7101 Sayılı Kanun Değişiklikleri Çerçevesinde Konkordato Doç. Dr. İbrahim Ermenek
İnceleme Planı Konkordato Kurumu Hakkında Genel Bilgiler Genel Olarak Konkordato Konkordato Çeşitleri Konkordato Teklifi Konkordato Teklif Edebilecek Kişiler Konkordato Sebepleri Konkordato Teklifinin Mahkemeye Sunulması Geçici Mühlet Kararı ve Sonuçları Geçici Mühlet Kararı Geçici Konkordato Komiseri Atanması Diğer Muhafaza Tedbirleri Geçici Mühlet Süresi Geçici Mühlet Kararının Sonuçları
İnceleme Planı Kesin Mühlet Kararı ve Sonuçları Konkordato Komiseri Kesin Mühlet Süresi Kesin Mühletin Sonuçları Konkordato Komiseri Projenin Müzakere Süreci Konkordato Komiserinin Görevleri Komiserin Hukukî Niteliği ve Hak, Yetki ve Yükümlülükleri Konkordatonun İncelenmesi ve Tasdiki Tasdik İncelemesi Tasdik Kararı ve Sonuçları Konkordatonun Feshi
I. KONKORDATO KURUMU HAKKINDA GENEL BİLGİLER A. Genel Olarak Konkordato Vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi bulunan borçlunun, kanunda öngörülen şartlarla mahkeme denetim ve gözetiminde, alacaklıları ile anlaşmak suretiyle borçlarını tasfiye etmesine imkan veren müesseseye konkordato denir. Özünde bir sulh olan konkordato ile; Borçlu, iflâsın ağır sonuçlarından kurtulur. Alacaklılar, iflâsa nazaran daha yüksek oranda alacaklarına kavuşur. Toplumsal barış ve kamu menfaati korunur. 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK m. 285 ilâ 309/l arasında düzenlenmiştir. Ayrıca 2.6.2018 tarih ve 30439 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan «Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar Kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmelik» de düzenleme içermektedir.
Tenzilat Konkordatosu Konkordato Çeşitleri İçeriğine Göre Vade Konkordatosu Tenzilat Konkordatosu Karma Konkordato Yapıldığı Yere Göre Mahkeme Dışı Konkordato Mahkeme İçi Konkordato Yapıldığı Zamana Göre Adi Konkordato İflâs İçi Konkordato
B. Konkordato Çeşitleri Konkordato, içeriğine, yapıldığı yere ve yapıldığı zamana göre çeşitli ayrımlara tâbi tutularak incelenebilir. İçeriğine göre konkordato, vade konkordatosu, yüzde (tenzilat) konkordatosu ve karma konkordato şeklinde karşımıza çıkar. Borçlunun, alacaklılarından borçlarında indirim yapılmasını istemeksizin sadece vadelerinin uzatılmasını istediği konkordatoya vade konkordatosu denir. Borçlunun, alacaklılarından borcunda belirli bir oranda indirim yapılmasını istediği konkordato yüzde (tenzilat) konkordatosu olarak adlandırılır. Borçlunun, alacaklılarından borçlarının hem vadesinin uzatılmasını istediği hem de belirli bir oranda indirim yapılmasını istediği konkordato ise karma konkordato olarak nitelendirilir. Konkordato yapıldığı yere göre mahkeme dışı konkordato ve mahkeme içi konkordato şeklinde ikili bir ayrıma tâbi tutularak incelenir. Mahkeme dışı konkordato, mahkemenin bir katkısı olmaksızın borçlu ve alacaklıların içeriğini, şeklini ve koşullarını tamamen kendilerinin belirlediği konkordato türüdür. borçlu ve alacaklıların mahkemenin denetim ve gözetimi altında, İcra ve İflas Kanunu’nda öngörülen koşullara ve usule uygun olarak yaptıkları konkordato mahkeme içi konkordato olarak adlandırılır ve icra ve iflâs hukuku esasen bu konkordato türü ile ilgilenir.
Yapıldığı zamana göre konkordato, iflâs içi konkordato ve iflâs dışı (adi) konkordato olmak üzere ikiye ayrılır. Açılmış bir iflâs prosedürü olmaksızın yapılan konkordatoya iflâs dışı (adi) konkordato denir. İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenen esas konkordato türü iflâs dışı (adi) konkordatodur. İflâsın açılmasından sonra borçlunun teklif ettiği konkordato iflâs içi konkordato olarak nitelendirilmektedir. Bazı özel düzenlemeler dışında, iflâs içi konkordatoya da adi konkordato hükümleri uygulanır.
Borçlu, iflasa tabi olan veya olmayan kişilerden olabilir. Konkordato Sebepleri Borçlunun; vadesi gelmiş borçlarını ödeyememesi, vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunması, sermaya şirketleri ve kooperatiflerin borca batık olması konkordato sebeplerindendir. Konkordato Teklifi Borçlu, Asliye Ticaret Mahkemesine dilekçe ile md. 286'da belirlenen belgelerle birlikte konkordato talep eder. Geçici Mühlet Kararı Verilmesi md. 286'da belirlenen belgeler eksiksiz olarak verilmişse 3 ay geçici mühlet verilir ve bu süre en fazla 2 ay daha uzatılabilir. Ayrıca geçici konkordato komiseri atanır ve diğer gerekli muhafaza tedbirleri alınır. Kesin Mühlet Kararı Verilmesi Geçici mühlet süresi içinde konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu anlaşılırsa 1 yıl kesin mühlet verilir. Bu süre 6 aya kadar uzatılabilir. Kesin mühlet kararı ile konkordato komiseri de atanır. Alacaklılar Kurulu Oluşturulması Zorunlu bir organ olmayıp, ihtiyaca binaen oluşturulan ihtiyarî bir organdır. Alacaklıları Toplantıya Davet ve Alacaklılarla Müzakere Konkordato projesi müzakere ediir. Konkordato Projesini Tasdik İçin Mahkemeye Sunma Konkordato projesi, konkordato komiserinin gerekçeli raporu ile birlikte mahkemeye sunulur. Konkordatonun İncelenmesi ve Tasdiki Duruşma günü ilan edilerek 3 günlük itiraz süresi verilir. Tasdik ya da red kararına karşı kanun yoluna gidilebilir. Konkordatonun Feshi
II. KONKORDATO TEKLİFİ A. Kimler Konkordato Teklif Edebilir? Borçlu İflâsa tâbi olan borçlular İflâsa tâbi olmayan (adi) borçlular Alacaklı İflâsa tâbi borçlunun alacaklıları da konkordato teklif edebilir.
