Solunum Sistemi Muayenesi

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Difüzyon Olayları ve Kapasitesi
Advertisements

HASTA YARALININ BİRİNCİ VE İKİNCİ DEĞERLENDİRMESİ.
Hava yolu tıkanıklığı nedir?
DS FA.EU.TE2 04.SNM.EG
OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIKLARI
NORMAL GÖĞÜS RADYOLOJİK ANATOMİSİ
İlk grafide muhtemelen pulmoner fibrozise bağlı kaba retiküler patern izleniyor.Bu hastada geçirilmiş kardiak cerrahi ve KOAH öyküsü mevcuttur.Altta.
SOLUNUM YETMEZLİĞİ VE ŞOKUN TANIMLANMASI
SOLUNUM MUAYENESİ Prof. Dr. Birsen Mutlu.
Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü
Akut Bronşiolit.
KRUP-EPİGLOTİT-PULMONER ÖDEM
Giriş Organizmanın canlılığını sürdürebilmesi için gerekli en önemli madde oksijendir. Oksijensizliğe en duyarlı organ beyindir. Solunumun asıl fonksiyonu.
SOLUNUM SIKINTILI HASTAYA YAKLAŞIM
Kalp hastalıklarında semptomlar ve tanı yöntemleri
ACİL TORAKS RADYOLOJİSİ
Solunum Sistemi
ASTIM Prof. Dr. A.Zafer ÇALIŞKANER.
Solunum Sistemi Hastalıklarında Anamnez, Fizik Muayene ve Semptomlar
Dispne İle Başvuran Hastalarda Yaklaşım
RİTİM BOZUKLUKLARI.
İç Hastalıkları Anabilim Dalı Prof.Dr.Adnan Levent YALDIRAN
16. PRATİSYEN HEKİMLİK KONGRESİ BİRİNCİ BASAMAKTA HIŞILTILI ÇOCUĞA YAKLAŞIM 22 EKİM 2011 –ANTALYA Dr. D. Yaşar ULUTAŞ Gazi Paşa A.S.M. Adana.
RİTİM BOZUKLUKLARI.
VİTAL BULGULAR SOLUNUM
Solunum Sistemi Hastalıklarında Semptom, Anamnez ve Fizik Muayene
SOLUNUM SİSTEMİ.
AKUT ATAK TEDAVİSİ Prof. Dr. Ayten P. Uyan İzzet Baysal Tıp Fakültesi
24 yaşında Bayan İzmir Öğretmen
Dolaşım Sistemi Hastalıkları Patolojisi
SİSTEMİK HASTALIKLARDA AKCİĞERLER
Solunum Fizyolojisi Uygulamalı Çalışması
Yükseklik Hastalığı Yrd. Doç. Dr. Gürkan Ersoy.
ÖĞR. GÖR. ÖZLEM KARATANA ACİL BAKIM II
KRONİK OBSTRÜKTİF AKCİĞER HASTALIĞI
Nöromuskuler Epilepsi Apne Antiepileptik Mediastinal LAP
Ayla Yavuz Karamanoğlu
YAYGIN DANSİTE ARTIŞININ BT İLE AYIRICI TANISI
FALLOT TETRALOJİSİNDE HEMŞİRELİK BAKIMI Araş.Gör.Sümeyra Topal
Hyalin Mebran Hastalığı
AKUT SOLUNUM YETMEZLİĞİ DR. ÖZGÜL KESKİN
Solunum Sistemi Fizyolojisi
Perküsyon - Oskültasyon
Göğüs Hastalıklarında Semiyoloji
Bilinç Bozuklukları Bölüm 8.
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ SOLUNUM DURMASI:
SOLUNUM YOLU TIKANIKLIĞI NEDİR? Solunum yolunun, solunumu gerçekleştirmesi için gerekli havanın geçmesine engel olacak şekilde tıkanmasıdır.
Yeni Doğan Enfeksiyonları
Nebülizatör, ses dalgalarıyla veya basınçlı hava ile sıvı haldeki ilaçları buhar haline getirip solunum yoluyla alınmasını sağlayan cihazdır.
HASTA YARALININ BİRİNCİ VE İKİNCİ DEĞERLENDİRMESİ.
Acil Serviste Geriatrik Hastaya Yaklaşım
ALT SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Ünitesi
Yrd. Doç. Dr. Tülay KUZLU AYYILDIZ
YABANCI CİSİM ASPİRASYONUNDA İLK YARDIM
Dr. Tugay MERT AÜTF Acil Tıp AD Şubat 2016
ÇOCUKLARDA SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
YETİŞKİNLERDE TEMEL YAŞAM DESTEĞİ (TYD)
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ BEÜ ZONGULDAK SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ A.D.
KALP ve PERİFERİK VASKÜLER SİSTEM
Acil Sağlık Hizmetleri Şube Müdürlüğü
FİZİKSEL MUAYENE BULGULARININ YORUMLANMASI
GİRİŞ Hasta değerlendirilirken; Hastalık öyküsü, hastanın öz ve soy geçmişi ve sistemlerin sorgulanması ile ilgili bilgiler incelenir. Sonra, bu bilgiler,
AKUT BATIN Dr. Gülsün ATEŞ Hamburg Üniversitesi, Tıp Fakültesi ALMANYA
SOLUNUM SIKINTISI İLE GELEN ÇOCUK HASTAYA YAKLAŞIM
BRONŞEKTAZİ.
SOLUNUM ACİLLERİ DR.RAŞİT CEVİZCİ. Sağlık ve Hastalıkla İlgili Temel Kavramlar.
SOLUNUM SİSTEMİ HASTALIKLARI VE HEMŞİRELİK BAKIMI
YETİŞKİNLERDE TEMEL YAŞAM DESTEĞİ PRM.KÜBRA NUR DEMİRCİ.
Sunum transkripti:

Solunum Sistemi Muayenesi Dr. Mehmet KILIÇ

İnspeksiyon Göğüsün yapısının, solunum hareketinin ve özelliklerinin gözle yapılan muayenesidir İnspeksiyon normal oda ısısında, iyi aydınlanmış ortamda ve çocuk tam soyunuk olarak yapılır İnspeksiyon ile solunumun özellikleri ve hareketleri, gögüs duvarı, deri ve yumuşak doku kısımları toraksın anatomik yapısı ve şekil bozuklukları, göğüsün ekspansiyonu ve diyafragma hareketleri gözlemlenir

Takipne :Solunum sayısının artması Üst solunum yolu obstrüksiyonu, pnömoni, plörezi, pulmoner fibrozis, kalp yetmezliği, ateş, egzersiz, ağır anemi, intoksikasyon (salisilat), metabolik asidoz ve respiratuvar alkalozda solunum sayısı artar Bradipne: Solunum sayısının azalması Metabolik alkaloz (pilor stenozunda), merkezi sinir sistemi depresyonu, intra kraniyal basınç artışı, beyin tümörleri ve fazla dozda narkotik ilaç kullanımı bradipneye neden olur Hiperpne: Solunum derinliğinin artması Hipopne: Solunum derinliğinin azalması

Apne: Solunumun 20 saniye kadar durmasıdır, siyanoz ve bradikardi eşlik eder Cheyne -Stokes solunumu: Solunum sayısı ve derinliğinin giderek artması ve sonra azalması bunu apne periyodlarının izlemesiyle karakterizedir Normalde küçük çocuklarda uyku sırasında gözlenebilir Konjestif kalp yetmezliği, intrakraniyal basınç artışı ve böbrek yetmazliklerinde ortaya çıkar

Biot tipi solunum : Hiperpne ve apne periyodları ile karekterizedir, hiperpne birden başlar Ağır beyin hasarı olan çocuklarda (ensefalit ve bulbar poliomiyelitte v.b) görülür Kussmaul solunumu: Hızlı ve derin bir solunum şeklidir Hiperpne, takipne ve retraksiyonlar vardır Diabetik ketoasidoz, metabolik asidoz, ağır egzersiz ve emosyonel bozukluklarda görülür

Solunum Sistemi Muayenesi İnspeksiyon ile dispne belirtileri değerlendirilebilir Burun kanatlarının solunuma katılması Siyanoz, yardımcı solunum kaslarının kullanımı ortopne, paradoksal solunum hareketleri Suprasternal, interkostal ve subkostal çekilmeler olup olmadığına bakılır Göğüs ön -arka çapının transvers çapa oranının artması sonucu fıçı göğüs gelişir

Palpasyon Palpasyon belirli bir düzen içinde yapılır ve genellikle baş ve boyun muayenesi ile başlar Servikal LAP, trakeanın pozisyonu her hastada bakılmalı Trakeanın çok hafif sağa deviasyonu normaldir

Palpasyon Her iki el, baş parmak uçları omurga üzerinde orta hatta birbirine değecek şekilde hemitorakslar üzerine konur ve çocuktan derin soluk alması istenir Her iki hemitoraks solunuma eşit olarak katılıyorsa, baş parmak uçları birbirinden eşit aralıklarla uzaklaşırlar Ekspansiyon eşit değilse, solunuma az katılan taraf üzerindeki parmak ya hareket etmez veya orta hattan az uzaklaşır

