ÜROLOJİK ACİLLER Osman Cihat ONBULAK Muhammed Mesud DEMİR Ahmet Enes KÜÇÜKARDALI
AKUT PROSTATİT
Prostatit Akut prostatit, prostat bezinin bakteriyel enfeksiyonudur. Tıbbı aciliyeti sebebiyle ,Kronik bakteriyel prostatit ve kronik pelvic ağrı sendromundan farkı ayırt edilmelidir.
Sınıflandırma National Institutes of Health (NIH) prostatit sınıflandırması: Kategori I – Akut bakteriyel prostatit Kategori II – Kronik bakteriyel prostatit Kategori III – Kronik abakteriyel prostatit Kategori IIIA – İnflamatuar kronik pelvik ağrı sendromu Kategori IIIB – İnflamatuar olmayan kronik pelvik ağrı sendromu Kategori IV – Asemptomatik inflamatuar prostatit
Prostatit 50 yaş altı erkeklerde en sık tanı konulan ürolojik hastalık İntraprostatik üriner reflü, asendan idrar yolu enfeksiyonu, direkt yada lenf yolu ile rektumdan sıçrama, direkt kan yolu Düşük Sepsis İhtimali. intraprostatic urinary reflux, ascending urethral infection, direct invasion or lymphogenous spread from the rectum, and direct hematogenous infection.
Etiyoloji %80 oranında tek bir bakteri türü Escherichia coli Proteus mirabilis Klebsiella spp. Enterococci Pseudomonas aeruginosa Enterobacter Serretia %80 oranında tek bir bakteri türü The organisms primarily responsible for acute bacterial prostatitis (ABP) are also those responsible for most urinary tract infections; these include gram-negative members of the Enterobacteriaceae family such as Escherichia coli, Proteus mirabilis, Klebsiella species, Enterobacter species, Pseudomonas aeruginosa, and Serratia species. Of these, E coli is involved most often and has been shown to increase biofilm formation.[4] Most prostatic infections (82%) involve only a single bacterial organism.
Klinik Akut ateş Titreme Halsizlik Disüri Perineal veya rektal ağrı Prostat büyümesi ve idrara çıkamama One study cited that over 96% of patients present with a triad of pain, prostate enlargement, and failure to void and 92% present with fever.[9] It may also present as dysuria, urinary frequency, urinary urgency, and, occasionally, urinary retention
Fizik Muayene Perineal hassasiyet Sepsis oluşması ihtimali dolayısıyla, Asla Prostat Masajı yapılmamalıdır !. In most cases, perineal tenderness alone is sufficient for a diagnosis. If a digital rectal examination is performed, it must be done cautiously, as palpation can be very painful.
Tanı İdrarda lökositler Pozitif idrar kültürü Two-glass testi Transrektal USG ve kontrastsız BT Serum PSA düzeyi ✔ ✔ < > Kronik Prostatit < > Abse ✖ The presence of a prostatic abscess is confirmed with transrectal ultrasonography and noncontrast computed tomography (CT) scanning of the pelvis. A urinalysis that shows leukocytes and a positive result on urine culture are essential for the diagnosis of acute bacterial prostatitis (ABP). To confirm the prostate as the site of involvement, the tests can be conducted on paired urine specimens collected before and after massage of the prostate; this is known as the two-glass test.[10]If the patient is febrile or exhibits signs of acute bacterial prostatitis, only the midstream urine is collected for urine culture. The prostatic massage is contraindicated. Serum prostate-specific antigen (PSA) levels are also increased in prostatitis but should not be used as a screening test for this condition. In the setting of acute bacterial prostatitis (ABP), PSA has little to no clinical value. If the PSA level is obtained and is found to be elevated, the study should be repeated 30-60 days after adequate treatment. Studies have shown that a 2- to 4-week treatment with antibiotics decreased the PSA levels in approximately half of patients with PSA levels in the gray zone who did not have prostatitis symptoms
İdrar yolu enfeksiyonu Ayrıcı Tanı Prostat kanseri Üretrit İdrar yolu enfeksiyonu
Tedavi Antibiyotik : Bacteriocidal (bakteri öldüren), Ateş düşürücüler, ağrı kesiciler, gaita yumuşatıcılar, yatak istirahati ve sıvı alımını arttırma ile destek tedavi Foley kateteri, obstürksiyon var ise Alfa-blokör terapisi Akut üriner retansiyon gelişirse veya IV tedavi gerekliliği. Hospitalization is required for patients in whom acute urinary retention develops and in those who require intravenous antimicrobial therapy A Foley catheter can be inserted gently for drainage if severe obstruction is suspected. A punch suprapubic tube can be used if a catheter cannot be passed easily or is not tolerated by the patient. The catheter can be removed 24-36 hours later., Because the bladder neck and prostate are rich in alpha-receptors, alpha blockade may improve outflow obstruction and diminish intraprostatic urinary reflux. Terazosin, 5 mg/d orally for 4-52 weeks, is the usual first choice.[15] Tamsulosin (Flomax), alfuzosin (Uroxatral), and doxazosin (Cardura) are acceptable alternative agents.
