ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNDE FARKLI YAKLAŞIMLAR
Erken Çocukluk Eğitimi Erken çocukluk eğitimi programları, doğumdan sekiz yaşa kadar olan çocukların gelişimi, öğrenmesi ve sağlığı ile ilgili bilgilerin bütünleştirilerek eğitim hizmetinin verilmesini kapsamaktadır. Gelişimin aşamaları, hızı ve duyarlı dönemleri düşünüldüğünde erken çocukluk eğitiminin çocuğun kısa ve uzun dönemdeki gelişimi üzerindeki etkisinin ne denli önemli olduğu açıktır.
Erken çocukluk eğitimi, çeşitli eğitim yaklaşımlarına dayanmaktadır Erken çocukluk eğitimi, çeşitli eğitim yaklaşımlarına dayanmaktadır. Eğitim programları geçmişten günümüze bilginin edinme biçimine ve öğrenmeye ilişkin görüşlerin değişmesi, bilimsel gelişmeler ve farklılaşan gereksinimler gibi pek çok faktörden etkilenerek çeşitlenmiştir.
PYM (Primary Years Program) ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİNDE FARKLI YAKLAŞIM VE PROGRAMLAR High Scope Regio Emilia Montessori Head Start Proje Yaklaşımı Waldorf PYM (Primary Years Program) Bank Street
High Scope Yaklaşımı ABD’de 1962’de ortaya çıkan bu sistem, çocukların kendi kendilerine planlayıp uyguladıkları etkinliklerle daha iyi öğrendikleri esasına dayanır. Program erken çocukluk eğitiminde “etkin öğrenme” kavramını temel alır. Bu yaklaşımın oluşturulmasına Piaget’ nin kuramları rehberlik etmiştir.
Etkin Öğrenme beş ana noktadan oluşur: Malzeme; çocuğun çeşitli biçimlerde kullanabileceği çok amaçlı ve bol miktarda malzeme olmalıdır. Kullanma; çocuk nesneleri özgürce kullanmalıdır. Çocuklara araştırma ve deneme özgürlüğü verilmelidir. Seçim; ne yapacağına, nasıl yapacağına ve hangi malzemeleri kullanacağına çocuk karar vermelidir. Dil; çocuk yapmakta olduğu şeyi anlatmalıdır. Açık uçlu sorularla (Bunu nasıl yaptın? Başka ne yapabilirsin? vb.) çocukların düşünerek cevap vermesi ve kendi sözcüklerini seçmesi sağlanmalıdır. Destek; yetişkinler ve akranlar çocuğun problem çözme ve yaratıcılık çabalarını görüp, teşvik etmelidir.
Regio Emilia Yaklaşımı II. Dünya Savaşı sonrasında İtalya’da ortaya çıkmış bir modeldir. Eğitimin her çocuğun hakkı olduğu temel düşüncesiyle Regio Emilia kasabasında anne babaların okul kurmak istemesi amacıyla ortaya atılmış bir yaklaşımdır. Bu yaklaşımı uygulayan okullar proje merkezli olup, pek çok okul öncesi programından yararlanmaktadır.
Reggio Emilia yaklaşımında fiziksel çevre kadar, sosyal çevrenin de önemli olduğu vurgulanmakta, yetişkinler ve çocuklar arasındaki sosyal alışverişi kolaylaştırmak amacıyla bütün çocukların ve öğretmenlerin birlikte bulunabilecekleri “Piazza” adı verilen büyük bir ortak alan bulunmaktadır. Çocukların gerçek hayatlarıyla doğrudan bir ilişki içinde olacağı yaşantılar içinde olması sağlanır. Okulda görev hiyerarşisi yoktur. Herkes eğitimcidir, okulun bütün eğitim kadrosu birlikte program yapar, uygular ve çalışır. Öğretmenler çocukların anlama kapasitesini yükseltmek için kaynak rol üstlenir. Çocukların isteğine göre araştırma alanı oluştururlar. Öğretmenler öğrencilerin yalnız başına ve grupla yaptığı çalışmaları belli aralıklarla velilere sunar.
Montessori Yaklaşımı 1900’lerin başlarında Roma’da Maria Montessori tarafından geliştirilen bu yaklaşımın merkezinde çocuk vardır. Öğretmen çevreyi hazırlamak ve çocuğun çevresi ile etkileşime geçmesinden sorumludur. Montessori, özel gereksinimi olan çocuklarla olan çalışmalarından sonra, tipik gelişim gösteren çocukların eğitimleri ile de ilgilenmiş ve çocukların pasif olduğu eğitim sistemini eleştirerek, bireysellik ve çocuğun katılım hakkı ilkesini benimsemiştir.
Diğer yaklaşımlardan farklı olarak yaklaşımda kullanılmak üzere geliştirilmiş Montessori materyalleri bulunmaktadır. Sınıf düzeni çocuk merkezlidir ve her etkinlik için gerekli materyallerden sadece bir adet bulunmaktadır. Bu sayede çocukların; sırasını bekleme, kendi haklarına sahip çıkma ve başkalarının haklarının farkında olma gibi becerileri desteklenir. Çocuklar öğretmen tarafından etkinliklere toplu olarak yönlendirilmemekte, istediği etkinliği seçmektedir.