Perküsyon Perküsyon bir elin (sol) orta parmağı interkostal aralıklara iyice yerleştirilir ve diğer elin (sağ) işaret veya orta parmağı ile el bilekten hareket ettirilerek göğüse yerleştirilen parmağın tırnak dibi ile birinci falanksın arasına kısa süreli darbelerle vurulur Diğer parmaklar göğüs duvarına temas etmemelidir Göğüs duvarının ön, yan ve arka yüzlerinde perküsyon simetrik olarak uygulanır Perküsyon sırtta omuzlardan aşağıya doğru 8 ile 10. kot seviyelerine kadar simetrik olarak yapılır

Perküsyon Sonor ses : Normal kişilerde akciğer perküsyonunda duyulan sestir Hipersonor ses : Sonor sese göre daha yüksek tonlu ve frekanslı olan seslerdir Göğüste hava miktarının artmasına bağlıdır Genelde amfizem, pnömotoraks ve astma krizinde bu tür ses alınır Lokalize hipersonor ses: Akciğer hava kistleri Hava sıvı seviyesi bulunan akciğer abseleri Kısmi obstrüksiyona neden olan yabancı cisim aspirasyonu sonucu oluşan amfizem Diyafragmatik hernide ortaya çıkar Karaciğer üzerinde hipersonorite alınırsa karın organlarında perforasyon akla gelmelidir

Perküsyon Mat ses (matite) : Sonor sese tamamen zıt özellikte bir sestir Akciğerde hiç hava kalmadığında duyulan sestir Hafif şekline submatite (sonoritede azalma), ileri şekline mutlak matite denir Akciğerlerde konsolidasyon ve yaygın infiltrasyon, atelektazi, akciğer ve plevra tümörleri, plörezi ve plevra kalınlaşmasında matite alınır

Perküsyon Önde sağda orta klavikula çizgisi üzerinde 4. veya 5. interkostal aralıkta sonorite azalır ve bu submatite KC aittir Perküsyona aşağı doğru devam edilirse 5. ve 6. aralıkta sonorite azalır ve KC ilişkin mutlak matite alınır Solda önde kalp matitesi alınır

Oskültasyon Solunum seslerinin dinlenilmesine oskültasyon denir Çocuk ya tam yatırılmalı, veya tam dik pozisyonda oturmalı, ortamın da sessiz olması sağlanmalıdır Çocuğun başı orta hatta olmalıdır Göğsün ön, arka ve yan bölgeleri tümüyle dinlenmelidir Solunum sesleri, solunum yollarında havanın hareketi ile oluşan titreşimlerden kaynaklanır

arka Sol lateral Ön sağ lateral

Oskültasyon Trakeal ses: Steteskop trakea üzerine konarak dinlendiğinde yüksek tonda, adeta bir boruya üfleniyormuş gibi duyulan sesdir Solunumun her iki devresinde de duyulur Ekspirasyon kısmı daha uzun, daha sesli ve yüksek tondadır, iki devre arasında kısa bir sessizlik vardır Göğüs üzerinde trakeal bölge dışında trakeal sese benzer duyulan ses daima patolojiktir (Tuber sulf) Akciğerlerde konsolidasyon varlığının belirtisidir

Oskültasyon Bronko-veziküler ses: Trakeal ve veziküler seslerin karışımıdır Normalde küçük bebeklerde parasternal bölgede, göğüs üst kısmında duyulur Büyük çocuklarda ise büyük bronşların olduğu yerlerde normal ses olarak duyulur (parasternal ve paraskapular bölgelerinde hem anteriorda hem de posteriorda duyulabilir) Ancak yukarıda belirtilen bölgeler dışında duyulduklarında genellikle erken konsolidasyon (bronkopnömoni ve tüberküloz infiltrasyonunu) gibi altta yatan patolojilere bağlıdır

Oskültasyon Bronşial (tübüler) sesler: Normal insanlarda manubrium üzerinde duyulur Ana bronşlarda oluşan titreşimlerin işitilmesidir Yüksek frekanslı bir sestir ve sanki bir tüpten hava üfleniyormuş gibidir Göğüs duvarı üzerinde manubrium sterni dışında işitilmesi patolojiktir Akciğer parankiminin konsolidasyonu sonucu, solunum seslerinin artmış iletimine bağlı duyulur

Oskültasyon Veziküler sesler: Sağlıklı bir çocukta duyulan akciğer seslerine veziküler ses denir Bu sesin nedeni; trakea ve ana bronştaki türbülan hava akımının bu yapıların duvarlarında yaratığı titreşimlerdir Sağlıklı bir çocukta göğsün hemen her yerinde duyulan seslerdir İnspirasyon komponenti ekspirasyondan daha uzundur