Antibiyotik Tedavisi Kültür ve sensitivite sonuçlarına göre seçilmeli İlk tedavi enterik gram-negatiflere yönelik başlanmalı Florokinolonlar, Trimetoprim-Sulfametoksazol veya Gentamisin ile birlikte Ampisilin 30 gün oral PO The choice of antibiotic for treatment of acute bacterial prostatitis (ABP) is based on the results of the initial culture and sensitivity. However, initial therapy should be directed at gram-negative enteric bacteria. Useful agents include fluoroquinolones, trimethoprim-sulfamethoxazole, and ampicillin with gentamicin. treatment is continued orally (PO) for 30 days to prevent sequelae such as chronic bacterial prostatitis and prostatic abscess formation.
Antınıyotıklerı kullanmazsak ne gelişir????? Abseee
Cerrahi Abse gelişirse medikal tedavi başarısız olur Cerrahi drenaj: Transrektal veya perineal aspirasyon Transüretral rezeksiyon Transrektal drenaj tüpü potential indication for surgery is a prostatic abscess, which is an uncommon but well-described complication of acute bacterial prostatitis (ABP). Medical management of prostatic abscess is often unsuccessful. Thus, surgical drainage via either transrectal or perineal aspiration, transurethral resection, or transrectal ultrasound–guided placement of a transrectal drainage tube may be considered.[1]
Prostat absesi Prostat Absesi, Akut Prostatit den sonra oluşabilecek fokal pürulant bir komplikasyondur.
Semptomları Ateş Genellikle eşlik etmez Polyuri Disüri Üriner Reflü
Tanı Rektal Tuşe de prostat hassasiyetii ve akıntı olabilir .Ama genellikle büyümüş prostat farkedilen en önemli anomalidir. Prostat ultrasonu ve Sistoskopi: Antibiotik tedavisine rağmen geçmeyen perineal ağrı ve tekrarlayan idrar yolları enfeksiyonu varsa ,bu hastalarda kesin tani için uygulanması gerekir.
Tedavi Antibiyotik Tedavisi: Genellikle Cipro ile başlanır. Transüretral Evaküasyon Drenajı Transperineal aspirasyon ve Drenaj
RENAL TRAVMA
Genitoüriner sistemin en sık yaralanan organı böbrek Abdominal yaralanmaların %10’unda genitoüriner sistem yaralanması Üst abdomen, yan, alt göğüs Pediyatrik hastada daha sık
Mekanizma ve neden: Künt Penetran direkt darbe veya aselerasyon/ deselerasyon (trafik kazaları,yüksekten düşme) Penetran Delici alet, ateşli silah, iyatrojenik, örn., perkutan nefrolitotomi (PCNL)
Hikaye (etiyoloji, ilkyardım, bilinen GÜS hastalığı) Vital bulgu takibi Fizik muayene Hct İdrar analizi Renal USG Kontrastlı BT Eksplorasyon Renal arteriografi
Hematüri olması anlamlıdır. Laboratuar tetkiklerinde, ilk istenecek olan tam idrar tahlilidir. (dipstick veya mikroskopik analiz). Hematüri olması anlamlıdır. Makroskopik Mikroskopik(büyütme alanında 5’ten fazla kırmızı kan hücresi bulunması) !!Hematüri şiddeti renal hasarın ciddiyetiyle doğru orantılı değildir.
