üriner inkontinansta medikal tedavi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Yaşlılarda Üriner İnkontinans
Advertisements

Yanık, Donma ve Sıcak Çarpması
Hâsılat kavramları Firmaların kârı maksimize ettikleri varsayılır. Kâr toplam hâsılat ile toplam maliyet arasındaki farktır. Kârı analiz etmek için hâsılat.
Return Visits to the Emergency Department: The Patient Perspective Can Bilal AÜTF Acil Tıp AD.
AKRAN DESTEKLİ ÖĞRENME
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
OKUL ÇAĞI ÇOCUKLARINDA ASTIM RİSK FAKTÖRLERİ Dr.Mehmet Seyhan A Acta Pædiatrica , 1606–1610.
Topiramat 1997 yılında ABD’de epilepsinin ek tedavisi için pazarlanmaya başlanmıştır.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
GEBELİĞİ ETKİLEYEN HASTALIKLAR
ÖLÇME DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ.
Sözsüz İletişimin Özellikleri
AĞAÇLANDIRMA VE GENÇLEÇTİRME ÇALIŞMALARININ BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİĞE ETKİSİ İsmail KÜÇÜKKAYA Orm. Yük. Müh.
Best KM 1, Boullata JI, Curley MA Pediatr Crit Care Med Feb;16(2): doi: /PCC Risk Factors Associated With Iatrogenic.
Öğr. Gör. Dr. İnanç GÜNEY Adana MYO
İDRAR İNKONTİNANSINDA TEDAVİ
İLAÇ KULLANIMINDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
GELİŞİMLE İLGİLİ ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİKLERİ
Çocukluk Çağı Kanserleri Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
Zehra ASLAN AYDOĞDU KTÜ Aile Hekimliği AD
Stres Üriner İnkontinansın Minimal İnvaziv Tedavisi: Mesane Boynu Enjeksiyonu Ayse Veyhürda Dikmen, Polatlı Duatepe Devlet Hastanesi, Üroloji Klinigi,
Adem Civan** Ramazan Arı*** Alpaslan Görücü** Mehmet Özdemir**
Dışa Atım Bozuklukları
Sosyal Hizmet Meslek Etiği
Yüksek Dereceli Servikal İntraepitelyal Neoplazide Eksizyonel İşlem Sonrası Nüksün Öngörülmesi SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ , BURSA YÜKSEK İHTİSAS EĞİTİM.
ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK
ÖZEL EĞİTİMİN TEMEL İLKELERİ
İç Hastalıkları Klinik Stajı GİRİŞ DERSİ
DENEYSEL TERTİPLER VE PAZAR DENEMESİ
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
YETİŞKİNLİK DÖNEMİ İlk Yetişkinlik Orta Yetişkinlik Yaş
Yapay Sinir Ağı Modeli (öğretmenli öğrenme) Çok Katmanlı Algılayıcı
SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI
MASTİTİSLERİN TEDAVİSİ
FİNANSÇI OLMAYANLAR İÇİN FİNANS
KANSER.
Çocuklarda Korozif Madde alımı
Bölüm 9 İş Yönetim Stratejileri : Rekabet Stratejileri
ACE İNHİBİTÖRLERİ – ANJİOTENSİN RESEPTÖR BLOKÖRLERİ
Trabzon Arş.Gör.Dr. Cuma Ali ZOBA.
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARDİYOLOJİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ
VE SİSTEME ETKİLİ İLAÇLAR
TUTUM VE ALGILAR.
Hayvancılık İşletmelerinde Sürü Yönetimi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
KALBİN ELEKTRİKSEL AKTİVİTESİ
İK MAKALESİ.
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
ŞEKER HASTALIĞI.
HAZIRLAYAN AYŞE FATMA DUR
UYGUN OLMAYAN İLAÇ KULLANIMLARI
İlgilerin Ölçülmesi, ilgi envanterleri ve sorunları
NeTIRail-INFRA Bilgilendirme Toplantısı, Ankara, Türkiye
ENERJİ METABOLİZMASI VE REGÜLASYONU
Meriç ÇETİN Pamukkale Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü
Ölçü transformatorları
SAMSUN EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ 7.D.1. Özgün Ürünümü Tasarlıyorum.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
MEME KANSERİNDEN KORUNMA
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
Gelişim ve Temel Kavramlar
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
C- EPİDOMİYOLOJİ.
Pedagojİk Formasyon Sertifika programI ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ Hafta V Prof.Dr.Bülent ÇAVAŞ.
DR. ÖNDER YILMAZ
Sınıf Öğretmenlerinin Eğitsel Amaçlı İnternet Kullanım Öz Yeterlikleri
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji AbD
Sunum transkripti:

üriner inkontinansta medikal tedavi Prof.dr.esra selver saygılı yılmaz Sağlık bilimleri üniversitesi adana şehir Eğitim VE Araştırma hastanesi Kadın hastalıkları ve doğum abd

Miksiyon refleksi

Alt üriner sistemin innervasyonu Sempatik Sinir Sistemi: Torakolumbar (T11-L2) Spinal Korddan köken almaktadır. Hipogastrik sinir ile sempatik reseptörlere gider (alfa 1 + beta 2 adrenerjikler). Primer İdrar depolanmasını sağlar. Parasempatik Sinir Sistemi: Sakral (S2-S4) Spinal korddan köken almaktadır. Pelvik sinirle parasempatik reseptörlere gider. Mesanenin kontraksiyonunu ve boşalmasını sağlar. Somatik Sinir Sistemi: Sakral (S2-S4) Spinal Korddan köken almaktadır. Pudental sinirle pelvik taban ve dış üretral sfinkterin çizgili kas liflerini inerve ederek alt üriner sistemin nörolojik kontrolünde periferik rol oynamaktadır. İdrar kaçırmayı ve mesanenin boşalmasını engeller. Afferent lifler: Mesane gerildiğinde afferent uyarı oluşur ve Uyarılar A delta-lifleri tarafından Pelvik sinirle spinal korda ulaşır ve Sonuçta mesane boşaltılır.

Depolama (Sempatik sistemle kontrol edilir) T11-L2 sempatik efferentler: Hipogastrik sinirle gelir. Sfinkterin kasılmasına ve mesane gövdesinin gevşemesine neden olur. İdrar depolanır. Alfa 1 adrenerjik reseptörler: Norepinefrin mesane boynunun kasılmasını ve İç üretral sfinkteri kapatılmasını sağlayarak İdrar kaçırmayı önler ve depolamayı sağlar. Beta 2 adrenerjik reseptörler: Mesane gövdesinde bulunur. Aktivasyonu mesane gövdesinde gevşemeye ve mesanenin genişlemesine yol açar.

Boşaltma (Parasempatik sistemle kontrol edilir) Muskarinik -kolinerjik reseptörler(M2-M3) : Mesane duvarı, trigon, mesane boynu ve üretrada bulunurlar. Pelvik sinir stimülasyonu (parasempatik): Mesanenin kasılmasını ve böylece boşalmasını sağlar.

Antimuskarinik (antikolinerjik)İlaçlar AAM ve Sıkışma Tipi İnkontinans Antimuskarinikler Mesane dolum fazında etkilidirler Bu nedenle miksiyon fazında salgılanan fazla miktarda Ach ile bu ilaçların etkisi ortadan kalkar. Önerilen tedavi dozları Miksiyon anında salgılanan Ach etkisini ortadan kaldırabilecek dozun çok altındadır Bu nedenle mesane çıkım obstrüksiyonu olsa bile retansiyon riski çok düşüktür.

aam tedavisinde kullanılan ilaçlar var

muskarinik reseptörler Mesane kontraksiyonu esas olarak muskarinik reseptörlerin aktivasyonu ile sağlanır. İnsan mesanesinde M1’den M5’e tüm reseptörler mevcuttur. Detrüsör kasında en çok M2 ve M3 tip, 3:1 oranında bulunur M3: normal detrüsör kasılmasından sorumlu reseptör M2 : detrüsör kasılmasının nörojenik mesane olgularında sorumlu reseptörü

Antimuskarinik ilaçlar Antimuskarinik ilaçlar; farmokinetik özellikleri, lipid çözünürlükleri, yarı ömürleri, metabolize oldukları organlar açısından farklılık göstermektedirler. Yapılan çalışmalarda sıkışma tipi üriner inkontinansın tedavisinde bir antimuskarinik ilacın diğerine üstünlüğü henüz kanıtlanamamıştır. Antimuskarinikler organa spesifik değil, muskarinik reseptörlere spesifiktir Dolayısıyla en selektif antimuskariniklerin dahi ağız kuruluğu, konstipasyon gibi yan etkilerinin mevcut olduğu unutulmamalıdır. Ağız kuruluğu hakkında kişi bilgilendirilmeli ve bunun susuzluğa bağlı olmadığı anlatılmalı, çünkü yan etkiyi azaltmak için hasta sıvı alımını arttırmakta ve inkontinans semtomlarını şiddetlendirmektedir. Eğer ağız kuruluğu ciddi boyutlara ulaşırsa, kişi bunu sakız çiğneyerek, sert bir şeker yalayarak veya bir parça meyve yiyerek azaltabilir. Ağız kuruluğu, en sık ilaç bırakma sebebidir Antimuskarinik ilaçların konstipasyon, yakındaki objeler için bulanık görme, taşikardi, sersemlik hissi, kognitif foksiyonlarda azalma, demans riski diğer antikolinerjik istenmeyen etkileridir.