B. Konkordato Sebepleri Aciz hâli Vadesi gelmiş borçların ödenememesi İflâsa tâbi borçlular, acz hâlinde kendi iflâsını isteyebileceği gibi konkordato da talep edebilir. Ödemelerin tatili söz konusuyla alacaklılar da isteyebilir. Adi borçlular da acz hâlinde konkordatoya başvurabilir. Vadesi gelmiş borçların ödenememesi somut bir durumu ifade eder. Borçların vadesinde ödenememe tehlikesi Borçlu, borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altındaysa, konkordato talep edebilir. Soyut bir durumu ifade eder. Objektif ve somut delillerle ispatlanmalıdır. Borca Batıklık Yalnızca sermaye şirketleri ve kooperatiflere özgü konkordato nedenidir. Şirket aktiflerinin, pasiflerden az olmasını ifade eder. Dolayısıyla somut bir durumdur. Borca batıklık bilançosu ile tespit edilir.
Konkordato teklifinde bulunan kişi; C. Konkordato Teklifi Teklif, asliye ticaret mahkemesine yapılır. 7101 sayılı Kanun ile İcra Mahkemesinin görevine son verilmiştir. Yetkili mahkeme ise; Adi borçlu için borçlunun yerleşim yeri, İflâsa tâbi borçlu için borçlunun muamele merkezi mahkemesidir. Konkordato teklifinde bulunan kişi; Borçlunun kendisi ise, teklifle birlikte konkordato projesi sunmalıdır. Alacaklı ise, mahkemenin borçluya vereceği kesin süre içinde projeyle birlikte diğer belgelerin de sunulması istenir. Borçlu sunmazsa, konkordatonun başarı şansı bulunmadığından, teklif reddedilir. Konkordato teklifinde bulunan kişi, gider avansı yatırmalıdır. Aksi hâlde bir haftalık kesin süre verilir. Yine yatırılmazsa, dava şartı eksikliğinden teklif reddedilir.
Borçlu, konkordato talebine şu belgeleri eklemelidir (İİK m. 286/1): Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi. Borçlunun mal varlığının durumunu gösterir belgeleri, Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste, Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo. Bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu gösteren finansal analiz raporları ile dayanakları
Proje, konkordatonun yol haritasıdır. Finansal analiz raporları ve bakımından kanun koyucu, yine aynı maddede istisna öngörmüştür (İİK m. 286/1, (e), son). Buna göre finansal analiz raporları ve dayanaklarının eklenmesi zorunluluğu, 10.7.2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin (1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi) 407’nci maddesi uyarınca Cumhurbaşkanlığınca çıkarılacak yönetmelik kapsamındaki KOBİ’ler bakımından uygulanmayacaktır. Bu noktada anılan İİK hükmündeki «3/6/2011 tarihli ve 635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesi kapsamında küçük işletmeler bakımından uygulanmaz» ibaresinin, 1 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 407’inci maddesi uyarınca uygulanma kabiliyetini yitirdiğini önemle belirtmek gerekir. Proje, konkordatonun yol haritasıdır. Alacaklıların onayı gerektiğinden, somut verilere dayalı, objektif ve denetlenebilir olmalıdır. Kanun’da açıkça belirtilmese de, işin niteliği gereği projenin orantılı olması ve borçlunun kötü niyetli olmaması gerekir.
III. GEÇİCİ MÜHLET KARARI ve SONUÇLARI A. Geçici Mühlet Kararı Teklifi inceleyen asliye ticaret mahkemesi, teklife eklenmesi gereken belgeler eksiksiz olarak eklenmişse, geçici konkordato mühleti kararı verir ve bunu derhal ilan ettirir. Geçici mühlet ve verilen tedbir kararlarına karşı kanun yoluna gidilemez. Ancak talebin reddi hâlinde istinafa başvuru yolu açıktır. Geçici mühlet kararı, niteliği itibariyle tedbir kararıdır. Kesin mühlete kadar alacaklı hakları ile borçlunun malvarlığının korunması amaçlanır. Bu çerçevede; 1. Geçici Konkordato Komiseri Atanması Geçici mühlet kararıyla birlikte, konkordato talebinin kapsamı da dikkate alınarak bir veya üç adet geçici konkordato komiseri atanır.
Bu görevlerin tarafsız ve objektif olarak yerine getirilmesi için; Geçici konkordato komiserinin görevleri, kesin mühlet komiserinin görevlerine kıyasen şu şekilde belirlenebilir; Konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak, Borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek, Mahkemenin uygun göreceği ve istediği konularda ara raporlar hazırlayıp mahkemeye sunmak, Alacaklıları kurulunu konkordatonun seyri hakkında bilgilendirmek, İsteyen alacaklıları konkordatonun seyri ve borçlunun güncel mali durumu hakkında bilgilendirmek, Kanunla verilmiş veya mahkeme tarafından verilen diğer görevleri yapmak. Bu görevlerin tarafsız ve objektif olarak yerine getirilmesi için; Kendisi ve yakınlarının işlemlerini göremez, Konkordato borçlusu ve alacaklıları ile hukuki borç ilişkisine giremez, onlarla sözleşme yapamaz, Yapmış oldukları işlemi tutanağa geçirmek ve bu işlemlerin gerekçesini göstermek zorundadır,
2. Diğer Muhafaza Tedbirleri Konkordato komiserinin işlemlerine karşı şikâyet yolu açıktır. Ancak görevli ve yetkili merci asliye ticaret mahkemesidir ve şikâyet başvuruları kesin olarak karara bağlanır. 2. Diğer Muhafaza Tedbirleri Geçici mühlet kararıyla birlikte mahkeme, borçlunun mal varlığının korunması/alacaklı menfaatlerinin korunması amacıyla, borçlunun mevcudunu azaltacak ya da konkordatonun başarılı olma şansını ortadan kaldıracak her türlü işlemin yasaklanmasına veya durdurulmasına karar verebilir. Ancak İİK m. 206/1 alacaklılarının takipleri ve RPÇY takipleri engellenemez. Muhafaza konusu malların satışı engellenebilir. Tedbir kararı kapsamında mahkeme, borçlunun bazı işlemlerde bulunmasını tamamen yasaklayarak izne tâbi kılabilir (İİK md. 297/2): Rehin tesis etme, kefil olma, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen veya tamamen devretme veya bunlar üzerinde sınırlı aynı hak tesis etmesini ve ayrıca ivazsız tasarruflarda bulunma Mahkeme yasak işlemlerin yapılmasına karar verirken, alacaklılar kurulu ve komiserin görüşünü almak zorundadır.
