(4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından) İşverenler Prim Daire Başkanlığı İşlemleri Bakımından 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Uygulanması (4-1/a kapsamındaki sigortalılar bakımından)
İŞVEREN, İŞVEREN VEKİLİ, GEÇİCİ İŞ İLİŞKİSİ KURULAN İŞVEREN VE ALT İŞVEREN 5510 sayılı Kanunun 12. maddesinde, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşların işveren olduğu belirtilmiştir. İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse işveren vekilidir. Kanunda geçen işveren tanımlaması işveren vekilini de kapsamaktadır. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanundaki yükümlülüklerden dolayı asıl işverenle birlikte sorumludur. Asıl işverenin, alt işvereninin çalıştırmış olduğu sigortalılar nedeniyle bu kanun karşısındaki yükümlülükleri açısından sorumluluğu devam etmektedir. Yine sigortalısını geçici iş ilişkisi çerçevesinde devreden işverenin bu kanun karşısındaki yükümlülüklerinden aynı zamanda sigortalıyı devralan işverende sorumludur. 5510 sayılı kanuna göre yükümlülükleri yerine getirmekle mükellef olanlar bakımından özellik arz etmesi nedeniyle işverenlik tanımına göre; İşçi sendikaları ve konfederasyonları ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunların görevlerini yaptıkları işçi sendikaları ve konfederasyonları veya işverenleri tarafından, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine tâbi olanlar (kamu görevlileri) hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri okullar tarafından,
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından , yerine getirilir. Ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir. Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar, üçüncü bir kişinin (alt işverenin) aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran alt işverenler, bu işlerinden dolayı Kuruma işyeri bildirgesi vermemektedirler. Bu kişiler, çalıştırdıkları sigortalıları, asıl işverenle yapmış oldukları sözleşmenin Kuruma ibraz edilmesi kaydıyla asıl işveren adına tescil edilmiş olan işyerinden alacakları numara ile Kuruma bildirmektedirler. Sigortalıyı geçici iş ilişkisi çerçevesinde devralan işveren adına işyeri dosyası açılmamakta; ancak sigortalıyı devralan işveren, devraldığı sigortalıyı çalıştırmaya başlamadan önce, sigortalısını devir aldığı işverenle yapmış olduğu sözleşmeyi Kuruma ibraz etmesi kaydıyla, müteselsilen sorumlu olduğu yükümlülüklerini, tıpkı alt işverenlerde olduğu gibi sigortalısını devir aldığı işverene ait işyeri sicil numarası üzerinden Kurumca kendisine verilecek özel bir numara ile yerine getirebilmektedir.
Mümeyyiz Küçüklere Ait İşyerlerinin Tescili 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ; 10 uncu maddesinde, ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyetinin bulunduğu, 11 inci maddesinde ise, erginliğin on sekiz yaşın doldurulmasıyla başlayacağı, evlenmenin kişiyi ergin kıldığı, 12 nci maddesinde de, on beş yaşını dolduran küçüğün kendi isteği ile velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan Kanunun; 335 inci maddesinde, ergin olmayan çocuğun, ana ve babasının velâyeti altında olduğu, yasal sebep olmadıkça velâyetin ana ve babadan alınamayacağı, hâkim vasi atanmasına gerek görmedikçe, kısıtlanan ergin çocukların da ana ve babanın velâyeti altında bulunacağı, 336 ncı maddesinde, evlilik devam ettiği sürece ana ve babanın velâyeti birlikte kullanacağı, ortak hayata son verilmiş veya ayrılık hâli gerçekleşmişse hâkimin, velâyeti eşlerden birine verebileceği,
352 nci maddesinde de, ana ve babanın, velâyetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlü oldukları, hükümleri yer almıştır. Bu nedenle, işyeri bildirgesinde işveren olarak gösterilmek suretiyle adına işyeri tescil ettirilmek istenen kişinin 18 yaş altında olması halinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun bahsi geçen 335 inci maddesi gereğince ana ve babasının velayeti altında bulunduğu, 352 nci maddesi uyarınca da, ana-babasının velayetleri devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip oldukları ve bu sıfatları dolayısıyla gerekli işlemleri yapabilecekleri dikkate alınarak, herhangi bir karışıklığa meydan verilmemesi bakımından, işyerinin tesciline mesnet olan işyeri bildirgesinin işverene ait bölümlerinin “18 yaşından küçüğün adına velayeten (velayeti olan kişinin adı ve soyadı)” ibaresi ile doldurularak imzalanmasını müteakip velinin işveren vekili sayılarak işyerinin tescil edilmesi gerekmektedir.
İhale Konusu İşlerin Tescili 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlarca ihale suretiyle yaptırılan işleri üstlenen müteahhit adına işyeri dosyası açılmaktadır. ihale konusu işin «konsorsiyum» şeklinde üstlenilmesi halinde, konsorsiyumu oluşturan üstlenicilerin her birine müstakilen istihkak ödenmesi ve bu üstleniciler tarafından idareye ayrı ayrı teminat verilmiş olması kaydıyla üstlenicilerin her birine, verecekleri işyeri bildirgelerine istinaden Kurumca ayrı işyeri dosyası tescil edilecektir. İhale konusu işin «iş ortaklığı» şeklinde üstlenilmesi durumunda ise, iş ortaklığı adına tek işyeri dosyası açılacaktır. İhale konusu işlerde işin yüklenici tarafından tamamlanmayıp bir başka yüklenici tarafından tamamlanacak veya tamamlanmış olması durumunda her yüklenici adına ayrı ayrı işyeri dosyası açılması ve her yüklenicinin kendi dosyasındaki yükümlülüklerden ayrı ayrı sorumlu olması gerektiği unutulmamalıdır.
Sosyal Güvenlik Sözleşmesi İmzalanmamış Ülkelerde Çalıştırılan Sigortalılar 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun mülga 86 ncı maddesi hükmü gereğince Topluluk Sigortasına Tabi Olanlardan Kanunun yürürlük tarihinden önce sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında, kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi hükmü gereğince 1/10/2008 tarihinden itibaren kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri zorunlu olarak uygulanmaktadır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri hâlinde, haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanmakta, bu kapsamda isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmamaktadır. Bu şekilde çalıştırılan sigortalıların yükümlülükleri işverenleri tarafından işyeri merkezlerinin bulunduğu il/merkez müdürlüğünde işyeri dosyası açılmak suretiyle yerine getirilmektedir. sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen ve emekli aylığı alan Türk işçileri hakkında yurt içindeki uygulamadan farklı olarak emekli aylığı almıyorlarmış gibi uygulama yapıldığından, başka bir ifade ile sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmadıklarından, yaşlılık aylığı alanların kanunun 5. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında çalıştırılmak üzere yurtdışına götürülmeleri durumunda, aktif sigortalılarda olduğu gibi, bu kişilerle ilgili olarak kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaktadır.
İstisna akdi kapsamında Federal Almanya’da iş alan işverenlere ait işyerlerinin tescili 20 Aralık 1991 tarih ve 21087 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Hükümeti arasında imzalanan Türk firmaları işçilerinin istisna akdi çerçevesinde istihdamına ilişkin anlaşmayla ilgili olarak 12 Temmuz 1994 tarih ve 21988 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğin yürürlükten kaldırılmasına, uygulama usul ve esaslarının yeniden belirlenmesine ilişkin tebliğ 23 Mayıs 1995 tarih, 22291 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan anlaşma gereğince Türk işverenleri ile Almanya’da mukim firmalar arasındaki ilişki istisna akdine, bu anlaşma çerçevesinde Almanya’da çalıştırılan işçiler ile bunları Almanya’ya götüren Türk işverenler arasındaki ilişki ise hizmet akdine dayanmaktadır. Bu nedenle Türk firmalarınca bu anlaşma uyarınca Almanya’ya götürülen işçilerden dolayı firmaların Türkiye’de bulunan merkez işyerleri için Almanya’daki işe uygun işkolu kodu ve tehlike sınıfı verilmek suretiyle devamlı nitelikte olmak üzere işyeri dosyası açılarak sigortalıların tüm sigorta işlemleri bu dosyalardan yürütülmektedir
Libya’da iş alan Türk işverenlere ait işyerlerinin tescili Türkiye cumhuriyeti ile Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi arasında 13/9/1984 tarihinde imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesi ile bu sözleşmenin uygulamasına ait idari anlaşma 1/9/1985 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu sözleşmenin yürürlük tarihi itibariyle 20/8/1976 tarihli eski sosyal güvenlik sözleşmesi yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile birlikte Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin yanında çalışan Türk işçileri ile Türkiye’de iş iş yapmakta olan Libya’lı işverenlerin yanında çalışan Libya’lı işçiler daimi işçi statüsünde sayılmış ve bu işçiler uzun vadeli sigorta kolları (malüllük, yaşlılık ve ölüm) bakımından ana ülke, kısa vadeli sigorta kolları ( işkazaları ile meslek hastalıkları ve analık) bakımından ise hem ana ülke hem de çalışılan ülke mevzuatına tabi tutulmuşlardır.
Libya’da Libyalı işveren veya üçüncü bir ülke işvereni nezdinde çalışan Türk işçileri ile Türkiye de Türk işveren veya ücüncü bir ülke işvereni nezdinde çalışan Libyalı işçiler geçici işçi sayılmış ve bunlar çalıştıkları ülke mevzuatına tabi kılınmışlardır. Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin yanında çalışan Türk işçiler daimi işçi olarak kabul edilmiş ve bu işçiler Libya da çalıştıkları sürece Türkiye’de 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamına alınmış oldukları için, işyerlerinin tescili bakımından Libya’da iş yapmakta olan Türk işverenlerin Türkiye’deki iş merkezlerinin bulunduğu ildeki Kurum ünitesine işyerlerinin tescilini yaptıracakları, İşyerinin tescil işleminin yapılmasından sonra Libya’da iş alan Türk işverenler hakkında Türkiye’de iş yapan diğer işverenler gibi sosyal güvenlik kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür.
Ev hizmetlerinde çalışanlar 5510 sayılı Kanunun sigortalı sayılmayanlara ilişkin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının © bendinde ücretle ve sürekli çalışanlar hariç olmak üzere ev hizmetlerinde çalışanlar sigortalı sayılmadığından, bu ifadenin aksi düşünüldüğünde ev hizmetlerinde ücretle ve sürekli olarak çalıştırılanların 5510 sayılı kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları gerektiğinden bu kişileri çalıştıranlar işveren, ikamet edilen yerler de (evler) işyeri olarak kabul edilecektir. Çalıştıranların (sigortalıların) Türk veya yabancı uyruklu olmaları bu kişileri çalıştıranların işverenlik durumlarını değiştirmeyecektir. İş hanı ve Pasaj İşyerleri a-) Gerçek veya tüzel kişiliğe sahip şahıslar, sigortalı olması gereken temizlikçi, odacı, bekçi, kaloriferci vs. gibi şahısları çalıştırdıkları takdirde işveren sayılacaklardır. b-) Tamamı bir kişiye ait olan ve kiracıların bulunduğu han ve pasajlarda, malik (mülk sahibi) işveren sayılmayacak, sigortalı olması gereken çalışanları işe alan kiracılar, işveren olarak kabul edilecektir.
c-) İşhanı veya pasajın yönetimi (bekçi, odacı, temizlikçi, kaloriferci, v.s. gibi şahısların çalıştırılması gibi işler için) malikler dışından (kiracılar dahil) atanan bir yönetici veya müdüre verildiği takdirde, yöneticilik görevi yapan bu şahıslar işveren vekili konumunda olacaklardır. Konut ( kapıcılık) İşyerleri a) 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda, kat malikleri kurulunun tüzel kişiliğe haiz olduğu yönünde bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle kat maliklerinin, adi ortaklıklarda olduğu gibi her birinin işverenlik sıfatının olduğu kabul edilmelidir. b) Tamamı bir kişiye ait olan ve kiracıların ikamet ettiği apartmanlarda kapıcı ve kaloriferci çalıştırılması durumunda, işveren, apartmanın maliki olmayıp, kiracılar olacaktır. c) Tek mesken olarak kullanılan evlerde çalışanların işverenleri bunları çalıştıranlardır.
Aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile staja tabi tutulan öğrenciler ve kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler ait işyerlerinin tescili 5510 sayılı kanunun 5 inci maddesinde 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası; meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı, 82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır. Bu bentte sayılanlar, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve bunlardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
Aday çırak, çırak ve işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler ile meslek liselerinde okumakta iken veya yüksek öğrenimleri sırasında staja tabi tutulan öğrenciler ve kısmi zamanlı olarak üniversitelerde çalıştırılan öğrencilerin kanunun yukarıda belirtilen hükümlere istinaden kısa vadeli sigorta kolları ve/ veya genel sağlık sigortası kollarına tabi olmaları nedeniyle, bu kapsamda sigortalı olan öğrenciler için 5510 sayılı kanundan doğan yükümlülüklerin eğitim gördükleri çıraklık eğitim merkezleri, okul müdürlükleri veya üniversitelerce yerine getirilmesi gerektiğinden, çıraklık eğitim merkezleri, okul müdürlükleri ve üniversitelerce işyeri dosyası açtırılmak suretiyle işlemlerin açtırılan bu dosyalar üzerinden yerine getirilmesi gerekmektedir. Çıraklık eğitim merkezlerinde eğitim gören aday çırak ve çıraklar bakımından yada işletmelerde mesleki eğitim gören öğrenciler bakımından çıraklık eğitimi alınan veya mesleki eğitim gördükleri konuların farklı olması durumunda 1/10/2008 tarihine kadar işkazaları ile meslek hastalıkları sigorta priminin farklı olması nedeniyle her bir işe göre ayrı ayrı işyeri dosyası açılmakta iken, 1/10/2008 tarihinden itibaren kısa vadeli sigorta primi oranı %1 oranında sabit olduğundan görülen eğitimin gerektirdiği işkolu kodlarına göre ayrı ayrı işyeri dosyası açılmasına gerek bulunmamaktadır.
Kanunlardaki yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi bakımından İş Kurumuna ait işyerlerinin tescili 1-24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanunun 21 inci maddesi kapsamında iş kaybı tazminatı alanlar, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı ve genel sağlık sigortalısı sayılmaktadırlar. Ancak, bunlar kısa vadeli sigorta kollarına tabi değildir. Kanun kapsamındaki yükümlülüklerin Kuruma karşı ne şekilde yerine getirileceği Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılan protokolle belirlenmiştir. 2-Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerlerle ilgili olarak sigortalı ve işyeri tescili, prim belgelerinin verilmesi ve primlerin ödenmesi ile iş kazası ve meslek hastalıkları ile genel sağlık sigortası bildirimi gibi yükümlülüklere ilişkin usul ve esaslar Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılmış olan protokolle belirlenmiştir. ¾-Yine Türkiye İş Kurumundan işsizlik sigortası kapsamında işsizlik ödeneği alanlar ile kısa çalışma ödeneği alanların işsizlik sigortası veya kısa çalışma ödeneği almış oldukları sürede genel sağlık sigortalısı olmaları nedeniyle bu dönemdeki genel sağlık sigortası primlerinin tahakkuk ve tahsili hususunda yürütülecek işlemler Kurum ile Türkiye İş Kurumu arasında yapılan protokolle belirlenmiştir.
5510 SAYILI KANUNUN 4 ÜNCÜ MADDESİNİN BİRİNCİ FIKRASININ (A) BENDİ KAPSAMINDA SİGORTALI ÇALIŞTIRAN İŞYERLERİNİN TESCİLİ İşyeri Bildirgesinin Verilmesi Gereken Süre 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştıran işverenlerin, örneği SSİY ekinde bulunan işyeri bildirgesini, en geç sigortalı çalıştırmaya başladıkları tarihte Kuruma vermeleri gerekmektedir. Tescili yapılacak işyerinde, hem ayın 1’i ila 30’u arasında, hem de ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmalarına istinaden ücret alan 4/a kapsamında sigortalıların bulunması halinde, her iki çalışma döneminden dolayı iki ayrı işyeri bildirgesi düzenlenerek ayrı ayrı işyeri tescili yapılacaktır. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümlerine göre daha önce yapılmış olan ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) bendi kapsamında bulunan sigortalıların çalıştırıldığı işyerlerinin tescil işlemi, 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış sayıldığından, söz konusu işyerlerinin kısa vadeli sigorta kolları prim oranı ile yapılan işin tehlike sınıf ve derecesinin belirlenmesine ilişkin geçiş hükümleri saklı kalmak kaydıyla yeniden işyeri bildirgesi düzenlenmemiş , dolayısıyla ayrıca işyeri dosyası tescil edilmemiştir.
Sigortalı çalıştırılan bir işyerinin en geç sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarih itibariyle tescil edilmesi gerektiğinden sigortalı çalıştıran işverenin örneği SSİY ekinde bulunan işyeri bildirgesi ile birlikte en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte işyeri bildirgesini kuruma elden veya taahhütlü, iadeli-taahhütlü veya APS yoluyla göndermesi gerekmektedir. İşyeri bildirgesinde işyerinde yapılan işin mahiyeti, hangi sektöre ait olduğu, geçici /mevsimlik/daimi olup olmadığı, sigortalı çalıştırılmaya başlanılacak olan tarih, işveren, işveren vekili, işveren tüzel kişilik ise ortaklarına ve yöneticileri ile muhasebecisine ait bilgiler yer almaktadır. İşyerinin kamu veya özel sektöre ait olup olmamasına ve devamlı yada mevsimlik/geçici olmasına göre işyerine mahiyet kodu olarak; kamuya ait devamlı işyeri olması durumunda (1) özel sektöre ait devamlı işyeri olması durumunda (2) kamuya ait geçici/mevsimlik işyeri olması halinde (3) özel sektöre ait geçici/mevsimlik işyeri olması halinde (4) Kodlarından birisi verilir.
Daha sonra işyerinde yapılan işe göre uluslar arası sınıflandırmada esas alınan NACE prim tarifesinden işkolu kodu verilir. Ör. İnşaat işyeri için 4120 kodu gibi Ayrıca işyerine; Eski ve yeni şube kodu İşyeri dosya numarası İl kodu İlçe kodu Kontrol numarası Varsa geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve yine varsa alt işveren kodu Verilerek işyeri numarası oluşturulur. NACE kodu belirlendiğinde ayrıca işyerinin girdiği tehlike sınıfı ve bu sınıfa göre ödeyeceği kısa vadeli sigorta kolları prim oranı da belirlenmektedir. Ör. İnşaat işyeri için verilen 4120 kodunun karşılığında tehlike sınıfı V, prim oranı %3 olarak ortaya çıkmaktadır.
İşyeri Sicil Numarası 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı çalıştırılan işyerine Kurumca, Mahiyet Kodu İşkolu Kodu Yeni / Eski Ünite Kodu İşyeri Sıra Numarası İl Kodu İlçe Kodu Kontrol Numarası varsa "Geçici İş İlişkisi Kurulan İşveren Numarası" Alt İşveren(Aracı) Numarası (Asıl işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran alt işverenler bu işlerinden dolayı Kuruma işyeri bildirgesi vermeyecektir.) ihtiva eden bir sicil numarası verilir. Kurumca verilen işyeri sicil numarası, işyerinin tehlike sınıfı ile birlikte işverene tebliğ edilir.
İŞYERİNİN DEVRİ VEYA İNTİKALİ İşyeri bildirgesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin devri halinde, yeni işveren tarafından, en geç işin veya işyerinin devralındığı tarihi takip eden on gün içinde; gerçek kişi olan işverenin ölümü halinde ise, mirasçılarınca, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine verilecektir. Devir veya intikal nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden ayrıca işyeri dosyası tescil edilmemekte, işlemlerin eski işyeri numarasından devam ettirilebilmesi için, devir veya intikale ilişkin gerekli değişiklikler tescil kütüklerine kaydedilmektedir.
İşyerlerinin Birleşmesi, Nevilerinin Değişmesi veya Diğer Bir Şirkete Katılması, Adi Şirketlerde Yeni Ortak Alınması İşyeri bildirgesi, şirketlerin birleşmesi veya nevilerinin değişmesi ya da diğer bir şirkete katılması halinde, en geç bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini takip eden on gün içinde; adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin işlem gördüğü Kurumun ilgili ünitesine verilecektir. Şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya bir şirketin diğer bir şirkete katılması ya da adi şirketlerde yeni ortak alınması durumunda, yeni işyeri dosyası tescil edilmeyecektir. İşyerlerinde işletme adı değişikliklerinde işyeri bildirgesi verilmeyecek, değişiklik, Ticaret Sicil Gazetesinin de ekli olduğu bir yazı ile Kuruma bildirilmeyle yetinilecektir.
İŞYERLERİNİN NAKLİ İşyerinin faaliyette bulunduğu ilden başka bir ile nakledilmesi halinde, işyeri bildirgesi, işyerinin nakledildiği adresin bağlı bulunduğu üniteye, en geç işyerinin nakledildiği tarihi takip eden on gün içinde verilecektir. İşyerinin, aynı il içinde olmakla birlikte, başka bir ünitenin görev alanına giren bir adrese nakledilmesi halinde, işyeri bildirgesi verilmeyecek, ancak nakil tarihini takip eden tarihten itibaren on gün içinde nakledilen işyerinin sicil numarasını içerir yazı ile durum eski ve yeni üniteye bildirilecektir. İşyerinin, gerek başka bir ildeki adrese nakledilmesi nedeniyle düzenlenen işyeri bildirgesine istinaden, gerekse aynı il içinde olmakla birlikte başka bir ünitenin görev alanındaki adrese nakledilmesi nedeniyle yapılan yazılı bildirim üzerine yeni işyeri dosyası tescil edilecektir.
İşyerinin başka bir ünitenin görev alanına giren adrese nakledilmesi halinde, durum yeni ünite tarafından eski işyeri dosyasının bulunduğu üniteye yazılı olarak bildirilecek ve yapılan bildirim üzerine eski işyeri dosyası Kanun kapsamından çıkartılacaktır. İşyerinin aynı ünitenin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, yeni adres, işyerinin nakledildiği tarihten itibaren on gün içinde işyerinin işlem gördüğü üniteye yazı ile bildirilecektir. Bu durumda yeni işyeri dosyası tescil edilmeyecektir.
DEVİR VE İNTİKAL HALİNDE ÖZELLİK ARZ EDEN DURUMLAR Tüzel Kişiliklerde Ortak Değişiklikleri Bilindiği gibi Medeni Hukukta şahıs haklara ve borçlara sahip olabilen varlıkları ifade etmektedir. Bu varlıklar sadece gerçek kişilerden (insanlar) ibaret olmayıp hukuk düzeni belli bir amacı gerçekleştirmeye yönelmiş olan şahıs topluluklarına da haklara ve borçlara sahip olabilme iktidarını tanımıştır. Bu kişilere hükmi şahsiyet veya tüzel kişilikler denilmektedir. Tüzel kişilikler kendilerini kuranlardan başka kendileri başlı başına bir varlığa sahip olduklarından dolayı ömürleri de hakiki şahıslarınki gibi sınırlı değildir. Kendilerini kurmuş olan hakiki şahıslar ölmüş olsalar bile onlar yine de yaşamlarına devam etmektedirler.
Örneğin bir anonim şirketi kuranlar sonradan şirketten ayrılsalar bile şirket yeni pay sahipleri ile yaşamına devam etmektedir. O halde tüzel kişiliklerin üçüncü kişiler nezdinde borçlara ve haklara ehil olabilmeleri kurulduklarının tescil ve ilan edilmesi ile birlikte mümkün bulunmaktadır. Tüzel kişiliğin ticaret siciline tescil edilerek ilan edilmesi ile birlikte artık kurucularından ayrı bağımsız hukuk düzeninin kabul ettiği bir kişiliğin varlığı kabul edilmektedir. Tüzel kişiliklerin sigortalı vasfında kişi çalıştırmaları durumunda sigortalının çalıştırıldığı yer işyeri, sigortalıyı çalıştıran tüzel kişilik de işveren olarak nitelendirilmektedir. Nitekim 5510 sayılı kanununun 11 inci maddesinde de Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilan tarihini, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde işyeri bildirgesi ile durumun Kuruma bildirilmesi zorunluluğu bulunmaktadır.