Renal Görüntüleme Endikasyonları: Makroskopik hematüri Penetran göğüs, yan ve abdominal yaralar Mikroskopik [>5 eritrosit her büyük büyütme alanında] veya hipotansiyon (Sistolik kan basıncı <90mmHg ) Hızlı aselerasyon veya deselerasyon
Hemodinamik açıdan stabil olan hastada penetran yaralanma Künt travmada Gross hematüri Hipotansiyon Pediyatrik hastada mikroskopik hematüri varsa
TEDAVİ Duruma göre konservatif ya da cerrahi tedavi Cerrahi tedavi gerektiren nedenler; Hemodinamik değerlerde sürekli değişimler Pulsatil veya büyüyen hematom Cerrahi girişimi gerektiren diğer organ yaralanması Evre V yaralanma
Erken komplikasyonlar hasardan sonraki ilk ay içinde ortaya çıkmaktadır; kanama, infeksiyon, perinefrik abse, sepsis, üriner fistül, hipertansiyon, üriner ekstravazasyon ürinomdan Gecikmiş komplikasyonlar; hidronefroz, taş oluşumu, kronik pyelonefrit, arteriyovenöz fistül, hidronefroz psödoanevrizmalar
MESANE TRAVMA
Nedenleri: İatrojenik Penetran travmalar Transüretral rezeksiyon mesane tümörü (TUR-T) Sistoskopik mesane biyopsisi Transüretral rezeksiyon prostat (TUR-P) Sezaryan Total kalça protezi(çok nadir) Penetran travmalar Künt pelvik travma, pelvik fraktur nedeniyle Spontan rüptür mesane augmentasyonu sonrası
Ağrı; - Çoğunlukla simfizis pubis kırığı nedeni ile - Batına yaygın idrar ekstravazasyonu nedeni ile İdrar yapamama Hematüri Akut batın tablosu Şok Suprapubik ve/veya abdominal hassasiyet Defans Kemik pelvis kırığı
Tanıda gold standart-CT Sistogram
Sınıflama Mesane kontüzyonu (%67) İnterstisyel rüptür Ekstraperitonyal rüptür İntraperitonyal rüptür Kombine rüptür
spontan iyileşme nadir genelde geniş defekt. peritonite neden olabilir Yaklaşım: Ekstraperitoneal Mesane drenajı (3 haftada iyileşme) Açık tamir İntraperitoneal : spontan iyileşme nadir genelde geniş defekt. peritonite neden olabilir
ÜRETRAL TRAVMA
Anterior üreter yaralanmaları Nadir Mekanizma: Çoğu erkeklerde bacak arası travmalarında Penis yaralanmalarında(penil fraktür) Üretral kataterin balonun anterior üretrada şişirilmesi Ateşli silah yaralanmaları
Posterior üreter yaralanmaları Çoğunlukla pelvik fraktür nedeniyle 10% - 20% mesane yaralanması ile birlikte Bulgular Meatusta kan,hematüri,skotal ve perineal hematom.
Hematüri ve idrar yapamama Pelvik kırık, travmatik kateterizasyon veya üretra yakınında delici yaralanmalarda akla gelmeli Meada kan veya rektal muayenede yukarda kalan bir prostat Tanı için Retrograd Üreterografi
Tedavi Suprapubik kateter + gecikmiş tamir 6-12 hafta sonra Ortopedik stabilite Cerrahi
AKUT ÜRİNER RETANSİYON
Ani olarak ağrılı idrar yapamama Patofizyoloji: Artmış mesane basıncı;mesane çıkım tıkanıklığı Düşük mesane basıncı,detrusor kasılma bozukluğu
Nedenleri : Erkek: Kadın: Benign prostat hiperplazisi Prostat kanseri Üretra darlığı Prostatik abse Kadın: Pelvik prolapsus (sistosel, rektosel, uterin) Üretral divertikül ‘stres’ inkontinans cerrahisi sonrası Pelvik kitleler ( over kitleleri
Tanı İdrar analizi Orta akım idrarı GFR Kan glikoz düzeyleri Serum PSA Enfeksiyon, hematüri, proteinüri, glikozüria Orta akım idrarı GFR Kan glikoz düzeyleri Serum PSA Görüntüleme:Pelvik USG,IVP,Retrograd ürogram ,Voiding sistografi,Diüretikli renogram
Tedavi - Üretral kateterizasyon !!Prostat hariç -Suprapubik kateter
RENAL KOLİK
Renal kolik, sıklıkla böbrek taş hastalığına bağlı olarak gelişen, acil servislerde tanı ve tedavisi yapılan, şiddetli ağrı ile kendini gösteren, sık karşılaşılan bir ürolojik acil durumdur. Üreter ve toplayıcı sistemin gerilmesi ve hiperperistaltizm nedeniyle oluşur.
