GÜNLÜK
Günlük Nedir? Düzenli biçimde yazılan, tarih atılan günlük notlardır. Bir bakıma günü gününe tutulmuş anılardır.
Günlük, bireylerin kendi kendisiyle alçak sesle konuşmasından, iç dökme ihtiyacından doğmuştur.
Niçin Günlük Yazılır?
Yaşam içinde görülen, duyulan, işitilen ilginç olayları, izlenimleri kalıcı kılmak amacıyla günlük yazılır. Günlük tutmak, öğrenciler için yazma becerilerini geliştirmek ya da pratik yapmak için mükemmel bir yoldur.
Günlük yazmaya alışkın bir öğrenciden gelecekte büyük bir şair, yazar doğabilir. Günlükler, yarının usta kalemlerini yetiştiren en yararlı kompozisyon türlerinden sayılır.
Nasıl Yazılır?
TTarih atılır. KKonuşma diline yakın bir anlatım kullanılır. AAnlatımların, söyleşi diliyle yalın, açık, içten, kişisel bir özgünlük taşıması gerekir. GGenellikle tek paragraftan oluşur.
Ne sağlar?
Günlük yaşantının değerlendirilmesini sağlar. YYazanın kişiliğini, ruhsal yapısını, görüşlerini ortaya koyar. GGeçmişe ışık tutar. BBiyografi yazarlarına kaynaklık eder. HHem öğretmene hem de öğrenciye geri bildirim sağlar.
Günlük Örneği22 Ekim 2006 Çocuktum, bayram vardı...Yarın bayram... İçimde, çocukluğumun bayram sevinci yok, o da eskilerde kalmış… Peki ama şimdi ne oldu? Sadece büyüdük mü? Yoksa, büyüdüğünü sanan meşgul çocuklar mıyız? Özledim ben o bayramları...İlk, babamın elini öpmeyi özledim, şimdi uzaklarda...Erkekler bayram namazından çıkmadan, tüm mahalle kadınlarının cümbür cemaat kapıların önlerini telaşla süpürüp yıkamalarını... O pırıl pırıl çocukluk hâllerimizle,tüm mahalleyi dolaşıp, el öpmeleri...Kimi arkadaşlarımın ellerinde şeffaf şeker torbaları ile tütün, limon, lavanta kolonyalarının karışımıyla bezenmiş buram buram kokuları...Ve… ben hiç şeker torbası taşımamıştım o zamanlar,ne bileyim, utanırdım.O masum utanmaları özledim...Büyüklerin, çocuklara verdiği üçgen katlanmış mendilleri...
Başucumda sakladığım yeni ayakkabılarımı.. Mail yoluyla değil de, postacının getirdiği bayram kartlarını…Ziyaretlerle dolup taşan evimizi…Ama en çok elini ilk olarak öptüğüm babamı...Masum ve utangaç çocukluğumu…Ve yarın benim çocuklarım öpecekler elimi…Ben büyümüşüm ya da büyüdüğümü sanan meşgul bir çocuğum hâlâ...Ve yarın, küçük bir mutluluk, büyük bir burukluk sebebini bilmediğim…Gözümde, şaşkın birkaç damla gözyaşı...