İşverenin değişmesi, işyerinde işveren sıfatının taşıyan gerçek ya da tüzel kişinin değişmesidir. Tüzel kişiliği olan ortaklıklarda ortaklardan birinin veya daha fazlasının hisselerini başka birine/birilerine devretmesi, şirketteki hakim durumu değiştirse bile, şirketin tüzel kişiliğinde bir değişiklik oluşturmayacağından, hisse devri işveren değişikliği olarak nitelendirilemeyecektir. Örneğin bir anonim şirketin ortaklarının hisselerini başka gerçek veya tüzel kişilere satmaları tüzel kişiliği sona erdirmediğinden başka bir ifade ile tüzel kişiliğin hissedarları değişmiş olsa dahi ticaret sicilinde o tüzel kişilik adına kayıt devam ettiğinden bu şekildeki hisse devirlerinin işveren değişikliği olarak görülmemesi ve hissedar değişikliği nedeniyle işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmemesi gerekmektedir. Tüzel kişiliğe ait bir işyerinin bir işverenden başka bir gerçek veya tüzel kişiliğe devredilmesi halinde ise, sigortalıların çalıştırılmış olduğu işyerinin sahibinin değiştiği dikkate alınarak yeni işverenden işyeri devir bildirgesi istenilmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla şirketlerin nevilerinin değişmesi, bir şirketin başka bir şirketle birleşmesi veya başka bir şirkete katılması ticaret sicilindeki kayıtların değişmesini gerektiren başka bir deyişle nevisi değişen, katılan veya birleşen şirkete ait kaydın bir defterden başka bir deftere taşınmasını ve eski kaydın kapanmasını gerektiren bir işlem olduğundan bu gibi durumlarda işveren de değiştiğinden Kuruma işyeri bildirgesi verilmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Öte yandan, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması halinde, bu durumun ortağın alındığı tarihten itibaren on gün içinde işyeri dosyasına yeni işyeri bildirgesi verilmek suretiyle bildirilmesi zorunluluğu bulunmakla birlikte, ortak sayısının azalması durumunda böyle bir yükümlük bulunmadığından adi ortaklıklarda ortak sayısının azalması halinde işyeri ( işveren) bilgilerinde değişiklik yapılması ile yetinilmesi gerekmektedir. Ancak iki ortaktan oluşan adi ortaklıklarda ortaklardan birinin ayrılması durumunda adi ortaklık tasfiyeye girmiş olacağından bu durumda tek kalan ortağın işyeri devir bildirgesi vermesi gerekmektedir.
PRİM ORANLARI TABLOSU 5 7,5 12,5 9 11 20 Sigortalı hissesi % Sigorta kolları Sigortalı hissesi % İşveren hissesi Toplam sigorta prim oranı Kısa vadeli sigorta kolları Bu sigorta kolunda sigortalı prim ödememektedir İşyerinde yapılan işe göre 1 ila 6,5 arasında değişmektedir. %1 ila % 6,5 2013 Eylül ayından itibaren 2 Genel sağlık sigortası 5 7,5 12,5 Malullük Yaşlılık Ölüm Sigortası (Normal) 9 11 20 Toplam 14 24,5 ila 30 33,5 ila 39 2013 Eylül ayından itibaren 20,5 34,5 İşsizlik sigortası 1 2 3 Fiili hizmet süresi verilen işlerde ilave edilecek Malüllük, Yaşlılık, Ölüm Sigortası 60 gün - 90 gün 1,5 180 gün
SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ ( 5510 sayılı kanunun geçici 14 üncü maddesi) 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden önce iştirakçi veya sigortalı olanlar, vazife malûllüğü, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanunların hükümlerinin uygulanmasına devam edilmektedir. a) Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışanlar için sosyal güvenlik destek primi oranı 80 inci maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar üzerinden 81 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen kısa vadeli sigorta kollarına ait prim oranına yüzde 30 oranının eklenmesi suretiyle bulunan toplamdır. Yani kısa vadeli sigorta kolları primi ile sosyal güvenlik destek primi adı altında %30 oranındaki sigorta priminin toplamı üzerinden prim ödenmektedir. Yüzde 30 oranının dörtte biri sigortalı, dörtte üçü işveren hissesidir.
Bu kapsamda sayılan kişilerden sosyal güvenlik destek primine tabi olanların prim ödeme yükümlüsü bunların işverenleridir. Bunlar hakkında Kurumca karşılanan risk sadece iş kazası ve meslek hastalığı halinde gündeme gelmekte, başka bir deyişle bu kişiler zaten emekli olduklarından emekli olmaları ile birlikte diğer sigorta kollarından karşılanan risklere karşı yardımları hak etmiş bulunmaktadırlar. Harp malûlleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu, 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna göre aylıkları hesaplanarak ödenen veya asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 4/1-a kapsamında çalışmaya devam edenler ile sonradan bu Kanuna tabi çalışmaya başlayacaklar için sosyal güvenlik destek primi uygulanmaksızın bu Kanunun 5 inci maddesinin (c) bendi hükümleri uyarınca zorunlu olarak kısa vadeli sigorta kolları ile istemeleri durumunda uzun vadeli sigorta kolu olan malüllük,yaşlılık ve ölüm sigorta kolları uygulanır.
SİGORTA PRİMİNE ESAS KAZANÇLAR Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir. a) Prime esas kazançların hesabında; 1) Hak edilen ücretlerin, 2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların, 3) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamı esas alınır. Ayni yardımlar, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı, iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti, ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin % 30'unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payı tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
Belirtilen istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar Kanunun uygulanmasında dikkate alınmaz. Kanununun yukarıda belirtilen hükmü gereğince İş kanununun 61 nci maddesi uyarınca ücretli izinlerde kesilmeyeceği belirtilen işkazaları ile meslek hastalıkları sigortası primi ile 6772 sayılı kanunda belirtilen ilave tediyelerden sigorta primi kesilmeyeceğine ilişkin hükümlerin 1/10/2008 tarihinden itibaren uygulanması imkanı kalmamıştır. Ücretler hak edildikleri aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği ayın kazancına dâhil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, Kanunun 82 nci maddesi hükmü de dikkate alınmak suretiyle prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dâhil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi hâlinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz ve Kanunun 102 nci maddesi hükümleri uygulanmaz.
Saatlik, günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra katılma gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, Kanunun 82 nci maddesi hükmüne göre belirlenen alt sınırdır. Primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmi süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içinde günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa, 20/4/1967 tarihli ve 854 sayılı Deniz İş Kanununa ve 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanuna göre belirlenen haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir. İşveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış sayılarak işlem yapılır.
AYLIK PRİM VE HİZMET BELGELERİNİN DÜZENLENMESİ 1/10/2008 tarihinden itibaren sosyal güvenlik numarası olarak sigortalıların TC kimlik numaraları esas alındığından, aylık prim ve hizmet belgesinin “Sosyal Güvenlik Sicil Numarası” bölümüne, sigortalıların 11 haneli TC kimlik numaraları kaydedilmektedir. Sigortalının yabancı uyruklu olması halinde ise, sözkonusu bölüme, bu kişiler için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünce verilecek olan ve 9 ile başlayan yine 11 haneli numara sisteme girilecektir. Aylık prim ve hizmet belgelerinin e-Bildirge kanalıyla gönderilmesinde, sosyal güvenlik sicil numarasının kullanıcı tarafından sisteme girilmesinin ardından, sigortalının ad/soyad ve varsa ilk soyad bilgisi sigortalı tescil kütüklerine bakılarak sistem tarafından ekrana getirilecek olup, sosyal güvenlik sicil numarası girilen sigortalının ad soyad bilgisinin doğru olup olmadığı kullanıcılar tarafından kontrol edilecek, sosyal güvenlik sicil numarasının hatalı girilmiş olduğunun anlaşılması halinde, doğru sicil numarası sisteme yeniden girilecektir. Aylık prim ve hizmet belgesinin kağıt ortamında düzenlenerek Kuruma elden verildiği veya posta kanalıyla gönderildiği durumlarda ise, sigortalıların sosyal güvenlik sicil numaraları ve ad/soyad/ilk soyadı bilgileri aylık prim ve hizmet belgesine ilgililerce yazılacaktır.
Aylık prim ve hizmet belgelerinin e-Bildirge kanalıyla gönderilmesinde, sosyal güvenlik sicil numarasının kullanıcı tarafından sisteme girilmesinin ardından, sigortalının ad/soy ad ve varsa ilk soy ad bilgisi sigortalı tescil kütüklerine bakılarak sistem tarafından ekrana getirilecek olup, sosyal güvenlik sicil numarası girilen sigortalının ad soy ad bilgisinin doğru olup olmadığı kullanıcılar tarafından kontrol edilecek, sosyal güvenlik sicil numarasının hatalı girilmiş olduğunun anlaşılması halinde, doğru sicil numarası sisteme yeniden girilecektir. Aylık prim ve hizmet belgesinin kağıt ortamında düzenlenerek Kuruma elden verildiği veya posta kanalıyla gönderildiği durumlarda ise, sigortalılara ait yukarıda belirtilen bilgilerin aylık prim ve hizmet belgesine ilgililerce yazılması gerekmektedir.
Sigorta Primi, İşsizlik Sigortası Primi ve Aylık Sosyal Güvenlik Destek Primlerinin Hesaplanması Sigortalıların tamamına ilişkin bilgilerin girişinin yapılmasının ardından, aylık prim ve hizmet belgesinde kayıtlı “Toplam Tahakkuk Bilgileri” sistem tarafından hesaplanacak ve ödenecek olan sigorta primi ve işsizlik sigortası primine ilişkin tahakkuk makbuzu sistemden alınabilecektir. 12/5/2010 tarihli, 27579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 102 nci maddesinde yapılan düzenlemeyle, aylık prim ve hizmet belgesinin “Sigorta Primine Esas Kazanç” bölümü sigortalıların günlük kazançlarının tespiti bakımından özellik arzetmesi nedeniyle “Hak Edilen Ücret” ve “Prim, İkramiye ve Bu Nitelikteki İstihkak” olmak üzere iki ayrı bölüme ayrılmış olup, aynı Yönetmeliğin geçici 23 üncü maddesi uyarınca uygulama 2010/Temmuz ayına ilişkin aylık prim ve hizmet belgesinden başlamış olup, uygulama “e-Sigorta” sistemi üzerinden 5/8/2010 tarihi itibariyle işletime açılmış bulunmaktadır Aylık prim ve hizmet belgesinin kağıt ortamında düzenlendiği durumlarda ise, “Toplam Tahakkuk Bilgileri” ilgililerce doldurulacaktır. Aylık prim ve hizmet belgesinin e-Bildirge kanalıyla gönderilmesi sırasında, belgenin ilişkin olduğu yıl ve ay, sigortalıların niteliklerine uygun belge türü ve varsa düzenlenmesine esas Kanun türü ilgililerce seçilecektir. Belge türleri, aylık prim ve hizmet belgesinin arka sayfasında açıklanmıştır, aynı işyerinde çalışmakla birlikte farklı nitelikteki sigortalılar, farklı belge türü seçilmek suretiyle Kuruma bildirilecektir.
Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Kuruma Gönderilmesi Yasal Süresi İçinde Kuruma Gönderilecek Olan Aylık Prim ve Hizmet Belgeleri: 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanları çalıştıran; - Özel nitelikteki işyeri işverenleri, cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’ünde, - Resmi nitelikteki işyeri işverenleri ise, cari aya ilişkin olarak düzenleyecekleri asıl, ek veya iptal nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerini, en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7’sinde, Saat 24.00’a kadar e-Bildirge kanalıyla Kuruma göndermek zorundadırlar. Belgenin gönderilmesi gereken sürenin son gününün resmi tatile rastlaması halinde, aylık prim ve hizmet belgesi, son günü izleyen ilk iş günü saat 24.00’a kadar, Kuruma, e-Bildirge kanalıyla gönderilebilecektir. Bazı özel nitelikteki işyeri işverenleri ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasında; bazı resmi nitelikteki işyeri işverenleri ise ayın 1’i ila 30’u arasında ücret alan sigortalılar çalıştırdığından, bu nitelikteki işyeri işverenlerince; - Ayın 1’i ila 30’u arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri, en geç belgenin ilişkin olduğu ayı izleyen ayın 23’ünde, - Ayın 15’i ila müteakip ayın 14’ü arasındaki çalışmaları karşılığı ücret alan sigortalılar için düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri, en geç belgenin ilişkin olduğu dönemi izleyen takvim ayının 7’sinde, Kuruma gönderilecektir.