Antimuskarinik ilaçların üriner retansiyona neden olma potansiyelleri de olduğu için tedavinin bu anlamda da monitorizasyonu önemlidir. Özellikle retansiyon yönünden riskli gruplar (idrar yapma güçlüğü, tedavi başlandıktan sonra inkontinansı kötüleşenler, antikolinerjik etkisi olan başka ilaç da kullananlar, hymenal düzeyde POP olan olgular) Postvoid rezidü (PVR) yönünden değerlendirilmelidir. Eğer PVR>1/3 çıkarılan total idrar ise retansiyona işaret eder. AAM kötüleşmedikçe, İYE ‘nu gelişmedikçe, miksiyon güçlüğü olmadığı sürece ilaca devam edilir. Antimuskarinik ilaçlar, «kontrolsüz taşiaritmilerde, M. Gravis, gastrik retansiyon, dar açılı glokomda, demans mevcudiyetinde» kontrendikedir!!!!!!! Dar açılı glokom sebebiyle antimuskarinik alamayan olgularda Nifedipin kullanılabilir.

Antimuskarinik ilaçlar Hızlı-salınımlı antimuskarinikler İlaç dozajında esneklik sağlarken, yan etki profilleri daha yüksektir. Uzatılmış-salınımlı antimuskarinikler ise Kullanım kolaylığı ve daha düşük yan etki profili sağlamaktadır. Yaşlı hastalarda; Antikolinerjik ilaçların kognitif etkileri kümülatif ilaç kullanım süresi ile orantılıdır. Solifenasin, Darifenasin, Fesoterodinin yaşlı hastalarda kognitif disfonksiyon bozukluğunu artırmadığı gösterilmiştir. Tolterodinin kognitif fonksiyonları nasıl etkilediği hakkında mevcut kanıt yoktur. Hastaların yarıdan fazlası antimuskarinik ilaç kullanmayı yanıtsızlık, yan etki ve maliyet nedenleriyle ilk 3 ay içerisinde bırakmaktadırlar.

Tüm antimuskarinik ilaçların üriner inkontinans tedavisinde Etkinliklerinin benzer ve plasebodan orta düzeyde üstün oldukları (Kür oranı:%49) gösterilmiştir. Yeterli sayıda çalışmalarla etkinliği ortaya koyulmuş bir antimuskarinik tedavi alan hastada semptomlarda yeterli bir iyileşme gözlenmemişse İlaca uyumu mutlaka değerlendirilmelidir. Yan etki yönünden sıkıntı olmadan rahat tolere edilebilen bir ilaçta hasta uyumu az ise Olgu ilacı düzenli kullanım yönünden cesaretlendirilmelidir!!! Buna karşın yan etkileri belirgin ya da maksimal doza ulaşıldığı halde ilacın yeterli ekinliğinin görülmediği olgularda Başka bir antimuskariniğe geçilmesini gerektirir, çünkü bir antimuskariniğe cevap vermeyen bir olgu diğer bir antimuskariniğe cevap verebilir. Antimuskarinik seçiminde esas olan seçilen preparatın kişide oluşturduğu yan etki profilidir!!!

OKSİBUTİNİN (ÜROPAN) Uzun -salınımlı Oksibutinin Sitokrom P450 sistemi ile metabolize edilen, çoklu metabolitlere ayrılan, ilk geçiş hepatik metabolizmaya maruz kalan tersiyer amindir. Yarışmalı olarak M1, M2, M3 muskarinik reseptörleri antagonize eder M3 afinitesi daha fazla. En sık görülen yan etkisi ağız kuruluğu olup Tolterodine kıyasla ağız kuruluğu yapma oranı belirgin daha yüksektir ( %61.4 - %23.7 ). Eğer tedaviye oksibutininle başlanacaksa özellikle yaşlılarda tedaviye düşük dozda başlanmalı ve ihtiyaca göre doz artırIımalı yani doz BİREYSELLEŞTİRİLMELİDİR!!! Etkinin anlaşılabilmesi için 2 haftalık bir süre yeterli olmaktadır. Anında-salınımlı Oksibutinin Sıkışma tipi üriner inkontinansta prototip ilaçtır. Günde 3 veya 4 kez 5 mg şeklinde kullanılır Uzun -salınımlı Oksibutinin Karaciğerde DEO metaboliti oluşumunu azaltmak amacıyla geliştirilmiştir.