B. Geçici Mühlet Süresi Geçici mühlet süresi üç aydır. Ancak bu süre içinde başvurmak kaydıyla iki ay daha uzatılabilir. Uzatma talebi, borçlu tarafından veya komiser tarafından yapılabilir. Borçlu talep etmişse, komiserin görüşü de alınmalıdır. Mahkemenin süre uzatımı kararı kesin olup, kanun yollarına başvurulamaz. Geçici mühlet süresinde konkordato nedeninin ortadan kalkması veya konkordato amacının gerçekleşmesi hâllerinde, borçlu ve konkordato teklifinin alacaklı tarafından yapılması durumunda alacaklıyı (ve gerekirse diğer alacaklıları da) dinleyerek mühletin kaldırılmasına karar verebilir. Geçici mühlet kararından sonra komiser raporuyla; Adi borçlular bakımından, Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı Borçlunun mahkeme izni olmaksızın yasak işlemleri yaptığı ya da komiserin talimatlarına uymadığı Anlaşılırsa, geçici mühlet kaldırılarak, konkordato talebinin reddine karar verilir. Bu karar üzerine alacaklılar borçluya karşı cüzi icra yolu ile takip yapabilirler.
C. Geçici Mühlet Kararının Sonuçları İflâsa tâbi borçlular bakımından; Borçlunun mal varlığının korunması için iflâsın açılmasının gerekmesi, Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı, Borçlunun mahkemenin izni olmaksızın yasak işlemleri yaptığı veya komiserin talimatlarına uymadığı, Borca batık olan sermaye şirketi ve kooperatifin konkordato teklifinden feragat ettiği anlaşılırsa, Konkordato talebi reddedilerek, geçici mühlet kaldırılır ve iflâsın açılmasına karar verilir. C. Geçici Mühlet Kararının Sonuçları Kanun’da geçici mühlet kararı verilmesine bağlanan ilk sonuç, kesin mühlet verilmesinin hüküm ve sonuçlarını doğurmadır. İcra ve İflas Kanunu’nda kesin mühletin sonuçları, alacaklılar bakımından (İİK md. 294), rehinli alacaklılar bakımından (İİK md. 295), sözleşmeler bakımından (İİK md. 296) ve borçlular bakımından (İİK md. 297) dört ayrı başlık altında düzenlenmiştir. Geçici mühlet kararının ikinci sonucu, mühlet kararının ilanının zorunlu olmasıdır. Bu surette konkordato teklifi üçüncü kişilere (alacaklılara) duyurulur. Bu ilan üzerine alacaklılar yedi gün içerisinde mahkemeye bir dilekçe vermek suretiyle konkordato teklifine, borçlu hakkında konkordatoyu gerektirir bir hâlin olmadığı hususunda itiraz ederek konkordato teklifinin reddini talep edebilirler. Geçici mühletin üçüncü sonucu olarak, geçici mühlet kararının kaldırılması ve konkordato talebinin reddedilmesi kararlarının da ilan edilmesi zorunludur.
IV. KESİN MÜHLET KARARI ve SONUÇLARI A. Kesin Mühlet Kararı 1. Genel Olarak Geçici mühlet içerisinde, kesin mühlet kararı verilmesine ilişkin bir duruşma günü belirler. Geçici konkordato komiseri duruşmadan önce raporunu yazılı olarak mahkemeye sunar. Duruşmada, mahkeme borçluyu ve konkordato teklifinde bulunan alacaklıyı ve gerektiğinde geçici komiseri dinler. Ayrıca geçici mühlet kararına itiraz eden alacaklılar varsa bu itirazlar hakkında da bir karar verilir. Bu surette konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğu anlaşılırsa ve yapılan itirazlar yerinde görülmezse, mahkeme, borçluya kesin mühlet verir. Kesin mühlet kararı mahkeme tarafından ilan ettirilir ve gerekli mercilere bildirilir. Kesin mühlet kararı ile mahkeme bir de konkordato komiseri atar. Bu halde şayet yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektirir bir neden yoksa, geçici konkordato komiserinin ya da komiserlerinin görevlerine konkordato komiseri olarak devam etmelerine karar verilir.
2. Alacaklılar Kurulu Oluşturulması Kesin mühlet kararı ile birlikte mahkeme, gerekli görmesi halinde, bir alacaklılar kurulu oluşturulmasına karar verebilir. Alacaklılar kurulu oluşturulması kural olarak zorunlu değildir, ihtiyaca binaen oluşturulan ihtiyari bir organdır. Ancak «Konkordato Komiserinin Niteliklerine ve Alacaklılar kurulunun Zorunlu Olarak Oluşturulmasına Dair Yönetmelik» m. 11/2 uyarınca alacaklılar kurulunun oluşturulması, en az üç alacaklı sınıfı bulunması kaydıyla, alacaklı sayısının iki yüz elliyi veya alacak miktarının yüz milyon Türk Lirasını aşması halinde zorunludur. Alacaklılar kurulu, komiserin de görüşü alınarak, kesin mühlet içerisinde uygun görülecek bir zamanda oluşturulur ve sayıları yedi kişiyi geçmemek üzere tek sayıda oluşturulur. Kurul üyeleri özellikle farklı alacak grupları ve rehinli alacaklar da dikkate alınarak belirlenir; bu kapsamda farklı alacaklı gruplarının hakkaniyetli bir şekilde temsilinin sağlanmasına özen gösterilir. Alacaklılar kurulu ayda bir defa konkordato komiserinin de katılımı ile toplanır ve toplananların salt çoğunluğu ile karar alır. Komiserin alacaklılar kurulundaki görevi, bu toplantıda alınan kararları tutanağa geçirip toplantıya katılanlara imzalatmaktan ibarettir. Alacaklılar kurulunun görevleri İcra ve İflas Kanunu’nda ve Yönetmelik’te şu şekilde tespit edilmiştir: Komiserin faaliyetlerine nezaret etmek, Komisere tavsiyelerde bulunmak, Kanunun öngördüğü hallerde mahkemeye görüş bildirmek,
Alacaklılar kurulu komiserin faaliyetlerini yeterli bulmazsa, gerekçeli bir dilekçe ile mahkemeden komiserin değiştirilmesini isteyebilir. Mahkeme, borçlu ve komiseri dinleyerek bu konuda kesin bir karar verir. 3. Kanun Yolları Kanun koyucu kesin mühlet kararı ile bağlantılı olarak verilen kararları kanun yolu bakımından üç farklı kategoriye ayırmıştır. Kanun koyucu ilk olarak kanun yoluna başvurulamayacak kararları düzenlemiştir. Buna göre, kesin mühlet talebinin kabulü kararı ve mühletin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.. İkinci olarak sadece istinaf yoluna başvurulabilecek kararlar düzenlenmiştir. Buna göre, konkordatonun başarıya ulaştığı gerekçesi ile veya iflâsa tâbi olmayan borçlu hakkında konkordatonun başarıya ulaşamadığı gerekçesi ile verilen konkordato talebinin reddi kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurmak mümkündür. İstinaf mahkemesi kararına karşı, temyiz yolu kapalıdır. İstinaf incelemesi neticesinde, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verilirse, dosya ilk derece mahkemesine geri gönderilir ve konkordato komiseri atanması da dahil olmak üzere müteakip işlemler ilk derece mahkemesi tarafından yapılır.