PREVELANS Amerika Birleşik Devletleri’nde acil kliniklerde yılda 1 milyondan fazla hastaya renal kolik nedeniyle vizit yapılmaktadır. Avrupada ağrı nedeniyle yapılan ilk yardım acil ambulans servisi aramalarının %7-9’nun sebebi renal koliklerdir. Acıl servislere her gün başvuran hastaların en az %1’ini akut renal kolik atağı geçiren insanlar oluşturmaktadır. Tüm yaş gruplarında meydana gelmekle birlikte sıklıkla 35- 45 yaş aralığında görülür. Kadın erkek oranı 3/1’dir Bir kişinin tüm yaşamı boyunca renal kolik atağı geçirme riski %1-10 arasındadır.
ETİYOLOJİ Sıklıkla üst üriner sistemin tıkanıklığına bağlı olarak ani ve tedavisiz geçmeyen bir ağrı şeklinde ortaya çıkar. Etiyolojiye bakarsak: Olguların % 85’inde ürolitiyazise bağlıdır, fakat farklı etiyolojilere bağlı olabilir : Bunlar ekstrensek üreteral kompresyon, üriner sistemde bir neoplazi veya anatomik anomaliler olabilir.
PATOFİZYOLOJİ Üreteral obstruksiyon sonrası intraluminal basınç artışı, mukozada sonlanan sinir uçlarını gererek uyarır ve böylece kolik ağrıya sebep olur. Üreter düz kas lifleri kontrakte olarak üreter lümenine oturan taşı distale doğru itmeye çalışır. Eğer taş lümeni tamamen dolduracak kadar büyük ise veya üreter darlıklarından birinde kalmışsa, üreter kas lifleri kontrakte olur. Uzamış izotonik kontraksiyonlar sonucu artan laktik asit, yavaş- tip A ve hızlı-tip C sinir liflerini uyarır. Bu uyarı T11-L1 spinal kord seviyesine kadar iletilip, santral sinir sisteminin üst seviyelerine kadar yayılır. Ağrı, üriner sistemle aynı innervasyona sahip gastrointestinal ve genitoüriner sistem organları tarafından da hissedilebilir.
KLİNİK Renal kolik son derece değişken bir tabloyla ortaya çıkar. Renal kolik, hastalar tarafından yaşadıkları en ağrı verici, zayıf düşürücü tecrübe olarak tarif edilir. Hastaların birçoğunda böbrek taşı hastalığı veya renal kolik geçirme öyküsü vardır. Ağrı tipik olarak kosto-vertebral açıda, künt, sürekli ve kıvrandırıcı bir ağrı şeklinde hissedilir. Bu ağrı sıklıkla kot altından göbeğe veya karın alt kadranlarına doğru yayılabilir. Şiddetli yan ağrısına, bulantı ve kusma, psikomotor ajitasyon, kosto-vertebral açı hassasiyeti eşlik edebilir. Üriner sistem taş hastalığına, idrar yolu enfeksiyonu eşlik etmedikçe ateş gözlenmez. Üreter alt uç taşlarında hastalarda pollaküri ve ani sıkışma hissi olabilir ve bu hastalarda ağrı, labialara ve skrotuma kadar yayılabilir. Taşa bağlı akut obstruksiyon sonucu oluşan kolik ağrı, devamlıdır, pozisyonla değişmez, ağrı şiddeti artıp azalmaz. Diğer nedenlere bağlı ağrılar böbrek kapsülünün gerilmesi sonucunda oluşur. Bu hastalarda tablo, renal kolik kadar gürültülü değildir.
AYIRICI TANI Yan ağrısının ayırıcı tanısında böbrek ve üreter taş hastalığı ilk sırada yer alırken, aynı semptom ve bulguları sergileyen pek çok hastalık vardır. Piyelonefrit, üreteropelvik bileşke darlığı gibi üriner sistem hastalıkları ve üretere dıştan bası yapan intestinal, jinekolojik, retroperitoneal ve vasküler patolojiler de aynı tabloyu sergileyebilir.
TANI Üriner sistem taşlarının tanısı, öyküye odaklanmayla başlar. Hastanın kendisinde veya ailesinde taş düşürme öyküsünün olup olmadığı, bunun süresi ve bulguları, yine sepsisle ilişkili belirti ve bulgular sorgulanır. Fizik muayene, nonürolojik hastalıkların dışlanmasında belirgin rol oynar. Fizik muayene ve bulgular İki tür tamamlayıcı tetkik yapılır, bunlar görüntüleme ve biyokimyadır. Amaç tanıyı koymak ve taşın boyutu ile konumunu belirlemek, hastalığın ciddiyetini ortaya koymak ve tedaviyi planlamaktır.