OKSİBUTİNİN (ÜROPAN) .Diğer uygulama Formları (İntravezikal, Rektal) .Transdermal Oksibutinin DEO üretimi yüksek oranda azalmıştır. Ağız kuruluğu oranı düşüktür (%7, plasebo % 5.3) Uygulama yerinde ciltte eritem (%7) ve kaşıntı (%16.1) yan etkilerine sahiptir. Klinik etkinliği uzatılmış salınımlı formu ile benzer ve plaseboya üstündür. Jel Oksibutinin Lokal cilt reaksiyonları oranı transdermal forma göre daha düşüktür (% 4.5, plasebo %1 ). Transdermal formdan daha az cilt yan etkisi görülmesinin nedeni yapıştırıcı kullanılmaması ve deri oklüzyonu olmamasına bağlanmaktadır. Kişiden kişiye temasla geçiş riski mevcuttur. .Diğer uygulama Formları (İntravezikal, Rektal)

Tolterodin (detrusitol) Hızla emilen tersiyer amindir Sitokrom P450 sistemi tarafından metabolize edilir Güçlü bir antimuskarinik ajandır. Düşük lipofilitesi merkezi sinir sistemini geçebilme eğiliminin sınırlı olduğunu gösterir. Pekçok çalışma oksibutinin ile tolterodini kıyaslamış ve Kabızlık oranının tolterodinde belirgin daha düşük olduğu gözlenmiştir. (%4.0 - %12.1) Warfarin etkisini potansiyalize eder bu nedenle INR kontrolü sık yapılmalıdır.

Trospiyum (spasmex) Antimuskarinikler içinde böbrekten atılan tek ilaçtır bu nedenle Böbrek yetmezliği olanlarda >75 y olgularında doz azaltımına gidilmelidir. Kan-beyin bariyerini bir sınıra kadar geçmesi beklenir ve kognitif yan etkisi görülmemiştir. Non-selektiftir. Dolayısıyla Muskarinik reseptör alt tiplerine karşı seçici değildir. En sık rastlanan yan etkileri Ağız kuruluğu ( %12.9, plasebo %4.6) ve Kabızlıktır. (%7.5, plasebo % 1.8 )

Propiverin (mictonorm) Kalsiyum absorbsiyonunu inhibe ederek Mesane düz kasında kalsiyumu regüle eder Ayrıca antikolinerjik etkisiyle pelvik sinirlerde efferent bağlantıları inhibe eder. Anında salınımlı ve uzun salınımlı formları vardır

Darifenasin (emselex) Hızlı emilen, orta derecede lipofilitesi olan, Sitokrom P450 sistemi ile karaciğerde geniş bir şekilde metabolize edilen bir tersiyer amindir. Nispeten daha selektif bir M3 reseptör antagonistidir (EN SELEKTİF). Tavsiye edilen dozlar günde 7.5 ve 15 mg’dır. QT aralığını uzatmadığı bildirilmiştir. Darifenacinde kabızlık yapma oranı (%17) solifenacin , trospiyum ve fesoterodinden (%7 - %9 ) daha yüksek bulunmuştur

Solifenasin (vesicare, kinzy) Mutlak biyoyararlanımı %90 olan, Çok iyi emilebilen, Yarı ömrü 45-68 saat olan tersiyer bir amindir. Sitokrom P450 sistemi ile metabolize olur. Önerilen dozları 5 ve 10 mg’dır.