Üçüncü kategoriyi ise hem istinaf hem de temyiz yolunun açık olduğu kararlar oluşturur. Bu kararlar iflâsın açılmasına karar verildiği hallerdir. Buna göre, ilk derece mahkemesinin iflâsın açılması kararına karşı kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna, istinaf mahkemesi kararına karşı ise kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurmak mümkündür (İİK md. 164). B. Kesin Mühlet Süresi Kesin mühlet süresi bir yıldır. Ancak bu süre, ya komiserin gerekçeli raporu ve talebi doğrultusunda, borçlu da dinlenilerek; ya da borçlunun talebi üzerine, konkordato komiserinin de görüşü alınarak ve her hâlde alacaklılar kurulu dinlenerek altı aya kadar uzatılabilir. Kesin mühlet kararının sona ermesinden önce, konkordato komiseri yazılı bir raporla konkordato talebi ile amaçlanan iyileştirmenin gerçekleştiğini mahkemeye bildirirse, mahkeme kendiliğinden kesin mühlet kararını kaldırarak, konkordato talebinin reddine karar verir. Kesin mühlet kararı sona ermeden, yukarıda geçici mühlet kararı verilmesi halinde işaret ettiğimiz koşullar gerçekleşirse, mahkeme iflâsa tâbi borçlu bakımından kesin mühlet kararını kaldırarak, borçlunun iflâsının açılmasına; iflâsa tâbi olmayan borçlular hakkında ise konkordato talebinin reddine karar verir. Mahkeme bu kararları vermeden önce, borçluyu, konkordato talep eden alacaklıyı, alacaklılar kurulunu ve gerekli görürse diğer alacaklıları da dinleyerek kararını verir ve ilan ettirir.
C. Kesin Mühlet Kararının Sonuçları Kesin mühlet kararıyla birlikte, mahkeme kararında açıkça bu sonuçlara yer vermemiş olsa bile kanun gereği birtakım sonuçlar doğar. 1. Alacaklılar Bakımından Sonuçları Kesin mühlet kararı verilmesi ile birlikte amme alacaklarından kaynaklanan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve daha önceden başlamış olan takipler durur. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz. Ancak İİK md. 206’nın birinci sırasında yer alan alacalılar takip yapabilirler ve daha önce başlattıkları takibi devam ettirebilirler. Rehinli alacaklar için takip yapılabilir veya başlamış olan takibe devam edilebilir; ancak bu alacaklar için muhafaza tedbiri alınamaz, paraya çevirme işlemi yapılamaz. Bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı süreleri ve hak düşürücü süreler işlemez.
Tasdik edilen konkordato projesinde aksine hüküm yoksa, rehinli alacaklar dışındaki alacaklar bakımından faiz işlemez. Geçici mühletin ilan tarihinden itibaren takas hakkındaki İİK m. 200 ve 201 hükümleri konkordato hakkında da uygulanır. Hacizli malların satışı yapılmaz, paraya çevirme işlemi gerçekleşmişse bedel sıra cetveli hükümlerine göre alacaklılara ödenir. Burada kastedilen alacaklılar konkordato alacaklıları değil, hacze iştirak ederek sıra cetveline girmiş alacaklılardır. Para artarsa bu borçlunun konkordato teklifindeki mal varlığına dahil olur (İİK md. 186 kıyasen). Konkordato mühleti verilmesinden önce temlik edilmiş müstakbel alacağın vadesi, konkordato mühleti verilmesinden sonra gelmişse, bu temlik hükümsüzdür. Alacaklılar alacakları konkordato komiserine bildirirler. Ancak alacaklarının konusu para değilse, ona eşit kıymette paraya çevirerek bildirmeleri gerekir. Bu bildirim borçlu bakımından bağlayıcı olmayıp, komiserin de onayını almak sureti ile borcu aynen ifa edebilir.
2. Borçlu Bakımından Sonuçları Geçici mühlet veya kesin mühlet kararı verilmesi kural olarak borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini sınırlandırmaz. Ancak borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kullanması bazı hallerde komiserin iznine bazı hallerde de mahkemenin iznine bağlanabilir. Hatta bazı hallerde borçlunun mal varlığı üzerinde tasarruf etme yetkisi tamamen komisere de devredilebilir. Borçlunun bu sınırlamalara aykırı davranması halinde, yapmış olduğu tasarruflar hükümsüzdür. Borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kullanmasının komiserin iznine bağlanması veya bu yetkinin tamamen komiser tarafından kullanılması mahkemenin iradesine bağlıdır. Mahkemenin bu iradesi bizzat mühlet kararı verirken tecelli edebileceği gibi, daha sonraki bir aşamada da tecelli edebilir. Kanun koyucu bazı hallerde borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini kullanmasını bizzat mahkemenin iznine bağlamıştır. Bu haller, borçlunun mühlet kararından sonra mahkemenin izni olmaksızın rehin tesis edememesi, kefil olamaması, ivazsız tasarruflarda bulunamaması, taşınmazları ve işletmesinin devamlı tesisatı üzerinde, kısmen veya tamamen sınırlı ayni hak tesis edememesidir. Bu halde tasarruf yetkisinin sınırlanmasına ilişkin irade mahkemeden değil, bizzat kanun koyucudan kaynaklanmaktadır. Ayrıca mahkeme, borçlunun mal varlığı üzerindeki tasarruf yetkisini tamamen kaldırabileceği gibi, eylemin ağırlığına ve borçlunun iflâsa tâbi olup olmamasına göre mühlet kararını kaldırarak konkordato talebinin reddine veya iflâsın açılmasına karar verebilir.
3. Sözleşmeler Bakımından Sonuçları Sözleşme hükümlerinin yorumu bakımından, sözleşmenin karşı tarafının konkordatodan etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu, işletmesinin devamı için önem taşıyan bütün sözleşmelerde yer alan; borçlunun konkordato teklif etmesi halinde bunun sözleşmeye aykırılık teşkil edeceği, haklı fesih nedeni sayılacağı veya borcun muaccel hale geleceğine ilişkin kayıtlar konkordato teklif edilmesi halinde uygulanmaz. Sözleşme süresinin sona ermesi bakımından, taraflar arasındaki sözleşmede, borçlunun konkordato teklifinde bulunması halinde sözleşmenin sona ereceğine dair bir hüküm olmasa bile, borçlunun konkordato teklif etmesi, sözleşmeyi sona erdirmez. Sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmeler bakımından, borçlunun taraf olduğu ve konkordatonun başarıya ulaşmasına engel olan sürekli borç ilişkisi doğuran sözleşmeler, komiserin uygun görüşü alınarak mahkeme kararı ile herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedilebilir. Bu çerçevede bir tazminat ödenmesi gerekirse, bu tazminat konkordato projesine tâbi olur. Hizmet sözleşmeleri bakımından, hizmet sözleşmesinin feshedilmesi halinde ödenecek tazminatın, konkordato projesine tâbi olmaksızın alacaklıya ödenmesi gerekir.