Geçmişe Yönelik Belge Verilmesi a) Toplu iş sözleşmeleri uyarınca geriye yönelik olarak ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, toplu iş sözleşmesinin imzalandığı tarihi, b) Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan ve toplu iş sözleşmesi dışında kalan sigortalılar ile özel sektöre ait işyerlerinde sendikalara üye olmamaları sebebiyle toplu iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan sigortalılara, geriye dönük ödenmesine karar verilen ücret farklarına ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, alınan karar tarihini, c) Ücretleri Maliye Bakanlığının vizesine tabi olan personele ödenen ücretlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, vize işleminin gerçekleştiğine ilişkin yazının tarihini, ç) Bir aydan fazla istirahat alan sigortalılara Kurumca ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin yanı sıra istirahatlı bulunulan süre için işverenlerince toplu iş sözleşmesine dayanılarak ücret ödenmesi hâlinde, bu ücretlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin istirahat süresinin sona erdiği tarihi, d) 4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesine istinaden iş mahkemelerince veya özel hakem tarafından verilen kararlar uyarınca, işe iadesine karar verilen sigortalı personelin kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunması ve işverenin usulüne uygun daveti üzerine işe başlaması halinde, davete ilişkin tebligatın alındığı tarihin veya işverenin işçiyi işe başlatmaması halinde, sigortalı personelin işe başlamak için işverene yaptığı başvurusuna ilişkin tebligatın alındığı tarihin içinde bulunduğu ayı takip eden aybaşından,
e) İdare mahkemesi kararlarına göre görevlerine iade edilen sigortalı personele ödenmesine karar verilen ücretlere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin kesinleşen mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi, f) 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4 üncü maddesinin (b) bendi kapsamına giren ve 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılara enflasyon farkı veya başka ad altında geriye yönelik olarak yapılan ödemelere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, ödemenin yapıldığı tarihi, g) Toplu iş sözleşmelerine tabi işyeri işverenlerince veya kamu idarelerince ya da yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenen ücret dışındaki ödemelere ilişkin ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin (ücret dışındaki bu ödemeler hizmet akdinin devam ettiği en son ayın kazancına dahil edilecektir.) yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihlerini , Kamu kurumlarında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışan sigortalılar için mahkeme kararları veya idarece verilen kararlar gereğince geriye yönelik ücret ve ücret niteliğinde ödeme yapılması halinde, mahkeme kararının idareye tebliğ edildiği tarihi takip eden günden veya idarenin karar tarihinden itibaren, takip eden ay/dönemin, işyerinin özel nitelikte olması halinde 23 üne, resmi nitelikte olması halinde ise 7’sine kadar, Kuruma, e-Bildirge kanalıyla gönderilmesi veya kağıt ortamında verilmesi halinde de yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecektir.
Yasal Süresi Dışında Kuruma Verilecek Olan Aylık Prim ve Hizmet Belgeleri Yasal süresi geçirildikten sonra düzenlenecek olan aylık prim ve hizmet belgeleri Kuruma elden verilir yada posta kanalıyla gönderilir. Yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgeleri verilmesi gereken yasal süresinin sonundan itibaren 3 aylık süre içinde verilirse, sigortalı işe giriş bildirgelerinin de verilmiş olması ve ihbar yada şikayet gibi şüpheli bir durumun bulunmaması şartıyla inceleme yapılmaksızın işleme konulmaktadır. Yukarıda belirtilen süre geçirildikten sonra Kuruma verilen asıl ve ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgeleri, işyeri defter ve belgelerinden tespit edilecek her türlü bilgi ya da kamu idareleri tarafından düzenlenecek belge veya alınan bilgi ile doğrulanması halinde işleme alınacaktır. Diğer taraftan, işyerinde yapılan fiili tespitler sonucunda, gerek defter tutmakla yükümlü olan gerekse olmayan kişilerce yasal süresi geçirildikten sonra Kuruma verilen aylık prim ve hizmet belgelerinin en fazla geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı işleme konulabilecektir.
SİGORTA PRİMLERİNİN ÖDENMESİ 5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalıları çalıştıran işverenler, bir ay içinde çalıştırdıkları sigortalıların prime esas kazançları üzerinden hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını sigortalıların ücretlerinden keserek, kendi hissesine isabet eden prim tutarlarını da bu tutarlara ekleyerek en geç ayı/dönemi takip eden ay/dönemin sonuna kadar Kuruma ödeyeceklerdir. Buna göre 1-30 şeklinde belge veren işverenlerce belgenin ilişkin olduğu ayı takip eden ay sonuna, 15-14 şeklinde belge veren işverenler ise dönemi takip eden ayın 14 ü saat 24.00 e kadar Sigorta primlerini ödeyeceklerdir.
Primlerin Ödenmesi Gereken Sürenin Son Gününün Tatile Rastlaması : Primlerin ödenmesi gereken sürenin son gününün resmî tatile rastlaması halinde, ne yolda işlem yapılacağı Kanunda belirtilmemiş olduğundan, konunun genel hükümlere göre değerlendirilmesi icap etmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 93 üncü maddesinde Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter. Borçlar Kanununun 93 üncü maddesinde ise, İfa zamanı veya sürenin son günü, kanunlarda tatil olarak kabul edilen bir güne rastlarsa, kendiliğinden bu günü izleyen ve tatil olmayan ilk güne geçeceği hükme bağlanmıştır. Bu itibarla, primlerin ödenmesi icap eden ayın son günü tatile rastladığı takdirde, primlerin ödenmesi gereken süre tatili takip eden günün iş saati sonunda sona ereceğinden, bu zamana kadar ödenmiş olan primlerin kanunî süresi içinde ödendiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
Prim Belgelerinin Mücbir Sebeplerle Gönderilememesi ve Primlerin Süresi İçinde Ödenememesi: Aylık prim ve hizmet belgesini internet ortamında göndermek zorunda olan işverenlerin , Kurumun bilgi işlem sisteminin aşağıdaki belirtilen nedenlerle hizmet dışı kalması sonucu prim belgelerini öngörülen sürenin son gününde Kuruma internet ortamında gönderememesi ve/veya muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi halinde, sorunların ortadan kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna kadar belgeyi göndermeleri ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma ödemeleri halinde, bu yükümlülüklerini Kanunda öngörülen sürede yerine getirmiş oldukları kabul edilir.
Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü yetkililerince tutanak ile tevsik edilmesi kaydıyla; a) Kurum bilgisayar sisteminde, e-Sigorta uygulamasının çalışmasını engelleyecek şekilde; 1) Donanımsal ve yazılımsal arızalar, 2) Elektrik ve iletişim alt yapısında meydana gelen arızalar, 3) Yangın, yıldırım, infilak ve benzeri olaylar sonucu meydana gelen ve işlem yapmayı engelleyici durumlar, 4) Sel veya su baskını, fırtına, yer kayması, deprem gibi tabi afetler ile grev, lokavt, sabotaj, terör saldırıları, b) Kurumun hizmet satın aldığı internet servis sağlayıcılarında meydana gelen arızalar, c) (a) ve (b) dışında Kurumca belirlenecek benzeri durumlar, Aylık prim ve hizmet belgelerinin Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kurumca alınmasını engelleyici sebep olarak kabul edilir.
Afet Durumunda Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Verilmesi ve sigorta primlerinin ödenmesi Yangın, su baskını, yer kayması ve deprem gibi afete uğrayan işverenlerin, bu durumu kamu kurum ve kuruluşlarından alacakları yazı ile belgeleyerek afetin meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde işyerinin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğüne yazılı talepte bulunmaları halinde, bu kişilerin prim ödeme aczine düştüklerinin Kurumca yapılacak inceleme neticesinde tespit edilmesi kaydıyla, afetin meydana geldiği tarihte verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin meydana geldiği ayı takip eden üç ay içinde Kuruma verildiği takdirde yasal süresi içinde verilmiş kabul edilecek, ayrıca bu işverenlerin afet tarihine kadar ödememiş oldukları prim borçları ile afet tarihinden itibaren oluşacak üç aylık prim borçları bir yıla kadar ertelenebilecektir.
Mali Tatil Uygulaması 5604 sayılı Malî Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanun’un; 1. maddesinde, Her yılın Temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dahil) malî tatil uygulanacağı, Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde, malî tatilin, Temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlayacağı, Son günü malî tatile rastlayan aşağıda belirtilen sürelerin( bu süreler vergi uygulaması ile ilgili süreler olduğu için burada yer verilmemiştir), tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılacağı, 2. maddesinde, Malî tatil ilan edilen döneme rastlayan tarihlerde Sendikalar Kanunu, İşsizlik Sigortası Kanunu ve 4857 sayılı İş Kanununa göre işverenlerce yapılması gereken, iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri dışında kalan beyan, bildirim ve ödemelerin; Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu ile Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi sigortalıların,
Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi işverenlerin, Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tâbi sigortalıların yapmakla yükümlü olduğu iş kazası ve meslek hastalığı bildirimleri dışında kalan beyan, bildirim ve ödemelerin, 1 inci maddede belirtilen süreler kadar erteleneceği, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca belirleneceği, Hükme bağlanmıştır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 30/6/2007 tarihli, 26568 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5604 Sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun 2. Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğin 4. maddesinde 506 sayılı Kanuna tabi işverenlerin mali tatil kapsamına giren beyan, bildirim ve ödemeleri açıklanmıştır. İşyeri bildirgesi, sigortalı işe giriş bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi, İdari para cezasına itiraz ve ödeme, Prim ödemesi, Resen hesaplanan prim borcuna itiraz, Asgari işçilik uygulamasından( araştırma işleminden) kaynaklanan borcun kabulüne dair taahhütname verilmesi ve prim borçlarının ertelenmesi hususlarında Kanun, Yönetmelik ve Tebliğlerde belirtilen süreler mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzayacaktır.
Diğer taraftan Mali tatil konulu 23/7/2009 tarihli genel talimatta, Maliye Bakanlığınca, mali tatilin sona erdiği günü izleyen yedi gün içinde biten kanuni ve idari sürelerin, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedinci günün mesai saati bitiminde sona ereceği yönünde uygulama yürütüldüğü belirtilerek, anılan Kanunun 1 inci maddesinin altıncı fıkrasına istinaden, yasal verilme süresinin son günü ile son ödeme süresi 21 – 27 Temmuz arasında olan iş ve işlemlerdeki kanuni sürelerin de 1 – 20 Temmuz arasında sona eren iş ve işlemlerde olduğu gibi mali tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün daha uzamış kabul edilmesine ilişkin Maliye Bakanlığı uygulamasına paralel bir uygulamanın Kurumumuzca da yürütüleceği açıklanmıştır. Buna göre, son verilme tarihi mali tatil dönemi olan 1 Temmuz ila 27 Temmuz tarihleri arasına rastlayan aylık prim ve hizmet belgelerinin verilmesi gereken son tarih 27 Temmuz tarihi olacaktır. (25/7/2011 tarihli, 2011-74 sayılı e-posta)
Asgari İşçilik Uygulaması Asgari işçilik uygulaması nedir; 8/12/1993 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 3917 sayılı kanunla 4792 sayılı sosyal sigortalar kurumu kanununun 6. maddesine iki fıkra eklenmek suretiyle sigorta müfettişlerine işyerlerinden kuruma bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarını tespit etme yetkisi verilmiş ve yine fıkrada bildirilmesi gereken işçiliğin ne şekilde hesaplanacağına ilişkin usul ve esaslar belirtilmiştir. Faal veya gayri faal her işyerinin kanunda öngörüldüğü şekilde kurumun denetim elemanlarınca denetime tabi tutulmasının imkansızlığı nedeniyle, Kurum yönetim kurulunca alınan karara istinaden ihale konusu işler ve bina inşaatı işyeri dosyalarının asgari işçilik bildirimi bakımından sigorta müfettişlerince değerlendirmeye tabi tutulup tutulmayacağı hususunda ünitelerce işyerlerinden bildirilen işçilik tutarlarının mukayesesi yapılmaya başlanılmıştır. Fiili imkansızlık sonucunda idari bir tasarruf olarak uygulanmasına başlanılan ( kurum ünitelerince yapılmakta olan ) asgari işçilik araştırma işlemi 6/8/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4958 sayılı kanunla 506 sayılı kanunun 79 uncu maddesine eklenen fıkra ve usul ve esaslarının belirlenmiş olduğu SSİY nin 1/5/2004 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesi ile birlikte idari tasarruf olarak yürütülen işlem yasal zeminine oturtulmuştur.