EN SON GELİŞTİRİLMİŞ AJAN Fesoterodin (toviaz) Non-spesifik esterazlar tarafından aktif metabolit 5- hidroksimetiltolterodine dönüştürülen proaktif bir ilaçtır. Karaciğerde metabolize edilir Vücuttan atılımının önemli bir kısmı (%15) böbrek yoluyla olur. Günde 4 ve 8 mglık dozlar halinde kullanılır. 2008’de tolterodine’nin uzun salınımlı formu ile yapılan bir çalışmada, fesoterodinin inkontinans tedavisinde tolterodine göre istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha avantajlı bulunmuştur. EN SON GELİŞTİRİLMİŞ AJAN NON-SELEKTİFTİR

Antimuskarinik ilaçlar Antikolinerjik kullanan bir olguda ‘ilaç etkisini anlamak’ için En az 3 ay kullanılması gerektiği önerisi günümüzde 1 aya indirilmiştir!!! (Sivaslıoğlu Pratik Ürojinekoloji) Bu sürenin sonunda eğer semptomlarda bir iyileşmesi ortaya çıkmıyorsa İlk basamak olarak ilaç dozu artırılıp tekrar 1 aylık süre verilmekte ve Bu sürenin sonunda istenen etki, hala ortaya çıkmadıysa Başka bir antimuskarinik veya beta adrenerjik bir ajana geçilmesi ya da kombinasyon rejimleri önerilmektedir. Antimuskarinik kullanan olgularda semptomatik iyileşme ortaya çıkıyorsa ilacın ne zaman kesilmesi gerektiği konusunda net bir bilgi yoktur. İlaç bırakıldıktan kısa bir süre sonra semptomların yenileyeceği aşikardır. Hastanın da onayı alınarak semptomsuzluk süresi 3 ayı geçtiğinde tedavinin sona erdirilmesi uygundur.

B-Adrenerjik Agonistler Mirabegron (BETMİGA) 2013 yılından itibaren kullanıma girmiştir. Mesanenin predominant beta reseptörleri olan B3 agonistidir. Detrüsör relaksasyonuna neden olur Dolayısıyla mesane kapasitesini artırır Yaşlı hastalarda ilave bir antimuskarinik yüklenmeden kaçınmak gerekiyorsa, Antimuskariniklere direnç durumunda, SSS yan etki yönünden riskli olgulara ya da Antimuskariniklerin kortrendike olduğu vakalarda düşünülmelidir!!!! KC de metabolize olur, idrar ve feçesle atılır, yarılanma ömrü 50 saattir. Plaseboya kıyasla sıkışma tipi üriner inkontinansın düzelmesinde belirgin etkisi gösterilmiştir. Ancak Mirabegronun inkontinansı tamamen düzeltme ve kür sağlama açısından plaseboya üstünlüğünü gösteren kanıt yoktur. Yan etki profili ise plasebo ile benzerdir.

MİRABEGRON, Günlük 25 mg doz ile başlanır, İyi tolere edilmesine rağmen semptomlarda yeterli iyileşme görülmediği olgularda 2-4 hafta içinde doz 50 mg a yükseltilir. AAM İÇİN VERİLEN TÜM MEDİKASYONLARDA ÜRİNER RETANSİYON YÖNÜNDEN YAKIN TAKİP ÖNEMLİDİR!!! CİDDİ VE KONTROLSÜZ HİPERTANSİYON SÖZKONUSU OLAN OLGULARDA KONTRENDİKEDİR!!! TA ölçümü >160/100 ise tedavi acil olarak kesilmelidir

B-Adrenerjik Agonistler Mirabegron (BETMİGA) Uzatılmış-salınımlı tolterodinle yapılan çalışmalarda Tolterodinden daha fazla etkin olduğu veya Tedaviyi bırakma oranlarının (%5.5- %3.6) daha az olduğu gösterilememiştir. Mirabegron’un 50mg, 100 mg ve uzatılmış-salınımlı tolterodin 4mg ile 12. ayda yapılan bir randomize kontrollü çalışmada Ağız kuruluğu oranları sırasıyla %43, %45 ve %45 olarak bulunmuştur. Bununla birlikte, sistematik bir derlemede, antimuskariniklere göre ağız kuruluğu ve konstipasyon daha az tespit edilmiştir. En sık yan etkisi Hipertansiyon (%7.3), nazofarenjit (%3.4) ve idrar yolu enfeksiyonudur (%3). Uzun dönem yan etki profili bilinmemektedir.

Kombine farmakoterapi Endikasyonları: Semptomları persiste eden ve Yüksek doz Antimuskarinik ilaç gerektiren olgularda Fakat yan etki yönünden yüksek potansiyel taşıması sebebiyle seçili olgularda önerilmektedir. MİRABEGRON/SOLİFENASİN (25/50MG VE 5/10 MG) KOMBİNASYONUNUN, TEK BAŞINA SOLİFENASİN (5/10 MG) kullanımına göre AAM de kür oranının daha yüksek olduğu ortaya koyulmuştur..