Çocukların sorumluluk alma ve kendi kendilerine yeten bireyler olmaları temel amaçlarındandır. Bireyselliğe önem verir, her çocuk için hazırlanan program farklıdır. Sakin ve özgür bir eğitim ortamı vardır. Çocuk öğrenmeden birincil derecede sorumludur.
Head Start Yaklaşımı ABD’de 1965’de ‘’HİÇBİR ÇOCUK GERİDE KALMASIN’’ sloganıyla düşük gelirli ailelerden gelen çocukların desteklemesi amacıyla ortaya çıkan bu sistem, çocukların kendi kendilerine planlayıp uyguladıkları etkinliklerle daha iyi öğrendikleri esasına dayanır. Program yoksulluğun çocuklar üzerindeki etkisini azaltmayı amaçlamaktadır. Aile ve toplum da eğitime katılmaktadır. Fiziksel sağlık dahil tüm gelişim alanlarını kapsamaktadır. Eğitim, Sağlık, Aile Katılımı ve Sosyal Hizmetler olmak üzere dört ana bölümden oluşmaktadır.
Head Start Programı, yapılandırılmış bir çerçeve programdır. Dil Gelişimi: Dinleme ve anlama, konuşma ve iletişim, Okuma-Yazma: Fonolojik duyarlılık, kitap bilgisi, okuma kavramları, erken yazma ve alfabe bilgisi, Matematik: Sayılar, geometri, şekiller ve ölçme, Bilim: Bilimsel beceriler ve metotlar, bilimsel bilgi, Yaratıcı Sanatlar: Müzik, resim, hareket, drama, Sosyal ve Duygusal Gelişim: İşbirliği, sosyal beceriler, toplum ve ailelerle ilgili bilgiler, Öğrenme Yöntemleri: Girişimcilik ve merak, ısrarcılık, problem çözme, Fiziksel Sağlık ve Gelişim: İnce motor beceriler, kaba motor beceriler, sağlık durumu olmak üzere 8 alanı kapsayan bir programdır.
Proje Yaklaşımı Proje Tabanlı Öğrenme, öğrencinin aktif katılımını teşvik eden, üst düzey bilişsel aktiviteleri destekleyen, çok çeşitli araç ve kaynak kullanımını gerektiren, akademik, sosyal ve yaşam becerilerini birlikte ele alan ve teknoloji kullanımını vurgulayan bir öğretim modelidir. Çocukların ilgilendiği ve yaşamlarında anlamlı olacak konular seçilerek, planlama-başlama-uygulama ve sonuçlandırma basamaklarını içeren bir süreçtir.
Waldorf Yaklaşımı 1919 yılında Rudolf Steiner tarafından geliştirilen yaklaşımın temel amacı; çocuğun tüm gelişim alanlarına odaklanarak eğitim almasıdır. Eğitimin ilk yıllarında oyun ile öğrenme amaçlanmaktadır. Oyun merkezli Waldorf yaklaşımında, belirli etkinlikler ve rutinler çerçevesinde farklı yaş gruplarındaki çocukların aynı sınıflarda eğitim alması sağlanmaktadır ve aynı öğretmen ile birkaç yıl devam etmektedir. Yoğun bahçe zamanının olduğu programda, çocukların doğa ile iç içe olması, doğa bilinci ve sevgisinin oluşturulması amaçlanmaktadır.
Tüm etkinliklerin yaratıcı yollarla planlanması ve uygulanması amaçlanmıştır. «Sanat» yoluyla «çocuğu bütünüyle eğitmek» konusuna odaklanılmıştır. «Beyin, kalp ve eller», bu programın temel felsefesini oluşturmaktadır. Sanat yardımıyla çocukta irade, duygu ve düşüncenin ve nihayetinde benlik bilincinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Dikkat çeken bir özelliği, akademik gelişime çok fazla odaklanmaması (7 yaşa kadar oyun ile öğrenme) ve teknolojiyi (bilgisayar, video, elektronik aletler) programın dışında tutmasıdır.
PYM (Primary Years Program) 3-12 yaş arasındaki çocuklar için planlanmış bir programdır. Çocukları çevreleyen sosyal ve fiziksel dünyanın aktif olarak öğrenilmesi amaçlanmıştır. Bilginin tek başına yeterli olmadığı, kavram, beceri ve tutumların da geliştirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Uluslararası zihniyete sahip bireyler yetiştirmeye yönelik, disiplinler üstü bir öğretim programıdır.
Bank Street Yaklaşımı Bu yaklaşımın kurucusu Lucy Sprague Mitchell‘ dir. «Gelişim sürekli ve bireysel olmalıdır. Gelişim süreci durağanlık ve hareketliliği içine alan süreçtir. Eğitimcilerin görevi çocukları öğrenmeleri için cesaretlendirmek olmalıdır». Oyun merkezli öğrenme ile benzerlikler gösterir. Çocuklar aktif öğrenir, araştırır, gözlemler ve farklı müfredatları tecrübe ederler. Eğitimde materyal ve oyuncakların önemine ve öğretmenin süreci kolaylaştırıcı olmasını vurgular.