Akıl, doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyetidir. Akıllı olmak demek, kişinin kendi yararına ve zararına olan durumları fark edebilmesidir. Akıl her türlü sorumluluğun ön şartıdır.
İnsanın akıllı ve düşünebilen varlık olması onun en önemli özelliğidir. Bu sayede dünyaya hükmeder, dünyadaki diğer bütün varlıkları istek ve ihtiyaçlarına göre kullanır. Kişinin akıllı olması yetmez. O aklı yerinde kullanması da gerekir
İnsan aklı ile aldığı kararları bir baskı ya da zorlama altında alırsa bu kararlarından dolayı sorumlu tutulamaz. İnsanın kararlarından sorumlu tutulabilmesi için bu kararları özgür iradesi yani kendi isteğiyle almış olması gerekir
AKIL SAĞLIĞI YERİNDE OLAN, ERGENLİK ÇAĞINA ERİŞMİŞ OLAN, MÜSLÜMAN OLAN, DİNEN MÜKELLEFTİR
Yüce Allah, akıl sahibi insanları yaptıklarından sorumlu tutarak ahirette de onları hesaba çekecektir. Neyi niçin yaptığını idrak edemeyecek kadar akıl sağlığı yerinde olmayanlar ile çocuklar yaptıklarından sorumlu tutulmayacaktır.
Akıl, Allah’ın bize vermiş olduğu en büyük nimetlerden biridir. Aklı olmayan kişinin dini de anlayabilmesi mümkün değildir. Onun için bu durumdaki bir kişiden dinin sorumluluklarını yerine getirmesi beklenemez.
Bizlere akıl nimetini veren Allah’a şükürler olsun. Bu sayede kendimizi biliyoruz. Kendimizi bildiğimiz için Allah’ın karşısındaki konumumuzu yani kulluğumuzu da biliyoruz. Allah’ın bizlere verdiği bu büyük nimetin şükrünü yerine getirmeyi unutmayalım.