Oskültasyon Raller: Çıtırtı veya köpürdeyen özellikte, inspiratuvar veya ekspiratuvar duyulan seslerdir Havanın akciğerlerde sıvı veya eksuda içerisinden geçerken ya da uç solunum yolları duvarı ani olarak açılırken ortaya çıkan seslerdir

Oskültasyon İnce raller (Krepitan raller): Alveollerde eksüdanın olması durumunda, duvarları yapışmış alveollerin inspiryumda açılırken çıkardıkları ince bir çıtırtı sesidir Alveollerin ve terminal bronşiyollerin hastalıklarında ortaya çıkar Öksürük ile nitelik değiştirmezler İnspirasyon sonunda duyulurlar

Oskültasyon İnce raller (Krepitan raller): Bir tutam saç, baş ve işaret parmağı arasında ovulduğunda veya sıcak bir tabağa tuz atıldığında ya da tükrükle ıslatılmış ve birleştirilmiş baş ve işaret parmağı yavaşca birbirinden uzaklaştırıdığında çıkan sese benzer Pnömoninin başlangıç ve iyileşme döneminde, bronşiolit, bronkopnömoni, atelektazi, interstisiyel akciğer hastalığı, akciğer ödeminde, akciğer konjesyonunda ve miliyer tbc’de duyulurlar

Oskültasyon Orta raller (Subkrepitan raller): Bronşiyal ve küçük çaplı bronşlardan kaynaklanırlar Havanın sekresyonların içinden geçmesi veya eksuda nedeni ile birbirine yapışmış solunum yollarının açılmasıyla oluşurlar Yeni açılmış karbonatlı meşrubattan çıkan sesleri andırır Öksürükle artarlar Bronşiyal ve küçük çaplı bronşlardan kaynaklanırlar Bronşiolit, bronşektazi, akciğer tüberkülozu, akciğer absesi, akciger konjesyon ve ödeminde duyulurlar

Oskültasyon Kaba raller: Büyük çaplı bronş ve trakeadan kaynaklanırlar Kuvvetli öksürük ile kaybolabilirler Köpürtü şeklinde olup, gargara sesine benzerler İnspirasyonun başlangıç kısmında ve ekspiryum sırasında duyulurlar Daha çok sinopulmoner enfeksiyonlarda, akut pnömoninin resolsuyon döneminde ve kronik bronşitte duyulur

Oskültasyon Ronkus: Bronşiyal, bronş ve ana bronşlarda oluşan genellikle ekspiratuvar, müzikal, devamlı, hafif ve gürültülü solunum sesidir Havanın sabit bir obstrüksiyondan geçmesi ile oluşur, ve solunum yollarındaki kısmi obstrüksiyonu gösterir Solunum yollarına dışarıdan bası (büyümüş lenf bezleri veya tümör) Hava yolları mukozasında ödem, enflamasyon Yapışkan bir sekresyonun solunum yollarını daraltması Hava yollarında bronkokonstriksiyon rokus oluşturur Hem inspiryumda hem de ekspiryumda duyulur

Oskültasyon Vizing (Hışıltı): Küçük havayollarında daralmayı gösteren, çoğunlukla ekspiratuar, bazen iki zamanlı duyulan bir ses Genellikle ekspiryumda uzamanın da eşlik ettiği ve çıplak kulakla da işitilebilen ince ıslığa ya da kedi hırıltısına benzer müzikal bir sestir Bazı kaynaklar sibilan ronkusların çıplak kulakla işitilebilir halini vizing olarak isimlendirilir

Oskültasyon Stridor: Daralmış ekstratorasik hava yollarının titreşimi tarafından meydana getirilen ıslığa benzer, kaba, yüksek frekanslı müzikal sesi ifade eder Sıklıkla inspirasyon sırasında duyulur Stridorun en sık nedeni laringomalazidir Akut epiglottit, akut laringotrakeit, allerjik reaksiyon sonucu havayollarında ödem, tümör, gibi nedenler sonucunda da ortaya çıkabilir

Oskültasyon Frotman (Sürtünme sesi): Normalde solunum sırasında plevral yapraklar birbiri üzerinde sessizce kayarlar ve hiç bir ses çıkarmazlar Plevra yüzlerinin enflamasyonu sonucu solunum hareketleri sırasında sürtünme sesi ortaya çıkar Hem inspiryum hem de ekspiryumda duyulur Öksürükle kaybolmaz

Oskültasyon Frotman: Bu iki deri parçası birbirine sürtüldüğünde çıkan sese benzer Torasik hareketin en fazla olduğu göğüsün alt anterolateral kısmmda duyulur Apeks kısmında az hareket olduğundan, sürtünme sesi burada nadiren işitilir Perikardial frotman ile ayırıcı tanısı yapılmalıdır Perikardial frotmanda nefesini tuttuğu zamanda sürtünme sesi devam eder