TEDAVİ Kliniğe, tetkiklere, taşın büyüklüğü ve konumuna göre tedavi seçeneğine karar verilir. Bir taşın kendiliğinden düşebilmesi taşın boyutuna ve konumuna bağlıdır. Ağrı Tedavisi: Non steroid antienflamatuvar ilaçlar(NSAID) (Diclofenak, Indomethasin, Ibuprofen) ve opiatlar Renal Kolikte kullanılan analjezik tedavilerdir. Çalışmaların çoğunda NSAIDlerin opiatlar kadar etkili olduğu üreter düz kası tonusunu azalttığı, bu şekilde ağrının provoke eden spazmı çözdüğü bildirilmiş. Bunun dışında NSAID’ler bulantı kusma gibi sekonder etkileri daha az göstermektedir. Ancak NSAID’ler altta yatan renal hastalık veya renal yetmezlik olan bir hastada akut obstrüksiyon durumunda böbreğin otoregülasyon mekanizmasını bozup böbrek işlevini sekteye uğratabilir. NSAID’lere rağmen ağrı sürmekte ise opiatlar (Tramadol, Hidromorfon hidroklorid) kullanılabilir.
Konservatif tedavi: Hastaların çoğu evlerinde yeterli ağrı kesici ile kendiliğinden taşlarını düşürürler. Hastalara analiz için taşlarını düşürene kadar idrarlarını süzmeleri önerilmektedir. Taş analizi ile hastalığın nüksünü büyük ölçüde azaltacak önleyici tedaviler uygulanabilir. Konservatif tedavi 7-10 gün sürdürülmelidir. Bu takip üroloji uzmanı kontrolünde 10-15 güne uzatılabilir. Hastalar yüksek ateş, üşüme/tireme veya kontrol altına alınamayan ağrılar olabileceği konusunda uyarılmalı ve bu durumda acil ürolojik değerlendirme yapılması gerektiği bildirilmelidir. Medikal ekspülsif tedavi: Spontan taş pasaj oranını artırmak için spasmolitik, kalsiyum kanal blokerleri veya alfa bloker ilaçlar tek başına veya kombine halde kullanılmaktadır. Alfa bloker ilaçlar üreter düz kas kontraksiyonunu inhibe etmekte peristaltizmi azaltmaktadır.
Sonuç Renal Kolik, acil serviste sık rastlanılan bir patolojidir, doğru tanı ve tedavi yapılmazsa nüks eder ve ciddi komplikasyonlara yol açar. Buna rağmen hastaların çoğunluğu bilinen bir tablo ile gelir etkili bir analjeziden fayda görür ve ayaktan takip edilebilirler. Ancak hasta acil servise ilk başvurduğunda gerekli tetkikler yapılarak acil ürolojik müdahaleler gerektirecek komplike durumlar aydınlatılabilir.
TORSİYON-EPİDİDİMİT
Testiküler Torsiyon Testisin , tunika vajinalise fiksasyonunun yetersiz olması durumunda , testisin spermatik kord üzerinde dolanmasıdır. Bunun sonucunda , arteriyel ve venöz akımın azalmasına bağlı iskemi görülür . Travma sonrası veya spontan olarak gelişebiir. 12 saatten uzun süren iskemilerde infertiliteye neden olur. Yenidoğan ve post pubertal erkek çocuklarında daha sık görülür.
Intravajinal Torsiyon Puberte öncesi çağda meydana gelir. Bu tip torsiyonda altta yatan sebep bell clapper yani çan zili deformitesidir. Bu hastalarda testisin tunika vajinalis ile olan iliskisinde bir defekt söz konusudur ve sonuçta testis tunika vajinalis içerisinde serbestçe hareket eder. Torsiyon meydana geldiğinde spermatik kord tunika vajinalis içerisinde döner buna intravajinal torsiyon denir. Bu anatomik defekt bilateral testis torsiyonu için predispozan bir sebeptir.
