BİYOCOĞRAFYA
BIOLOGY LOJİ COĞRAFYA GEOGRAPHY BİYO BIOLOGY LOJİ COĞRAFYA Bios = Canlı Logie = Bilim GEOGRAPHY Geo = Dünya Graphia = Tanımlama
BİYOCOĞRAFYA NEDİR? CANLI DÜNYA TANIMLAMA BİYOCOĞRAFYA KELİME OLARAK CANLILAR COĞRAFYASI DEMEKTİR. BİYOCOĞRAFYA, BİTKİ VE HAYVAN TÜRLERİNİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ DAĞILIMINI VE BU DAĞILIMIN NEDENLERİNİ İNCELEYEN MULTİDİSİPLİNER BİR BİLİM DALIDIR.
Dünyamızdaki ekosistemleri belirleyen, bunları bir çok yönden etkileyen ve birbiri ile karşılıklı etkileşim halinde olan dört küre vardır. Bunlar; atmosfer, hidrosfer, litosfer ve biyosferdir. Biyocoğrafya; dünyada denizlerin derinliklerinden atmosferin üst seviyelerine kadar, litosfer, atmosfer ve hidrosferin biyosfer olarak bilinen canlı kesimini inceleyen bilim dalıdır.
Biyocoğrafya geniş bir ilgi alanına sahip olduğundan, birçok bilim dalı ile ilişkilidir
ZOOLOJİ PALEONTOLOJİ EVRİM EKOLOJİ BİYOCOĞRAFYA JEOLOJİ FİZYOLOJİ BOTANİK TAKSONOMİ
BİYOCOĞRAFYADA CANLILARIN DÜNYA ÜZERİNDEKİ DAĞILIŞLARI İKİ SEVİYEDE İNCELENİR: 1-TAKSONOMİK (VEYA SİSTEMATİK) OLARAK; Bitki ve hayvan topluluklarının yani flora ve faunanın sistematik olarak ele alınması 2-EKOLOJİK OLARAK; Bitki ve hayvan topluluklarının ekolojik özelliklerinin ele alınması
KOROLOJİ: Belirli fauna ve flora alanlarındaki sistematik birimlerin coğrafi dağılışları, kökenleri ve bunların değişmelerinin araştırılmasıdır. BİYOSENOLOJİ: Belirli bir biyotopta birarada yaşayan hayvan ve bitki topluluklarını inceleyen alandır. BİYOSENOZ: Belirli bir biyotopta birarada yaşayan hayvan ve bitki toplulukları.
BİYOCOĞRAFYANIN TARİHSEL GELİŞİMİ Yeryüzünün birçok değişik yerinde farklı hayvan ve bitki türlerinin olduğu tarih boyunca birçok düşünür ve bilim adamı tarafından belirtilmiştir. 15. yüzyıl sonuna kadar biyocoğrafya ile ilgili çalışmalar sadece Ortadoğu ve Avrupa ile sınırlı kalmıştır. 15. yüzyıl sonunda başlayan coğrafi keşifler hayvan ve bitkilerin yeryüzündedeki dağılışları ile ilgili atrıntılı bilgi elde etmemizi sağlamıştır. Biyocoğrafyanın bir bilim dalı haline gelişine kadar izlediği yolu kısaca özetlemek gerekirse;
Aristo (M.Ö. 384-322) Hayvanların Tarihi Üzerine (Historia Animalium) adlı eseri yazmıştır. Dünyanın dinamik bir yapıda olduğunu, bitkiler ile diğer fiziki öğeler arasında bir ilişki olduğu belirtmiştir.
El-Biruni (973-1048) Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır. Bitki ve hayvanlarla ilgili bilgiler içeren eserleri vardır. Şifalı otlar ve birtakım ilaçlar üzerine yazdığı "Kitabu's Saydane", Birûni’nin son yapıtı olmakla beraber 1050'de yazılmıştır. Bu kitapta üç bin kadar bitkinin neye yaradığını ve nasıl kullanıldığı yazmaktadır.
İbn el-Baytar (1190-1248) Arap bilim adamı, botanikçi, eczacı ve hekim. Akdeniz çevresinde dolaşarak bitki örnekleri toplamış ve bunlar hakkında bilgiler içeren Kitab el-Cami'fi el-Adviyye el-Müfredah adlı kitabı yazmıştır. Eserde, yaklaşık 300'ü tamamen kendi keşfi olan, en azından 1400 farklı bitki, ve ilacın ansiklopedik tanım ve tarifleri yer almaktadır.