Bir işin maliyetini oluşturan unsurlar = malzeme+işçilik +kar olarak karşımıza çıkmaktadır. Maliyetin içindeki işçiliğin gerektirdiği sigorta bildiriminin yapılıp yapılmadığı Sosyal Güvenlik Kurumunca kontrol edilmekte olup 5510 sayılı kanunun 85 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında yasal dayanağı bulunan kontrol işleminin birinci ayağı kurum ünitelerince yapılan araştırma işlemi (85.md 2. fıkra) olup, bu işlemin sonucunda yeterli işçiliğin bildirildiği anlaşılan işyerleri bakımından şikayet veya şüpheli bir durum olmaması halinde işyeri dosyası incelemeye sevk edilmemektedir. Ünitelerce yapılan araştırma işlemi sonucunda yeterli işçiliği bildirmemiş olmakla birlikte ikinci aşamaya geçmek istemeyen veya başka bir deyişle hesaplama sonucunda çıkan fark işçilik tutarını ödemek isteyen işverenler bakımından da kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca denetim yapılması için işyeri dosyası denetime sevk edilmemektedir
İhale Konusu İşlerde asgari işçilik uygulaması Kanunun 85 inci maddesinde belirtilen asgari işçilik uygulamasına yönelik Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 110 uncu maddesinde ihale konusuna işlere ait asgari işçilik araştırma işlemine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir. Anılan maddede; (1) Kanunun 85 inci maddesi ikinci fıkrasında belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan her türlü işlerde ünitece yapılacak araştırma; işin kesin kabulünün ya da geçici kabulünün noksansız olarak yapıldığı tarihten sonra ve işverene ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dâhil toplam istihkak tutarına, işin asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır. (2) İşin sözleşmesinde çalıştırılacak sigortalı sayısı belli ise, öncelikle bu sigortalıların kişi/gün sayısı üzerinden Kuruma bildirilmiş olup olmadığı araştırılır. Bu araştırma sonucunda Kuruma bildirilmeyen sigortalılar ile ilgili belgelerin verilmesi, yapılacak bir ay süreli bir tebligat ile işverenden istenir. Belgelerin verilmemesi veya eksik verilmesi hâlinde bu belgeler ünitece re’sen düzenlenir. Belgelerin ünitece düzenlenmesinin mümkün olmadığı hâllerde ise birinci fıkrada öngörüldüğü gibi işlem yapılır. İşin sözleşmesi ile Kuruma yapılan bildirimler arasında bir eksikliğin bulunması hâlinde söz konusu eksikliğin ihale makamınca doğrulanması durumunda bazı aylardaki kişi/gün sayısı eksikliği üzerinde durulmaz. (3) Asgari işçilik oranları, Kurum bünyesinde oluşturulan Asgari İşçilik Tespit Komisyonunca belirlenir ve bu oranlar tebliğ ile yayımlanır.
(4) İhaleli işin birden fazla konuyu kapsıyor olması ve bünyesindeki her bir işin asgari işçilik oranı daha önce belirlenmiş olmak kaydıyla, ihale makamı tarafından her bir işe ait istihkak tutarlarının ayrı ayrı bildirilmesi hâlinde, araştırma işlemi, her bir işe ait asgari işçilik oranları dikkate alınarak yapılır. Her bir işe ait istihkak tutarının ayrı ayrı bildirilmemesi hâlinde ise, işverenin yazılı isteği üzerine araştırmada, bu işlerin en yükseğine ilişkin asgari işçilik oranı dikkate alınır. İşveren tarafından yapılan işlere ilişkin en yüksek asgari işçilik oranının uygulanmasının kabul edilmemesi durumunda işin asgari işçilik oranı Asgari İşçilik Tespit Komisyonu tarafından belirlenir. (5) İdarece, işverene ödemelerin döviz şeklinde yapılması durumunda, döviz tutarı, ödemenin yapıldığı tarihlerdeki Merkez Bankasınca belirlenen döviz satış kuru üzerinden Yeni Türk Lirasına çevrilerek işlem yapılır. (6) Fiilen işin başlangıç ve bitiş tarihlerinin, işverence resmî makamlardan alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. Bu tarihlerin resmî belge ile kanıtlanamaması hâlinde, ihale makamının bildirmiş olduğu tarihlere itibar edilerek işlem yapılır. hükümleri bulunmaktadır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 110 uncu maddesinde de belirtildiği gibi; 5510 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan her türlü işlerde ünitece yapılacak araştırma; işin kesin kabulünün ya da geçici kabulünün noksansız olarak yapıldığı tarihten sonra ve işverene ödenmesi gereken Katma Değer Vergisi hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dâhil toplam istihkak tutarına, işin asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır.
Örnek: İhale konusu işin KDV hariç, malzeme fiyat farkı ve akreditif bedeli dahil; Son istihkak raporunda belirtilen toplam hakediş tutarı : 120 Bin TL. Malzeme fiyat farkı : 30 Bin TL. Akreditif bedeli : 80 Bin TL. ----------------------- Toplam : 230 Bin TL. ve asgari işçilik oranı da % 16 ise, (İşverenin işi yaparken tüm işlerin ve imalatların kendi tarafından yapılmasının mümkün olamayacağı, dolayısıyla birtakım işlerin kurumda işvereni adına tescilli işyerlerinden kuruma sigortalı olarak bildirilen kişilere yaptırıldığı düşünüldüğünden, olası bu faturalı ödemelere istinaden işçilik oranı %25 oranında eksiltilerek uygulanmaktadır.) Asgari işçilik oranı %25 eksiltildiğinde işçilik oranı %12 olarak bulunacağından, Kuruma bu iş dolayısıyla bildirilmiş olması gereken asgari işçilik miktarının: 230 Bin X %12 = 27.600 TL olması gerekir. Söz konusu işyeri ile ilgili olarak bu şekilde yapılacak hesaplama sonucunda Kuruma 27.600 TL veya daha fazla işçilik (sigorta primine esas kazanç) bildirilmiş olması durumunda yapılan araştırma işleminde yeterli işçilik bildirilmiş olacaktır. Özel Nitelikteki İnşaatlarda İlişiksizlik Belgesi Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin Özel nitelikteki inşaatlarda araştırma ve re’sen yapılacak işlemler başlıklı 111 inci maddesinde; (1) Gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan özel nitelikteki inşaat işyerleri hakkında ünitece yapılacak araştırma; inşaat maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır.
(2) Bina maliyeti, belediyeler, valilikler ve ruhsat vermeye yetkili diğer makamların vermiş olduğu inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan, ruhsatnamesi yoksa ünitece tespit edilecek yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı suretiyle bulunacak tutar üzerinden hesaplanır. (3) Birim maliyet bedelleri, her yıl inşaatın sınıfı ve grubuna göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tespit edilerek Kurumca özel nitelikteki inşaat işyerlerinin asgari işçilik uygulamasında esas alınır. (4) İnşaatın niteliği dikkate alınarak, inşaatın ruhsatnamesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tespit edilen listede kayıtlı yapının sınıfı ve/veya grubunun farklı olduğunun anlaşılması hâlinde, inşaatın yapı sınıfı veya grubu, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca mahallinde düzenlenen tespit tutanağına istinaden ünitece belirlenerek işlem yapılır. Ünitece bu şekilde tespit edilen yapı sınıf veya grubuna yapılan itirazlar ise karara bağlanmak üzere Asgari İşçilik Tespit Komisyonuna intikal ettirilir. İnşaatın sınıfı veya grubunun, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayımlanan listede daha alt bir yapı sınıfı veya grubunda tasnif edilmesi yönünde yapılan değişiklikler, araştırma veya inceleme işlemi sonucu tespit edilen borcun kesinleşmesine kadar dikkate alınır. (5) Genelgede belirtilmemiş olan inşaata ait birim maliyet bedeli, genelgede kayıtlı benzeri bir inşaatın birim maliyet bedeli üzerinden hesaplanabilir.
(6) Başladığı yıl içinde bitirilmiş olan inşaatın maliyetinin hesaplanmasında o yıl için tespit edilen, başladığı yıldan sonraki yıllarda bitirilmiş inşaatın maliyetinin hesabında ise bitirildiği yıldan önceki yıla ait birim maliyet bedeli esas alınır. (7) Araştırma, bina inşaatının bittiği tarihten sonra yapılır. Ancak, bu işlem, inşaatın el değiştirmesi ve zorunlu hâllerde, inşaat, Ek-11’de inşaatın ikmal edilen kısmının bina maliyetine oranlarını gösterir tabloda gösterilen durumlara uygun bulunduğu takdirde bu oranlar aynen, uymadığı takdirde ise, yapılmayan kısımlar yapılan kısımlara oranlanarak bulunacak maliyet esas alınmak suretiyle inşaatın herhangi bir safhasında da yapılabilir. (8) Gerektiğinde, inşaatın başladığı ve bitirildiği tarihin işverence resmî makamlardan alınacak belgelerle kanıtlanması istenebilir. İnşaatın başladığı tarihin resmî belge ile kanıtlanamaması hâlinde, yapı ruhsat tarihi inşaatın başladığı tarih olarak kabul edilir. Hükümleri bulunmaktadır. Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin111 inci maddesinde de belirtildiği üzere; gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği haiz olmayan kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan özel nitelikteki inşaat işyerleri hakkında ünitece yapılacak araştırma; Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca her yıl yayımlanan metre kare birim maliyetinin inşaatın yüzölçümü ile çarpılması sonucu bulunacak toplam inşaat maliyetine Kurum tarafından tebliği ile yayımlanan asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılır. Özel nitelikteki inşaatlarda asgari işçilik uygulamasına esas yapılan araştırma işleminde; İnşaat Maliyeti= İnşaatın Yüzölçümü x Birim Maliyet Bedeli Bildirilmesi Gereken Asgari Prime Esas Kazanç Tutarı= İnşaat Maliyeti x A.İşçilik Oranı (%25 eksiği) formülü kullanılır.
3917 sayılı Kanun gereğince özel nitelikteki inşaatlarda asgari işçilik uygulaması gerek 1/1/1994 tarihinden sonra biten gerekse 1/1/1994 tarihinden itibaren başlayan inşaatlar için uygulanmaya başlanılmış olup, 1/1/1994 tarihinden önce başlayan ve biten inşaatlar için asgari işçilik araştırması yapılmayacaktır. Dolayısıyla 1/1/1994 tarihinden önce bitirilmiş ve yapı kullanma izin belgesi olmayan işyeri ve ikamet edilen konutlar için asgari işçilik değerlendirilmesi yapılamayacağından bu nitelikteki inşaatlar için Kuruma ilişiksizlik belgesi almak üzere başvuruda bulunulması halinde ilişkisizlik belgesi aranmaması konusunda ruhsat vermeye yetkili makama bilgi verilmesi gerekmektedir. Başladığı yıl içinde bitirilen inşaatlar için birim maliyetinin belirlenmesi Yapımına başlanıldığı yıl içinde bitirilmiş olan inşaatların maliyetinin hesaplanmasında o yıl için tespit edilen birim maliyet bedeli esas alınır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca her yıl yayımlanan metrekare birim maliyetinin o yılın Mart-Nisan ayları içinde yayımlandığı dikkate alındığında, başladığı yıl içinde bitirilen özel nitelikteki inşaatlar için Kuruma müracaat edildiği tarihte henüz birim metrekare maliyet bedeli açıklanmamış olması halinde, işverenden daha sonra tahakkuk edecek borcun ödeneceğine ilişkin taahhütname alınmak koşuluyla, inşaatın yapı sınıf ve grubu dikkate alınarak bir önceki yılın birim metrekare maliyet bedeli üzerinden araştırma işleminin yapılarak, bu işlemin sonucunda borcun bulunmaması veya hesaplama sonucu ortaya çıkacak borcun ödenmesi ve söz konusu işyeri dosyasından Kuruma başkada borcu bulunmaması halinde işverene ilişiksizlik belgesi verilecektir. Başladığı yıldan sonraki yılda (iki yıl içinde)bitirilen inşaatlar için birim maliyetinin belirlenmesi Yapımına başlanıldığı yılı takip eden yıl içinde bitirilmiş olan inşaatların maliyetinin hesaplanmasında bitirildiği yıldan bir önceki yıl diğer bir anlatımla yapımına başlanıldığı yıl için tespit edilen birim maliyet bedeli esas alınır.