V. KONKORDATO KOMİSERİ (Projenin Müzakere Süreci) A. Konkordato Komiserinin Görevleri Konkordato dosyası kendisine tevdi edilen konkordato komiseri, mahkeme tarafından başkaca işler ile görevlendirilmediği sürece, borçlunun işlemlerine nezaret eder. Ancak bununla birlikte Kanun ve Yönetmelik tarafından konkordato komiserine verilmiş bazı görevler vardır. Bu görevler, esas itibariyle mühlet süresince konkordato projesinin tasdik için mahkemeye sunulmasına yönelik iş ve işlemlere ilişkindir. 1. Projenin Müzakeresine Hazırlık Sürecindeki Görevler a. Borçlunun Mallarının Defterinin Tutulması ve Kıymet Takdiri Komiser, ilk olarak borçlunun mallarının bir defterini tutar ve ayrıca borçlunun mallarının kıymetini takdir eder. Borçlunun malları başka bir yer icra dairesinin yetki çevresi içerisinde ise kıymet takdiri bu yer icra dairesi vasıtası ile yaptırılır. İlgililer, masraflarını önceden vermek kaydıyla yedi gün içinde mahkemeden rehinli malların kıymet takdirinin yeniden yapılmasını isteyebilirler. Şu halde kanun koyucu yeniden kıymet takdirini sadece rehinli mallar bakımından kabul etmiş olmaktadır.
b. Alacaklıların Alacaklarını Bildirmeye Davet Edilmesi Konkordato komiseri İİK md. 288 çerçevesinde yapacağı bir ilanla alacaklıları ilan tarihinden itibaren on beş gün içerisinde alacaklarını komisere bildirmeye davet eder. Bu ilanda mutlaka, alacağını süresinde bildirmeyen alacaklıların, alacaklarının borçlunun bilançosunda da kayıtlı olmaması halinde, konkordato müzakerelerine alınmayacağı ihtarına yer verilmelidir. c. Borçlunun Alacaklılar Hakkında Beyanda Bulunmak Üzere Davet Edilmesi Konkordato komiseri alacaklılar tarafından bildirilen alacakların mevcut olup olmadığını, borçlunun sunduğu defter ve diğer belgeleri inceleyerek tespit etmeye çalışır. Bu esnada varlığı iddia edilen alacaklar hakkında beyanda bulunmak üzere borçluyu davet eder. Bu çerçevede varlığını kabul ettiği veya etmediği alacakları, borçlunun bu konudaki beyanını da dikkate alarak, İİK m. 302 uyarınca mahkemeye sunduğu raporda gösterir.
2. Projenin Müzakeresi a. Adi Alacaklılar d. Alacaklıların Müzakere Toplantısına Davet Edilmesi Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve incelenmesinden sonra, borçlunun konkordato projesini müzakere etmek için alacaklıların toplantıya çağrılması gerekir. Toplantıya davet süreci, komiserin İİK m. 288 uyarınca toplantıya davet ilanı ile başlar. Bu ilanda toplantı günü gösterilir; toplantı günü ilan tarihinden en az on beş gün sonra olmak zorundadır. Toplantı daveti adresi bilinen alacaklılara posta yolu ile de gönderilir. Ayrıca ilanda, toplantıdan önceki yedi gün içinde isteyen alacaklıların belgeleri inceleyebileceği hususuna da yer verilmek zorundadır. 2. Projenin Müzakeresi a. Adi Alacaklılar Alacaklılar ilanda belirtilen yer ve zamanda, borçlunun konkordato projesini müzakere etmek üzere komiser başkanlığında toplanır. Komiser toplantıda öncelikle alacaklılara borçlunun durumu hakkında bir rapor sunar. Ayrıca borçlu da gerekli açıklamalarda bulunmak ve kendisine sorulan sorulara cevap vermek üzere toplantıda hazır bulunmak zorundadır.
Konkordato komiserinin borçlunun mali durumu hakkındaki raporu sunmasından sonra müzakere ve oylamaya geçilir. Oylama sırasında sadece alacağı konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir. Konkordato projesinden etkilenmeyen alacaklılar oy kullanamazlar. Bu noktada kanun koyucu hakkaniyetli bir oylama yapılmasını istediğinden, borçlunun yakınlarının da oylamaya katılmasına izin vermemiştir. Buna göre konkordato projesinin oylanmasına katılamayacak alacaklılar şunlardır: İİK md. 206’nın birinci sırasında yer alan imtiyazlı alacaklılar, Rehinli alacaklılar, ancak rehinli alacaklılar rehnin karşılamadığı kısım için müzakerelere dâhil olup bu kısım için oy kullanabilirler, Borçlunun eşi, çocuğu, kendisinin ve evlilik bağı kalkmış olsa bile eşinin. anası, babası, kardeşleri konkordato projesinin oylanmasında oy kullanamazlar, Çekişmeli alacaklar ile erteleyici şarta (geciktirici koşul) bağlı alacaklıların ise, oy kullanıp kullanmayacağına mahkeme karar verir.
b. Rehinli Alacaklılarla Müzakere Konkordato komiseri kabul ve ret oylarını tutanağa geçirtir ve altını imzalatır. Toplantının bitimini takip eden yedi gün içerisinde toplantıya katılmamış alacaklar da oylarını belirtebilirler. Bu huşular da tutanağa geçirilir. Oylamanın ardından komiser, yedi gün içerisinde konkordatonun kabul edilip edilmediğini ve tasdik edilmesi gerekip gerekmediğini içerir bir rapor hazırlayıp mahkeme sunar. Konkordato projesinin kabul edilmiş sayılabilmesi için; Ya kaydedilmiş olan alacakların ve alacaklıların yarısını aşan bir çoğunlukla, Ya da kaydedilmiş alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edilmesi gerekir. b. Rehinli Alacaklılarla Müzakere Adi konkordatoda, borçlunun ön projesinde yer vermiş olması kaydıyla proje rehinli alacaklılarla da müzakere edilebilir. Borçlu tarafından böyle bir teklifte bulunulmaksızın rehinli alacaklılarla müzakere söz konusu olmaz. Ancak projenin rehinli alacaklılar tarafından kabul edilip edilmemesi bir tasdik şartı değildir.
