Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Olaylarda Mağdurların Ruh Sağlığı Boyutu Mustafa Talip ŞENER1, Ahmet Nezih KÖK1, Ümit AVŞAR2 Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı Giriş Cinsel dokunulmazlığa karşı yapılan eylemlerde mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmuş olması Türk Ceza Kanununda cezayı artırıcı bir unsur olup, sonuçlar her zaman tartışma konusu olabilmektedir. Ancak cinsel dokunulmazlığa karşı olayların ruhsal boyutunun ortaya konulması ve bu olayların dağılımının incelenmesi bu konuda çalışanlara yol gösterici olacaktır. Materyal ve Metod Çalışma Atatürk üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na 2005-2010 yılları arasında cinsel dokunulmazlık mağduru olan ve adli makamlarca adli rapor için gönderilen vakaların yaş, cinsiyet, ay ve yıllara göre dağılımı, psikiyatrik muayene sonuçlarının ve adli rapor sonuçlarının incelendiği tanımlayıcı tipte bir epidemiyolojik araştırma tasarımı şeklinde yapıldı. Bulgular Araştırmaya 113’ü (%81,9) kadın 25’i (%18,1) erkek toplam 138 cinsel dokunulmazlığı ihlal edilen kişi alındı. Vakaların büyük çoğunluğu (%80,4) 18 yaş altındaydı. Muayenesi yapılanlardan 13’ü küçük yaşta kendi rızasıyla evlenen kişilerdi. 38 kişi kontrol muayenesi gelmemişti. Kontrol muayenesine gelen toplam 100 olayın 35’inde ruh sağlığının bozulduğu tespit edildi. Ruhsal bozuklukların tanı dağlımı; 21 anksiyete bozukluğu, 14 depresyon şeklindeydi. Olayların 43’üne çocuk psikiyatrisi ve 5’ine erişkin psikiyatrisi konsültasyonu istendi. Cinsiyet ve yaşa göre ruhsal bozukluk olup olmaması açısından istatistiksel olarak fark bulunmadı (p<0.05). Bulgular Tablo 1’de verilmiştir. Tartışma Cinsel davranışlar, cinsel bir amaçla veya cinsel arzuları tatmin amacıyla gerçekleştirilen hareketlerdir. Kişilere karşı kasten ve mağdurun rızası olmadan (çocukların kendilerine yönelik cinsel davranışlara gösterecekleri rıza geçerli değildir) yapılan cinsel davranışlar ile cinsel dokunulmazlık ihlal edilir. Vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilen cinsel saldırılar nitelikli cinsel saldırılar, kişinin vücudu üzerinde gerçekleştirilen ve cinsel ilişki boyutuna varmayan cinsel davranışlar ise basit cinsel saldırılar olarak tanımlanır. Cinsel taciz ise vücut dokunulmazlığı ihlal edilmeden yapılan cinsel davranışları kapsamaktadır. Cinsel saldırı fiilleri neticesinde, mağdurun beden veya ruh sağlığı bozulmuşsa, neticesi sebebiyle ceza ağırlaştırılır (TCK Madde 102/5 ve 103/6). Cinsel suçlar, şiddet suçları içinde en hızlı artış gösteren suç türüdür. Cinsel saldırılar hem kadınlara hem de erkeklere yapılabilir. Özellikle kadınlara karşı zor kullanılarak işlenilen bir suç olup, mağdurların büyük bir bölümünün çocuk olduğu belirlenmiştir. Mağdurlarının üçte birinden daha azının yaşadıklarını bildirdiği tahmin edilmektedir. Çalışmamızda literatür ile uyumlu olarak cinsel eylem mağdurlarının büyük çoğunluğunun (%81,9) kadın ve çocuk (%80,4) olduğu bulundu. Cinsel saldırı kurbanları bu şiddetin psikolojik etkilerini kısa ve uzun dönemde yaşarlar. Cinsel travmaya maruz kalan mağdurda endişe, gerilim, sıkıntı, üzüntü, karamsarlık, ilgisizlik, isteksizlik, halsizlik, çaresizlik, uykusuzluk, huzursuzluk, kaygı, korku, saygı ve güven kaybı gibi bulgular ortaya çıktığı gibi depresyon, anksiyete bozukluğu, kaygı bozukluğu, posttravmatik stres bozukluğu gibi psikiyatrik hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Çalışmada 13 kişinin küçük yaşta evlenmek için kendi rızası ile kaçtığı ve bunlarda cinsel eyleme bağlı ruhsal bir bozukluk olmadığı görüldü. 38 kişi ise karar verilmek üzere kontrol muayenesine çağrıldı. Ancak kontrole adli makamlarca gönderilmedi. Muayeneleri tamamlanarak karar verilenlerden 21 kişide anksiyete bozukluğu, 14 kişide depresyon geliştiği saptandı. Sonuç Çok sayıda vakanın incelendiği bu araştırmada cinsel dokunulmazlığa karşı eylemlerde önemli oranda ruhsal bozukluk saptanmıştır. Yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak, cinsel saldırı mağdurlarının muayenesinde fiziksel bulgular ile birlikte psikiyatrik muayenenin yapılması, hem travmanın ruhsal boyutunun saptanmasında hem de mağdura tıbbi yardım sağlanmasında önemlidir. Kaynaklar 1. Meran N, Açıklamalı- İçtihatlı Yeni Türk Ceza Kanunu, Seçkin Yayıncılık, 2007 2. Demirci Ş, Doğan KH, Erkol Z, Deniz İ. Konya’da Cinsel İstismar Yönünden Muayenesi Yapılan Çocuk Olguların Değerlendirilmesi, Türkiye Klinikleri J Foren Med. 2008;5:43-49 3. Wiley J, Sugar N, Fine D, Eckert OL. Legal Outcomes of Sexual Assault. Am J Obstetric and Gynecology, 2003;188:1638-40. 4. Finkel MA, DeJong AR. Medical findings in child sexual abuse. In: Reece RM, ed. Child Abuse Medical Diagnosis and Management. Malvern, PA: Lea and Febiger,1994; p:185-247. 5. Yavuz MF, Ozaslan A, Yavuz MS. Türkiye'de Cinsel Saldırı Olguları, 1991-1995, Adli Tıp Dergisi, 1997; 13 (1-4). 21-5. 6. Polat O. Çocukta Cinsel İstismar, Adli Tıp, Der Yayınları, 2000; p:207-231 7. Taner Y, Bahar G. Çocuk İstismarı ve İhmali, Psikiyatrik Yönleri, Hacettepe Tıp Dergisi, 2004; 35:82-85 Tablo 1.Cinsel eylem mağdurlarına ait demografik veriler, cinsel saldırıların aylara göre dağılımı, niteliği ve ruh sağlığı üzerine etkileri Özellikler N % Yaş Çocuk 111 80,4 Erişkin 27 19,6 Cinsiyet Erkek 25 18,1 Kadın 113 81,9 Cinsel saldırı ayı Ocak 4 2,9 Şubat 8 5,8 Mart 31 22,5 Nisan 11 Mayıs 6 4,3 Haziran 9 6,5 Temmuz Ağustos Eylül 15 10,9 Ekim Kasım 12 8,7 Aralık 7 5,1 Cinsel saldırı türü Basit cinsel saldırı 81 58,7 Nitelikli cinsel saldırı 57 41,3 Ruh sağlığında bozulma durumu Var 35 Yok 65