının düşmesi sonucu) her çiftçinin gelir düzeyinin düşmesine yol açması.
Pozitif iktisat Pozitif iktisatta iktisadi olaylar ve davranışlar, nedir-ne olmaktadır-nasıl olmaktadır bakış açısından incelenir. Diğer bir ifadeyle pozitif iktisatta iktisadi olaylar ve davranışlar açıklanır.
Normatif iktisat İktisadi olaylar ve davranışlar ne olmalıdır-neyin olması daha iyidir gibi bakış açılarından incelenir. Normatif iktisatta kararların iyi mi kötü mü olduğu üzerinde durulur ve değer yargılarına dayalı sonuçlara ulaşılır.
Bilimsel yöntem Bilimin amacı gerçek hayatta gözlenen olayları ve davranışları açıklamaktır. İktisat biliminde gerçek hayatta gözlemlenen olaylar ve davranışlar bilimsel yöntem kullanılarak açıklanır. Mesele tanımlanır. Model kurulur (dışsal/içsel değişken). Hipotez belirlenir ve test edilir. Hipotez başarılı ise teoriye ulaşılır.
Soyutlama (abstraction) İktisatçılar gerçek iktisadi hayatın son derece karmaşık yapısının işleyişini açıklayabilmek için, açıklamak istedikleri iktisadi olayları ve davranışları etkilemesi muhtemel olan çok sayıdaki unsurun sadece önemli olanlarını modele dahil ederler. İktisadi modellerde gereksiz detayların ihmal edilmesine Ockham’ın Usturası denir. Ockham’ın usturası modellerin mümkün olduğu kadar basit olmaları gerektiğini, iyi modellerde gereksiz detayların ihmal edildiğini içerir.
Varsayımlar (Assumptions) Her iktisadi model belirli varsayımlar üzerine inşa edilir. Basitleştirici varsayımlar, modelin hipotezini etkilemeyen, fakat modelin daha basit işlemesini sağlayan varsayımlardır. Sınırlayıcı varsayımlar, modelde ulaşılan hipotezin kaynağını oluştururlar ve geçersiz olmaları halinde model geçerliliğini kaybeder.
Korelasyon ve Nedensellik Korelasyon (correlation) iki olayın birbirini izlemesi – iki olayın birlikte ortaya çıkmasıdır. Bir olayın diğer bir olayı etkilemesi, iki olay arasında sebep-sonuç ilişkisi olmasına ise nedensellik (causation) denir.
İktisadi düşünmenin temel prensipleri Tüm iktisatçılar tarafından benimsenen ortak düşünme biçimine iktisadi düşünme denir.
Fırsat maliyeti (Opportunity cost) Bir şeyi elde etmek için vazgeçilen en iyi alternatife vazgeçme maliyeti-fırsat maliyeti denir.
İktisadi kararların rasyonel olması Her karar birimi kendi çıkarına göre rasyonel davranır. Karar birimlerinin seçimlerinde rasyonel-kendi çıkarlarına göre davranmaları homo economicus olarak adlandırılır.
Marjinalism Marjinal yarar (marginal benefit) Marjinal maliyet (marginal cost)