Hz. HACER
Hz. HACER Firavn'un sarayındaki kölelikten, Allah'ın Mekke'deki evinde mahşer sabahına kadar misafir olacak değerde olan örnek bir Hz. Hacerdır.
Bir bebekle bırakıldığı meskûn mahalde bir peygamberi yetiştiren, bir medeniyetin temellerini kuran HZ. HACER!
Hz. HACER’in İmtihanı ve Zemzem Suyunun Çıkışı
Hz. İbrahim, yaşadığı dönemde büyük bir tevhid mücadelesi vermişti Hz. İbrahim, yaşadığı dönemde büyük bir tevhid mücadelesi vermişti. Onun mücadelesi, kendini tanrı zanneden nemrutlara ve taştan yonttukları putları tanrı kabul edip onların önünde ibadet etmeyi normal gören cahilî anlayışa karşıydı.
Hz. İbrahim karısı Hz. Sare ‘ den çocuğu olmayınca ihtiyarlık döneminde Rabbine el açıp şöyle niyaz etmişti;
‘Ey Rabbim bana salihlerden olan bir evlat nasib et.’
Rabbi de Halilullah olan Peygamberinin duasını kabul edip Hacer annemizden son Peygamberin geleceği bir nesil nasip etti.
Kur'an ı Kerim’ de tek başına bir ümmet olarak yad edilen Hz Kur'an ı Kerim’ de tek başına bir ümmet olarak yad edilen Hz. İbrahim’e istediği evlat ihsan edildi. Allah'ın takdiri ile; İbrahim Kurân-ı Kerim’de geçen dualarında istediği “İman edenlerin imamı olacak” “İnsanlara kitabı ve hikmeti öğretecek” (Bakara, 127-129) o Peygamberin nuru, Hz. Hacer’den olma Hz. İsmail dünyaya gelmiştir.
Peygamberler şehri Urfa’dan Filistin ‘ in Kenan iline hicret eden, Hz. İbrahim Peygamberler şehri Urfa’dan Filistin ‘ in Kenan iline hicret eden, babası Azer’ in yaptığı putları kırıp, Nemrud’ un ateşinde yanmayan, Kur ‘ anı Kerim’ de adı geçen Ulul Azam 5 büyük Peygamberden biridir.
Hz. İbrahim, yaşadığı bölge de salih bir evlat yetiştiremeyeceğini düşünüp eşi Hacer’i ve oğlu İsmail’i alıp yola revan olmuştur.
Hz. İbrahim, Hz. Hacer ile İsmail’i Allah’ tan emir alarak yeryüzün ortaya çıkardığı ilk kara parçası, susuz, kıraç ve sıcak bir çöl olan Bi'r-i Şiye’ vadisine götürdü.
Bir tulum su ve azıcık yiyecekle onları orada bıraktı.
‘Ya İbrahim’ bizi kime bırakıp gidiyorsun!’ Hacer ve İsmail’in oraya yerleşmelerinin ardından İbrahim (a.s) geldiği yere geri dönmek istedi. Hz. Hacer seslendi ; ‘Ya İbrahim’ bizi kime bırakıp gidiyorsun!’
Hz. İbrahim cevap vermedi, veremedi. Hz Hz. İbrahim cevap vermedi, veremedi. Hz. Hacer tekrar seslendi ; ‘Bizi bırakmanı Rabbim mi emretti ?’
Hz. İbrahim ‘den cevap gelmedi Hz. İbrahim ‘den cevap gelmedi. dualarıyla Rabbi’nin verdiği evladı, yine Rabbi’nin isteğiyle çölün ortasında bırakıp dönmek…
Bunun üzerine Hz. Hacer’in dudaklarından; çağlar boyu boyun eğişin, kabullenişin ve Rabbe teslimiyetin timsali olacak olan şu cümleler döküldü; ‘ALLAH BİZE YETER , O NE GÜZEL VEKİLDİR!’
Hz. İbrahim canlarının canını yine Rabbine teslim ediyor ve Şam’a öyle gidiyordu. Şam’ın yollarına; özlem, gözyaşı, hasret düşerek gidiyordu.
Ve İbrahim’in dilinden şu dua yükseliyordu: “Ey Rabbimiz Ve İbrahim’in dilinden şu dua yükseliyordu: “Ey Rabbimiz! Ailemden bir kısmını, senin hürmetli Beyt`inin yanında, ekinsiz bir vadide yerleştirdim -namazlarını Beyt`inin huzurunda dosdoğru kılsınlar diye-. Ey Rabbimiz! Sen de insanlarda mümin olanların gönüllerini onlara meylettir ve onları meyvelerle rızıklandır ki, onlar da nimetlerinin kadrini bilip şükretsinler.” (İbrahim S.37)
İsmail`in annesi, çocuğu emziriyor, yanlarındaki sudan içiyordu. Kaptaki su bitince susadı, (sütü de kesildi), çocuğu da susadı (İsmail bu esnada iki yaşında idi). Hz. Hacercağız (susuzluktan) kıvranıp ızdırap çeken çocuğa bakıyordu.