İki yıldan fazla süren inşaatlar 1/1/1994 tarihinden önce başlayıp 1/1/1994 tarihinden sonra biten biten inşaatlarda 3917 sayılı Kanun gereğince, 1/1/1994 tarihinden önce başlanılmış bulunmakla birlikte, bu tarihten sonra biten işlerde; faaliyet süresine ilişkin Kuruma bildirilmiş olan prime esas kazanç toplamı, araştırma işlemi sonucunda hesaplanan asgari işçilik tutarından fazla ise ilişkisizlik belgesi verilecek, eksik olması halinde ise 1/1/1994 tarihinden sonraki faaliyet süresine ilişkin asgari işçilik tutarı hesaplanacak ve 1/1/1994 tarihinden sonra Kuruma bildirilen toplam prime esas kazanç tutarı ile karşılaştırılacaktır. Bu işlemin sonucunda Kuruma bildirilen prime esas kazanç toplamı, hesaplanan asgari işçilik tutarından fazla ise ilişiksizlik belgesi düzenlenecek, eksik olması ve çıkacak fark tutarın ödenmemesi halinde bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının tespiti için durum denetime sevk edilecektir. Bu sebeple; 1/1/1994 tarihinden önce başladığı halde 1/1/1994 tarihinden sonra bitirilen inşaatlarda 1/1/1994 tarihinden sonraki dönemler için kıyaslama yapılarak bu dönemlere tekabül eden süreler için (gün hesabı) asgari işçilik uygulaması yapılacaktır.
30/4/2004 (dahil) ve önceki tarihlerde bitirilmiş faaliyet süresi iki takvim yılından fazla olan özel nitelikteki inşaatların birim maliyeti, faaliyet süresine giren bitim yılı dışındaki her takvim yılına ilişkin birim maliyet bedelinin toplanarak yıl sayısına bölünmesi suretiyle bulunacaktır. Bu şekilde hesaplanan maliyet bedelinin bitiş yılından bir önceki yılda geçerli birim maliyet bedelinden az olması durumunda bu şekilde hesaplanan birim maliyetinin (aritmetik ortalamanın) yapı alanı ile çarpılarak yaklaşık maliyet bedelinin bulunması ve Ünitece yapılacak araştırmanın da bu maliyet bedeline göre yapılması gerekmektedir.. l/1/1994'ten sonra Kuruma bildirilen işçilik tutarının, hesaplanan asgari işçilik tutarının altında kalması durumunda aradaki fark tutara bu işe ilişkin sigorta primi oranı (% 35.5) uygulanarak bulunacak meblağın, ödeme tarihine kadar hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte Kuruma ödenmesi koşuluyla, yine müfettiş incelemesine gidilmeksizin ilişiksizlik belgesi verilebilecektir. - 1/1/1994 tarihinden sonra başlayıp 1/5/2004 tarihinden önce biten inşaatlarda Faaliyet süresi iki takvim yılından fazla olan özel bina inşaatlarında, faaliyet süresine giren bitim yılı dışındaki her takvim yılına ilişkin birim maliyet bedelinin toplanarak yıl sayısına bölünmesiyle aritmetik ortalaması bulunacaktır. Bu şekilde hesaplanan maliyet bedelinin bitiş yılından bir önceki yılda geçerli birim maliyet bedelinden az olması durumunda bu şekilde hesaplanan birim maliyetinin (aritmetik ortalamanın) yapı alanı ile çarpılarak yaklaşık maliyet bedelinin bulunması ve araştırmanın da bu maliyet bedeline göre yapılması gerekmektedir.
1/1/1994 tarihinden sonra başlayıp 1/5/2004 tarihinden sonra biten inşaatlarda 1/5/2004 tarihinde yürürlüğe giren mülga SSİY’ nin 38 inci maddesinin (b) fıkrasında başladığı yıldan sonraki yıllarda bitirilmiş inşaatın maliyetinin hesabında bitirildiği yıldan önceki yıla ait birim maliyet bedelinin esas alınacağı belirtildiğinden, inşaatın faaliyet süresinin ortalama maliyetin uygulandığı dönem ve bitirildiği yıldan önceki yılın maliyetinin uygulanmasına ilişkin değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten sonraki dönemi kapsaması nedeniyle yapımına 1/1/1994 tarihinden sonra başlanılan ve 31/5/2004 tarihinden sonra bitirilen özel nitelikteki inşaatlarının maliyeti; 1/5/2004 tarihinden önceki dönemdeki yıllara ilişkin birim m2 maliyetlerinin aritmetik ortalamasının alınması suretiyle bulunacak olan tutarın, inşaatın bittiği yıldan önceki yılın birim m2 maliyet bedeli ile toplanmak ve bulunan tutarın ikiye bölünmesi yoluyla hesaplanacak ortalama maliyet tutarı esas alınarak bulunacaktır. 2004 yılından önceki yılların birim maliyetleri toplanarak yıl sayısına bölünmesi ile elde edilecek ortalama maliyetin hesaplanmasında; 2001, 2002 ve 2003 yıllarına ait birim maliyet bedellerinin aritmetik ortalaması dikkate alınmak suretiyle araştırma işlemi yapılacaktır.
Kısmi ilişiksizlik belgesi Tüm blokların inşaatına aynı anda başlanılması ve bitirilen bloklar için kısmi ilişiksizlik belgesi istenildiğinde yapılacak araştırma işlemi SSİY’nin 27 nci maddesinin sekizinci fıkrası hükmünce tek sicil numarasından yürütülebilecek olan birden fazla yapı ruhsatı bulunan bina inşaatlar ile tek yapı ruhsatına istinaden yapılacak birden fazla blok inşaatlarında; -Bitirilen ilk kısım için ilişiksizlik belgesi talep edildiği durumlarda, araştırma işleminin bitirilen kısmın yüzölçümü esas alınarak, inşaatın başladığı tarihten (işyerinin tescil tarihinden) ilk kısmın ilişiksizlik belgesinin istenildiği tarihe kadar geçen süre içinde bildirilen işçilikler dikkate alınmak suretiyle, -Daha sonraki sürelerde bitirilen bloklar için ilişiksizlik belgesi talep edildiği durumlarda araştırma işleminin, daha önce bitirilen ve ilişiksizlik belgesi verilen kısımlar da dahil olmak üzere bitirilen kısımların tamamının yüzölçümü esas alınarak, inşaatın başladığı tarihten (işyerinin tescil tarihinden) ilişiksizlik belgesi talep edilen diğer kısmın bitirildiği tarihe kadar geçen süre içinde bildirilen işçilikler dikkate alınmak suretiyle, araştırma işlemi yapılacaktır. Art arda inşa edilen yapıların bitirilen blokları için kısmi ilişiksizlik belgesi istenildiği durumda yapılacak araştırma işlemi İşverence talep edilmesi halinde bitirilen her bir blok için ayrı araştırma işlemi yapılabilir ve her bir blok için ayrı ilişiksizlik belgesi verilebilir. Bu durumda inşaatın tümünün bitirilmesi halinde ayrıca toplam metrekare üzerinden araştırma işlemi yapılmaz. Dolayısıyla daha önce bitirilen ve ilişiksizlik belgesi verilen inşaatların yüzölçümleri son değerlendirmede dikkate alınmaz. Her bir blok için araştırma işleminin yukarıda belirtildiği şekilde yapılabilmesi; her bir bloğun yapımına başlanıldığı ve bitirildiği tarihlerin resmi nitelikteki belgeler (yapı denetimine tabi yapılarda; işyeri teslim tutanağı, iş bitirme tutanağı, yapı denetimine tabi olunmaması halinde ise ruhsat vermeye yetkili makamdan alınacak temel vizesi, vs belgeleri) ile kanıtlanması halinde mümkün olabilecektir.
Bir blok halinde inşa edilen yapıların bitirilen kısımları için kısmi ilişiksizlik belgesi istenildiği durumda yapılacak araştırma işlemi Bir blok olarak yapılacak inşaatların bitirilen kısımları için ayrı ayrı ilişiksizlik belgesi istenilmesi halinde; - Bitirilen ilk kısım için ilişiksizlik belgesi talep edildiği durumda, araştırma işlemi bitirilen kısmın yüzölçümü esas alınarak, inşaatın başladığı tarihten (işyerinin tescil tarihinden) ilk kısmın bitirildiği tarihe kadar geçen süre içinde bildirilen işçilikler dikkate alınmak suretiyle, - Daha sonraki sürelerde bitirilen kısımlar için ilişiksizlik belgesi talep edildiği durumda araştırma işlemi, daha önce bitirilen ve ilişiksizlik belgesi verilen kısımlar da dahil olmak üzere bitirilen kısımların tamamının yüzölçümü esas alınarak, inşaatın başladığı tarihten (işyerinin tescil tarihinden) ilişiksizlik belgesi talep edilen kısmın bitirildiği tarihe kadar geçen süre içinde bildirilen işçilikler dikkate alınmak suretiyle, yapılacaktır. Biten bir binanın bağımsız bölümlerinin satın alınan kısımları için ayrı ayrı ilişiksizlik belgesi istenilmesi İşverenlerden, biten bir binanın bağımsız bölümlerini satın alan bazı kişiler, işveren konumunda olmamalarına karşılık satın aldıkları bölümler için yapı kullanma izin belgesi alabilmek amacıyla Kuruma başvurarak ilişiksizlik belgesi istemekte, ancak işveren konumunda olmamalarına ve işverenin Kuruma borçlu bulunmasına bağlı olarak, bunlara ilişiksizlik belgesi verilmediğinden bu kişilerin mağdur oldukları görülmektedir. Bu kişilerin mağdur olmaması ve ayrıca işverenlerin inşaat işyerlerinden dolayı Kuruma olan prim borçlarının kısmen de olsa tahsiline olanak sağlanması açısından, biten bir binanın bağımsız bölümlerini satın alanlara, istekleri halinde, bu yöndeki isteklerini belirtir dilekçe ve ekinde inşaatın ruhsatını düzenleyen merciden temin edilen bahse konu ada parsele ilişkin onaylı “m2 cetveli”nin işyeri dosyasının tescilli olduğu üniteye ibrazı halinde ilişiksizlik belgesi verilebilmesi uygun görülmüştür.
Ancak, bunun için ödeme tarihine kadar hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hem prim borcunun, hem de (araştırma) sonucunda hesaplanan fark tutarın, satın alınan bağımsız bölüme düşen kısmının, ilişiksizlik belgesi isteyen kişilerce işveren nam ve hesabına ödenmiş olması gerekmektedir. Söz konusu tutarların satın alınan bağımsız bölümüne düşen kısmı ise, prim borcu için ayrı, fark tutar için ayrı olmak üzere, bunlara ilişkin tutarların yapının tüm alanına bölünmesiyle çıkan rakamın bağımsız bölümün alanı ile çarpılması sonucu bulunacaktır. Öte yandan, 5940 sayılı Kanun ile 3194 sayılı İmar Kanununun değişik 28 inci maddesinde “Fenni mesullerce denetime ilişkin mimarlık ve mühendislik raporları hazırlanan, yapı sahibi, fenni mesuller ve ilgili idare elemanlarının birlikte düzenlediği tespit tutanağı ile tamamlandığı belirlenen, ancak, yapı müteahhidinin yapım işlerinden doğan vergi ve sigorta primi borçlarının ve diğer sorumluluklarının gereğinin yerine getirilmemesi sebebiyle yapı kullanma izin belgesi verilmesi işlemleri tamamlanamayan yapılar için, yapının müteahhidi olmayan yapı sahibinin talebi üzerine, ilgili idarece durum tespit edilerek yapı kullanma izin belgesi verilir. Bu belgenin bir örneği, ilgili kurumlara ve ilgililerin kayıtlarına işlenmek ve değerlendirilmek üzere ilgili meslek odalarına ve Bakanlığa gönderilir.” hükmü yer almıştır. Bu itibarla, İmar Kanununda yapılan söz konusu değişiklikle, yapı müteahhidinin Kuruma borcu olmasına rağmen müteahhitten bağımsız bir bölümünü satın alan daire sahiplerine ilgili idarelerce yapı kullanma izin belgesi verileceği anlaşılmakla birlikte, söz konusu düzenleme İmar Kanununda yapılmış olduğundan ve anılan düzenleme kapsamında bulunan kişiler için Kurumca düzenlenecek ilişiksizlik belgesi aranılmadan yapı kullanma izin belgesi verilmesinin öngörülmüş olması bu şekilde edinilen yapılara borcu bulunduğu halde Kurumca ilişiksizlik belgesi verilmesi anlamına gelmemektedir. Dolayısıyla bu şekilde edinilmiş yapılara, idare tarafından verilmekte olan yapı kullanma izin belgesinin (iskan) tanzimi aşamasında, Kurumca düzenlenmiş ilişiksizlik belgesinin istenilmesi halinde edinilen kısma isabet eden borç ödenmedikçe ilişiksizlik belgesi verilmeyecektir.
