Hipokondriazis Psk. İbrahim TOPACIK.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ÇOCUK GELİŞİMİNE GİRİŞ
Advertisements

Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
SPORLA İLGİLİ HAREKETLER DÖNEMİ (7-12 yaş)
VEREM NEDİR? NASIL BULAŞIR? KORUNMA YOLLARI NELERDİR? HAZIRLAYAN : FATMA SALDUZ.
E R G E N L İ K ERGENLİK DÖNEMİ FİZİKSEL GELİŞİM
1 HASTA UYUMU UYUMU Yrd. Doç. Dr. Zeliha Cansever Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Konya.
Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitiminde Alan Eğitiminin Yeri ve Önemi
ÖZÜRLÜLÜĞE YAKLAŞIM. Yanlış: Özürlü kişiler hastadır, tedavi edilip iyileştirilmelidirler. Doğru: Özürlülük hastalık değildir. Özürlü kişiler özürlü olmayan.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Arş.Gör.İrfan DOĞAN.  Bugün otizm tedavisinde en önemli yaklaşım, özel eğitim ve davranış tedavileridir.  Tedavi planı kişiden kişiye değişmektedir,
DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ
Öğretim  Öğrenci gelişimini amaçlayan, öğrenmenin başlatılması, sürdürülmesi ve gerçekleştirilmesi için düzenlenen planlı etkinliklerden oluşan bir süreçtir.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
ERGENLİK DÖNEMİNDE GÖRÜLEN PSİKOLOJİK PROBLEMLER.
Sözsüz İletişimin Özellikleri
YANIKLARDA İLK YARDIM BEÜ ZONGULDAK SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ A.D.
Öğrenci İsmi ENGELLİ TÜRLERİ SOSYOLOJİ ENGELLİLİK FİZYOLOJİ ENGELLİLİK PSİKOLOJİ ENGELLİLİK FİZİKSEL ENGELLİ RESİMLER
İLETİŞİM VE ETİK SUNUMU İREM KAYAHAN G İLETİŞİM SÜRECİNİN AŞAMALARI VE ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ.
Kuduz Kuduz ; hasta hayvanın ısırması sonucu, enfekte tükürüğün bütünlüğü bozulmuş deri yada mukozalara teması yoluyla bulaşan ve akut beyin iltihabı.
TETANOS NEDİR. TETANOS, SOLUNUM PROBLEMLERINE VE KAS SPAZMLARıNA YOL AÇAN CIDDI BIR BAKTERIYEL HASTALıKTıR. ÜLKEMIZDE KAZıKLı HUMMA OLARAK DA BILINIR.
KIRSAL KALKINMA ve TURİZM Prof. Dr. Bülent GÜLÇUBUK
EGE SÜRÜCÜ KURSU NEDİM METE (BİZİM HOCA) KADİR MALÇOK 1.
EĞİTİMDE DRAMA.
Obezite (Şişmanlık) GAZİ ORTAOKULU.
Zehra ASLAN AYDOĞDU KTÜ Aile Hekimliği AD
Üretim teknolojisi ve bilişim teknolojisindeki değişim
Metinlerin Sınıflandırması
Teröre maruziyet sonrası krize müdahale
It’s My Life It’s My Choice
BAYILMA’DA HAYAT KURTARIR!.
2 NİSAN DÜNYA OTİZM FARKINDALIK GÜNÜ
Çocuklarda Davranış Ve Uyum Sorunları
OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK
Dışa Atım Bozuklukları
AİLELERİN YAŞADIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
OYUN VE OYUNCAĞIN ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
Kişisel-Sosyal Rehberlik
ERGEN AİLE İLİŞKİLERİ.
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
YETİŞKİNLİK DÖNEMİ İlk Yetişkinlik Orta Yetişkinlik Yaş
İLETİŞİM.
Halkali Mehmet Akİf Ersoy meslekİ ve TEKNİK ANADOLU lİsesİ
ENKOPREZİS Gelişimsel olarak sfinkter kontrolünün kazanıldığı yaşa gelinmesine karşın dışkının istemli ya da istem dışı olarak, yineleyen bir biçimde uygunsuz.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
II.BÖLÜM GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR
ENGELLİ PSİKOLOJİSİ Prof Dr Süheyla Ünal.
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
YAŞLILIKTA DEMANS (BUNAMA)
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
KRİZ YÖNETİMİ Öğretim Görevlisi Meral GÜNEŞ.
DİŞ HEKİMLİĞİNDE ANKSİYETE BOZUKLUKLARI
Evlilik ve Aile Danışması
RADYASYON KİRLİLİĞİ.
Sağlık Bilimleri Fakültesi
DÜNYA ENGELLER GÜNÜ.
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
KENDİNİ TANIMA.
ÖĞRENME STİLLERİ.
SPORDA DİKKAT.
MODÜL 5.3 arabuluculuk sürecinin planlanması ve ilkelerin gözetilmesi
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ
Gelişim ve Temel Kavramlar
2. Isının Işıma Yoluyla Yayılması
DİL GELİŞİMİ KURAMLARI - II
SAĞLIK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ
SAĞLIK HİZMETLERİNDE MAHREMİYET VE SIR SAKLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ
ÖZEL DURUMLARDA( HASTALIK-KAZA) PSİKOLOJİK DESTEK
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ TEMEL İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ.
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve ÖZEL EĞİTİM
Sunum transkripti:

Hipokondriazis Psk. İbrahim TOPACIK

TARİHÇE Hipokondriazis ilk olarak Hipokrat tarafından ifade edilmiştir. Hipokondriazis, kaburgaların altındaki bölge anlamına gelen Latince hypochondrium’dan köklenir. (hypo=alt, chondrium=kaburga)

EPİDEMİYOLOJİ Psikiyatrik hastalar arasında görülme oranı %1’dir Hipokondriazisin görülme sıklığı kadın ve erkeklerde farklılık göstermez. Belirtiler herhangi bir yaşta başlayabilmekle birlikte, en çok 20-30 yaş aralığında görülür.

