Hz. Peygamber İ slâm'ı tebli ğ ederken toplumun yenili ğ e açık, idealist ve enerjik kesimini olu ş turan gençlerden Büyükölçüde destek almı ş tır. O, tebli ğ e ba ş ladı ğ ı ilk andan itibaren kadın - erkek, genç-ihtiyar, zengin-fakir, hür- köle ayırımı yapmaksızın tüm insanları İ slâm'a davet etmi ş tir. Nitekim ilk Müslümanlar incelendi ğ inde içlerinde toplumun her kesiminden fertlerin yer aldı ğ ı görülmektedir. Ancak, bu fertler Arasında gençlerin ço ğ unlukta oldu ğ u bilinmektedir.
Allahü Teâlâ c.c. ilâhî emirlerini peygamberler vasıtasıyla bildirmi ş tir. Hepsinin getirdi ğ i hükümlerin aslı ve gâyesi bir olup ş u be ş noktada birle ş ir: 1- Dini muhafaza 2- Nefsi muhafaza 3- Aklı muhafaza 4- Nesli muhafaza 5- Malı muhafaza etmek...
Hz. Ali bugünün gençli ğ ine hem ilmiyle hem de cesareti ve sa ğ lam iradesiyle rol model olabilecek büyük sahibilerdendir. İ lk müslüman genç erkek Hz. Ali ise İ lk İ slamla ş ereflenen sadakat ve cesaret numunesi hanım sahabi de Hz. Ebu Bekr’in kızı Hz. Esma idi. Hz. Esma -radıyallahuanhâ- gönlünü İ slam’a açtı ğ ında gencecik bir kızdı. Henüz daha on yedi ya ş ındaydı. Çok sevdi ğ i babasının yüzünde imanın huzurunu görünce hiç tereddüt etmemi ş ti. Annesi Kuteyle binti Abduluzza’ya nasip olmayan hidayet bu küçük hanıma müyesser olmu ş tu… Yeti ş kin erkekler arasında İ slam’a girenlerin ilki nasıl ki babası Hz. Ebu Bekir - radıyallahu anh- ise, genç kızlar içinde de oydu.
Efendimiz İ slam’ı tebli ğ etmeye ba ş ladı ğ ında ona ilk sahip çıkanlar gençler ço ğ u 30 ya ş civarında idi. İ lk müslümanlardan birkaç ki ş i 50 ya ş civarında, birkaç ki ş i 35 ya ş ın üzerinde, geri kalan ço ğ unluk ise 30 ya ş ın altında bulunuyordu. Bazı önemli genç sahabiler: Hz. Ali: Zübeyr b. Avam: 12 Abdullah b. Ömer: 13 Ubeyde b. el-Cerrah: 13 Talha b. Ubeydullah: 14
Hadis-i Ş erifler: H. Ş.: - Ey Gençler! Sizden evlenmeye gücü yetenler evlensin. Çünkü bu; gözü (harama bakmaktan), iffeti (zinâ gibi ş eylerden) daha iyi korur. (Muhtârül-ehâdis 1393) H. Ş.: İ nsan, genç ya ş ında evlenirse, ş eytanı: "Bana yazıklar olsun! Bu genç dinini benden korudu" diye ba ğ ırır. (Râmûz 179/1). H. Ş.: Bir genç dünya lezzetlerini ve lehviyâtı (bo ş ş eyleri) terk eder, gençli ğ ine ra ğ men Allahü Teâlâ'ya itâate devam ederse, Allah ona yetmi ş iki sıddîkın ecrini ihsan eder ve kendisine "Ey gençli ğ ini benim tâatime tahsis edip ş ehvetini terk eden genç! Sen bana bazı meleklerim gibisin!" buyurur. (Râmûz 383/2) H. Ş.: Allahü Teâlâ'nın tevbe eden gençten ziyâde sevdi ğ i, günaha devam eden ihtiyardan da ziyâde bu ğ zetti ğ i hiç bir ş ey yoktur. (Kenzül- İ rfan 196) H. Ş.: Allahü Teâlâ gençli ğ ini tâatla geçirenleri sever... (Kenzül- İ rfan 193) H. Ş.: Küçükken ibadete ba ş layan gençlerin, ihtiyarladıktan sonra ibadete ba ş layanlar üzerine üstünlü ğ ü, peygamberlerin sâir insanlar üzerine üstünlü ğ ü gibidir. (Kenzül- İ rfan 194)
YAPAN:SAL İ H HAYDAR AVCI :KONU:HZ MUHAMED(S.A.V) VE GENÇLER SINIF VE NO:10/B 233
EN SEVDIGM HOCAMA MERYEM ERCIYAS