Tadilat, Tamirat, Tesisat ve Benzeri İşler İçin Araştırma İşlemi 1-Ruhsata tabi olan tadilat, tamirat, tesisat ve benzeri işler için araştırma işlemi Ruhsata tabi olan tadilat, tamirat, tesisat ve benzeri işlerde ruhsat makamından işin bitiminde yapı kullanma izni alınabilmesi için ilişiksizlik belgesi götürülmesi gerektiğinden araştırma işlemi yapılması gerekmekle birlikte söz konusu işlerin ilave m2 artışı ihtiva etmemesi veya yapılan işin m2 cinsinden ölçülmesinin söz konusu olmaması yada ölçülebilir olması durumunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bu tür işler için birim metre kare maliyet bedeli yayımlanmamış olduğu da dikkate alınarak, öncelikle yapılan işin maliyetinin tespit edilmesi ve sonrasında bu maliyete yapılan işin asgari işçilik oranının %25 eksiği uygulanmak suretiyle yapılacak araştırma işleminin sonucuna göre ilişiksizlik belgesi verilecektir. Maliyetin tespitine ilişkin yapılan incelemede işin maliyetinin tespitine imkan verecek bilgi ve belgelerin bulunamaması durumunda işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespiti hususunda konu Rehberlik ve Teftiş Başkanlığının ilgili Grup Başkanlığına intikal ettirilerek düzenlenecek rapor gereğince yapılacak araştırma işleminin sonucuna göre ilişiksizlik belgesi verilecektir. 2-Ruhsata tabi olmayan tadilat, tamirat, tesisat ve benzeri işler için araştırma işlemi Ruhsata tabi olmayan ve maliyet hesabı yapılamayan tamir ve tadilat işleri için işverenin Kuruma borcu olmaması, ihbar, şüphe veya şikâyetin bulunmaması veya Kurumca aksine bir tespit olmaması halinde işyeri dosyasının tasfiye edilmesi; ihbar, şüphe veya şikâyet bulunması halinde ise Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları marifetiyle incelenmesi istenilerek düzenlenecek rapor sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir.
İnşaatın yarım bırakılması / kalan kısmının başka bir işverence yapılması halinde yapılacak araştırma işlemi- Özel nitelikteki bir inşaatı tümü ile yapmak üzere (yani anahtar teslimi şartıyla) sahibinden alan yüklenici, akdin feshedilmesi, inşaatın mühürlenmesi vs. gibi sebeplerle inşaatı yarım bırakır veya bıraktırılırsa, gayri faal veya faal durumda olan söz konusu inşaatın kalan işlerinin mülk sahibi tarafından mevcut çalıştırılan işçilerle ya da başka işçilerle tamamlanması veya tamamlanmak üzere başka yüklenicilere verilmesi halinde, -İlk işveren tarafından henüz tamamlanmamış ve gayri faal durumda olan aynı ada ve parseldeki bir inşaatın sahibi tarafından başkasına satılmak veya kiraya verilmek istenmesi durumunda, kalan işlerin satın alan yeni mülk sahibi veya kiralayan tarafından çalıştırılan işçilerle tamamlanması veya tamamlanmak üzere başka yüklenicilere verilmesi halinde, bir işverenden diğerine hukukî neticeleriyle devir bahis konusu olmayacağından el değiştirme yapılmayacak, işe devam eden veya işi ikmal eden adına ayrıca dosya açılacaktır. Öte yandan yukarıda belirtilen ve devir niteliği taşımayan ikinci bir dosya açılarak tamamlanacak olan inşaatlarda, tescili yapılmış ancak tamamı ikmal edilmemiş ilk işveren tarafından yapılan inşaatın seviyesinin tespitine ilişkin; - Her iki tarafça(inşaatı tamamlamadan yarım bırakan ilk işveren ile ikinci bir dosya açarak inşaatı tamamlayacak olan işveren arasında) imzalanmış bir tutanağın/sözleşmenin bulunması, bu nitelikte bir belgenin sunulamaması halinde inşaatın kalan kısmını tamamlayacak olan işverenden inşaatın seviye tespitinin belgelenmesi istenecek ve araştırma işlemi belgelenen seviye tespit durumuna göre yapılacaktır.
Seviye tespitine ilişkin belgeler - Bilirkişi raporu, mahkeme kararı, - Ruhsatı veren yetkili merciin yazısı, - Ruhsat veren mercide görevli teknik personel ile birlikte Kurumun denetim ve kontrolle görevli memuru tarafından tanzim edilen denetim raporu, gibi bir belgenin bulunması halinde her iki dosyanın ayrı ayrı tamamlanma oranı dikkate alınarak araştırma işleminin ayrı ayrı yapılması, her iki dosyadan fark işçilik borcu ve bunun dışında başka bir borç bulunmaması halinde ikinci işyeri dosyasından yapı kullanmaya esas ilişiksizlik belgesi verilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte, ikinci işyeri dosyasından borcun bulunmamasına karşın birinci işyeri dosyasında borcun bulunması halinde, verilecek ilişiksizlik belgesi inşaatın tamamına yönelik olduğundan, birinci işyeri dosyasında bulunan borç ödenmediği sürece binanın tamamı için ilişiksizlik belgesi verilmeyecektir. Yukarıda açıklanan hallerde araştırma işlemi, inşaatın tamamlanma seviyesinin yüzde(%) olarak belirtilmemesine karşın seviyenin belirlenmesine yardımcı olacak nitelikte bir bilgi/belgenin bulunması durumunda, inşaatın bitirilen kısımlarının uyması halinde SSİY ekindeki “İnşaatın İkmal Edilen Kısmının Bina Maliyetine Oranlarını Gösterir Cetvel”e göre, uymaması halinde ise, yapılmayan kısımlar yapılan kısımlara oranlanarak bulunacak maliyet esas alınmak suretiyle yapılacaktır. Öte yandan, tamamı ikmal edilmemiş aynı ada ve parseldeki inşaatın yarım bırakılması ve başka bir işverence tamamlanması hususunda ikinci bir işyeri dosyası açılmak üzere üniteye müracaat edilmesi halinde, inşaatın bitiminden sonra seviye tespiti hususunda, gerek işverenler(yarım bırakan ve tamamlayan) arasında gerekse ünitelerce yapılacak işlemlerde sorun yaşanmamasını teminen, inşaatın seviye tespitini gösteren yukarıda belirtilen nitelikte bir belge istenilecektir.
Diğer taraftan, tescili yapılmış ancak tamamı ikmal edilmemiş inşaatın bağımsız bölümlerinden yer satın alanların, inşaatın yapılmayan kısımlarının tam tespitinin yapılmış olması kaydıyla, tescil edilen ilk dosyadan inşaatın yapılan kısımla ilgili hesap edilecek prim borcu ile fark işçilik borçlarının hissesi oranında ve daha sonra kalan kısımların ikmali için açılmış olan ikinci işyeri dosyasından satın aldığı bağımsız bölümüne isabet eden prim ve fark prim borçlarının ödenmesi kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilecektir. Metrekare maliyet bedeli ile istihkak tutarının mukayese edilmesi 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında sayılan kuruluşlar dışındaki şirket ve benzeri kuruluşlardan yapım işi alanlara bu iş karşılığı yapılan ödemelerin, inşaatın yüzölçümü üzerinden yapılan hesaplamalara göre belirlenen yaklaşık maliyet bedelinden daha yüksek olduğu görülebilmektedir. Buna göre, özel nitelikteki inşaatlarda, ödenen istihkak tutarı ile inşaatların metrekare birim fiyatlarının yüzölçümü ile çarpılması sonucu bulunacak yaklaşık maliyet bedelleri mukayese edilerek yüksek olan tutara işçilik oranı uygulanacaktır. Ayrıca, Serbest Bölge ve Organize Sanayi Bölgeleri 5510 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer verilen kurumlar arasında bulunmadığından, bu Müdürlüklerce ihale edilen inşaat işleri özel nitelikte inşaat işleri olarak değerlendirilecek olup, araştırma işlemi yapılırken işin metrekare maliyet bedeli ile o işe ilişkin ödenen istihkak tutarı mukayese edilerek yüksek olan tutar dikkate alınacaktır.
Bildirilmesi Gereken Asgari İşçilik Tutarının Kurumun Denetim ve Kontrolle Görevli Memurlarınca Tespiti Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasında, «işverenin, işin emsaline, niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.» hükmü yer almakta olup, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca yeterli işçiliği bildirmemiş ve çıkan fark işçiliği ödememiş olan işverenler bakımından, işyerinden bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının hesaplanmasına ilişkin usul ve esas belirlenmiştir.
Maddenin yukarıda belirtilen hükmü gereğince kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının tespitine ilişkin değerlendirmelerinin, ünitelerimizce kullanılmakta olan asgari işçilik oranı üzerinden değil, kanunun öngördüğü şekilde «yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü» gibi unsurları dikkate alarak yapılması olmalıdır. Ancak kanunun açıklamış olduğu yol ve yöntemin kullanılması suretiyle yapılacak olan değerlendirmenin, hem zaman hem emek bakımından çok uzun süreyi gerektirmesi, iş yükünün çok denetim elemanı sayısının yetersiz olması nedeniyle kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca, ünitelerimizce ilk ayakta yapılmakta olan araştırma işleminden farklı olarak işverenin kayıtlarındaki safi veya malzemeli işçilik giderlerinin alınan istihkak toplamından veya maliyet bedelinden düşülmek suretiyle bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarının tespiti şeklinde işlem yapılması zorunluluğu doğmaktadır.
Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı hesaplanmasının ne şekilde yapıldığı aşağıda verilen örnekte gösterilmiştir. 1/3/2011 tarihinde başlanılmış ve 31/5/2013 tarihinde bitirilmiş olan ihale konusu bir iş nedeniyle ihale makamınca müteahhite ( işverene) 2.252.000.000 TL ödendiğini, işin işçilik oranının %9 olduğunu, işverenin kayıtlardaki malzemeli işçilik faturalarının toplamının 180.000.000 TL, salt işçilik içeren fatura toplamının 25.000.000 TL ve işverenin Kuruma 160.000.000 TL işçilik bildirmiş olduğu varsayıldığında, İstihkak tutarı 2.252.000.000.TL Malzemeli İşçilik faturaları toplamı 180.000.000.TL Kalan istihkak tutarı 2.072.000.000.TL 2.072.000.000.TL X 9/100= 186.480.000.TL Bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı- salt işçilik faturaları toplamı 186.480.000.TL-25.000.000.TL= 161.480.000.TL Bildirilmesi gereken asgari işçilik tutarı-bildirilen işçilik tutarı 161.480.000.TL-160.000.000.TL=1.480.000.TL eksik işçilik tutarı olarak hesaplama yapılmaktadır.
Özel nitelikteki inşaat işleri içinde aynı usul ve esaslar çerçevesinde uygulama yapıldığından, örnekteki işimizin özel nitelikteki bina inşaatı olduğu düşünüldüğünde, istihkak toplamı yerine, birim m2 maliyet tutarının, binanın toplam m2 tutarı ile çarpılması sonucunda toplam maliyet bedeli bulunarak bu tutara örnekteki işlem safhalarında olduğu gibi hesaplama yapılacaktır.
İDARİ PARA CEZALARI İdari para cezaları 5510 sayılı kanunun 102 nci maddesinde yer almış olup, Kanunun yükümlülüklerle ilgili hükümlerinin bulunduğu maddelere istinaden 102 nci madde içinde de sıralama yapılmaya çalışılmıştır. Örneğin 8 inci madde sigortalıların tesciline ilişkin hükümleri içermekte olup 102 nci maddenin birinci fıkrasının ilk bendi (a bendi) de bu hükmün yerine getirilmemesi veya geç yerine getirilmesi halindeki uygulanacak idari para cezasını kapsamaktadır. Kurgu bu şekilde yapılmaya çalışılmakla birlikte çeşitli kanunlarla sonradan 5510 sayılı kanuna eklenmiş idari para cezaları dolayısıyla madde yukarıda belirtilen sistematiğinden ayrılarak sonradan getirilen idari para cezaları 102 nci maddenin birinci fıkrasına eklenen fıkralarda yer almıştır. Örneğin işten çıkış bildirimi 9 uncu madde de yükümlülük olarak yer almış olmasına rağmen işten çıkış bildirimi 102 nci maddenin birinci fıkrasının ikinci bendinde ( b bendi) yer almamış, anılan fıkraya eklenen (j) bendinde gerekli düzenleme yapılmıştır.