Konkordato komiseri borçlunun konkordato teklifinin rehinli alacaklılar ile ilgili olan kısmını müzakere etmek ve oylamak için, rehinli alacaklıları bir tebligat ile toplantıya davet eder. Toplantı sonunda konkordato teklifinin kabul edilmiş sayılması için, rehinli alacak miktarının üçte ikisini aşan bir çoğunlukla kabul edilmesi gerekir. Konkordato komiseri mahkemeye sunacağı raporda ayrı bir başlık altında rehinli alacaklılarla yapılan müzakere ve oylama sonucuna da yer verir. Konkordato projesi alacak miktarı itibari ile üçte ikiyi aşan bir çoğunlukla kabul edilmişse, konkordato projesinin rehinli alacaklılara ilişkin kısmı teklifi kabul etmeyen rehinli alacaklıları da bağlar. Ancak bunun için öncelikle adi alacaklılar ile yapılan konkordato müzakere ve oylamalarında, borçlunun konkordato teklifinin kanunda öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması gerekir. Aksi halde rehinli alacaklar bakımından, kanunda öngörülen çoğunluğun sağlanmış olması bir anlam ifade etmez.
Konkordatonun rehinli alacaklara ilişkin kısmının projeyi kabul etmeyen alacaklıları da bağlaması; Bu alacaklıların alacaklarına konkordato talep tarihinden itibaren, borçlu ile aralarındaki sözleşmede yer alan temerrüt öncesi faiz oranının uygulanması ve; Diğer rehinli alacaklılarla yapılan sözleşmelerden en uzun vadenin bu alacaklılar bakımından da uygulanmasına bağlıdır. 3. Projenin Tasdik İncelemesi İçin Mahkemeye Sunulması Konkordato komiserinin son görevi, yedi gün içerisinde hazırlayacağı rapor ile konkordato dosyasını, müzakere edilmiş ve oylanmış konkordato projesi ve kendi gerekçeli raporu ile birlikte mahkemeye sunmaktır. B. Konkordato Komiserinin Hukukî Niteliği ve Hak, Yetki ve Yükümlülükleri 1. Hukukî Niteliği Konkordato komiserinin hukukî niteliğine ilişkin olarak ne Kanun’da ne de Yönetmelik’te açık düzenleme mevcuttur. Bununla birlikte konkordato komiseri, konkordato kurumuna ilişkin olarak devletin asli faaliyetlerinden yargı faaliyeti çerçevesinde mahkeme nezdinde önemli görevler ifa etmektedir. Bu bakımdan komiserin Anayasa’nın 128’inci maddesi bağlamında görevi itibariyle kamu hizmeti gördüğü ve memur olmasa da diğer kamu görevlisi niteliğinde olduğu ifade edilebilir.
2. Hak, Yetki ve Yükümlülükleri Nitekim İİK m. 290/3 hükmüyle yapılan atıflar (tutanak düzenlenmesi, yasaklılık hâlleri, şikâyet yolunun açık olması, tebligat yapabilme yetkisi ve muhabere yetkisi) ve Yönetmelik’in 4 ilâ 9’uncu maddeleri düzenlemelerinden komiserin nitelik ve görevleri ile hak ve yetkilerinin kamu hizmetine ilişkin olduğu şüpheden uzaktır. 2. Hak, Yetki ve Yükümlülükleri Komiserin işaret ettiğimiz görevleri tarafsız ve objektif olarak yerine getirebilmesi onun birtakım hak ve yetkilere sahip olması ve ayrıca bazı yükümlülüklere de tâbi kılınması ile mümkün olur. Bu kapsamda konkordato komiseri, Kendisi ve yakınlarının işlemlerini göremez (İİK m. 290/3; m. 11; Yön. m. 5/1), Konkordato borçlusu ve alacaklıları ile hukuki borç ilişkisine giremez, onlarla sözleşme yapamaz (İİK m. 290/3; m. 11; Yön. m. 5/2), Yapmış oldukları işlemi tutanağa geçirmek ve bu işlemlerin gerekçesini göstermek zorundadır (İİK m. 290/3; m. 8), İcra tebliğine ilişkin hükümler çerçevesinde tebligat yapabilme (İİK m. 290/3; m.21), Diğer daire ve makamlarla doğrudan doğruya yazışabilme (İİK m. 290/3; m. 359).
Konkordato komiseri yürüttüğü faaliyete uygun olarak Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarife hükümlerine göre bir ücret ödenir. Konkordato komiserleri, Yön. m. 6’da belirlenen hâllerin varlığı hâlinde görevden kaçınma veya ayrılma hakkına sahiptir. Bu hâller dışında komiserler, görevi kabul etmeli ve Yön. m. 7’de belirlenen yükümlülüklere uygun hareket etmelidir. Buna göre; Görevini kanun, yönetmelik ve dürüstlük kuralları çerçevesinde tarafsız, objektif ve özenle yerine getirmeli. Kendisine tevdi olunan görevi bizzat yerine getirmeli. Görevi sebebiyle öğrendiği sırların gizliliğini sağlamalı ve korumalı. Görevi sırasında elde ettiği bilgileri, kendisi, yakınları veya üçüncü kişiler yararına doğrudan veya dolaylı bir menfaat elde etmek için kullanmamalı. Görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendisi, yakınları veya üçüncü kişiler lehine menfaat sağlamamak, hediye kabul etmemek ve aracılıkta bulunmamalıdır. Komiserinin yapmış olduğu işlemler hakkında, İİK md. 16 da yer alan sebeplerle şikâyet yoluna başvurulabilir. Fakat şikâyet, asliye ticaret mahkemesine yapılır ve asliye ticaret mahkemesince kesin olarak karara bağlanır (İİK m. 290/4).
3. Sorumluluğu Konkordato komiserlerinin sorumluluğu hakkında, iflâs idaresi üyelerinin sorumluluğuna atıf yapılmıştır (İİK m. 290/5, son). Bu çerçevede iflâs idaresi üyelerinin sorumluluğuna ilişkin İİK m. 227/4 ve 5 hükümleri uyarınca, komiserler, kusurlarından ileri gelen zarardan sorumludurlar ve bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır. Öte yandan komiserler Türk Ceza Kanunu’nun uygulanmasında memur sayılırlar. Dolayısıyla ceza sorumluluğu bakımından işlediği suça göre ağırlaştırıcı sebep teşkil ettiği, kendisine karşı işlenen suçlarda ise daha fazla ceza verileceği ifade edilebilir.
VI. KONKORDATONUN İNCELENMESİ, TASDİKİ ve TASDİK KARARININ SONUÇLARI A. Konkordatonun İncelenmesi Konkordato dosyasının ve konkordato komiserinin raporunun mahkemeye teslim edilmesinden sonra duruşma günü ilan edilir. Bu ilanda mutlaka itiraz etmek isteyenlerin üç gün içinde itiraz sebeplerini bildirmek zorunda oldukları ve dilerlerse duruşmaya katılabilecekleri hususuna yer verilir. Belirlenen duruşmada, dosyanın ve komiser raporunun incelenmesinin yanı sıra mahkeme konkordato komiserini de sözlü olarak dinler. Üç gün içerisinde yapılan itirazlar da değerlendirilerek kısa bir zamanda ve kesin mühlet içerisinde konkordatonun tasdik edilip edilmeyeceği hakkında bir karar verilir. Ancak, yargılama sırasında kesin mühlet içerisinde karar verilemeyeceği anlaşılırsa, mahkeme kesin mühlet hükümlerinin uygulanmasına devam edilmesine karar verebilir. Fakat, bunun için mutlaka komiserin gerekçeli raporunu alması ve sürenin altı ayı geçmemesi gerekir.