Stres üriner inkontinansta medikal tedavi DULOKSETİN (nexetin) Serotonin - noradrenalin spinal kordda geri alınımı inhibe etmektedir (SNRI) Noradrenalin ve serotonin varlığında, Onuf çekirdeğinde lokalize pudendal nöronlar uyarılır ve eksternal üretral sfinkter kontrakte olur, üretra çıkım direnci yükselir. Bunun yanında mesane depolama kapasitesini yükseltir (Çift etki) Avrupa’ da kadın SÜI farmakolojik tedavisinde onaylanmış tek ilaçtır!!!!! Fakat özkıyım düşüncesi ve bulantı gibi yan etkilerinden dolayı Amerika’da SÜİ tedavisinde tercih edilmemektedir. 40 mg (2x1) (Kanıt Düzeyi:1A)

DULOKSETİN (nexetin) En sık yan etki hastaların %40’ından daha fazlasında görülen bulantı-kusmadır. Diğer yan etkiler ise Ağız kuruluğu, kabızlık, insomnia, baş dönmesi ve yorgunluktur. Bu yan etkiler tedavinin ilk haftasıyla sınırlı olmasına rağmen İlaç bırakma oranları %24’leri bulmaktadır (Kanıt Düzeyi:1a) Pekçok çalışmada hastaların çalışmayı terketme oranı Kısa dönemde %20-40, Uzun dönemde %90. SÜİ’ ın tedavisinde dikkatli bir şekilde kullanılabilir (Öneri Derecesi: A) Yüksek yan etki potansiyeli sebebiyle doz titrasyonu yapılarak başlanmalıdır (Öneri Derecesi: A)

Stres üriner inkontinansta medikal tedavi (östRojen) Vaginal estrojen tedavisinin, postmenopozal kadınlarda kısa dönem için üriner inkontinans semptomları üzerine olumlu etkisi olduğu ortaya konulmuştur (Kanıt Düzeyi: 1A) Konjuge östrojen, tek başına veya MPA ile birlikte kullanıldığı sistemik hormon replasman tedavilerinin, Daha önce kontinant olan kadınlarda üriner inkontinansın gelişme riskini arttırdığı, Daha önce inkontinansı olan kadınlarda ise mevcut durumu ağırlaştırdığı ortaya konulmuştur (Kanıt Düzeyi: 1a) Özellikle vulvavaginal atrofi gözlenen ÜI olan postmenopozal kadınlarda vaginal östrojen tedavisi önerilebilir (Öneri Düzeyi: A)

Miks üriner inkontinasta medikal tedavi Miks Üİ da öncelikle en rahatsız edici komponentin tedavi edilmesi önerilmektedir (Öneri Derecesi:C ) Antimuskarinik ilaçların Miks Üİ olan ve UÜİ komponenti dominant olan hastalarda etkili olduğuna ilişkin sınırlı kanıt mevcuttur (Kanıt Düzeyi: 2) DULOKSETİN, Miks Üİ olan olgularda hem SÜİ hem de UÜİ iyileştirmede etkili olduğu ortaya koyulmuştur (Kanıt Düzeyi: 1b) Miksİ Üİ’ ı olan diğer konservatif yöntemlere yanıt vermeyen tedavi arayışında olan olgulara DULOKSETİN düşünülebilir (Öneri Derecesi: B) Antimuskarinik ya da beta 3 agonistler, UÜİ komponenti dominant olan Miks Üİ ı olan olgularda önerilebilir (Öneri Derecesi: A’) İMİPRAMİN, MİKS İNKONTİNANS TEDAVİSİNDE UYGUN BİR AJAN OLARAK KABUL EDİLMEKTEDİR!!!!!

referanslar Sivaslıoğlu A. Sivaslıoğlu Pratik Ürojinekoloji. 2. Baskı, Modern Tıp Kitapevi, Ankara, 2017 Aoki Y, et.al. Urinary incontinence in women. Nat Rev Dis Primers, 2017;3:17042 EAU Guidelines on Urinary Incontinence in Adults. European Association of Urology, 2017 Urinary incontinence in women. UpToDate, 2018 Berek JS (Ed). Berek&Novak Gynecology, lippincott Williams&Wilkins, 2007 Vasavada SP. Urinary incontinence. Emedicine, Ulaşım tarihi: 05.05.2018, Güncelleme: 12.12.2017, https://emedicine.medscape .com/article/452289-medication#4

Sabrınız ve dinlediğiniz için teşekkür ederim