İdari Para Cezaları İle İlgili Çeşitli Hükümler İdarî para cezası uygulanması 8 inci, 9 uncu, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü kaldırmaz. İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir. 6270 Sayılı Kanunla Değişik ikinci fıkra Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, 102. maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır. 6283 sayılı kanunla değişik (j) fıkrası 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. Ancak mahkemece Kurum lehine karar verilmesi halinde, daha önce tahsil edilmemiş olan dörtte birlik ceza tutarı, 89 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü de dikkate alınarak tahsil edilir. Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir. İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar. İdarî para cezaları hakkında, 5510 sayılı ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri uygulanır.
İDARİ PARA CEZALARI SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR MADDE AÇIKLAMA HESAPLAMA 102. MD.2.FIKRAYA GÖRE HESAPLAMA Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır.” SİGORTALI İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR 102-a/1 Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi İle Genel Sağlık Sigortası Giriş Bildirgesini yasal süre içerisinde verilmemesi, Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun verilmemesi, internet - elektronik veya benzeri ortamda gönderilmesi zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda gönderilmemesi halinde her bir sigortalı için bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. Her Bir sigortalı X 1 Asgari ücret 2014 ilk altı ay 1.071,00 TL 267,75 TL 2014 ikinci altı ay 1.134,00 TL 283,50 TL 102-a/2 Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin verilmediğinin mahkeme kararından, denetim elemanlarının tespitlerinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Her Bir sigortalı X 2 Asgari ücret 2.142,00 TL 2.268,00 TL 102-a/3 İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin verilmediğine ilişkin yukarıdaki tespitin ardından, bir yıl içinde yukarıda sayılan (102-a/2) durumlardan biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. Her Bir sigortalı X 5 Asgari ücret 5.355,00 TL 5.670,00 TL
İŞYERİ BİLDİRGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR 102-b İşyeri Bildirgesini yasal süresi içinde vermeyenler, Kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan ortamda göndermeyenlere aşağıda belirtilen tutarlarda idari para cezası uygulanır. 102-b/1 Kamu idareleri ile bilânço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır. asgari ücret X 3 2014 ilk altı ay 3.213,00 TL 803,25 TL 2014 ikinci altı ay 3.402,00 TL 850,50 TL 102-b/2 Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. asgari ücret X 2 2.142,00 TL 535,50 TL 2.268,00 TL 567,00 TL 102-b/3 Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. asgari ücret X 1 2014 ilk altı ay 1.071,00 TL 267,75 TL 2014 ikinci altı ay 1.134,00 TL 283,50 TL
ASIL VEYA EK AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR ASIL VEYA EK AYLIK PRİM VE HİZMET BELGESİ İLE İLGİLİ CEZALAR 102-c Asıl veya ek aylık prim ve hizmet belgesini belirlenen süre içinde vermeyenlere, Kurumca belirlenen şekilde ve usûlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenlere her bir fiil için aşağıda belirtilen tutarlarda idari para cezası uygulanır. 102-c/1 Belgenin asıl olması halinde aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında idari para cezası uygulanır. Belgede kayıtlı sigortalı sayısı X asgari ücret X 1/5 (üst sınır asgari ücretx2) Kayıtlı her bir sigortalı adına 2014 ilk altı ay 214,20 TL Üst sınır (2.142,00 TL) 2014 ikinci altı ay 226,80 TL (2.268,00 TL) 102-c/2 Belgenin ek olması halinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında idari para cezası uygulanır. Belgede kayıtlı sigortalı sayısı X asgari ücret X 1/8 (üst sınır asgari ücretx2) 133,87 TL 141,75 TL
Kayıtlı her bir sigortalı adına 102-c/3 Ek belgenin aylık 30 günden az bildirim nedeniyle Kurumca re'sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır. Belgede kayıtlı sigortalı sayısı X asgari ücret X 1/2 (üst sınır asgari ücretx2) Kayıtlı her bir sigortalı adına 2014 ilk altı ay 535,50 TL Üst sınır (2.142,00 TL) 2014 ikinci altı ay 567,00 TL (2.268,00 TL) 102-c/4 Belgenin; mahkeme kararından, denetim elemanlarının tespitlerinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret X 2 2.142,00 TL 2.268,00 TL
KURUMA BİLDİRİLMEDİĞİ RAPOR İLE TESPİT EDİLEN EKSİK İŞÇİLİK TUTARINA BAĞLI İDARİ PARA CEZALARI 102/d Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları veya serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden, Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret X 2 2014 ilk altı ay 2.142,00 TL 2014 ikinci altı ay 2.268,00 TL
KAYIT İBRAZ ETMEME VEYA EKSİK İBRAZA BAĞLI İDARİ PARA CEZALARI İşyeri defter, kayıt ve belgelerini Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen on beş gün içinde mücbir sebep olmaksızın ibraz etmeyenlere aşağıda belirtilen tutarlarda idari para cezası uygulanır. 102/e-1 Bilânço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret X 12 2014 ilk altı ay 12.852,00 TL 2014 ikinci altı ay 13.608,00TL 102/e-2 Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret X 6 6.426,00 TL 2014 ikinci altı ay 6.804,00 TL 102/e-3 Defter tutmakla yükümlü değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret X 3 3.213,00 TL 3.402,00 TL
İŞYERİ KAYIT GEÇERSİZLİĞİNE BAĞLI İDARİ PARA CEZALARI İŞYERİ KAYIT GEÇERSİZLİĞİNE BAĞLI İDARİ PARA CEZALARI 102-e/4 Defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte; maddede belirtilen kayıt geçersizliklerinin söz konusu olması halinde, ibraz etmeme cezasını geçmemek üzere geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır. Geçersizlik ay sayısı X asgari ücret x 1/2 (En fazla ibraz etmeme cezası kadar ceza uygulanır) a) Bilanço esasına göre defter tutanlara en fazla asgari ücret X12 (İlk 6 ay için 12.852,00 TL) (ikinci 6 ay için 13.608,00 TL) b) Diğer defter tutanlar için en fazla asgari ücret X 6 (İlk 6 ay için 6.426,00 TL ) (ikinci 6 ay için 6.804,00 TL) c) Defter tutma zorunluluğu olmayanlar için en fazla asgari ücret X 3 (ilk 6 ay için 3.213,00 TL) (ikinci 6 ay için 3.402,00 TL) 102-e/5 İbraz edilen aylık ücret tediye bordrosunun, maddede belirtilen unsurlardan herhangi birini ihtiva etmemesi nedeniyle geçersiz sayılması halinde, her bir geçersiz ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır. Ücret tediye bordrosu ayı X asgari ücret X ½ (En fazla ibraz etmeme cezası kadar ceza uygulanır) a) Bilanço esasına göre defter tutanlara en fazla asgari ücret X12 (İlk 6 ay için 12.852,00 TL) (ikinci 6 ay için 13.608,00 TL) c) Defter tutma zorunluluğu olmayanlar için en fazla asgari ücret X 3 (ilk 6 ay için 3.213,00 TL) (ikinci 6 ay için 3.402,00 TL)
ASGARİ İŞÇİLİK İLE İLGİLİ İNCELEMELERDE KURUMCA İSTENİLECEK BİLGİ VE BELGELERİ VERMEYENLER İÇİN UYGULANACAK İDARİ PARA CEZASI 102-f Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankaların, 85. maddenin uygulanmasıyla ilgili (Asgari işçilik uygulaması ile ilgili) Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermemeleri halinde, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret X 2 2014 ilk altı ay 2.142,00 TL 2014 ikinci altı ay 2.268,00 TL 102-g 8 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında ve 90 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 1.071,00 TL 1.134,00 TL 267,75 TL 283,50 TL 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır. 107,10 TL 113,40 TL
TİCARET SİCİL MEMURLUKLARI İLE BİLDİRİM YAPMAYAN KURUM VE KURULUŞLAR İÇİN GETİRİLEN İDARİ PARA CEZALARI 102-h Madde 11 3. fıkra : İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür. Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini, ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır. Madde 11. 6. fıkra Valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. 1 Asgari Ücret 2014 ilk altı ay 1.071,00 TL 267,75 TL 2014 ikinci altı ay 1.134,00 TL 283,50 TL
DENETİMİ ENGELLEME İLE İLGİLİ İDARİ PARA CEZALARI DENETİMİ ENGELLEME İLE İLGİLİ İDARİ PARA CEZALARI 102-ı Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının; 5510 sayılı Kanunun uygulanmasından doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında bunların görevlerini yapmasına engel olan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş katı tutarında idari para cezası uygulanır. Bu kişilerin görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para cezası uygulanır. Denetimi engelleme: Asgari ücret X 5 Denetimi engelleme cebir ve şiddet kullanma: Asgari ücret X 10 2014 ilk altı ay 5.355,00 TL 10.710,00 TL Engelleme Cebir ve şiddet kullanma 2014 ikinci altı ay 5.670,00 TL 11.340,00 TL
KAMU İDARELERİ BANKALAR DÖNER SERMAYELİ KURULUŞLAR KANUNLA KURULMUŞ KURUM VE KURULUŞLAR İLE DİĞER GERÇEK VE TÜZEL KİŞİLERİN İSTENİLEN BİLGİ VE BELGELERİ VERMEMESİ DURUMUNDA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI 102-i Kurum tarafından 5510 sayılı Kanunun 100. maddesi kapsamında istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi halinde ise aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. İstenilen bilgi ve belgeleri vermeyenler: asgari ücret x 5 İstenilen bilgi ve belgeleri geç verenler: asgari ücret x 2 2014 ilk altı ay 5.355,00 TL 2.142,00 TL Bilgi ve belge vermeyenler Bilgi ve belgeyi geç verenler 2014 ikinci altı ay 5.670,00 TL 2.268,00 TL
Asgari ücret/2X Sigortalı Sayısı Asgari Ücret/10XSİgortalı Sayısı 102-i Ancak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden istenilen bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır Asgari ücret/2X Sigortalı Sayısı Asgari Ücret/10XSİgortalı Sayısı 2014 ilk altı ay 535,50 TL 107,10 TL Bildirim yapılmaması Elektronik ortamda ve süresinde bildirim yapılmaması 2014 ikinci altı ay 567,00 TL 113,40 TL Elektronik ortamda ve süresinde bildirim yapılmaması
Asgari ücret/10X Sigortalı Sayısı SİGORTALILIĞI SONA ERENLERE İLİŞKİN BİLDİRİM İLE 506 SAYILI KANUNUN GEÇİCİ 20 NCİ MADDESİNDE YER ALAN SANDIKLARA, SANDIK İŞTİRAKÇİLİĞİNİN BAŞLAMA VEYA SONA ERMESİNE İLİŞKİN BİLDİRİMİ YAPMAYANLARA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZASI 102/j 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari ücret/10X Sigortalı Sayısı 2014 ilk altı ay 107,10 TL 26,77 TL 2014 ikinci altı ay 113,40 TL 28,35 TL
GENEL SAĞLIK SİGORTALILARININ BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLDUKLARI KİŞİLERE AİT BİLGİ GİRİŞLERİNİ SÜRESİNDE YAPMAYANLAR İLE BAKMAKLA YÜKÜMLÜ OLUNAN KİŞİ OLMAYANLARA AİT BİLGİ GİRİŞİ YAPANLARA UYGULANACAK İDARİ PARA CEZASI 102-k Genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları kişilere ait bilgi girişlerini süresinde yapmayanlar ile bakmakla yükümlü olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapanlara asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari Ücret X ½ 2014 ilk altı ay 535,50 TL 2014 ikinci altı ay 567,00 TL 102-l Ek 6 ncı maddesine göre yapılması gereken bildirim veya kontrol yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır. Asgari Ücret 1.071,00 TL 1.134,00 TL