İbn-i Batuta (1304-1368) Orta Çağın en büyük seyyahıdır. 14. yy.da bir çok ülkeyi gezmiş ve buralarda gördüğü hayvan ve bitkiler hakkında bilgiler derlemiştir.
15. yy.da başlayan coğrafi keşifler sayesinde, hayvan ve bitkilerin yeryüzüne dağılışı hakkında daha çok bilgi elde etmiştir.
Amerika kıtasına 1492’de ulaşan Kolomb (1451-1506), Amerika’da gördüğü ağaçların ve kuşların Avrupa kıtasındakilerden farklı olduğunu belirtmiştir. Vasco de Gama (1469-1524) ve Ferdinand Magellan (1480-1521) gibi kaşiflerin yeni yerleri keşfetmesi biyocoğrafyanın gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Evliya Çelebi (1611-1683) 17. yy.da yaşamış ve 10 ciltlik gezi defterinde bitki bilimiyle ilgili kayıtlar vermiş, gezdiği yerlerin bitki örtüsü ve yetiştirilen tarım bitkileri hakkında önemli bilgiler vermiş bir Türk gezginidir. Seyahatnamesinde Trakya ve Anadolu’dan 30 ağaç, 35 meyve, 10 tahıl ve baklagil, 15 sebze, 30 çiçek, 8 doğal ot adı vardır.
Van der Mijle’nin1667’de “hayvanların kökeni ve insanların göçü”, Acosta 1594’te “kara köprüleri, yaratılışın merkezleri” ve John Ray 1691’de “doğal bitki toplulukları ve sınıflaması” konularında yaptıkları çalışmalar biyocoğrafya açısından önem taşıyan eserlerdir. John Ray’in Historia Plantarum adlı eseri, TAKSONOMİye atılan ilk adımdır. Comte de Buffon (1707-1788), 44 ciltlik doğa tarihi adlı kitabı yazmış, kitapta bitki türleri hakkında bilgi vermiş ve coğrafi izolasyon ile ilgili teori geliştirmiştir.
Carl von Linneaus (1707-1778) Sistema Naturae adlı çalışması bitki coğrafyası açısından devrim niteliği taşır. Linneaus bu çalışmasında bitki sınıflaması, doğal döngüler, karşılıklı ilişkiler hakkında bilgiler vermiştir. Linneaus, biyoloji ve botanikte sınıflama esasını getirmiş, bütün canlıları bir cetvelde göstermiştir. Onun bu metodu bugün de kullanılmaktadır.
Alexander von Humbolt Alexander von Humbolt’un botanik coğrafya üzerine yaptığı çalışmalar biyocoğrafya dalının temelini oluşturmuştur. 1799 ile 1804 yılları arasında Güney ve Orta Amerika'ya giden von Humboldt, keşif gezileri sonucunda kıtayı bilimsel açıdan betimleyen ilk bilimadamı olmuştur. Atlantik Okyanusu'nun iki kıyısında yer alan kara parçalarının (özellikle Güney Amerika ve Afrika'nın) bir zamanlar birleşik olduğunu ilk öne süren Humboldt olmuştur.
Charles Darwin (1809-1882) Biyocoğrafyanın gelişmesinde önemli yer tutar. Eserlerinde coğrafi izolasyon, dağılış, yok olma ile tarihi biyocoğrafya konuları ayrıntılı şekilde incelenmiştir. Darwin, canlıların ve türlerin doğal seçilim ile ortak bir kökenden evrimleşerek ortaya çıktığını ileri süren evrim teorisini ortaya atmıştır. Bu kuramını anlattığı “Türlerin Kökeni” adlı eseri 1859’da yayınlanmıştır.
Philip Sclater (1829-1913) Tüneyen kuşların dağılışına göre yeryüzü biyota haritasını oluşturmuştur. Altı bölgeden oluşan sınıflama şu şekildedir: Nearktik (Kuzey Amerika) Palearktik (Avrasya) Neotropikal (Orta ve Güney Amerika) Etyopya (Afrika) İndika (Hindistan) Avustralyana ( Avustralya)
Alfred Russel Wallace (1823-1913) 1876’da yayınladığı Hayvanların Coğrafi Dağılımı adlı eserinde dünyadaki zoocoğrafya bölgelerinin sınırlarını çizmiştir. Bunlar; Palearktik Oryantal Avustralya Etiyopya Neotropikal Nearktik Antarktika’dır.