Onu bu halde seyretmenin acısına dayanamayarak oradan kalkıp, kendisine en yakın bulduğu Safa Tepesine gitti. Üzerine çıktı, birilerini görebilir miyim diye (o gün derin olan) vadiye yönelip etrafa baktı, ama kimseyi göremedi. Safa`dan indi, vadiye ulaştı, entarisinin eteğini topladı. Ciddi bir işi olan bir insanın koşusuyla koşmaya başladı. Vadiyi geçti. Merve Tepesine geldi, üzerine çıktı, oradan etrafa baktı, bir kimse görmeye çalıştı. Ama kimseyi göremedi. Bu gidip-gelişi yedi kere yaptı. İşte (hacc esnasında) iki tepe arasında hacıların koşması buradan gelir.
Su ise, Hz. Hacer aldıkça dipten kaynıyordu. Hz. Hacer (boşa akmaması için) suyu eliyle havuzluyordu. Bir taraftan da sudan kabına doldurdu. Su ise, Hz. Hacer aldıkça dipten kaynıyordu.
وَإِذْ يَرْفَعُ إِبْرَاهِيمُ الْقَوَاعِدَ مِنَ الْبَيْتِ وَإِسْمَاعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلْ مِنَّا إِنَّكَ أَنتَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ İbrahim, İsmail’le birlikte Evin (Ka’be’nin) sütunlarını yükselttiğinde (ikisi şöyle dua etmişti): “Rabbimiz bizden (bunu) kabul et. Şüphesiz, Sen işiten ve bilensin”. (Bakara Suresi, 127) وَإِذْ قَالَ إِبْرَاهِيمُ رَبِّ اجْعَلْ هََذَا بَلَدًا آمِنًا وَارْزُقْ أَهْلَهُ مِنَ الثَّمَرَاتِ مَنْ آمَنَ مِنْهُم بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُ قَلِيلاً ثُمَّ أَضْطَرُّهُ إِلَى عَذَابِ النَّارِ وَبِئْسَ الْمَصِيرُ Hani İbrahim: “Rabbim, bu şehri bir güvenlik yeri kıl ve halkından Allah’a ve ahiret gününe inananları ürünlerle rızıklandır” demişti de (Allah: “Sadece inananları değil) inkâr edeni de az bir süre yararlandırır, sonra onu ateşin azabına uğratırım; ne kötü bir dönüştür o”demişti. (Bakara Suresi, 126)
Kutlu beldeye ilk olarak Cürhümlü’ler kabilesi yerleşmek istemiştir. Hz. Hacer ‘Yerleşebilirsiniz ama su’dan hak iddia edemezsiniz’ diyerek feraseti ve ileri görüşlülüğü sayesinde Bir’i Şi’ye vadisini ticaretin merkezi haline getirmiştir.
Hz. Hacer ilerde Peygamber olacak evladını yetiştirirken kendisinden sonra gelecek olan Hz. Hacerlere da timsal olmuştur. Hz. İbrahim, Hz. Hacer ve Hz. İsmail’ in teslimiyetleri ve sınanmaları arkalarından gelecek inanan nesillere klavuzluk etmeye devam edecektir…
Hz. İbrahim ve Kurban olayı
Allah-ü Teâlâ Hz. İbrahim’in rüyasında ondan oğlu İsmail’i kurban etmesini istedi. Kuran- Kerim’de Hz. İbrahim: -yavrum rüyamda seni boğazladığımı gördüm düşün bakalım ne dersin, Hz. İsmail de -babacığım emrolunduğun şeyi yap, dedi (SAFFAT;102). Allah-ü Teâlâ, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’in teslimiyetini gördükten sonra Cebrail (a.s.) ile bir koç göndererek bunu kurban etmesini istedi.
Allah-ü Teâlâ yeryüzünde kutsal Kabe’yi inşa etmesi için kulları arasından Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’i seçmiştir.
Hz. Hacer Annemiz ve Hz. İsmail peygamberimiz Kabe-i Mükerreme’deki Hicr- i İsmail makamında yatmaktadırlar. Allah-ü Teâlâ onlara kıyamete kadar hacılardan Kabe’yi tavaf ederken Hicr-i İsmail Makamı’nı da tavaf etmelerini istemiştir.
EmineTAŞOLUK