B. Mahkemenin Tasdik Talebi Hakkındaki Kararı 1. Tasdik Talebinin Kabul Edilmesi Konkordato projesinin mahkeme tarafından tasdik edilebilmesi için aşağıdaki koşulların birlikte gerçekleşmiş olması gerekir. Borçlunun konkordato teklifinin kanunda öngörülen çoğunluğa uygun olarak kabul edilmiş olması (rehinli alacaklılarca da kabul edilmiş olma şartı aranmaz), Konkordatoda teklif edilen ödeme tutarının, borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçmesi muhtemel alacaktan fazla olması, Teklif edilen miktarın, borçlunun mevcut mal varlığı ile orantılı olması (Burada Kanun mevcut mal varlığından bahsetmiştir. Ancak borçlunun gerçekleşmesi muhtemel hakları da olabilir. Bu hakların teklif edilen konkordato bakımından borçlunun mal varlığı içerisinde dikkate alınıp alınmayacağı, alınacaksa ne miktarda dikkate alınacağına mahkeme karar verir). Konkordato mühleti içerisinde komiserin izni ile doğmuş borçlar (masa borçları) ile İİK md.206’nın birinci sırasında yer alan alacaklıların alacaklarının, teminatına bağlanmış olması; ancak alacaklılar bu alacakların teminata bağlanmış olması koşulundan vazgeçerlerse teminat koşulu aranmaz. Mahkemenin konkordatoyu tasdik kararından önce, tasdik kararının gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdikinden sonra alacaklılara ödenmesi gereken harçların ödenmiş olması.
2. Tasdik Talebinin Reddedilmesi Bu koşullar varsa, mahkeme konkordato projesini tasdik edebileceği gibi, projeyi yetersiz bulmuşsa gerekli düzeltme ve değişikliklerin yapılmasını da isteyebilir. Mahkeme tasdik kararında, alacaklıların hangi oranda alacaklarından vazgeçtiklerine ve borçlunun hangi takvim çerçevesinde borcunu ödeyeceğine açıkça yer verir. Mahkeme tasdik kararı ile birlikte, konkordato hükümlerinin yerine getirilmesini sağlamak üzere, gerekli gözetim, denetim ve yönetim yetkisine sahip bir kayyım da atayabilir. Konkordato komiserinden farklı olarak, kayyım atanması zorunlu değildir. Kayyım atanmasına karar verilirse, kayyım, tasdik kararını veren mahkemeye borçlunun konkordato projesi çerçevesinde ödeme gücünü muhafaza edip etmediği ve borçlunun işletmesinin durumu hakkında iki ayda bir rapor vermek zorundadır. 2. Tasdik Talebinin Reddedilmesi Konkordatonun tasdiki şartlarının olmadığının tespit edilmesi halinde, mahkeme, borçlu iflâsa tâbi kişilerdense tasdik talebini reddederek borçlunun iflâsının açılmasına; borçlu iflâsa tâbi kişilerden değilse konkordato tasdik talebinin reddine karar verir. Mahkeme ister konkordato tasdik talebini reddetsin, ister iflâsın açılmasına karar versin isterse de konkordato projesini tasdik etsin, bu kararları ilan ettirmek ve ilgili mercilere bildirmek zorundadır.
C. TASDİK KARARININ SONUÇLARI 3. Tasdik Talebi Hakkındaki Karara Karşı Kanun yolları Konkordatonun tasdiki veya tasdik talebinin reddi kararlarına karşı on gün içinde istinaf yoluna başvurmak mümkündür. İstinaf mahkemesi kararına karşı ise, yine on gün içerisinde temyiz yoluna başvurulabilir. Yalnız istinaf süresi olan on günün başlangıç anı borçlu ile alacaklılar bakımından farklıdır. Borçlu veya konkordato teklif eden alacaklı kararın tebliği tarihinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise, tasdik kararının ilanından itibaren istinaf yoluna başvurabilir. C. TASDİK KARARININ SONUÇLARI 1. Alacaklılar Bakımından Sonuçları Tasdik edilen konkordato, konkordatoya tâbi olmakla birlikte olumsuz oy kullanan alacaklıları da bağlar. Bu bağlayıcılık kural olarak tasdik kararı ile başlar. Ancak mahkeme, konkordatonun hüküm ve sonuçlarını tasdik kararının kesinleşmesinden sonra doğuracağına da karar verilebilir. Bu halde, kesin mühletin hüküm ve sonuçları kural olarak tasdik kararının kesinleşmesine kadar devam eder.
2. Devam Eden Takipler Bakımından Sonuçları Konkordato; Konkordato talebinden önce doğan alacaklıları, Konkordato süreci içerisinde komiserin izni olmaksızın doğan alacaklıları bağlar (Komiserin izni ile doğan alacaklar masa borcudur ve bunlar öncelikle ödenir). Konkordato bazı alacaklılar bakımından bağlayıcı değildir. Bu alacaklılar; Rehinli alacaklılar (Rehnin kapsamadığı alacak miktarı bakımından rehinli alacakları da bağlar), İİK md. 206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklar, Konkordato süreci içerisinde komiserin izni ile doğan alacaklar, 6183 sayılı Kanun kapsamında kalan amme alacakları. 2. Devam Eden Takipler Bakımından Sonuçları Konkordatonun alacaklılar bakımından bağlayıcı hale gelmesinin sonuçlanmamış takipler bakımından en büyük etkisi, paraya çevrilmemiş olan hacizleri hükümden düşürmesidir. Ancak, rehinli alacaklıların rehin kapsamında kalan alacakları, İİK md.206’nın birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklılar ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki hacizler bakımından bu kural uygulanmaz.
3. Konkordato Haricinde Verilen Taahhütler Bakımından Sonuçları Konkordato süreci içerisinde borçlu, bazı alacaklılara konkordato projesi kapsamında ödemesi gerekenden başkaca bir taahhütte bulunmuşsa, bu taahhütler, hükümsüzdür. Kuşkusuz bu hükümsüzlük diğer alacaklıların hakkını ihlal ettiği orandadır. 4. Çekişmeli Alacaklar Bakımından Sonuçları Alacakları kabul edilmeyen alacaklılar, tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içerisinde bu alacakları hakkında dava açabilirler. Tasdik kararı veren mahkeme, dava açan alacaklılara ödenmesi gereken payın, çekişmeli alacaklılarca açılan davanın kesinleşmesine kadar, mahkemece belirlenen bankaya yatırılmasına karar verebilir. Bu gibi hallerde çekişmeli alacaklı davayı kaybederse veya dava açmazsa, bu pay borçluya iade edilir. Dava açmayan alacaklılar bu paydan kendilerine ödeme yapılmasını isteyemezler.