Ektravajinal Torsiyon Bu tip torsiyon testisin skrotuma fiksasyonundan önce oluşur ve testisin tunika vajinalis ile olan iliskisi normaldir. Bell clapper deformitesi yoktur. Yenidogan döneminde dogumdan önce veya sonra oluşabilir. Bu tip torsiyonun yenidogan döneminde görülmesinin sebebi yaşamın ilk altı haftasında skrotal duvar ve tunika vajinalis arasındaki bağlantının gevşek olmasıdır. Testis, spermarik kord ve tunika vajinalis torsiyone olmuştur. Yenidoğan döneminde asemptomatik şişlik ile kendini gösterir. Skrotal eritem veya mavimsi renk değisikliği sıklıkla vardır. Genellikle hassas olmayan bir kitle palpe edilir.
Tanı Hikaye Fizik muayene Doppler USG Cerrahi eksplorasyon
Tedavi Cerrahi eksplorasyon İntraoperatif detorsiyon Testislerin fixasyonudur. Cerrahi detorsiyonun gecikmesi durumlarında manuel detorsiyon da uygulanabilir
Tedavi Detorsiyon ve fiksasyon iki testise de uygulanmalıdır Çünkü yetersiz gubernaküler fiksasyon genellikle bilateraldir. İskemi 12 saatten uzun sürerse doku enfarkte olur ve orşidektomi gerekir. Cerrahi çocuklarda yetişkinlere göre daha iyi sonuçlar vermektedir. Bu yetişkinlerdeki kordların dolanma derecesinin daha fazla olmasıyla açıklanmaktadır.
Manuel Detorsiyon Torsiyon genelde medial tarafa doğru olur. Sol testisin torsiyonunda, testisi sağ baş ve işaret parmak ile tutup sonrasında testisi saat yönünde 180 derece döndürülmeli. Bu işlem 2-3 kere tekrarlanmalıdır.Çünkü rotasyon açısı 180-270 derece olabilir. Bu işlemler sonunda ağrının azaldığı ve anatominin normale döndüğü kontrol edilmelidir.Doppler ultrasonuyla da kan akımının düzeldiği konfirme edilmelidir. Sağ tarafta tek fark çevirme yönü saat yönünün tersidir. Manuel detorsiyon %30-70 başarılıdır. Buna rağmen devamında cerrahi eksplorasyon yine de gereklidir.
Epididimit Epididimit testisin arka tarafında bulunan bir tüp olan epididimin iltihabıdır. Bu tüp sperm taşır ve depolar. Enfeksiyöz ve non enfeksiyöz olarak olarak ikiye ayrılır. Akut veya kronik olabilir . ( 6 hafta ) Enfeksiyöz epididimitten bir çok bakteri sorumlu tutulmaktadır ama genelde cinsel yolla bulaşan patojenler sebep olur .
Epididimit Akut bakteriyel epididimitte daha nadiren ciddi klinik tablolar oluşabilir . Skrotumda şiddetli ödem ve ağrıya, yüksek ateşe , disüriye neden olur. Yaşlılarda akut prostatitin devamında gerçekleşebilir.
Epididimit Kronik epididimitte hastanın tek şikayeti skrotal ağrıdır . Post pubertal gençlerde ve yetişkinlerde görülür.Bu duruma yol açan faktörler , seksüel aktivitiler , ağır egzersizler , bisiklet/ motorsiklet sürmek gibidir. Klamidya trochomatis ve Neisseria Gonore , 35 yaş altındaki erkeklerde en sık bakteriyel epididimite sebep olan mikroorganizmalardır. 35 yaş üzerinde ise en sık E.Coli sebep olmaktadır.
Tanı Fizik muayene ve idrar tetkikleri ile tanı konur. Akut epididimit muayenesinde , yoğun ödem ve hassasiyet görülse de kronikte genelde bu bulgular yoktur. USG ile torsiyon ekarte edilmelidir.
Tedavi Ağır tablolarda hastalar , cerrahi eksplorasyon gerekliliği değerlendirilmelidir. Sepsis bulguları olan hastalar hospitalize edilmelidir. IV hidrasyon , parenteral antibiyotik Buz , skrotal elevasyon ve NSAID lerle ağrı kontrol altına alınmalıdır.
Tedavi Daha sakin tablolarda hospitalize etmeden antibiyotik ve skrotal elevasyon ile tedavi edilirler. Seftriakson (IM 250 mg) ve doksisiklin (100mg oral ) Klamidya ve gonore enfeksiyonlarında hastanın partneri bilgilendirilmelidir.
Tedavi Non enfeksiyöz epididimit tedavisinde , Skrotal elevasyon Egzersize bir süre ara Sıcak banyo NSAID
Epididimit Torsiyon