DSM-IV-TR’a göre Hipokondriazis: A. Kişinin vücut semptomlarını yanlış yorumlamamasına bağlı olarak, ciddi bir hastalığı olacağı korkusunu ya da ciddi bir hastalığı olduğu düşüncesini taşıyıp durması.

DSM-IV-TR’a göre Hipokondriazis: B. Yeterli tıbbi değerlendirme yapılmasına ve güvence verilmesine karşın bu düşünceler sürüp gitmektedir. C. A Tanı Ölçütündeki inanç sanrısal yoğunlukta değildir (sanrısal bozukluk, somatik tipte olduğu gibi) ve fizik görünümle ilgili uğraşlarla sınırlı değildir. (Vücut Dismorfik Bozukluğu’nda olduğu gibi)

DSM-IV-TR’a göre Hipokondriazis: D. Bu bozukluk en az 6 ay sürer. E. Bu düşünceler, Yaygın Anksiyete Bozukluğu, Obsesif-Kompulsif Bozukluk, Panik Bozukluğu, bir Majör Depreseif Epizod, Ayrılma Anksiyetesi ya da diğer bir Somatoform Bozukluk olarak daha iyi açıklanamaz.

ETİYOLOJİ Bilişsel Etkenler: Olumsuz otomatik düşünceler ve afonksiyonel şemalar nedeniyle, seçici algılama ve abartma aracılığıyla, kişiler vücudun normal çalışmasına ait bir takım belirtilere, anormal gözü ile bakmakta ve yanlış anlamlar yükleyip, hastalık belirtisi olarak düşünmektedirler. Örnek olarak kalp atışları, terleme, hıçkırık, öksürme, esneme, kabızlık, göz seyirmeleri gibi durumlar ciddi bir hastalık (kanser, kalp krizi, ağır bir nörolojik hastalık gibi) bulunduğu fikrini oluşturur.

2. Psikodinamik Etkenler: Kişideki boşalımların engellenmesine bağlı çeşitli organlarda gerilimin artması. Narsisistik bir yapıda dışarıya yapılması gereken libidinal enerji yatırımının engellenmesi (ters, yetersiz, olumsuz aynalanma) durumunda bu enerjinin bireyin kendi bedenine yüklenmesi. Kişinin bilinçdışı öfke ve sadistik yönelimli dürtülerini boşalttıktan sonra oluşan suçluluk duygularının esaretinde yine aynı dürtüleri kendi bedenine yönetmesi.

Psikodinamik Etkenler(devamı): Kişinin ödipal dönemden kalan kastrasyon anksiyetesinin nötralizesi için otokastrasyona yönelmesi. Kişi, duyduğu öfke ve sadistik dürtülerini hipokondriak yakınmalar sayesinde diğerlerini çaresizleştirecek yola girmesi.

Psikodinamik Etkenler(devamı): Hipokondriak uğraşların , kişinin düşük benlik algısına karşı bir savunma olarak kullanılması: Düşük benlik algısından daha az ızdırap vermesi nedeniyle hipokondriak uğraşların kullanımı. Kişinin kendi yetersizliğinden doğan değersizlik duygularını hasta bedeninin sonucu olarak algılayacak bir savunma yoluna gitmesi. “Vücut imajı” olarak algılanan her nesnenin hipokondrisi görülebilir. Giysi, otomobil, ev… (Fenichel, 1974)

3. Sosyokültürel Etmenler: Kişinin stres yaratan olayı çözümleyemez ve başedemezse organik görünümlü hasta rolü ile hem kendini hem de diğerlerini buna inandırarak bir çıkış yolu araması. Duyguların sözelleştirebilmesi konusunda çeşitli engellerin yoğun olduğu kültürlerde bedensel yakınmaların duygularımızın ifade edilebileceği kısır bir yol olarak kullanılması.

Sosyokültürel Etmenler(devamı): İletişim kurma yolu olarak kullanılması. Kişinin bazı sorumluluklarından kaçınabilmesi için hipokondriak uğraşların yeterli mazereti sağlaması. Ailede bedensel hastalığı olanların elde ettiği ilgi ve sempati gibi ikincil kazançlar kişinin model almasına ve pekiştirilmesine olanak sunması. (Hasta Kimlik - Ergenlikte) Emeklilik ve yer değişikliği gibi nedenlere verilen bir uyum tepkisi olarak da bu yakınmaların ortaya çıkabileceği düşünülmelidir

4. Yatkınlık Yaratıcı Etmenler: Çocukluk döneminde yoğun bir biçimde tıbbi rahatsızlık geçirenlerde hipokondriazisin daha sık geliştiği gözlenmiş. Kalp krizi ve felç gibi önemli rahatsızlıkları takip eden zaman dilimi içerisinde hipokondriak uğraşlara daha sık rastlanmaktadır.

5. Psikofizyolojik Etkenler: Kişilerin çeşitli uyaranlara verdikleri bedensel yanıtlar farklıdır. Hipokondriakların bedensel uyaranlarını düşük algılama eşikleri sebebiyle olduğundan daha yoğun yaşamaları.

Klinik Görünüm Bedensel hastalıktan yakınırlar. Teşhis konulmasında ısrarcıdırlar. Sürekli hekim değiştirirler. Çare bulamayan doktora düşmancıl duygular taşırlar. “Kendisini anlamadıkları” düşüncesiyle yakınlarına öfkelidirler. Etrafındakileri hastalığı ile kontrol etmektedir.