5. Rehinli Mallar ve Finansal Kiralama Konusu Mallar Bakımından Sonuçları Rehinli alacaklılar için hem geçici konkordato mühleti içerisinde hem de kesin mühlet süresi içerisinde takip yapılabilirse de, rehinli mallarla ilgili muhafaza tedbiri alınamaz, bu mallar sattırılmaz. Bu noktada esas itibariyle tasdik edilen konkordato rehinli alacaklıları bağlamasa da, konkordatonun tasdiki ile birlikte, şayet mahkeme tasdik kararı kesinleşene kadar mühletin sonuçlarının devamına karar vermemişse, tasdik kararı ile birlikte mühletin etkisi kalkar. Bu nedenle rehinli alacaklılar muhafaza tedbiri alabilirler veya rehinli malları sattırabilirler. Alacaklıların bu haklarını kullanması, konkordatonun başarılı olmasına engel olabilir. Bu nedenle bazı şartlar altında rehinli mallar hakkında muhafaza tedbiri alınması veya paraya çevrilmesi bir yılı geçmeyecek şekilde ertelenebilir. Rehinli malların muhafaza altına alınması veya paraya çevrilmesinin engellenmesi için öncelikle borçlunun rehinli malın işletme faaliyeti için önemli olduğunu ve paraya çevrilmesi halinde ekonomik olarak zor duruma düşeceğini yaklaşık olarak ispatlaması gerekir. Ayrıca rehinli alacağın konkordato talebinden önce doğmuş olması ve talepten önce bu alacağın ödenmemiş faizinin bulunmaması gerekir.
Finansal kiralamaya konu malların mülkiyeti kiralayan şirkete ait olduğundan, bu mallar konkordatonun konusu olmaz ve borçlunun mal varlığından çıkarılarak kiralayan şirkete iade edilmesi gerekir. Ancak bu malların hemen borçlunun mal varlığından çıkarılması konkordatonun başarılı olmasına engel olabilir. Bu durumda borçlu, finansal kiralamaya konu malların işletmesi için zorunlu olduğunu ve iade edilmesinin işletmenin ekonomik varlığını zora sokacağını yaklaşık olarak ispatlayarak bu malların iadesini en fazla bir yıl engelleyebilir. Malların iadesinin önlenebilmesi için, öncelikle kira alacağının konkordato talebinden önce doğmuş olması ve borçlunun finansal kira sözleşmesinin aynen ifasını üzerine almış olması gerekir. Ayrıca borçlunun üç aydan fazla ödenmemiş kira borcunun bulunmaması, iadenin gecikmesi nedeni ile ortaya çıkabilecek zararlar için teminat bulunması gerekir. Borçlu, rehinli veya finansal kiralamaya tâbi mallar hakkında kötü niyetli olarak erteleme kararı almış veya erteleme kararını gerektiren koşular ortadan kalkmışsa, ilgili alacaklıların talebi üzerine borçluyu da dinleyerek erteleme kararını kaldırabilir.
6. Borçtan Birlikte Sorumlu Olanlar Bakımından Sonuçları Alacaklıya karşı aynı borçtan dolayı birden fazla kişi birlikte sorumlu olması hâlinde, borçlulardan birisinin konkordato talep etmiş olması, diğer borçluların sorumluluğunu etkilemez. Konkordatoya muvafakat etsin veya etmesin alacaklı, aynı borçtan sorumlu olan diğer borçlulara karşı bütün haklarını korur ve bu borçluya müracaat edebilir. Ancak konkordatoya muvafakat etmiş alacaklı bu hükümden yararlanmak istiyorsa, borçtan birlikte sorumlu olan kişilere ödeme mukabilinde, kendisinin konkordatodan doğan haklarını teklif etmeli ve onları toplantının günü ve yeri konusunda en az on gün önceden haberdar etmelidir. Ayrıca, alacaklı borçtan birlikte sorumlu olanlara müracaat hakkını kaybetmeksizin, onlara konkordato müzakerelerine katılma yetkisi verebilir ve onların kararını kabul taahhüdünde bulunabilir.
D. KONKORDATONUN FESHİ Kendisine konkordato hükümleri çerçevesinde ödeme yapılmayan her alacaklı, tasdik edilen konkordato ile kendisine sağlanan hakları muhafaza etmek kaydı ile, konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak sadece kendisi için konkordatonun feshini isteyebilir. Şayet mahkeme bu alacaklı bakımından konkordatonun feshine karar verirse, bu alacaklı konkordato hükümleri ile bağlı olmaktan kurtulur. Borçluya karşı cebri icra takibi yapabilir. Borçlunun kötü niyetle konkordatoyu tasdik ettirdiği veya tasdikten sonra kötü niyetli davranışlarla konkordatoyu sakatladığı anlaşılırsa, alacaklılardan birisi tasdik kararı veren mahkemeye başvurarak bütün alacaklılar bakımından konkordatonun feshini isteyebilir. Fesih talebi kabul edilirse, bütün alacaklılar konkordato ile bağlı olmaktan kurtulur. Bu durumda borçlu iflâsa tâbi kişilerden değilse alacaklılar borçluya karşı cebri icra takibi yapabilir. Borçlu iflâsa tâbi kişilerdense iflâsının açılmasına karar verilir. Konkordatonun feshi kararları ve iflâsın açılması kararı ilan edilir ve mahkeme tarafından ilgili mercilere bildirilir.
Rehinli alacaklılar da, kendilerine anlaşmaya uygun ödemede bulunulmaması halinde tasdik kararı veren mahkemeye başvurarak, kendileri bakımından konkordatonun feshini isteyebilirler. Mahkeme fesih talebini kabul ederse, rehinli alacaklı muhafaza tedbiri alabilir, rehinli malların satışını isteyebilir. Rehinli alacaklılar bakımından bütün alacaklılar hakkında konkordatonun feshi düzenlenmemiş olmakla birlikte, bazen kısmî fesih talebinin kabul edilmesi bütün rehinli alacaklılar bakımından fesih sonucu doğabilir. Bu anlamda, lehine kısmî fesih kararı verilen alacaklı çıkarıldığında rehinli alacaklıların konkordato oylamasındaki çoğunluğu ortadan kalkarsa, konkordato bütün rehinli alacaklılar için feshedilmiş sayılır. Konkordatonun kısmen veya tamamen feshi kararları ile iflâsın açılması kararlarına karşı istinaf ve temyiz kanun yolları açıktır.