Nevrotik ve Olgun Savunma Düzenekleri Ç.Ü.T.F.Psikiyatri Anabilim Dalı
ÇÖZÜLME (dissociation) Nevrotik Zihindeki bir takım duygu ve düşünce kümelerinin bağlı oldukları yaşantılardan koparak özerkleşmeleri ve benliği etkilemeleri Ağır unutkanlıklar, bayılma nöbetleri, uyurgezerlik gibi durumlarda
YER DEĞİŞTİRME (displacement) Nevrotik Bir dürtü ya da duygunun asıl nesnesinden başka bir nesneye yöneltilmesi Örn. Babaya öfke otoriteye öfke şeklinde yer değiştirebilir Çünkü babaya öfke suçluluk doğurur, bunaltı yaratır Örn.İşinde patronuna kızan biri evde karısına öfkesini yöneltebilir Kendini kirli hisseden birinin sürekli ellerini yıkaması
AKLA UYGUNLAŞTIRMA (rationalization) Nevrotik Benlik için bunaltı veren durumlarda akla yatkın görünen ama sıkıntı vermeyecek bir neden ya da açıklama bulmak Sık kullanılan bir düzenek Örn. Dersleri kötü olan bir öğrencinin öğretmenlerin iyi anlatamadığından yakınması Kendi sorumluluklarını görmeyip sorumluluğu başkasına atmak Bağımlılıklarda sık kullanılır, bahaneler bulma sıktır
KENDİNE YÖNELTME Nevrotik Dürtülerin doyurulmasında karşılaşılan engeller sonucu oluşan duyguları, bireyin kendisine yöneltmesidir. Özkıyımlarda sık görülür.
KARŞIT TEPKİ KURMA (reaction-formation) Nevrotik Kişinin kendi içindeki yasak bilinç dışı dürtü ve isteklerinin tam karşıtı tepkiler kurması Örn. İçinde kin, nefret, öfke olan birinin aşırı kibar ve nazik davranması Örn. Pislik ve kirlilik eğilimleri olan birinin aşırı titiz olması Örn. Cinsel dürütleri yoğun olan birinin aşırı ahlakçı bir tutum sergilemesi Burada bilinç dışı dürtüler kişiyi sıkıştırmakta ve zorlamaktadır
DÜŞÜNSELLEŞTİRME (ıntellectualization) Nevrotik Yasak dürtü ve yaşantıların entelektüel yetiler ve bilgilerle açıklanması Eğitim düzeyi yüksek kişilerde sık Kendi sorunlarını ve sorumluluklarını görmek yerine ülkenin sosyoekonomik sorunlarını gerekçe göstermek
YALITMA Nevrotik Bir anının bilişsel yanı tümü ile anımsanabilirken, duygusal yanı ayrılarak bastırılır ve bilinç dışı kalır ya da duygular ilgisizmiş gibi görünen bir başka yaşantıya, başka nesneye aktarılır. OKB de sık görülür.
DÖNDÜRME (conversion) Nevrotik Yoğun bir bunaltıyla karşılaşan kişinin bunu bedeninde bir işlev bozukluğuna döndürmesi Örn. Babaya öfkesi olan bir gencin kolunun tutmaması Örn. Görmek istemediği bir durumla karşılaşan kişinin gözlerinin görmemesi Benlik böylece bunaltıdan kurtulur ve ortaya ruhsal bir hastalık çıkar, tamamen bilinç dışıdır
YAPMA-BOZMA (undoing) Nevrotik Kişinin düşüncesinde yaptığı ya da yaptığını düşündüğü bir eylemi nötrleştirmek için, etkisizleştirmek için yaptığı eylemler Ocağı açma kapama: Ocağı açıp herkese zarar verme-kapatarak yoksayma gibi İçinde küfür düşüncesi olan birinin sürekli dualar etmesi Tahtaya vurma, maşallah sözlerinin altındaki düzenek
ÖZDEŞİM (identification) Nevrotik Başka bir kişinin özelliklerini, değerlerini benimseyerek kendi benliğimize sindirme Normal gelişimde çocuğun anne-baba özelliklerini benimsemesi Çocuğun cinsel kimliğini bulması çatışmalı bir süreç sonundadır Oedipus karmaşası: Erkek çocuğun anneye, kız çocuğun babaya olan yasak sevi duyguları- cezalandırılma korkuları (kastrasyon korkuları)-bundan kurtulmak için anne ya da babayla özdeşim-bunaltıdan kurtulma
YANSITMALI ÖZDEŞİM Nevrotik Olması istenen özellikler ana-babaya yansıtılarak, onlarda varsayarak özdeşim yapma.
YÜCELEŞTİRME (sublimation) Olgun Sağlıklı ve olgun bir savunma düzeneğidir Gelişim sürecinde dürtülerin nesnelerini ya da amaçlarını değiştirip benlik için yapıcı, yaratıcı amaç ve nesne edinerek toplum tarafından beğenilen davranışlara dönmesi Cinsel ya da saldırgan dürtülerin amaç ve nesne değiştirip bilme, öğrenme tutkularına dönüşmesi ve bundan doyum bulma Sanat, spor gibi faaliyetler
BEKLEYEBİLME (anticipation) Olgun İstek ve gereksinimleri bekletebilme, erteleyebilme ya da koşullar uygun değilse vazgeçebilme MİZAH (humor) Olgun Kendi yanlışlarını görebilme, olayları ince bir espriyle eleştirebilme, güldürebilme, gülebilme yetisi. BAŞKALARINI DÜŞÜNME (altruism) Olgun Kendi gibi diğer kişilerin hak ve özgürlüklerine saygılı olma. Katı bir bencillik yerine elseverlik, elindeki değerlerine paylaşabilme.