Yazı Sistemleri
Verba volant scriba manent! Söz uçar, yazı kalır!
Söyleyiş zamanına bağlı Sözlü Dil ~ Yazılı Dil Sözlü Dil Yazılı Dil Süreklidir Aralıklıdır Söyleyiş zamanına bağlı Süresiz Sözün gelişine bağlı Özerk Gelip geçici Kalıcı Duyulabilir Görülebilir Sesle üretilir Elle üretilir
Yazı Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi Alfabe Harflerin yazma biçimi Herhangi bir konuda yazılmış bilim, düşünce ve sanat ürünü Anlam, sanat veya biçim bakımından yazılan şey, makale Metal paraların üzerinde değeri yazılan yüzü Yazgı
Yazının kaynağına ilişkin iki karşıt görüş Yazının Doğuşu Yazının kaynağına ilişkin iki karşıt görüş Darwinci (gelişmiştir) İlahi (icat edilmiştir)
Yazının Doğuşu Tarihi bilgi, yazılı kayıtlara doğrudan bağlıdır. Yazı olmadan tarih bilgisi olmaz. Medeniyet, yazı sayesinde gelişmemiştir ama tersi de tam olarak doğru değildir. İkisi birbirlerini etkilemiştir. Yazı, edebi amaçlarla icat edilmemiş olsa bile icadı edebiyatı (en azından bazı türlerini) mümkün kılmıştır. Yazının nasıl ortaya çıktığına ilişkin bir bilgi yok çünkü bu prehistorik dönemde yaşam koşullarının nasıl olduğuna ilişkin bir yazılı kaynak yok. Doğal olarak Bu nedenle yazının ortaya çıkışı çoğu zaman destanlar ve mitoloji ile ilişkilendirilmiştir. Hindistan’da fil yüzlü bilgelik tanrısı Ganesh’in yazıyı icat ettiğine inanılır. Dişlerinden birini kırıp yazı yazma amacıyla kullandığı söylenir. Kutsal Hint metinlerinin sözlü aktarımının yanı sıra, yazı da Hintliler için büyük öneme sahiptir. Dahası yazının insanüstü bir özellik olduğu düşünüldüğünden bir tanrı tarafından yaratılmış olması gerekir.
Yazının Doğuşu Kültürlerin her biri, yazının doğuşunu kendilerine ait tanrısal yaratılar olarak görmüşler ve bu inançlarına yüzyıllarca sadık kalmışlardır. Eski Mısırlılar Babil Antik İbrani Yunan Mitolojisi
İlk kez kalemle yazı yazan Hermes’e Romalılar Merkür adını verir İlk kez kalemle yazı yazan Hermes’e Romalılar Merkür adını verir. Merkür, hem Roma’da hem de Utarid adını aldığı Doğu mitolojisinde «feleğin kȃtibi» olarak kabul edilir. Belȃgat, yazı ve sanatın simgesi olan Hermes, yazar ve katiplerin piri sayılır. Hermetizm öğretisine göre Hermes, Thoth ve Tevrat’ta adı geçen Hanok (Enok) ile Hz. İdris aynı kişilerdir. Hz. İdris, Ortadoğu inanışına göre ilk bilge, gizli öğretilerin koruyucusu ve insanlara yazı, bilim ve türlü sanatları ilk öğreten kişidir. Antik Çin, Hint ve diğer kültürlerde de yazının ilahi bir geçmişi olduğuna inanılır. Eski Yakın Doğuda yazının kutsal kökenleri üzerine birçok mit ve efsane olmasına karşın Yunanistan’da, ki tarihte ilk kez burada nüfusun büyük bir bölümü yazıyı kullanabiliyordu, böylesi mitlerin olmaması dikkat çekici.
Pahalı bir eğitim ve yalnızca ayrıcalıklı insanlara verilen bir eğitim Pahalı bir eğitim ve yalnızca ayrıcalıklı insanlara verilen bir eğitim. İşçi sınıfı için bir nevi gizem, gizli bir kod. Yalnızca okuyup yazamamakla kalmıyorlar bu sistemin ne gibi bir amaca hizmet ettiğini de anlamıyorlar. Birçok insan için bu sistemi öğrenmek çok zor öyleyse insan yapımı olamaz tanrıların işi olmalı. Yalnızca tanrılara yakın olan kişiler bu gizli kodu anlayabilirler yani rahipler ve din adamları. Okuyup yazamayanlar cahil kalıyordu bu da güçsüzlük demekti. Böylece yazının icadının önemli sonuçlarından biri doğdu: toplumsal kontrol için son derece önemli bir araç!!
Yazı Sistemlerinin Kronolojik Gelişimi